Erzurum’da, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının yıl dönümü vesilesiyle “Ya Zafer Ya Şehadet” başlıklı bir konferans düzenlendi. İbrahim Erkal Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferans Milli Gençlik Vakfı (MGV) ile Anadolu Gençlik Derneği (AGD) tarafından organize edildi.
Konferans başlangıcında Muhammet Erkan Köç, Kur-an’ı Kerim tilaveti yaptı. Anadolu Gençlik Derneği Erzurum Şube Başkanı Levent Sorgun’un konuşmasının ardından Ali Aksakallı isimli çocuk Filistin konulu şiir okuyarak katılımcılara duygusal anlar yaşattı.
‘Direnmeye devam edeceğiz’
Hamas Temsilcisi Dr. Fethi Hammad konferansa video ile katılarak Anadolu Gençlik Derneği’ne Filistin’e olan desteklerinden dolayı teşekkür ederek, “En son saldırılarında hiç bir değere aldırış etmeden bütün canlıları hedef aldığı gibi hastane okul ve camilerimizi ibadet anında yerle bir etmek suretiyle vahşetine devam etmektedir. Bizler Gazze halkı olarak son nefesimize kadar direnmeye devam edeceğiz inşallah. Mücahitler Filistin halkının desteğiyle Siyonist düşmanı bozguna uğratıp zillete düşürdü. Yenilmez denilen ordularını rezil ettiler. Bu mücadelemizde bize her türlü yardım ve desteği sağlayan Anadolu gençlik derneğine teşekkür ediyoruz” dedi.
Konferansta Sezai İncesu ise ders niteliğinde bir konuşma yaptı.
İncesu, “ İslam mücahitlerinin dünyayı onlara dar ettiğini ve inşallah işin sonunda, mücadelenin sonunda İslam düşüncesini kazanan bu Siyonist yapının kaybedeceğini, bu gayrisafi yaratıklarının kaybedeceğini Rabbimizden niyaz ediyoruz ki inşallah öyle olacak. Bunların tarihlerine bakılırsa, bu düşünceli ve bu ihanetleri sebebiyle sürekli sürgün olmuşlar. Şunu verirsen inanırız. Bunu yaparsan inanırız. Kırk gün zaman diliminde peygamber kendi aralarından ayrılınca Rabbiyle olan görüşmesi sebebiyle kırk gün sonra geri dönüldüğünde buzağıya tapan topluluk bunlar, kırk gün ve kırk yıl kırk asır değil kırk gün böyle bir bulup sürekli sürgün edilmek suretiyle cezalandırılmış. Asurlular sürmüşler, Babilliler sürmüşler ve sonuçta Roma ve Hristiyanlar sürünce de bunlar İspanya ağırlıklı olmak üzere tüm dünyaya yayılmışlar. Bugün şarkısıyla, türküsüyle, teknolojisiyle, her şeyiyle ki gördüm, internette Azerbaycanlı bir soytarı. Hazreti İsrail'le olan muhabbetine şarkı söylüyor. Azerbaycan'a bile gitmişler. Dünyanın her yerinde var. Ama ağırlıklı İspanya ve Portekiz'e gitmişler. Tekrar sürüldüler. Yeniden dünyaya dağıldılar ve bizim için tabiri caizse film burada başlıyor. Maalesef İkinci Beyazıt bunları merhameten çok yüksek düzeyde sayılarla gemilerle nakledilmek suretiyle Osmanlı coğrafyasına yerleştirdi. Osmanlı Hoca'nın dünya hâkimi olduğu için şöyle düşünmüş herhalde. Ben tabii şahsi yorum olarak söylüyorum. Ya bunlar cürmü kadar yer yakar. Gelseler ne olacak? Gitseler ne olacak dedi ama olayı maalesef öyle olmadı. Ağırlıklı bir şekilde Selanik'e ağırlıklı bir şekilde İzmir'e ağırlıklı bir şekilde İstanbul'a ve Osmanlı coğrafyasının büyük bir yerleştiler. Ne olması gerekir? Şimdi normalde şöyle düşünmek lazım. Osmanlı'ya müteşekkir olmaları lazım değil mi? Ama biraz önce saydıklarımı biliyorsak bu teşekkürü beklemek ahmaklık olur. Kendi peygamberine ihanet eden, Allah'la pazarlığa tutuşan bir kavmin kendilerine yer gösterdi diye bir millete, bir inanca, bir düşünceye teşekkür etmesini beklemek ayetini anlamamak anlamına gelir ve bizim için problem başladı”diye konuştu.
Ali Kaya