Geçen hafta İsmail Küçükkaya'nın Çalar Saati'nde, konuk olarak davet edilen bir dernek dikkatimi çekti.
Derneğin ismi "Yanındayız Derneği". Genel Başkanı Nur Ger. Kadınların hakkını aramak ve kadın erkek eşitliğini sağlamak üzerine kurulmuş bir dernek.
Yanındayız Derneği'nin Genel Başkanı Nur Ger'e bir kaç sözüm olacak.
Doğu ve Güneydoğu da yaşayan halkın kültür ve adetlerinden haberiniz var mı? Bu sorunlara TV'de açıklama yaparak, konferansalar düzenleyerek çözüm bulamazsınız. Ancak Doğuya, taşraya, kırsal kesimlere inerek ve sosyolojik açıdan kadınları dinleyerek haklarını savunabilirsiniz. Eminim ki size anlatacak çok şeyleri olacaktır. Onların sesine oturduğunuz koltuktan değil, yanlarına giderek kulak verin. Bu çabanız ve çalışmalarınız karşısında ne kadar önemsendiklerini görecek ve onların mutluluğuna ortak olacaksınız.
"Kadınları cesaretlendirmek" olan sloganınızla, belirli bir kesim veya kurumla görüşerek, kadınlara faydanız değil zararınız olacaktır.
Kadınları örgütleyip, “hakkınızı arayın, kocanıza karşı çıkın, gerekirse polise gidin” diyerek, kadınlara zarar verdiğinizin farkında değilsiniz.
Kadınları, aile, örf, adet, gelenek, yaşam tarzını bilmeden, "devlet sahip çıkıyor" mantığıyla cesaretlendirdiğiniz sürece şiddetin daha çok körükleneceğini artık anlayın. Şiddet kullanan erkek evinden ne kadar uzak tutulursa tutulsun, her kadının başına bir polis konulamayacağı gibi kapıdan kovulsa bacadan girer misali erkek yine istediğini yapar. Şiddet uygulayan erkekleri cezaevlerine atarak sorunun sonu gelmez.
Bu nedenle kadın haklarına sınıfsal bakış açısıyla değil kültürel bakış açısıyla yaklaşmak gerekiyor. Çünkü aile içinde kadına şiddeti sürükleyen nedenlerin başını geçmişten günümüze gelen gelenekler çekmektedir. Kısaca bu davranışları bir anda ortadan kaldırmak mümkün değildir.
Sadece kadınların şiddet içeren durumlar konusunda eğitim yolu ile bilinçlendirilmesi ve danışmanlık hizmetlerine yönlendirilmesi de yanlış bir uygulamadır.
Kadınları cesaretlendirmeden ve örgütlemeden önce, aşırı kıskançlık ve şiddet içeren durumlar konusunda seminer ve kursların açılarak erkeklere bilgiler verilmesi gerekir.
Erkeklerin bilinçlendirilmesi, kadın ve erkeğin birbirlerine saygı, sevgi ve hoşgörü içinde olmalarının gerekliliği anlatılmalıdır.
Allah'ın, aynı günaha cezada ve iyi amele ödülde ayırmadığı, birbirini tamamlamak üzere gönderdiği kadın ve erkeği ayrıştırmanın, İslâm'a aykırı olduğu ve hak ihlali sayıldığı üzerine yoğunlaşılırsa başarılı olunabilir.
Derneğin ismi "Yanındayız Derneği". Genel Başkanı Nur Ger. Kadınların hakkını aramak ve kadın erkek eşitliğini sağlamak üzerine kurulmuş bir dernek.
Yanındayız Derneği'nin Genel Başkanı Nur Ger'e bir kaç sözüm olacak.
Doğu ve Güneydoğu da yaşayan halkın kültür ve adetlerinden haberiniz var mı? Bu sorunlara TV'de açıklama yaparak, konferansalar düzenleyerek çözüm bulamazsınız. Ancak Doğuya, taşraya, kırsal kesimlere inerek ve sosyolojik açıdan kadınları dinleyerek haklarını savunabilirsiniz. Eminim ki size anlatacak çok şeyleri olacaktır. Onların sesine oturduğunuz koltuktan değil, yanlarına giderek kulak verin. Bu çabanız ve çalışmalarınız karşısında ne kadar önemsendiklerini görecek ve onların mutluluğuna ortak olacaksınız.
"Kadınları cesaretlendirmek" olan sloganınızla, belirli bir kesim veya kurumla görüşerek, kadınlara faydanız değil zararınız olacaktır.
Kadınları örgütleyip, “hakkınızı arayın, kocanıza karşı çıkın, gerekirse polise gidin” diyerek, kadınlara zarar verdiğinizin farkında değilsiniz.
Kadınları, aile, örf, adet, gelenek, yaşam tarzını bilmeden, "devlet sahip çıkıyor" mantığıyla cesaretlendirdiğiniz sürece şiddetin daha çok körükleneceğini artık anlayın. Şiddet kullanan erkek evinden ne kadar uzak tutulursa tutulsun, her kadının başına bir polis konulamayacağı gibi kapıdan kovulsa bacadan girer misali erkek yine istediğini yapar. Şiddet uygulayan erkekleri cezaevlerine atarak sorunun sonu gelmez.
Bu nedenle kadın haklarına sınıfsal bakış açısıyla değil kültürel bakış açısıyla yaklaşmak gerekiyor. Çünkü aile içinde kadına şiddeti sürükleyen nedenlerin başını geçmişten günümüze gelen gelenekler çekmektedir. Kısaca bu davranışları bir anda ortadan kaldırmak mümkün değildir.
Sadece kadınların şiddet içeren durumlar konusunda eğitim yolu ile bilinçlendirilmesi ve danışmanlık hizmetlerine yönlendirilmesi de yanlış bir uygulamadır.
Kadınları cesaretlendirmeden ve örgütlemeden önce, aşırı kıskançlık ve şiddet içeren durumlar konusunda seminer ve kursların açılarak erkeklere bilgiler verilmesi gerekir.
Erkeklerin bilinçlendirilmesi, kadın ve erkeğin birbirlerine saygı, sevgi ve hoşgörü içinde olmalarının gerekliliği anlatılmalıdır.
Allah'ın, aynı günaha cezada ve iyi amele ödülde ayırmadığı, birbirini tamamlamak üzere gönderdiği kadın ve erkeği ayrıştırmanın, İslâm'a aykırı olduğu ve hak ihlali sayıldığı üzerine yoğunlaşılırsa başarılı olunabilir.