Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden Erzurum'da, Büyükşehir Belediyesinin "Kültür Yolu" projesi kapsamında üç kümbetlerin çevresinde yapılacak olan millet bahçesi tamamlanınca tarihi yarım ada gün yüzüne çıkacak.
Binlerce yıllık medeniyete ev sahipliği yapan Erzurum'da, gece ışıklandırmaları ve çevre düzenlemesiyle güzel görünüme kavuşan tarihi mekanlar, kente gelen yerli ve yabancı turistleri hayran bıraktıracak.
Tarihi Erzurum Kalesi ile Çifte Minareli Medrese, Ulu Cami ve Üç Kümbetler gibi çok sayıda tarihi mekanı kapsayan bölgede, Kültür Yolu projesi kapsamında yapılan kentsel dönüşüm çalışmaları büyük ölçüde tamamlandı.
Valiliği tarafından yürütülen Millet Bahçesi ile bir bütün halinde turizme kazandırılacak bölgeye, yaz ve kış turist çekilmesi amaçlanıyor. Vali Okay Memiş, tarihi mekanların turizmdeki etkisinin pandemi döneminde önemli bir boyut kazandığını söyledi.
Sürekli insanları Erzurum'a davet ettiklerini ve bunun da birçok nedeni olduğunu ifade eden Memiş, "Palandöken'i görmeniz lazım çünkü görmeden bilemezsiniz. Türkiye'nin doğusundaki Anadolu Selçuklu kenti Erzurum'dur. Saltuklu Beyliği'nin merkezi tapu senedi olan tarihi eserlerimiz var. Çifte Minareli Medrese, Ulu Cami, Üç Kümbetler, Yakutiye Medresesi, Erzurum Kalesi gibi irili ufaklı çok sayıda tarihi mekana sahip." dedi.
Turistler, kendilerini Sultanahmet Meydanı'nda gibi hissedecek
Memiş, Türk-İslam medeniyetlerine ev sahipliği yapan Erzurum'un pandemi sürecinde turizmde önemli bir pay sahibi olacağını belirterek, yapılan çalışmalarla gün yüzüne çıkan tarihi eserleri ziyaret eden turistlerin, kendilerini Sultanahmet Meydanı'nda gibi hissedeceklerine inandıklarını anlattı.
Kentte bulunan eserlerin, Türk-İslam medeniyetinin yapı taşları ve tapu senedi olduğunu dile getiren Memiş, şöyle konuştu:
"Sultanahmet Meydanı neyse Çifte Minareli Medrese, Erzurum Kalesi ve Üç Kümbetler çevresi o kadar öneme sahip. Üç Kümbetler'deki millet bahçemizin projesine kış mevsimi nedeniyle ara verildi. Mayıs veya haziran aylarında burayı da açıyoruz. Burası nefis bir rekreasyon alanı. Büyükşehir Belediyemiz önemli çalışmalar yaptı. Bölgede kentsel dönüşüm çalışmaları devam ediyor. 'Hacı Cuma mevkisi' dediğimiz yani Çifte Minareli Medrese'nin bulunduğu alanda tarihi mimariye uygun evler yapılacak ve burası muhteşem bir yerleşke olacak."
Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere projenin hayata geçirilmesinde paydaş yönetimlerin emeğinin büyük olduğunu aktaran Memiş, salgın kurallarının en iyi şekilde uygulandığı illerin başında Erzurum'un geldiğine işaret etti.
Salgın sürecinde kente gelen yerli ve yabancı turistlerin doğal ve tarihi mekanları gezebilmeleri için her ayrıntıyı dikkate aldıklarını dile getiren Memiş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Eskiden mezbelelik bir görüntüye sahip mekanlar vardı, artık turistlerin tarihi dokuda yürüyeceği şekle dönüştü. Bunun için çok çaba harcıyoruz. Türkiye'de kaç tane yerde bin yıllık tarihsel kent var. Aynı anda bir sürü tarihi eser burada var. Pandemiye rağmen buralar yeniden elden geçirildi ve bu bölge turizmde şimdi önemli bir potansiyele sahip olacak." AA
Binlerce yıllık medeniyete ev sahipliği yapan Erzurum'da, gece ışıklandırmaları ve çevre düzenlemesiyle güzel görünüme kavuşan tarihi mekanlar, kente gelen yerli ve yabancı turistleri hayran bıraktıracak.
