Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan "Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Karar" Resmi Gazete'de yayımlandı. İlaç fiyatlamasında kullanılan Euro kuru 24 Ekim günü güncellendi. İlaç fiyatlandırılmasında kullanılan TL cinsinden Euro değeri, yüzde 23.5 arttırılarak 17,5483 TL'den 21,6721 TL'ye yükseltildi. Türk Eczacılar Birliği 13. Bölge Erzurum Eczacı Odası Başkanı Selami Cengiz, “Yüzlerce ilaç fiyatlarının artması nedeniyle bir üst bareme geçti ve karlılıkları düştü. Dolayısıyla zaten ekonomik zorluklar yaşayan eczanelerin ekonomileri daha da zor bir sürece girdi. Biz pahalı değil, erişilebilir bir ilaç ve sağlık sistemi istiyoruz” dedi.
“İlaç Fiyat Kararnamesi artık miadını doldurdu”
Enflasyonun tek haneli olduğu, döviz ataklarının yaşanmadığı bir dönemde hayata geçirilmiş olan İlaç Fiyat Kararnamesinin miadını doldurduğunu söyleyen Cengiz, “Gerek odalarımız gerek Türk Eczacıları Birliği bu hususu uzun süredir dile getiriyor. 2 yıl önce bir eylemlilik süreci de yaşadık. Ancak geldiğimiz noktada artık sürdürülebilirlikten bahsetmek mümkün değildir” şeklinde konuştu.
Hastaların tedavi seçenekleri daralıyor
İlaç fiyatlandırmasında uygulanan politikanın kamu lehine görünse de aslında hastaların tedavi seçeneklerini daralttığını vurgulayan Cengiz, “Bu politikalar yenilikçi ilaçların ülkemize girme oranını yüzde 6 gibi çok düşük bir seviyeye getirdi. Mevcutların bir kısmına da hastalarımız, SGK ile anlaşma sağlanamadığı için erişememekte. Binlerce hasta ilaçlarını mahkemeye başvurarak almak zorunda kalıyor. Türkiye OECD (Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü) ülkeleri içinde ilaca ve sağlığa en az oranda payı ayıran ülke haline geldi. Gayri safi milli hasıla içinde ilaca ve sağlığa ayrılan pay yarı yarıya düştü. Global firmalar ülkemizde ruhsat ve geri ödeme başvurusu yapmaktan imtina eder hale geldi” ifadelerini kullandı.
Cengiz sözlerine şunları ekledi; “İlaç üretiminde hammaddelerin ve üretim ekipmanlarının tamamına yakınının yurtdışından geldiği düşünüldüğünde bu fiyatlama politikası ile yeni ilaçların ülkemize gelmesi bir yana bazı firmalar ürünlerini Türkiye pazarından çekmiş, SGK ile aralarındaki anlaşma gereği yapmaları gereken iskontoyu yapmaktan kaçınmış ve bunu eczanelerimize ve vatandaşlarımıza ödetmeye başladı. Bu rakamlarla yerli ilaç sanayimizin biyoteknolojik yatırımlar yapmasını, yenilikçi ilaç teknolojilerini ülkemize getirmelerini beklemek fazla iyi niyetli bir yaklaşımdır”
Eczaneler zor durumda
Eczanelerin hiç olmadıkları kadar zor bir dönemden geçtiğini ifade eden Erzurum Eczacı Odası Başkanı Selami Cengiz, Maliyetlerin giderek arttığı, aleyhlerine düzenleme ve uygulamaların art arda geldiği son yıllarda artık meselenin hayatta kalma meselesi olduğunun altını çizdi.
İlaç fiyatlarında ve geri ödemede uygulanan politika sonucu özellikle son yıllarda ilaç kıtlığının artık ilaç yokluğu boyutuna ulaştığını söyleyen Cengiz, “Depolardan ve firmalardan ilaç tedariği durma noktasına geldi. Hayati önem taşıyan birçok ilaca ya hiç erişemiyor ya da kısıtlı sayıda erişebiliyoruz. Eczacılarımızın hastalarına ilaç bulmak için harcadığı çaba ve efor asli hizmetleri olan “Birinci Basamak Sağlık Hizmet Sunucusu ve Sağlık Danışmanı” kimlik ve görevlerini gölgede bıraktı. Onlara sağlık hizmeti sunma görevi, ilacı bulabilme sürecine dönüştü. İlaç kıtlığının bu kur ile düzelmeyeceği muhakkak. Son birkaç yıldır bu sorunu sürekli yaşıyoruz. Hastalarımıza ilaç kıtlığını hissettirmemek için elimizden geleni yapıyoruz. Ancak geldiğimiz noktada artık eczanelerimizin ayakta kalamayacak, hastalarımızın ilaca erişemeyecek oluşundan endişe ediyoruz. Eczacılar toplum sağlığına ve ülkelerine olan bağlılık ve sorumluluklarının gereğini pandemide de Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası süreçte de net bir şekilde ortaya koydu” dedi.
Fotoğraflar: aa arşiv
Melek Ahıskalı