Niyedir bilmiyorum.
Nedendir anlamıyorum.
Doluya koyuyorum almıyor, boşa koyuyorum dolmuyor.
Aklım, havsalam almıyor.
Lafı dolandırmayayım, kestirmeden anlatayım.
Büyükşehir Belediyesi, özellikle pandemi döneminde boş durmadı, yeni yol, kavşak ve çevre düzenlemesinin yanısıra bir sürü iş yaptı, halen daha da yapıyor.
İlçe belediyeleri ile birlikte şehir adeta şantiye.
Kuşkusuz çoğu da alkışa layık, elzem, gerekli hizmetler.
Ama bilmiyorum ki bu Büyükşehir şu Ali Ravi Caddesi’ni Kayakyolu’na bağlayacak olan paralel yolu niye yapmaz?
Özellikle de Mehmet Sekmen’i merak ediyorum.
Görmüyor, bilmiyor olabilir mi diye.
Sanmıyorum ama herhalde Sekmen’in haberi yok diye de düşünmüyor değilim.
Niye hele daha oraya kepçeyi, kamyonu çekmezler, idrakta zorluk çekiyorum.
O kadar ihtiyacı duyulan bir yolu yapmaya niye akıl etmezler, almıyor, kafam bir türlü almıyor.
Neyi beklerler, niye beklerler, anlamıyorum.
Kestane kebap, acele cevap!
Allah sayılarını artırsın..
Son zamanlarda bir hayli artış var. Allah sayılarını daha da artırsın, bir hayırsever sayesinde de yakında yeni bir cami daha yapılıyor. Hem de ihtiyaç duyulan gözde bir yerde. İşadamı İlhan Halıcıoğlu, babası Fevzi Halıcıoğlu’nın vasiyeti üzerine Recep Akdağ Caddesi üzerinde 2 bin kişilik bir cami yaptırıyor. Osmanlı mimarisinin örneklerinin sergileneceği, kapı ve pencerelerinin yanısıra mihrap ve tavanının farklı olacağı caminin projesini Arzu Sırmacı çizerken, işadamı İlhan Halıcıoğlu, herşeyiyle ilgileniyor. Tek şerefe ve minareli caminin inşaatında da bir işçi gibi çalışan Halıcı, açılışı Ocak ayına planladıklarını söylüyor. Cami inşaatının en küçük ayrıntısıyla bile ilgilenen ve çoğu zaman şantiyede sabahlayan Halıcıoğlu, ismin henüz konulmadığını belirtiyor. Halıcıoğlu, ‘’ Cami inşaatına o kadar yoğunlaştım ki vallahi dükkana gidemiyorum çoğu kez. Benim için çok daha önemlidir bu iş. Bir defa inanılmaz da keyif verici bir iş. Kısa sürede bir mühendis kadar da bilgi sahibi oldum’’ diyor. Bu arada, 500 metre kare alan üzerinde yaptırılan cami inşaatında kullanılmak üzere çok sayıda hayırseverin para bağışında bulunduğunu da kaydeden Halıcı, ‘’Doğrusu tamamı kendi paramızdan yapılsın istedik ama bu konuda çok yoğun talep vardı ve bu konuda görüş aldık, bu hayırları kabul etme durumunda kaldık’’ diye konuştu.
Kovit artık kapımıza, bacamıza dayandı!
Erzurum’un vaka sayısında en fazla artışın olduğu iddiaları sanırım yanlış değil. Daha düne kadar çeşitli semtlerden duyduğumuz kovitli hastalar artık kapımızda, bacamızda! Sadece benim bulunduğum merkezdeki Rabia Ana Mahallesi’ndeki apartmanımızda 3 evde kovitli hasta mevcut. Bu sebeple de artık biraz daha kontrollüyüz ve bu kadar tehlikenin yakınında olduğumuz için özellikle maskede, hijyende, sosyal mesafede daha bir titiziz. Yine son günlerde etrafımızı dinlediğimizde çoğundan da aynı cümleyi duyuyoruz. ‘’Bizim apartmanda da kovitliler var’’. Düğün konvoylarının yasaklanmasına, cenaze ve taziyelerin kısıtlanmasına rağmen vaka sayısının artışı elbette ki hepimizi daha çok endişelendirmeye sevketti. Bu kadar virüsün yaygın olduğu şehirde artık herkes test olmak ister hale geldi. Zira en küçük rahatsızlıklarında dahi insanların ‘’acaba koronavirüse mi yakalandım?’’ diye sormaya başladığını gözlemliyoruz.
