Dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü, yaklaşık 10 yıldır küresel iklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan buharlaşmadan dolayı alarm veriyor. Göldeki çekilme ise en çok balıkçı limanlarını olumsuz etkiliyor. Yetkililer göldeki çekilmeden kaynaklı balıkçılık faaliyetlerinin sorunsuz gerçekleşmesi için limanlarda derinleştirme çalışması yapıyor. Ancak uzmanlar, bu çalışmaların sadece kısa vadede bir çözüm olabileceğini savunuyor. Uzmanlar, çekilmenin devam etmesiyle birlikte Van Gölü’ne özgü limanların tasarlanması gerektiğini belirtiyor.
“Limanlar bu süreçten olumsuz etkilendi”
İHA muhabirine konuşan Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, kapalı bir havza olan Van Gölü Havzası’nın bazı dezavantajları olduğunu belirtti. Bu dezavantajlardan bir tanesinin de yıl içerisindeki seviye farklılıkları olduğunu ifade eden Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Van Gölü’nün seviyesi yağışlı dönemlerde yükselirken, kurak dönemlerde ise çekilir. Dolayısıyla bu durum en çok limanlara giriş çıkış yapan tekneleri etkiler. Ancak son 10 yıldır havzada yaşanan iklim değişikliğinden kaynaklı şiddetli buharlaşma tüm sulak alanları etkiledi. Bu durum küçük göllerin kurumasına, büyük göllerin ise alan kaybetmesine neden oldu. Dolayısıyla bütün limanlar da bu süreçten olumsuz etkilendi” dedi.
“Göl seviyesi düştükçe teknelerin limana girişi mümkün olmayacak”
Limanların etkin bir şekilde kullanılabilmesi için bir takım çalışmaların yapıldığını dile getiren Alaeddinoğlu, “Şu an limanlarda derinleştirme çalışmaları yapılıyor. Yaşanan kuraklık ve göldeki çekilme, limanlara sağlıklı şekilde giriş çıkışların önüne geçecek. Burada yapılan çalışmalar kısa vadede bir çözüm olarak görülebilir. Ancak orta ve uzun vadede bu limanların çoğu tekrar gölün tabanındaki siltasyon malzemesiyle dolacak ya da göl seviyesi düştükçe teknelerin limana girişi mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla limanın derin olması da bir şey ifade etmeyecektir” diye konuştu.
“Göldeki seviye giderek düşecektir”
Havzanın 2023 yılı sonu, 2024 yılı başlarında büyük ölçüde yağış aldığını hatırlatan Alaeddinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak önümüzdeki yaz aylarında yaşanacak kuraklığın şiddeti, bize havzadaki iyileşmenin gerçekleştiğini ya da gerçekleştirmediğini gösterecektir. Eğer düşen yağış buharlaşmanın altında kalırsa, buharlaşmanın şiddeti onun üzerinde gerçekleşirse biz düşen bu yağışların olumlu sonucunu bile göremeyebiliriz. Dolayısıyla göldeki seviye çekilmeleri devam edecektir. Ancak uzun yıllar düşünüldüğünde bütün dünyayı, ülkemizi ve havzayı ilgilendiren küresel iklim değişikliğine bağlı olarak göldeki seviye giderek düşecektir. Dolayısıyla limanlar tasarlanırken bu dikkate alınmalıdır.” İHA
“Limanlar bu süreçten olumsuz etkilendi”
İHA muhabirine konuşan Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, kapalı bir havza olan Van Gölü Havzası’nın bazı dezavantajları olduğunu belirtti. Bu dezavantajlardan bir tanesinin de yıl içerisindeki seviye farklılıkları olduğunu ifade eden Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Van Gölü’nün seviyesi yağışlı dönemlerde yükselirken, kurak dönemlerde ise çekilir. Dolayısıyla bu durum en çok limanlara giriş çıkış yapan tekneleri etkiler. Ancak son 10 yıldır havzada yaşanan iklim değişikliğinden kaynaklı şiddetli buharlaşma tüm sulak alanları etkiledi. Bu durum küçük göllerin kurumasına, büyük göllerin ise alan kaybetmesine neden oldu. Dolayısıyla bütün limanlar da bu süreçten olumsuz etkilendi” dedi.
“Göl seviyesi düştükçe teknelerin limana girişi mümkün olmayacak”
Limanların etkin bir şekilde kullanılabilmesi için bir takım çalışmaların yapıldığını dile getiren Alaeddinoğlu, “Şu an limanlarda derinleştirme çalışmaları yapılıyor. Yaşanan kuraklık ve göldeki çekilme, limanlara sağlıklı şekilde giriş çıkışların önüne geçecek. Burada yapılan çalışmalar kısa vadede bir çözüm olarak görülebilir. Ancak orta ve uzun vadede bu limanların çoğu tekrar gölün tabanındaki siltasyon malzemesiyle dolacak ya da göl seviyesi düştükçe teknelerin limana girişi mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla limanın derin olması da bir şey ifade etmeyecektir” diye konuştu.
“Göldeki seviye giderek düşecektir”
Havzanın 2023 yılı sonu, 2024 yılı başlarında büyük ölçüde yağış aldığını hatırlatan Alaeddinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak önümüzdeki yaz aylarında yaşanacak kuraklığın şiddeti, bize havzadaki iyileşmenin gerçekleştiğini ya da gerçekleştirmediğini gösterecektir. Eğer düşen yağış buharlaşmanın altında kalırsa, buharlaşmanın şiddeti onun üzerinde gerçekleşirse biz düşen bu yağışların olumlu sonucunu bile göremeyebiliriz. Dolayısıyla göldeki seviye çekilmeleri devam edecektir. Ancak uzun yıllar düşünüldüğünde bütün dünyayı, ülkemizi ve havzayı ilgilendiren küresel iklim değişikliğine bağlı olarak göldeki seviye giderek düşecektir. Dolayısıyla limanlar tasarlanırken bu dikkate alınmalıdır.” İHA