Peygamberimizin (asv) hanımlarına gösterdiği sevgi ve nezaket bizlere en büyük örnektir. İslam’ı gericilik diye göstermek isteyen çağımızın cahilleri, O’nun (asv) hayatını çok iyi irdelemelidir.
Doymadın Mı?
Mescid'e yakın bir yerde Habeşistanlı zenci Müslümanlar yerel bir oyun oynamaktadırlar. Hz. Muhammed (asv)'in aklına eşi Ayşe (r.anha) gelir. Eve gider ve
“Ayşe, gel sen de seyret." der.
Hz. Ayşe (r.anha), olayı,
"Ben de yanağımı Allah'ın Elçisinin omuzu üzerine koyarak seyretmeye başladım." diye anlatır.
Oyun uzun sürer, Hz. Muhammed (asv) arada bir:
"Doymadın mı?" diye sorar.
Hz. Ayşe (r.anha) kendi deyimiyle "Bana olan sevgisini denemek için"
"Hayır!" diye cevap verir.
Hz. Muhammed (asv) yorulmasına rağmen sesini çıkarmaz. Ayak değiştirerek dikilmeye devam eder...
Ağzının Değdiği Yerden
Hz. Ayşe (r.anha) ile beraber yemek yerken özellikle dikkat eder. Bardağın Ayşe (r.anha)'nin içtiği yerinden su içer... Et yiyorlarsa Ayşe (r.anha)'nin ısırdığı eti elinden alır, onun ağzının değdiği yerden ısırır. Kendi elleriyle Ayşe (r.anha)'yi yedirir.
En Çok Ayşe'yi (r.anha)
Kalabalık bir grup içindedirler. Bir arkadaşı uzun bir zamandır merak ettiği bir soru sorar.
"Ey Allah’ın Elçisi! En çok kimi seviyorsunuz?"
Cevapta hiçbir çekingenlik ve kompleks yoktur.
"Ayşe (r.anha)'yi."
Aynı soru evliliklerinin başında Hz. Ayşe (r.anha) tarafından da sorulur.
"Beni nasıl seviyorsun."
"Kördüğüm gibi."
Hz. Ayşe (r.anha) aldığı cevaptan o kadar hoşnut olur ki, ilerleyen yıllarda sık sık sorusunu yineler.
"Ey Allah’ın Elçisi! Kördüğüm ne alemde?"
"İlk günkü gibi!"
Saadet Asrından
Ebu’d-Derdâ (r.a.)’tan rivayet edilmiştir:
“Resulullah (s.a.), sahabilerine: ‘Dikkat edin ki! Size amellerinizin en hayırlısını, melikiniz olan (Allah) katında en çok beğenilen, (cennetteki) derecelerinizi en çok yükselten, altın ve gümüşü (Allah yolunda) vermekten size daha sevablı olan ve düşmanınıza rastlayıp da boyunlarını vurmanız (gazi olmanız) ile düşmanınızın sizin boyunlarınızı vurmasından (şehit edilmenizden) daha üstün işi haber vereyim mi?’ buyurdu. Sahabiler: ‘Evet’ dediler. Bunun üzerine Resulullah (s.a.) ‘Allah’ı anmaktır’ buyurdu.” (Tirmizi)