-Ülkem canım benim yüzyıllardır hainlerin pençesi üzerinde oldu. Siyasi, ekonomik, dini saldırılara maruz kaldın. İstiklal be istikbaline sahip çıkanlar bu şer güçlere karşı hep bir ve bar Eber olmuş, hayasızca yapılan bu saldırıları def etmesini çok şükür bilmiştir.
-Tüm okullarımızda yerel tarih bilinci ve millilik diye bir dersin acilen konulması gerekiyor. Yoksa aitlik duygusunu kazanmayan bireylerden tüm ülke için fedakârlık beklemek abesle iştigal olur.
-İçine atarsın da içinden atamazsın diye bir söz vardır ya Türkiye’mizin içinde bulunduğu durum tam da bu olsa gerek.
-Bir zelzeleyle nice hayatlar sona ermiş, kavuşmalar mahşere kalmıştı. Anasız ve babasız kalan yavrular, sessizliğe bürünen şehirler, çevreyi saran o ölüm kokusu ve 17 Ağustosa Marmara depremi. Rabbim ölenlere rahmet geride kalanlara sabır versin
-Ne gelmişse rabbimden gelmiştir deyip yılmayıp gecesini gündüzüne katarak hep hayalleri peşinde koşan ve sonunda da bunu başaran milli yüzücümüz Sümeyye Boyacı’ya sonsuz teşekkürler. Bu başarı aynı zamanda sporu sadece futbol olarak görenlere bir ders olsun
-Geleceğimizin emin ellerde olabilmesi için çocuklara adalet, eşitlik, merhamet, sevgi, saygı, milli değerlere sahip çıkma ve manevi değerler öncelikle öğretilmelidir. Tevhit inancı ile yoğrulmamış ve resüllullahı tanımayan bir neslin gayesi ilk dünya olacaktır.
-1571’den beri milli davamızdır Kıbrıs. Yavru vatan demiş her daim ona ana şefkati göstermiş, devlet baba olarak her acısında yanında olmuşuzdur.
-Dünya da iki cümle çok hoşuma gider DAVAM ve KAVGAM. Davam, rahmetli Erbakan Hoca’nın hayat felsefesi olan kitabı, Kavgam ise Adolf Hitlerin meşhur kitabıdır. Davası olmayanın kavgası olmaz. Davamız milli birlik ve beraberlik, tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan
-Birilerinin değil, yaratanın rızasını gözetelim. İşi ehline teslim edip geleceğimizi güvenle inşa edelim. Hak ve hukuktan ayrılmayan nesiller ancak yarınlarımız güvenli limanlara sürükleyebilir. Unutmayalım ki hayatın her anında her kesimin bu ana görevidir.
-Dala çıkarken yardım alanlar, daldan inerken birine ihtiyaç duyarlar. Basamakları teker teker değil, çifter çifter çıkanlar, düşerken de çifter çifter düşerler. Birilerinin sırtına basarak tırmananların sırtına basarak inen birileri olur. Hak eden olalım, hak yiyen değil…
-Her günü başka bayram olan bir ülke de yaşadığımız için hiç şükrettik mi? Bir tarafta Malazgirt, Yurttutan, Çanakkale, Sakarya, Büyük Taarruz, Cumhuriyet’in ilanı, 23 Nisan, 19 Mayıs gibi milli bayramlar diğer tarafta ramazan, kurban ve Cuma gibi dini bayramlar…
-İnsanların hayalleri olmalı, gerçeklere ulaşabilsin diye. İnsanların vefası olmalı yarın yalnız kalmasın diye. İnsanların merhameti olmalı, düşerse elinden tutanı olabilsin diye. Zaman hatırlama ve vefa gösterme vakti.
-Ya rabbim esaret altında kalmış, bayramları anasız ve babası olarak kutlayan, gözyaşları her daim ağlamaktan kurumuş, ezana ve namaza hasret, gündüzler gece, geceleri gündüz olmuş Müslüman coğrafyalarında ki kardeşlerimize sabır ve zafer ihsan eyle…
-Spor dostluk, kardeşlik, sağlıklı yaşam ve aynı zamanda ülkelerin kendilerini dünyaya tanıtma biçimidir. Spor sadece futbol değildir, spor yüzme, güreş, cirit, okçuluk veyahut halterdir. Spor zoru başaranların tutunduğu daldır.
