Bilinen adıyla Hıdrellez, diğer adıyla Ruz-ı Hızır; yani Hızır günü…
Hıdrellez, Hızır ve İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olarak biliniyor ve bayram olarak kutlanıyor.
Bu buluşma 6 Mayıs gününe denk gelir ve Yaz mevsiminin sıcak günlerinin başlangıcı olarak kabul edilir.
UNESCO tarafından ‘İnsanlığın Somut Olmayan Kültür Mirası’ listesine de dahil edilen Hıdırellez günü öncesi ve gecesinde bir takım geleneksel etkinlikler ve kutlamalar yapılıyor.
*
Anadolu’da hayat bulmuş bir çok kadim kültürün gelenekleri arasında yer bulan Hıdrellezin İslamiyet öncesinde Orta Asya Türk kültür ve inanç dünyasında da var olduğu biliniyor.
Bu açıdan bir tek kültüre mal edilemeyen bu geleneksel bayram, bu coğrafyadaki bir çok kültürün yapısında farklı özellikleri ve geleneksel yapısıyla yer bulmuş…
İnanışa göre; Hayat Suyunu (Ab-ı Hayat) içerek ölümsüzlüğe ulaşmış olan Hızır, bu günde insanların arasında dolaşarak bolluk ve sağlık dağıtır.
Hızır aynı zamanda yaşamın tazelenmesini, doğanın uyanmasını da simgeler.
O; insanlara yardım eder, uğradığı yerlere bolluk, bereket ve zenginlik sunar, hastalara şifa dağıtır, bitkilerin yeşermesini sağlar, şans getirir, uğur ve kısmet sembolüdür, mucize ve keramet sahibidir…
*
Hıdrellez kutlamaları genel olarak yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılır.
Bu gibi yerlere bu nedenle Hıdırlık denildiği de olur.
Hıdrellez gecesi Hızır’ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket vereceği inancıyla çeşitli uygulamalar yapılır. Yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır.
Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi gül ağacının altına istediklerinin küçük bir modelini yaparlarsa Hızır’ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar.
Aynı zamanda dileklerini kırmızı kurdeleye bağlayıp gül ağacına asarlar.
Bir yıl boyunca dileklerinin yerine gelmesini beklerler.
Bazı kimseler de ateş yakıp, dilek dilerler.
Ondan sonra yaktıkları ateşin üstünden atlarlar.
Türklerde kutsal sayılan ateşin üzerinden atlamak, Mart ayında coşku ile kutlanan ve doğanın yeniden uyanışı olarak kabul edilen Nevruz’da da vardır…
Anadolu’nun bazı yerlerinde Hıdrellez Günü yapılan duaların ve isteklerin kabul olması için sadaka verme, oruç tutma ve kurban kesme adeti vardır.
Tüm bu hazırlıklar Hızır’a rastlamak amacına yöneliktir.
Bu yapısıyla Hıdrellez Günü, geleneksel yapımızda ve toplumumuzda önemli bir yer bulmakta ve kutlanmaktadır…
Hıdrellez, Hızır ve İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olarak biliniyor ve bayram olarak kutlanıyor.
Bu buluşma 6 Mayıs gününe denk gelir ve Yaz mevsiminin sıcak günlerinin başlangıcı olarak kabul edilir.
UNESCO tarafından ‘İnsanlığın Somut Olmayan Kültür Mirası’ listesine de dahil edilen Hıdırellez günü öncesi ve gecesinde bir takım geleneksel etkinlikler ve kutlamalar yapılıyor.
*
Anadolu’da hayat bulmuş bir çok kadim kültürün gelenekleri arasında yer bulan Hıdrellezin İslamiyet öncesinde Orta Asya Türk kültür ve inanç dünyasında da var olduğu biliniyor.
Bu açıdan bir tek kültüre mal edilemeyen bu geleneksel bayram, bu coğrafyadaki bir çok kültürün yapısında farklı özellikleri ve geleneksel yapısıyla yer bulmuş…
İnanışa göre; Hayat Suyunu (Ab-ı Hayat) içerek ölümsüzlüğe ulaşmış olan Hızır, bu günde insanların arasında dolaşarak bolluk ve sağlık dağıtır.
Hızır aynı zamanda yaşamın tazelenmesini, doğanın uyanmasını da simgeler.
O; insanlara yardım eder, uğradığı yerlere bolluk, bereket ve zenginlik sunar, hastalara şifa dağıtır, bitkilerin yeşermesini sağlar, şans getirir, uğur ve kısmet sembolüdür, mucize ve keramet sahibidir…
*
Hıdrellez kutlamaları genel olarak yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılır.
Bu gibi yerlere bu nedenle Hıdırlık denildiği de olur.
Hıdrellez gecesi Hızır’ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket vereceği inancıyla çeşitli uygulamalar yapılır. Yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır.
Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi gül ağacının altına istediklerinin küçük bir modelini yaparlarsa Hızır’ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar.
Aynı zamanda dileklerini kırmızı kurdeleye bağlayıp gül ağacına asarlar.
Bir yıl boyunca dileklerinin yerine gelmesini beklerler.
Bazı kimseler de ateş yakıp, dilek dilerler.
Ondan sonra yaktıkları ateşin üstünden atlarlar.
Türklerde kutsal sayılan ateşin üzerinden atlamak, Mart ayında coşku ile kutlanan ve doğanın yeniden uyanışı olarak kabul edilen Nevruz’da da vardır…
Anadolu’nun bazı yerlerinde Hıdrellez Günü yapılan duaların ve isteklerin kabul olması için sadaka verme, oruç tutma ve kurban kesme adeti vardır.
Tüm bu hazırlıklar Hızır’a rastlamak amacına yöneliktir.
Bu yapısıyla Hıdrellez Günü, geleneksel yapımızda ve toplumumuzda önemli bir yer bulmakta ve kutlanmaktadır…