Evet, itiraf ediyorum; Adnan Hoca mehdidir; fakat Masonların ürettiği sahte bir mehdi!
Şimdi bu da nereden çıktı diyeceksiniz? Şuradan: Masonluk, insan aklının ürettiği gizli bir dünya dinidir ve uzun bir zamandır dünyayı bu dinin mensupları idare etmektedir!
Bu, para dini, herkese açık bir din değildir; iyi eğitilmiş, işe yarar adamlar bu dinin mensupları olarak seçilip yeniden eğitilerek, para ilahına kulluk yapabilecek seviyeye getirilmekte ve uluslararası sisteme sokulmaktadırlar.
Masonik Para Dininin gayesi uluslararası şirketler ve siyasi kuruluşlar yoluyla ‘parayı yönetmekten’ ibarettir. İşin felsefesi ve diğer tüm siyasi, ekonomik ve kültürel fonksiyonları para putunun altında biçimlendirilmektedir.
‘Parayı yöneten dünyayı yönetir!’ fehvası gereğince Masonlar, sadece bir ‘pazar ülke’ olmamak, üretim ve ihracat yoluyla dünya ticaretinden payını almak sevdasındaki Türkiye gibi ülkelerden ve onun milli hükümetinden hiç ama hiç hoşlanmamaktadır.
Hele bu ülkenin bir de, mesela İslam gibi, yüksek bir isteklendirme kaynağı varsa, o kaynağın harekete geçirilmesi ve İslam dünyasında domino etkisi yaratması ihtimali, çıkarlarına iyiden iyiye ters düştüğünden, felaket saldırganlaşmaktadırlar.
NATO ve ABD operasyonu olan 15 Temmuz FETÖ kalkışması, nasıl küresel Masonluğun Türkiye üzerinde sergilediği kanlı bir operasyonu olarak tarihteki yerini aldıysa, ‘Adnan Hoca’ denilen yapı da, yine isimleri Ahmet, Mehmet olan İsrail bağlantılı Sefarad Yahudileri eliyle Türkiye’nin içine dini ayrılık tohumları ekmek üzere yerleştirilmiş bir ‘kundaktı.’
Bu kundaktaki Mehdi bebek (Adnan Oktar) yıllardır bu gizli para imparatorluğu tarafından emzirilen şizofrenik bir piyondu. Önce suret-i haktan gösterilen bu zât, belli bir etki alanı oluşturunca, mucitleri ve besleyicileri olan küresel Masonik güç, Oktar’ın parasal imkânlarını artırıp bu zât üzerinden üretilen yeni ‘İslamî din imajını’ uluslararası görünürlüğe kavuşturdu.
Masonik Sahte Mehdi Adnan Hoca’nın şahsında temellendirilen yeni İslamî din imajı, Masonluğun temel felsefelerinden biri olan hedonist inançtan ibarettir. Hedonizm: Hazcılık, demektir. Hazzın mutlak anlamda iyi olduğunu, insan eylemlerinin nihai anlamda haz sağlayacak bir biçimde planlanması gerektiğini, sürekli haz verene yönelmenin en uygun davranış biçimi olduğunu savunan felsefi görüş. Fotoğraflar dikkatlice incelenirse klasik hedonizmi anlatan tablolarla Adnan Hoca denilen Masonun sahte mehdiyetinde İslam adına ortaya sürülen yaşam felsefesi aynıdır: Hedonizm!
İŞID vb. İslam adına ortaya çıkarılan terörist yapılar, küresel düzeyde dolaşımda tutulan İslamofobi gibi karalama kampanyaları, tüm bu fesat hareketleri, İslam dünyasındaki, Kuran’a bağlı uyanışı ertelemek ve mümkünse tahrip etmek amacına matuftur.
Kökü dışarıda olan ideolojilerin yanı sıra, FETÖ, Oktar, IŞİD, el-KAİDE, gibi siyasi dini hareketlerin küresel gücün bir operasyon aracı olduğunu artık herkes görmeli ve anlamalıdır. Bu yapılardan uzak durup küresel gücün hedefindeki, sahih İslam’ı sahiplenen milli hükümetlere destek olmak farz hükmündedir. Bu çağın en büyük bir cihadı şimdilik budur!