Tarihi Erzurum Kalesi ile Çifte Minareli Medrese, Ulu Cami ve Üç Kümbetler gibi çok sayıda tarihi mekanı kapsayan bölgede, Kültür Yolu projesi kapsamında yapılan kentsel dönüşüm çalışmaları büyük ölçüde tamamlandı.
Valiliği tarafından yürütülen Millet Bahçesi ile bir bütün halinde turizme kazandırılacak bölgeye, yaz ve kış turist çekilmesi amaçlanıyor. Vali Okay Memiş, tarihi mekanların turizmdeki etkisinin pandemi döneminde önemli bir boyut kazandığını söyledi.
Sürekli insanları Erzurum'a davet ettiklerini ve bunun da birçok nedeni olduğunu ifade eden Memiş, "Palandöken'i görmeniz lazım çünkü görmeden bilemezsiniz. Türkiye'nin doğusundaki Anadolu Selçuklu kenti Erzurum'dur. Saltuklu Beyliği'nin merkezi tapu senedi olan tarihi eserlerimiz var. Çifte Minareli Medrese, Ulu Cami, Üç Kümbetler, Yakutiye Medresesi, Erzurum Kalesi gibi irili ufaklı çok sayıda tarihi mekana sahip." dedi.
Turistler, kendilerini Sultanahmet Meydanı'nda gibi hissedecek
Memiş, Türk-İslam medeniyetlerine ev sahipliği yapan Erzurum'un pandemi sürecinde turizmde önemli bir pay sahibi olacağını belirterek, yapılan çalışmalarla gün yüzüne çıkan tarihi eserleri ziyaret eden turistlerin, kendilerini Sultanahmet Meydanı'nda gibi hissedeceklerine inandıklarını anlattı.
Kentte bulunan eserlerin, Türk-İslam medeniyetinin yapı taşları ve tapu senedi olduğunu dile getiren Memiş, şöyle konuştu:
"Sultanahmet Meydanı neyse Çifte Minareli Medrese, Erzurum Kalesi ve Üç Kümbetler çevresi o kadar öneme sahip. Üç Kümbetler'deki millet bahçemizin projesine kış mevsimi nedeniyle ara verildi. Mayıs veya haziran aylarında burayı da açıyoruz. Burası nefis bir rekreasyon alanı. Büyükşehir Belediyemiz önemli çalışmalar yaptı. Bölgede kentsel dönüşüm çalışmaları devam ediyor. 'Hacı Cuma mevkisi' dediğimiz yani Çifte Minareli Medrese'nin bulunduğu alanda tarihi mimariye uygun evler yapılacak ve burası muhteşem bir yerleşke olacak."
Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere projenin hayata geçirilmesinde paydaş yönetimlerin emeğinin büyük olduğunu aktaran Memiş, salgın kurallarının en iyi şekilde uygulandığı illerin başında Erzurum'un geldiğine işaret etti.
Salgın sürecinde kente gelen yerli ve yabancı turistlerin doğal ve tarihi mekanları gezebilmeleri için her ayrıntıyı dikkate aldıklarını dile getiren Memiş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Eskiden mezbelelik bir görüntüye sahip mekanlar vardı, artık turistlerin tarihi dokuda yürüyeceği şekle dönüştü. Bunun için çok çaba harcıyoruz. Türkiye'de kaç tane yerde bin yıllık tarihsel kent var. Aynı anda bir sürü tarihi eser burada var. Pandemiye rağmen buralar yeniden elden geçirildi ve bu bölge turizmde şimdi önemli bir potansiyele sahip olacak." AA