Ayça hanım da karantinada!
Gün geçmiyor ki hayatımızı zehir eden koronavirüsten vefat eden veya bu virüse yakalanan bir tanıdık ile karşılaşmayalım. Sadece şu son bir ay içerisinde mutlaka hepimizin yakından tanıdığı birilerinin haberini illa ki almışsınızdır. Her meslek grubundan insanımız bu bela ile karşılaşıyor. Bunlardan biriydi TRT İl Müdürü Ayça Yarol Alemdar hanım. Değerli müdürümüz de de covid-19 çıktı ve 14 günlük karantinaya alındı. Sadece bacak ağrısından ötürü yaptığı testi pozitif çıkan Ayça hanım ki hijyene, sosyal mesafeye o kadar da uyan birisi. Onu da yakaladı bu illet virüs. İlk duyduğumda şaşırdım. Aradığımda evinde kendini izole haldeydi. Dış dünya ile ilişkisini kesmiş, ama budan çok da rahatsız görünmüyordu. ‘’Emin ol ağabey, teste güle-oynaya gitmiştim. Sadece bir bacak ağrım vardı. Pozitif olduğumu öğrenince şok oldum. Bek ki her daim dairede, evde herkese maskenizi takın diye fırçalar atan, maskesiz bir anı bile görülmemiş biriyim. Hemen de kendimi eve attım’’ diye konuştu. Yeni bir teste tabi tutulacağını söyleyen Ayça hanım, bu testin negatif çıkacağını umduğunu sözlerine ekledi.
Hangi siyahiyi getirseler heyecanlanırız!
Liglerin başlamasına az bir süre kala BB Erzurumspor’da transfer çalışmaları devam ediyor. 28 kişilik süper lig kadrosunu oluşturmak için çalışan mavi-beyazlılar, şu ana kadar bazı oyunculara imza attırdı, bir çoğu ile de prensip anlaşmasına vardı. 5 Eylül’e kadar 2 hazırlık maçı yapacak olan Erzurum’un bir şekilde liglerin başlamasına biraz daha az süre kala kadrosunu tamamen oluşturacağını umuyoruz. Elbette ki kadroyu oluştururken gerek teknik ve gerekse idari yönetimin ince eleyip sık dokuduğunu biliyoruz. Hele de Büyükşehir Belediye ve kulübün onursal başkanı Mehmet Sekmen’in geçmişte yapılan hataları da dillendirmesi sebebiyle transferde daha bir titiz davranıldığını gözlemliyoruz. Mutlaka takıma yararlı, ekonomik olarak da yük olmayacak oyuncular alınıyor, alınacak. Açıkçası kamuoyu olarak belki şu ana kadar yapılan transferler içinde Donald, Mina ve Muhammet Gönülaçar’ı kısmen tanıyor, kaleci dahil gündemdeki isimleri tanımıyoruz.
Yeni gelen oyuncuları belki idareciler tanıyor da olabilir ama taraftarlar için tam bir kapalı kutu. Taraftar, kim gelirse taraftar elbette başüstüne diyecek. Açıkçası kadroya takviye edilmesi planlanan oyuncuları nasıl olacağını ancak hazırlık maçlarında veya lig maçlarında görme şansına sahip olacağız. Bir de, evet bir de, siyahi oyuncu konusu var. Bana göre Erzurum’da hangi siyahi futbolcuya imza attırırsanız attırın bu taraftar içinde heyecan oluşturacaktır. Siyahi oyuncu her daim Erzurum gibi kulüplerde heyecana yolaçar, yolaçmıştır. Geçmişte de bunun örnekleri var. Mesela Galata köprüsünde saat satan bir siyahiyi futbolcu diye Erzurum’a getirin, imza attırın, bu da heyecan verir. Genelde de fiziğine ve de rengine bakılarak beklenti içinde olunur. Bu kadar net ve açık. Demem o ki, yabancı oyuncu alınırken biraz daha dikkat edilmeli. Özellikle orada ince elenip sık dokunulmalı. Bu benim son kararımdır.
