Hafta içi Yargıtay, E-ticaretle alakalı emsal bir karara imza attı. İnternet alışverişlerinde malın ayıplı olması durumunda aracı hizmet sağlayıcının sorumluluğu olmadığına karar verdi. Resmi Gazete'de yayınlanan kararda, aracı hizmet sağlayıcının yani sadece sipariş amaçlı kullanılan aracıların malın ayıplı olmasından kaynaklı sorumluluğunun bulunmadığına dair verilen karar pek çok sorunu beraberinde getireceğe benziyor.
Karar; Letgo, Sahibinden, Getir, Yemek Sepeti gibi platformlar için bağlayıcı olacak. Örnek olarak araç alım satım sitelerinden alınan ikinci el araç ayıplı çıkarsa platformun sorumluluğu olmayacak. Yargıtay'ın kararı, suistimale açık bir şekilde tüm internet alışverişlerini kapsayacak şekilde emsal teşkil ettirilmeye çalışılırsa çözüm yerine çözümsüzlük oluşturacaktır.
Tüketici Hakem Heyetlerinde kurumsal firmaların savunmasında dahi alınan telefonun ayıplı çıkması durumunda topu telefonu gönderen firmaya attığına pek çok kez şahit olduk. Sorumluluğun kimde olduğu internet alışverişlerinde çok hassas bir konu olduğundan her kurum kendi tarafına çekerek tüketicilerin mağdur edilme ihtimalinin çok fazla olduğunu belirtmek isterim. Örnek olarak, tüketicinin alışveriş yaptığı yer Trendyol, parayı verdiği yer Trendyol, sözleşme imzaladığı yer Trendyol, kredi kartı bilgilerinin verildiği yer Trendyol, müşteri temsilcisi ile muhatap olunan yer Trendyol ama firma gönderdiği savunmada sorumluluğu telefoncu dükkanına atıyor.
Sonuç olarak tüketicilerin muhatap olduğu platformun da müteselsilen sorumlu tutulması, bu platformların başıboş şekilde istekleri gibi hareket etmelerine engel teşkil ederdi.
Yargıtay kararına özet olarak; Tüketiciler internet üzerinden ürün sipariş verdiklerinde veya ikinci el bir ürün aldıklarında herhangi problem ile karşılaşır iseler, aracı firmaları değil, ürünü gönderen işletmeyi şikayet edecekler. İnternet sitesinin direk kendisi ile alışveriş yapar iseler ve ürün ayıplı çıkarsa o zaman Tüketici Hakem Heyetlerine veya Tüketici Mahkemelerine ürünü gönderen işletmeyi değil, muhatap alınan kurumu, yani ücret hangi kuruma yatırıldı ise orayı şikayet ederek hak arayabilirler.
Karar; Letgo, Sahibinden, Getir, Yemek Sepeti gibi platformlar için bağlayıcı olacak. Örnek olarak araç alım satım sitelerinden alınan ikinci el araç ayıplı çıkarsa platformun sorumluluğu olmayacak. Yargıtay'ın kararı, suistimale açık bir şekilde tüm internet alışverişlerini kapsayacak şekilde emsal teşkil ettirilmeye çalışılırsa çözüm yerine çözümsüzlük oluşturacaktır.
Tüketici Hakem Heyetlerinde kurumsal firmaların savunmasında dahi alınan telefonun ayıplı çıkması durumunda topu telefonu gönderen firmaya attığına pek çok kez şahit olduk. Sorumluluğun kimde olduğu internet alışverişlerinde çok hassas bir konu olduğundan her kurum kendi tarafına çekerek tüketicilerin mağdur edilme ihtimalinin çok fazla olduğunu belirtmek isterim. Örnek olarak, tüketicinin alışveriş yaptığı yer Trendyol, parayı verdiği yer Trendyol, sözleşme imzaladığı yer Trendyol, kredi kartı bilgilerinin verildiği yer Trendyol, müşteri temsilcisi ile muhatap olunan yer Trendyol ama firma gönderdiği savunmada sorumluluğu telefoncu dükkanına atıyor.
Sonuç olarak tüketicilerin muhatap olduğu platformun da müteselsilen sorumlu tutulması, bu platformların başıboş şekilde istekleri gibi hareket etmelerine engel teşkil ederdi.
Yargıtay kararına özet olarak; Tüketiciler internet üzerinden ürün sipariş verdiklerinde veya ikinci el bir ürün aldıklarında herhangi problem ile karşılaşır iseler, aracı firmaları değil, ürünü gönderen işletmeyi şikayet edecekler. İnternet sitesinin direk kendisi ile alışveriş yapar iseler ve ürün ayıplı çıkarsa o zaman Tüketici Hakem Heyetlerine veya Tüketici Mahkemelerine ürünü gönderen işletmeyi değil, muhatap alınan kurumu, yani ücret hangi kuruma yatırıldı ise orayı şikayet ederek hak arayabilirler.