-Bize bir şey olmaz demeyin tedbiri elden bırakmayın. Keşke dememek için trafik kurallarına uyalım, uymayanları uyaralım. Kırmızı düdüğü sadece bayramlarda değil yılın her günü yanımızdan ayırmayıp gerektiğinde kullanalım. Rabbim kazasız belalısız günler nasip eyle…
-Tüm okullarımızda yerel tarih bilinci ve millilik diye bir dersin acilen konulması gerekiyor. Yoksa aitlik duygusunu kazanmayan bireylerden tüm ülke için fedakârlık beklemek abesle iştigal olur.
-İçine atarsın da içinden atamazsın diye bir söz vardır ya Türkiye’mizin içinde bulunduğu durum tam da bu olsa gerek.
-Bir zelzeleyle nice hayatlar sona ermiş, kavuşmalar mahşere kalmıştı. Anasız ve babasız kalan yavrular, sessizliğe bürünen şehirler, çevreyi saran o ölüm kokusu ve 17 Ağustosa Marmara depremi. Rabbim ölenlere rahmet geride kalanlara sabır versin
-Ne gelmişse rabbimden gelmiştir deyip yılmayıp gecesini gündüzüne katarak hep hayalleri peşinde koşan ve sonunda da bunu başaran milli yüzücümüz Sümeyye Boyacı’ya sonsuz teşekkürler. Bu başarı aynı zamanda sporu sadece futbol olarak görenlere bir ders olsun
-Geleceğimizin emin ellerde olabilmesi için çocuklara adalet, eşitlik, merhamet, sevgi, saygı, milli değerlere sahip çıkma ve manevi değerler öncelikle öğretilmelidir. Tevhit inancı ile yoğrulmamış ve resüllullahı tanımayan bir neslin gayesi ilk dünya olacaktır.
-1571’den beri milli davamızdır Kıbrıs. Yavru vatan demiş her daim ona ana şefkati göstermiş, devlet baba olarak her acısında yanında olmuşuzdur.
-Dünya da iki cümle çok hoşuma gider DAVAM ve KAVGAM. Davam, rahmetli Erbakan Hoca’nın hayat felsefesi olan kitabı, Kavgam ise Adolf Hitlerin meşhur kitabıdır. Davası olmayanın kavgası olmaz. Davamız milli birlik ve beraberlik, tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan
-Birilerinin değil, yaratanın rızasını gözetelim. İşi ehline teslim edip geleceğimizi güvenle inşa edelim. Hak ve hukuktan ayrılmayan nesiller ancak yarınlarımız güvenli limanlara sürükleyebilir. Unutmayalım ki hayatın her anında her kesimin bu ana görevidir.
-Dala çıkarken yardım alanlar, daldan inerken birine ihtiyaç duyarlar. Basamakları teker teker değil, çifter çifter çıkanlar, düşerken de çifter çifter düşerler. Birilerinin sırtına basarak tırmananların sırtına basarak inen birileri olur. Hak eden olalım, hak yiyen değil…
-Her günü başka bayram olan bir ülke de yaşadığımız için hiç şükrettik mi? Bir tarafta Malazgirt, Yurttutan, Çanakkale, Sakarya, Büyük Taarruz, Cumhuriyet’in ilanı, 23 Nisan, 19 Mayıs gibi milli bayramlar diğer tarafta ramazan, kurban ve Cuma gibi dini bayramlar…
-İnsanların hayalleri olmalı, gerçeklere ulaşabilsin diye. İnsanların vefası olmalı yarın yalnız kalmasın diye. İnsanların merhameti olmalı, düşerse elinden tutanı olabilsin diye. Zaman hatırlama ve vefa gösterme vakti.
-Ya rabbim esaret altında kalmış, bayramları anasız ve babası olarak kutlayan, gözyaşları her daim ağlamaktan kurumuş, ezana ve namaza hasret, gündüzler gece, geceleri gündüz olmuş Müslüman coğrafyalarında ki kardeşlerimize sabır ve zafer ihsan eyle…
-Spor dostluk, kardeşlik, sağlıklı yaşam ve aynı zamanda ülkelerin kendilerini dünyaya tanıtma biçimidir. Spor sadece futbol değildir, spor yüzme, güreş, cirit, okçuluk veyahut halterdir. Spor zoru başaranların tutunduğu daldır.
-Bize bir şey olmaz demeyin tedbiri elden bırakmayın. Keşke dememek için trafik kurallarına uyalım, uymayanları uyaralım. Kırmızı düdüğü sadece bayramlarda değil yılın her günü yanımızdan ayırmayıp gerektiğinde kullanalım. Rabbim kazasız belalısız günler nasip eyle…