Bu mümessil illa ki gişe yazdırır!
Burak Bozdağ ismini daha önce duymamıştım. Çoğu gibi ben de Youtube’de yayınlanıp, bir arkadaşım tarafından bana watsap’dan gönderilen o komik ve de şirin videosu ile tanıdım. Karşımdaki adam, zaman zaman küfürlü de olsa yaşadıklarını etrafında oluşan kalabalığa bir standapçı edasıyla anlatıyor ve dinleyenlerini de acayip neşelendiriyordu. Erzurumlu olduğunu ve 6 yıla yakındır Bursa’da yaşadığını öğrendiğim Burak Bozdağ’ın daha sonra ard arda videoları geldi, onları seyretmeye koyuldum bu defa. Erzurum şivesiyle anlattıkları ile bir fenomendi artık o. Ben de dahil bir çok kişi acaba yeni bir şey daha var mı diye internette sörflere başladık. Yaşadıklarını anlatma kadar yazma yeteneği de olan Burak, bir baktık bir film ile gündemde. Hatta ekibini de oluşturmuş bile. Geçtiğimiz günlerde Erzurum’a da gelen ve bir dizi görüşmelerde bulunan, yapacakları çekim yerlerini belirleyen Burak artık işin adını koymuştu. Yaşadıklarını anlatmayacak, bir sinema filmi ile herkesime aktaracak, ünlüler kervanına dahil olacaktı.
***
Uzun bir süredir Bursa’da ticaret yapan Şahika Grup’un yöneticilerinden Erzurumlu işadamı Taner Ardahanlı sosyal bir arkadaştır. Burak Bozdağ ile de tanışmış ve samimiyetini ilerletmiş. Önceki gün bana Burak ve yine Erzurumlu oyuncu Arif Arifoğulları ile Bursa’da ki fabrikasının bahçesinde buluşacaklarını, mangal yakıp, semaver çay içeceklerini söyledi. Az sonra Taner Ardahanlı bana bu buluşmanın fotoğraflarını gönderdi ve bir de sürpriz yaparak watsap hattından videolu aradı. Seste problem olmayınca telefonla konuştuk. Taner, Burak Bozdağ ile beni bu görüşmede tanıştırdı, ikimiz de mutlu olduk. Sözlerime tebrik etmekle başladığım Burak Bozdağ’ın film hikayesini dinledim, inanılmaz olaya motive olmuş. Yakında çekim için Erzurum’a geliyorlarmış. Çok sayıda Erzurumlu da filmde yeralacakmış. Dilerim dileği olur. Ve dilerim bu yetenekli genç eski mümessilin yazdıkları gişe olur!
---
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Sevdiğin kadar sevilirsin! (Can Yücel)
DUVARIN DİLİ : Racon bilmiyorsa yazı tuta atarız!
Nedendir anlamıyorum.
Doluya koyuyorum almıyor, boşa koyuyorum dolmuyor.
Aklım, havsalam almıyor.
Lafı dolandırmayayım, kestirmeden anlatayım.
Büyükşehir Belediyesi, özellikle pandemi döneminde boş durmadı, yeni yol, kavşak ve çevre düzenlemesinin yanısıra bir sürü iş yaptı, halen daha da yapıyor.
İlçe belediyeleri ile birlikte şehir adeta şantiye.
Kuşkusuz çoğu da alkışa layık, elzem, gerekli hizmetler.
Ama bilmiyorum ki bu Büyükşehir şu Ali Ravi Caddesi’ni Kayakyolu’na bağlayacak olan paralel yolu niye yapmaz?
Özellikle de Mehmet Sekmen’i merak ediyorum.
Görmüyor, bilmiyor olabilir mi diye.
Sanmıyorum ama herhalde Sekmen’in haberi yok diye de düşünmüyor değilim.
Niye hele daha oraya kepçeyi, kamyonu çekmezler, idrakta zorluk çekiyorum.
O kadar ihtiyacı duyulan bir yolu yapmaya niye akıl etmezler, almıyor, kafam bir türlü almıyor.
Neyi beklerler, niye beklerler, anlamıyorum.
Kestane kebap, acele cevap!
Allah sayılarını artırsın..
