
Osmanlı’da ‘keşşaflık’ olarak da bilinen izcilik köklü geçmişi ve toplumdaki önemli yeri ile 1910’lu yılların sonlarına doğru varlığını göstermeye başladı. İlk kez "İngiliz Atletler" olarak da bilinen Ahmed ve Abdurrahman Robenson'un girişimleri ile izcilik faaliyetleri yapılırken, izciler 1912-1918 yılları arasında ise aynı zamanda orduya hazırlanan bir tür milis güç olarak kabul edildi. Cumhuriyet Döneminde Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı olan Nafi Atuf Kansu, izciliğin yurt geneline yayılmasında etkili olan isimlerden biri oldu.
Kara Fatma izcilerle
Tarih sahnesinde hatırı sayılır bir geçmişe sahip olan izcilere ait arşiv fotoğraflarına bakıldığında ise geçmişinin ne kadar köklü olduğu anlaşılıyor. Erzurum’un milli mücadele dönemi kahramanlarından "Kara Fatma"nın, yetim izciler ile 1920 yılında çekilmiş fotoğrafı ise Türkiye'nin izcilik tarihini gözler önüne seriyor.
520 izci var
Erzurum’daki izcilik faaliyetleri hakkında bilgi veren İzci lideri ve Ejder Spor Kulübü başkanı Özcan Işık, ilde 520 lider ve izcinin bulunduğunu ifade ederek, “7-11 yaş grubunda yavru kurtlar dediğimiz izcilerimiz var. Yaş ilerledikçe gruplar da değişiyor, kadın ve erkek izci grupları ayrılıyor. Belli dönemlerde farklı farklı noktalarda kamp yapıyorlar.
Bizler, Türkiye İzcilik Federasyonu (TİF) çatısı altında faaliyetlerimizi devam ettirmekteyiz. Ben de 1994’ten 2018 yılına kadar il temsilciliği görevini yürüttüm. Erzurum'da izciliği en üst seviye çıkardık. Çocuklarımızı, gençlerimizi faaliyetlere kattık. Bu gençlerimizin çoğunluğu da başarılı birer sporcu ve sanat yönü ağır olan bireylerden oluşuyor” dedi.
Hem izci hem sporcular
İzcilik faaliyetleri kapsamında gençleri topluma kazandırdıklarını ve aynı zamanda yetenekli gençleri keşfettiklerini de kaydeden Işık, “Hem izci hem de sporcu olan gençlerimiz geçen haftalarda Kars'ta yapılan short track ana lig yarışlarında 31 madalya ile Erzurum'a döndüler. Bu madalyalar da izcilik adına. Ayrıca Bursa'da kızak şampiyonası yapıldı. İzcilerimiz orada da Türkiye şampiyonu oldular.
Profesyonel olarak resim yapan, enstrüman çalan, şiir okuyan çocukları keşfediyoruz. Burada ailelere büyük iş düşüyor. Çocuklarını mutlaka izciliğe yönlendirsinler. Dijital çağın gençlerimizi esir aldığı bu dönemde doğayla iç içe olabilmek, telefondan uzak kalabilmek çocuklarımıza iyi geliyor. Burada engelli çocuklarımız da dahil olmak üzere her yaş grubundan gencimiz mevcut. Buraya gelip kendilerini hayata hazırlıyorlar” diye konuştu.
“İzcilik mezarda biter”
“İzcilik, 7 başından başlar, ölünceye kadar devam eder” diyen 66 yaşındaki Işık, izciliğe 1967 yılında 8 yaşında başladığını dile getirerek, o günleri şöyle anlatıyor: “Babam elimden tutup İnönü İlkokulu’na götürdü ve beni izci yaptı. O gün bugündür izciliğe devam ettim. 18 yaşından sonra il temsilciliği nasip oldu. Kurslara devam ettik ve yükselerek bugünlere geldik. Yaklaşık 28 sene il temsilciliği yaptım. Ölünceye kadar devam edeceğim. İzcilik mezarda biter”
Atatürk’ün cenazesinde yer aldılar
İzcilerin, Mustafa Kemal Atatürk'ün cenaze törenine katıldığını da kaydeden Işık, şunları söyledi; “Osmanlı'da izcilik vardı ve onlara da ‘keşşaf’ denirdi. Eskiden her okulun 3-4 sınıfında izcilik yapılıyordu. Bu durum şimdilerde ise yine popülerliğini sürdürüyor ve bizler de izciliğe katkıda bulunmaya devam ediyoruz. Eskiden dönem dönem kamplar yapıyorduk ve önceden yerel yönetimlerin desteği daha fazlaydı, şu anda pek fazla yok. Bu yüzden yerel yönetimlerden ve Erzurum eşrafından destek bekliyoruz.”
“Ailelerden çok güzel dönüşler alıyoruz”
10 yaşında izciliğe başladığını dile getiren izci lideri Fatih Yakışan, 28 yıldır severek izcilik yaptığını dile getirerek, “Her iki haftada bir toplanarak faaliyetler yapıyoruz. Her yaş grubundan izcilerimiz var ve en küçük öbek 7 yaşında. Özellikle çocuklar burada oyun oynayarak, etkinlikler yaparak hayata hazırlanıyorlar. Çocukların kişisel gelişimlerine katkıda bulunmanın yanında, onlara düzeni, tertibi öğretiyoruz. Ailelerden de çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Çocuklarının eskiye göre daha düzenli olduklarını, kendi işlerini kendilerinin yaptıklarını söylüyorlar. Herkesin hayatının bir döneminde mutlaka izci olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.