“Allah, kimine binesiniz, kimini yiyesiniz diye sizin için hayvanları yaratandır.” (Mü’min 79)
Mü’min suresinin 80’ninci ve 81’nci ayetlerinde konu devam ettirilmekte ve şöyle buyurulmaktadır: “Onlarda sizin için daha nice faydalar vardır. Gönüllerinizdeki bir arzuya, onlara binerek ulaşırsınız. Onların ve gemilerin üstünde taşınırsınız. Allah size ayetlerini gösteriyor. Şimdi, Allah’ın ayetlerinden hangisini inkâr edersiniz?”
Biz insanlar bakar körüz! Çünkü dünya, güneş sistemi ve derin uzay, tüm varlık ayettir: Ne var ki tabiata Yaratıcı’nın bir ayeti olarak bakmıyoruz. Kendi varlığımız, varlığımıza yüklenen araçlar ve bu araçları çalıştıran donanımlar, insan gibi, hayvan ve bitki türlerinin varoluşları her anları itibariyle yeniden yeniden gerçekleşen birer ayet ve birer mucizedir.
Ayettir; uzay, güneş sistemi, ay, dünya Allah Teâlâ’nın iradesi / maksadı gereği bir düzene sahiptir ve bir düzen meydana getirecek ve bu düzeni devam ettirecek özellikte yaratılmıştır.
Ayettir; dünyanın yaratılışı ve hayata ev yapılması ilim sahibi, hikmet sahibi Halikını göstermektedir.
Ayettir; dünyadaki hayatın kaynağı olan su sadece tabiatta vardır.
Ayettir; dünyadaki hayatı mümkün kılan atmosfer sadece küremizde vardır.
Ayettir; hidrosferi, atmosferi ve litosferiyle dünyayı; insan, hayvan ve bitkilerin var olabilmeleri için, özel olarak yaratılmıştır.
Ayettir; insan, hayvan, bitki ve cansız gibi gözüken varlıkların her biri hayatlarının her bir anında iş yapmaktadırlar, fakat işlerini nasıl yapacaklarını bilmeleri bütüncül hayatı ve düzeni ortaya koyan ilahi bir mucizedir.
Ayettir; her bir bitkinin her bir hayvanın nesilden nesile fonksiyonlarını koruması ve hayatlarının devam etmesi (DNA / genetik program) başlangıçlarında bir düzenle başlaması Allah’a aittir bir yaratmadır, aksi takdirde büyüme (hayat) mümkün olmazdı.
Ayettir; insanoğlunun emrinde bulunan hayvanlar; atlar, inekler, öküzler, mandalar, develer, eşekler, katırlar, koyunlar, keçiler, tavuklar, vb.nin insana alışmaları, insanın emrinde kalmaya devam etmeleri ilahi bir programdır. Hayvanlara binerek, onlarla yük taşıyarak, tarla sürerek, etlerini, sütlerini, yumurtalarını alarak istifade etmemiz bu şekilde yaratıldıklarından dolayı mümkün olmaktadır.
Ayettir; deniz, rüzgâr, gemi bir düzendir. Kıtalar denizlerle birbirinden ayırılmıştır, ulaşım için gemi, gemi için rüzgâr zorunludur. Rüzgârların gerek karada gerek denizde belli hızlarda, belli yönlerde ve belli zamanlarda esmesi, bir diğer düzendir.
Sonuç: Her varlık, hücresinden kütlesine, kütlesinden iç ve dış çevresine kadar birer ayetler zinciridir. Her bir ayet Rabbimizi apaçık gösterir. Allah Teâlâ’nın bir yaratması olarak kâinat baştan sona ayettir ve ilahi yasaları gösteren, anlatan ve öğreten ‘kevnî’ bir Kuran’dır.
Mü’min suresinin 80’ninci ve 81’nci ayetlerinde konu devam ettirilmekte ve şöyle buyurulmaktadır: “Onlarda sizin için daha nice faydalar vardır. Gönüllerinizdeki bir arzuya, onlara binerek ulaşırsınız. Onların ve gemilerin üstünde taşınırsınız. Allah size ayetlerini gösteriyor. Şimdi, Allah’ın ayetlerinden hangisini inkâr edersiniz?”
Biz insanlar bakar körüz! Çünkü dünya, güneş sistemi ve derin uzay, tüm varlık ayettir: Ne var ki tabiata Yaratıcı’nın bir ayeti olarak bakmıyoruz. Kendi varlığımız, varlığımıza yüklenen araçlar ve bu araçları çalıştıran donanımlar, insan gibi, hayvan ve bitki türlerinin varoluşları her anları itibariyle yeniden yeniden gerçekleşen birer ayet ve birer mucizedir.
Ayettir; uzay, güneş sistemi, ay, dünya Allah Teâlâ’nın iradesi / maksadı gereği bir düzene sahiptir ve bir düzen meydana getirecek ve bu düzeni devam ettirecek özellikte yaratılmıştır.
Ayettir; dünyanın yaratılışı ve hayata ev yapılması ilim sahibi, hikmet sahibi Halikını göstermektedir.
Ayettir; dünyadaki hayatın kaynağı olan su sadece tabiatta vardır.
Ayettir; dünyadaki hayatı mümkün kılan atmosfer sadece küremizde vardır.
Ayettir; hidrosferi, atmosferi ve litosferiyle dünyayı; insan, hayvan ve bitkilerin var olabilmeleri için, özel olarak yaratılmıştır.
Ayettir; insan, hayvan, bitki ve cansız gibi gözüken varlıkların her biri hayatlarının her bir anında iş yapmaktadırlar, fakat işlerini nasıl yapacaklarını bilmeleri bütüncül hayatı ve düzeni ortaya koyan ilahi bir mucizedir.
Ayettir; her bir bitkinin her bir hayvanın nesilden nesile fonksiyonlarını koruması ve hayatlarının devam etmesi (DNA / genetik program) başlangıçlarında bir düzenle başlaması Allah’a aittir bir yaratmadır, aksi takdirde büyüme (hayat) mümkün olmazdı.
Ayettir; insanoğlunun emrinde bulunan hayvanlar; atlar, inekler, öküzler, mandalar, develer, eşekler, katırlar, koyunlar, keçiler, tavuklar, vb.nin insana alışmaları, insanın emrinde kalmaya devam etmeleri ilahi bir programdır. Hayvanlara binerek, onlarla yük taşıyarak, tarla sürerek, etlerini, sütlerini, yumurtalarını alarak istifade etmemiz bu şekilde yaratıldıklarından dolayı mümkün olmaktadır.
Ayettir; deniz, rüzgâr, gemi bir düzendir. Kıtalar denizlerle birbirinden ayırılmıştır, ulaşım için gemi, gemi için rüzgâr zorunludur. Rüzgârların gerek karada gerek denizde belli hızlarda, belli yönlerde ve belli zamanlarda esmesi, bir diğer düzendir.
Sonuç: Her varlık, hücresinden kütlesine, kütlesinden iç ve dış çevresine kadar birer ayetler zinciridir. Her bir ayet Rabbimizi apaçık gösterir. Allah Teâlâ’nın bir yaratması olarak kâinat baştan sona ayettir ve ilahi yasaları gösteren, anlatan ve öğreten ‘kevnî’ bir Kuran’dır.