Son zamanlarda bir hayli artış var. Allah sayılarını daha da artırsın, bir hayırsever sayesinde de yakında yeni bir cami daha yapılıyor. Hem de ihtiyaç duyulan gözde bir yerde. İşadamı İlhan Halıcıoğlu, babası Fevzi Halıcıoğlu’nın vasiyeti üzerine Recep Akdağ Caddesi üzerinde 2 bin kişilik bir cami yaptırıyor. Osmanlı mimarisinin örneklerinin sergileneceği, kapı ve pencerelerinin yanısıra mihrap ve tavanının farklı olacağı caminin projesini Arzu Sırmacı çizerken, işadamı İlhan Halıcıoğlu, herşeyiyle ilgileniyor. Tek şerefe ve minareli caminin inşaatında da bir işçi gibi çalışan Halıcı, açılışı Ocak ayına planladıklarını söylüyor. Cami inşaatının en küçük ayrıntısıyla bile ilgilenen ve çoğu zaman şantiyede sabahlayan Halıcıoğlu, ismin henüz konulmadığını belirtiyor. Halıcıoğlu, ‘’ Cami inşaatına o kadar yoğunlaştım ki vallahi dükkana gidemiyorum çoğu kez. Benim için çok daha önemlidir bu iş. Bir defa inanılmaz da keyif verici bir iş. Kısa sürede bir mühendis kadar da bilgi sahibi oldum’’ diyor. Bu arada, 500 metre kare alan üzerinde yaptırılan cami inşaatında kullanılmak üzere çok sayıda hayırseverin para bağışında bulunduğunu da kaydeden Halıcı, ‘’Doğrusu tamamı kendi paramızdan yapılsın istedik ama bu konuda çok yoğun talep vardı ve bu konuda görüş aldık, bu hayırları kabul etme durumunda kaldık’’ diye konuştu.
Kovit artık kapımıza, bacamıza dayandı!
Erzurum’un vaka sayısında en fazla artışın olduğu iddiaları sanırım yanlış değil. Daha düne kadar çeşitli semtlerden duyduğumuz kovitli hastalar artık kapımızda, bacamızda! Sadece benim bulunduğum merkezdeki Rabia Ana Mahallesi’ndeki apartmanımızda 3 evde kovitli hasta mevcut. Bu sebeple de artık biraz daha kontrollüyüz ve bu kadar tehlikenin yakınında olduğumuz için özellikle maskede, hijyende, sosyal mesafede daha bir titiziz. Yine son günlerde etrafımızı dinlediğimizde çoğundan da aynı cümleyi duyuyoruz. ‘’Bizim apartmanda da kovitliler var’’. Düğün konvoylarının yasaklanmasına, cenaze ve taziyelerin kısıtlanmasına rağmen vaka sayısının artışı elbette ki hepimizi daha çok endişelendirmeye sevketti. Bu kadar virüsün yaygın olduğu şehirde artık herkes test olmak ister hale geldi. Zira en küçük rahatsızlıklarında dahi insanların ‘’acaba koronavirüse mi yakalandım?’’ diye sormaya başladığını gözlemliyoruz.
Ayça hanım da karantinada!Gün geçmiyor ki hayatımızı zehir eden koronavirüsten vefat eden veya bu virüse yakalanan bir tanıdık ile karşılaşmayalım. Sadece şu son bir ay içerisinde mutlaka hepimizin yakından tanıdığı birilerinin haberini illa ki almışsınızdır. Her meslek grubundan insanımız bu bela ile karşılaşıyor. Bunlardan biriydi TRT İl Müdürü Ayça Yarol Alemdar hanım. Değerli müdürümüz de de covid-19 çıktı ve 14 günlük karantinaya alındı. Sadece bacak ağrısından ötürü yaptığı testi pozitif çıkan Ayça hanım ki hijyene, sosyal mesafeye o kadar da uyan birisi. Onu da yakaladı bu illet virüs. İlk duyduğumda şaşırdım. Aradığımda evinde kendini izole haldeydi. Dış dünya ile ilişkisini kesmiş, ama budan çok da rahatsız görünmüyordu. ‘’Emin ol ağabey, teste güle-oynaya gitmiştim. Sadece bir bacak ağrım vardı. Pozitif olduğumu öğrenince şok oldum. Bek ki her daim dairede, evde herkese maskenizi takın diye fırçalar atan, maskesiz bir anı bile görülmemiş biriyim. Hemen de kendimi eve attım’’ diye konuştu. Yeni bir teste tabi tutulacağını söyleyen Ayça hanım, bu testin negatif çıkacağını umduğunu sözlerine ekledi.