Şimdi bu da nereden çıktı diyeceksiniz? Şuradan: Masonluk, insan aklının ürettiği gizli bir dünya dinidir ve uzun bir zamandır dünyayı bu dinin mensupları idare etmektedir!
Bu, para dini, herkese açık bir din değildir; iyi eğitilmiş, işe yarar adamlar bu dinin mensupları olarak seçilip yeniden eğitilerek, para ilahına kulluk yapabilecek seviyeye getirilmekte ve uluslararası sisteme sokulmaktadırlar.
Masonik Para Dininin gayesi uluslararası şirketler ve siyasi kuruluşlar yoluyla ‘parayı yönetmekten’ ibarettir. İşin felsefesi ve diğer tüm siyasi, ekonomik ve kültürel fonksiyonları para putunun altında biçimlendirilmektedir.
‘Parayı yöneten dünyayı yönetir!’ fehvası gereğince Masonlar, sadece bir ‘pazar ülke’ olmamak, üretim ve ihracat yoluyla dünya ticaretinden payını almak sevdasındaki Türkiye gibi ülkelerden ve onun milli hükümetinden hiç ama hiç hoşlanmamaktadır.
Hele bu ülkenin bir de, mesela İslam gibi, yüksek bir isteklendirme kaynağı varsa, o kaynağın harekete geçirilmesi ve İslam dünyasında domino etkisi yaratması ihtimali, çıkarlarına iyiden iyiye ters düştüğünden, felaket saldırganlaşmaktadırlar.
NATO ve ABD operasyonu olan 15 Temmuz FETÖ kalkışması, nasıl küresel Masonluğun Türkiye üzerinde sergilediği kanlı bir operasyonu olarak tarihteki yerini aldıysa, ‘Adnan Hoca’ denilen yapı da, yine isimleri Ahmet, Mehmet olan İsrail bağlantılı Sefarad Yahudileri eliyle Türkiye’nin içine dini ayrılık tohumları ekmek üzere yerleştirilmiş bir ‘kundaktı.’
Bu kundaktaki Mehdi bebek (Adnan Oktar) yıllardır bu gizli para imparatorluğu tarafından emzirilen şizofrenik bir piyondu. Önce suret-i haktan gösterilen bu zât, belli bir etki alanı oluşturunca, mucitleri ve besleyicileri olan küresel Masonik güç, Oktar’ın parasal imkânlarını artırıp bu zât üzerinden üretilen yeni ‘İslamî din imajını’ uluslararası görünürlüğe kavuşturdu.
Masonik Sahte Mehdi Adnan Hoca’nın şahsında temellendirilen yeni İslamî din imajı, Masonluğun temel felsefelerinden biri olan hedonist inançtan ibarettir. Hedonizm: Hazcılık, demektir. Hazzın mutlak anlamda iyi olduğunu, insan eylemlerinin nihai anlamda haz sağlayacak bir biçimde planlanması gerektiğini, sürekli haz verene yönelmenin en uygun davranış biçimi olduğunu savunan felsefi görüş. Fotoğraflar dikkatlice incelenirse klasik hedonizmi anlatan tablolarla Adnan Hoca denilen Masonun sahte mehdiyetinde İslam adına ortaya sürülen yaşam felsefesi aynıdır: Hedonizm!
İŞID vb. İslam adına ortaya çıkarılan terörist yapılar, küresel düzeyde dolaşımda tutulan İslamofobi gibi karalama kampanyaları, tüm bu fesat hareketleri, İslam dünyasındaki, Kuran’a bağlı uyanışı ertelemek ve mümkünse tahrip etmek amacına matuftur.
Kökü dışarıda olan ideolojilerin yanı sıra, FETÖ, Oktar, IŞİD, el-KAİDE, gibi siyasi dini hareketlerin küresel gücün bir operasyon aracı olduğunu artık herkes görmeli ve anlamalıdır. Bu yapılardan uzak durup küresel gücün hedefindeki, sahih İslam’ı sahiplenen milli hükümetlere destek olmak farz hükmündedir. Bu çağın en büyük bir cihadı şimdilik budur!