
Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Atatürk Üniversitesi öğrencilerine ‘Bilgi, Ahlak ve Üniversite’ konulu konferans verdi. Bilginin ahlaka dayanmadığı zaman çeşitli problemlerin ortaya çıktığını anlatan Prof. Dr. Görmez, iletişim çağında ve bilgi devriminin yaşandığı günümüzde, bilgi krizini aşma noktasında üniversitelere düşen görevi ifade etmek için bu konferansları verdiğini söyledi.
HABER MERKEZİ
Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi 15 Temmuz Milli İrade Salonu’ndaki konferansta konuşan Görmez, medeniyetimizin bilgiye atfettiği değerin çok iyi bilinmesi gerektiğini belirtti. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanvekili Hüseyin Koçan, Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, İl Müftüsü Hasan Hüsnü Sula, fakülte dekanları, STK temsilcileri, akademisyenler ve öğrencilerin izlediği konferansta konuşan Görmez, bilginin sadece malumat yığını olmadığını ifade etti.
Görmez, “İlim başlığı altında Kur’an-ı Kerim’de yer alan ayetlere ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (sav) muhteşem sözlerine baktığımız zaman, inanın hiçbir medeniyetin bilgiye bu değerleri atfetmediğine şahit olursunuz. Gökte ve yerde var olan bütün varlıklar ilim yolcusuna dua eder, istiğfarda bulunurlar. Denizdeki balıklar bile ilim yolcusuna dua ederler. Seküler bir bilgi tanımı ve ilim anlayışının, bu ilme verilen değeri anlamakta zorlanacağını ifade etmek isterim” dedi.

İslam tarihi ve medeniyetinde yapılan en büyük yanlışlardan birinin, ilmi bölmek, parçalamak ve bütünlüğünü bozmak olduğunu vurgulayan Görmez, şunları söyledi:
“Akli ilimler ile nakli ilimler, tabii ilimler ile dinî ilimler, hatta bilginin ve ilmin, dinî ve dinî olmayan diye ayrılması ve tasnif edilmesi bizim medeniyetimizin kırılma noktalarından biri olmuştur. Mâverâünnehir, Anadolu’da Müslümanlığımızın bilgi ve medeniyet kaynağıdır. Biz oradan beslenerek Müslümanlığımızı icra ettik. Oraya baktığımız zaman, bilgi bir nehri geçtikten sonra usule dönüşecektir. Yani Seyhun ve Ceyhun nehirleri. Hicaz’da ortaya çıkan İslam’ın ilmi ve bilgisi, bu nehirleri geçtikten sonra usule, felsefeye, tasavvufa dönüşmüştür. O bölge Fergana Vadisi'nde hem hadis ilminin en büyüğü İmam-ı Buhari’yi hem de felsefenin en büyüğü İbn-i Sina’yı yetiştirecektir. Hem Farab köyünde Farabi’yi hem de Ahmed Yesevi’yi yetiştirecektir.”
İyi insan yetiştirme
Çomaklı, Atatürk Üniversitesinin 60 yılı aşkın geçmişinde yetiştirdiği bilim adamları ve sahip olduğu barış ve huzur ortamı ile kendinden söz ettirmesinin, taşıdığı misyon ile yakından ilgili olduğunu söyledi. Çomaklı: “Bu misyon; üst düzeyde bilgi, eğitim ve araştırmanın yanında iyi insan yetiştirme temelli olmak üzere millî, manevi ve kültürel değerlerimize bağlı, müeddep bir nesil yetiştirmektir. Bugün bu hedefler doğrultusunda önemsediğimiz sosyal-kültürel faaliyetlerin bir halkasını icra etmek için buradayız. Yedi yılı başkanlık olmak üzere on yılı aşkın bir süre, Ülkemizin dini anlayış ve yaşayışında önemli projelere imza atmış, Diyanet İşleri Eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez hocamızı ağırlamaktan bahtiyar olduğumuzu ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Konferansın ardından Rektör Çomaklı, Mehmet Görmez’e konferansa katkılarından dolayı Atatürk Üniversitesi şilti armağan etti.
HABER MERKEZİ
Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi 15 Temmuz Milli İrade Salonu’ndaki konferansta konuşan Görmez, medeniyetimizin bilgiye atfettiği değerin çok iyi bilinmesi gerektiğini belirtti. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanvekili Hüseyin Koçan, Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, İl Müftüsü Hasan Hüsnü Sula, fakülte dekanları, STK temsilcileri, akademisyenler ve öğrencilerin izlediği konferansta konuşan Görmez, bilginin sadece malumat yığını olmadığını ifade etti.
Görmez, “İlim başlığı altında Kur’an-ı Kerim’de yer alan ayetlere ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (sav) muhteşem sözlerine baktığımız zaman, inanın hiçbir medeniyetin bilgiye bu değerleri atfetmediğine şahit olursunuz. Gökte ve yerde var olan bütün varlıklar ilim yolcusuna dua eder, istiğfarda bulunurlar. Denizdeki balıklar bile ilim yolcusuna dua ederler. Seküler bir bilgi tanımı ve ilim anlayışının, bu ilme verilen değeri anlamakta zorlanacağını ifade etmek isterim” dedi.

İslam tarihi ve medeniyetinde yapılan en büyük yanlışlardan birinin, ilmi bölmek, parçalamak ve bütünlüğünü bozmak olduğunu vurgulayan Görmez, şunları söyledi:
“Akli ilimler ile nakli ilimler, tabii ilimler ile dinî ilimler, hatta bilginin ve ilmin, dinî ve dinî olmayan diye ayrılması ve tasnif edilmesi bizim medeniyetimizin kırılma noktalarından biri olmuştur. Mâverâünnehir, Anadolu’da Müslümanlığımızın bilgi ve medeniyet kaynağıdır. Biz oradan beslenerek Müslümanlığımızı icra ettik. Oraya baktığımız zaman, bilgi bir nehri geçtikten sonra usule dönüşecektir. Yani Seyhun ve Ceyhun nehirleri. Hicaz’da ortaya çıkan İslam’ın ilmi ve bilgisi, bu nehirleri geçtikten sonra usule, felsefeye, tasavvufa dönüşmüştür. O bölge Fergana Vadisi'nde hem hadis ilminin en büyüğü İmam-ı Buhari’yi hem de felsefenin en büyüğü İbn-i Sina’yı yetiştirecektir. Hem Farab köyünde Farabi’yi hem de Ahmed Yesevi’yi yetiştirecektir.”
İyi insan yetiştirme
Çomaklı, Atatürk Üniversitesinin 60 yılı aşkın geçmişinde yetiştirdiği bilim adamları ve sahip olduğu barış ve huzur ortamı ile kendinden söz ettirmesinin, taşıdığı misyon ile yakından ilgili olduğunu söyledi. Çomaklı: “Bu misyon; üst düzeyde bilgi, eğitim ve araştırmanın yanında iyi insan yetiştirme temelli olmak üzere millî, manevi ve kültürel değerlerimize bağlı, müeddep bir nesil yetiştirmektir. Bugün bu hedefler doğrultusunda önemsediğimiz sosyal-kültürel faaliyetlerin bir halkasını icra etmek için buradayız. Yedi yılı başkanlık olmak üzere on yılı aşkın bir süre, Ülkemizin dini anlayış ve yaşayışında önemli projelere imza atmış, Diyanet İşleri Eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez hocamızı ağırlamaktan bahtiyar olduğumuzu ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Konferansın ardından Rektör Çomaklı, Mehmet Görmez’e konferansa katkılarından dolayı Atatürk Üniversitesi şilti armağan etti.