Rektör Yardımcısı Ercişli, çiftçi ve üreticilere sert çıktı:
Hani neredesiniz!
Rektör Yardımcısı Sezai Ercişli, tarım ve hayvancılığın sorunlarının tartışılacağı panelde, çiftçi ve üreticilerin olmamasına sert çıktı. Ercişli, “Bize talepkar şeylerle geliyorlar. Hatta hayvan besleme konusunda bölgemizdeki çiftçiler ve üreticiler her toplantıda ziraatçıları suçluyorlar. Ama nedense yoklar burada. Keşke o suçladıkları enerjiyi, çabayı burada gelip bizimle paylaşsalardı” dedi.
Mutluhan ÇAMUR
ATA Teknokent tarafından “ATA Teknokent 1. Tematik Sektörler Zirvesi” üniversite sanayi kamu buluşması etkinliği düzenlendi. Etkinliğe, Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sezai Ercişli, ATA Teknokent Yönetim Kurulu Başkan Prof. Dr. Recep Sadeler, Veteriner Fakültesi Zootekni ve Hayvan Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Armağan Hayırlı, Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş ve az sayıda davetli katıldı.
Nedense yoklar
Açılışta konuşan Rektör Yardımcısı Sezai Ercişli, tarım ve hayvancılığın sorunlarının tartışılacağı panelde, çiftçi ve üreticilerin olmamasına sert çıktı. Ercişli, “Ben bu salonun dolmasını isterdim. Bize bu kadar talepkar şeylerle geliyorlar. Hatta her toplantıda ziraatçıları suçluyorlar, özellikle hayvan besleme konusunda bölgemizdeki çiftçiler ve üreticiler. Ama nedense yoklar burada. Keşke o suçladıkları enerjiyi, çabayı burada gelip bizimle paylaşsalardı. Çok üzgünüm. Demek ki sadece suçlamayla olmuyor. Sizin elinizi, eliniz değil gövdenizi… Fazla konuşmak istemiyorum” diye konuştu.
Üniversiteler gereksiz
Veteriner Fakültesi Zootekni ve Hayvan Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Armağan Hayırlı ise, konuşmasında üniversitelerin gereksiz olduğunu belirtti. Hayırlı, “Ne arıyorsanız artık telefondan bakabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey okumak ve ardında düşünmek. Akşama göre sınıflarda oturup insanların vaktini öldürmek bana göre insanları salaklaştırmak gibi bir şey. Buna gerek var mı, pedagogların oturup düşünmesi lazım. Diğer bir husus akademisyenlik ban göre bir meslek değildir. Ban göre akademisyenlik, bir şeyler bulma ve geliştirme. Yani hayal gücü olacak, bir şeyi sorun etmiş olacak. Daha sonra bunun nasıl geliştirildiğine kafa yoran adamdır, akademisyen. Aksi halde bir meslek değildir. Eğer bir meslek olacaksa bunun adının YÖK memurluğu olması lazım. Yani etrafa heyecan ve ışık saçması lazım. Eğer bilim adamında heyecan yoksa oradaki bilgi anlam ifade etmeyen bilgidir, kitapta da var zaten. Bana göre girişimcilik ve yaratıcılığın bir araya geldiğinde ülke ancak fark atabilir. Aksi takdirde ABD’lilerin değimiyle ‘konuş konuş dur, seni kimse dinlemiyor’.” ifadelerini kullandı.
Soğuk mazeret değil
Erzurum’un coğrafi olarak soğuk olduğu için herhangi bir şeyin için insanların mazeret sunduğunu belirten hayırlı konuşmasına şöyle devam etti: “ Ama bugün dünya ülkelerine baktığınızda, soğuk ülkelerde yaşayan insanların çok daha çalışkan ve zengin olduğunu görüyoruz. Aynı şekilde ABD içerisinde kuzey eyaletlerde eğitim seviyesi daha yüksek ve halk daha zengin. Güneye doğru indikçe insanların daha çok tembelleştiğini ve eğitim seviyesinin daha düşük olduğunu görürsünüz. Bu her yerde böyle havanın soğuk olması bir şeyleri üretememek için ve fakir kalmak için mazeret değildir. Aksine zengin olmak için bir motivasyondur.”
Üretmiyorsak zarar da vermeyelim
Hayırlı, “Bizim alanımız süt sığırcılığı olduğu için burada neler yapabiliriz diyorsak, birincisi belediyelere yardım edip büyükşehir yasasıyla birlikte meralara ve dere kenarlarına atılan çöpleri toplamasını öneririm. Çünkü oradaki poşetler tarlaların içerisine gidiyor, oradan da ahırda ineklerin ağzına geliyor. Yani bir şey üretemiyorsak bari zarar vermeyelim. Bir Avrupalı bizim Türkiye’ye gülüyor. Bunun nedeni 10 yıldır hayvan alıp kesip yiyoruz, üretemiyoruz. Yine bağımlıyız. Buradan çıkan sonuç şu; bizim Veteriner ve Ziraat Fakültelerinin müfredatı ile mezun olan hiçbir şahıs hiçbir sektöre yardımcı olamaz. Bunu ana sebeplerinden bir tanesi üniversite sınav sistemi ikincisi öğretim elemanlarının sektörle ilişiği olmaması” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından ATA Teknokent Yönetim Kurulu Başkan Prof. Dr. Katılımcılara hediye takdim etti.