Hangi siyahiyi getirseler heyecanlanırız!
Liglerin başlamasına az bir süre kala BB Erzurumspor’da transfer çalışmaları devam ediyor. 28 kişilik süper lig kadrosunu oluşturmak için çalışan mavi-beyazlılar, şu ana kadar bazı oyunculara imza attırdı, bir çoğu ile de prensip anlaşmasına vardı. 5 Eylül’e kadar 2 hazırlık maçı yapacak olan Erzurum’un bir şekilde liglerin başlamasına biraz daha az süre kala kadrosunu tamamen oluşturacağını umuyoruz. Elbette ki kadroyu oluştururken gerek teknik ve gerekse idari yönetimin ince eleyip sık dokuduğunu biliyoruz. Hele de Büyükşehir Belediye ve kulübün onursal başkanı Mehmet Sekmen’in geçmişte yapılan hataları da dillendirmesi sebebiyle transferde daha bir titiz davranıldığını gözlemliyoruz. Mutlaka takıma yararlı, ekonomik olarak da yük olmayacak oyuncular alınıyor, alınacak. Açıkçası kamuoyu olarak belki şu ana kadar yapılan transferler içinde Donald, Mina ve Muhammet Gönülaçar’ı kısmen tanıyor, kaleci dahil gündemdeki isimleri tanımıyoruz.
Yeni gelen oyuncuları belki idareciler tanıyor da olabilir ama taraftarlar için tam bir kapalı kutu. Taraftar, kim gelirse taraftar elbette başüstüne diyecek. Açıkçası kadroya takviye edilmesi planlanan oyuncuları nasıl olacağını ancak hazırlık maçlarında veya lig maçlarında görme şansına sahip olacağız. Bir de, evet bir de, siyahi oyuncu konusu var. Bana göre Erzurum’da hangi siyahi futbolcuya imza attırırsanız attırın bu taraftar içinde heyecan oluşturacaktır. Siyahi oyuncu her daim Erzurum gibi kulüplerde heyecana yolaçar, yolaçmıştır. Geçmişte de bunun örnekleri var. Mesela Galata köprüsünde saat satan bir siyahiyi futbolcu diye Erzurum’a getirin, imza attırın, bu da heyecan verir. Genelde de fiziğine ve de rengine bakılarak beklenti içinde olunur. Bu kadar net ve açık. Demem o ki, yabancı oyuncu alınırken biraz daha dikkat edilmeli. Özellikle orada ince elenip sık dokunulmalı. Bu benim son kararımdır.
Bu mümessil illa ki gişe yazdırır!
Burak Bozdağ ismini daha önce duymamıştım. Çoğu gibi ben de Youtube’de yayınlanıp, bir arkadaşım tarafından bana watsap’dan gönderilen o komik ve de şirin videosu ile tanıdım. Karşımdaki adam, zaman zaman küfürlü de olsa yaşadıklarını etrafında oluşan kalabalığa bir standapçı edasıyla anlatıyor ve dinleyenlerini de acayip neşelendiriyordu. Erzurumlu olduğunu ve 6 yıla yakındır Bursa’da yaşadığını öğrendiğim Burak Bozdağ’ın daha sonra ard arda videoları geldi, onları seyretmeye koyuldum bu defa. Erzurum şivesiyle anlattıkları ile bir fenomendi artık o. Ben de dahil bir çok kişi acaba yeni bir şey daha var mı diye internette sörflere başladık. Yaşadıklarını anlatma kadar yazma yeteneği de olan Burak, bir baktık bir film ile gündemde. Hatta ekibini de oluşturmuş bile. Geçtiğimiz günlerde Erzurum’a da gelen ve bir dizi görüşmelerde bulunan, yapacakları çekim yerlerini belirleyen Burak artık işin adını koymuştu. Yaşadıklarını anlatmayacak, bir sinema filmi ile herkesime aktaracak, ünlüler kervanına dahil olacaktı.
***
Uzun bir süredir Bursa’da ticaret yapan Şahika Grup’un yöneticilerinden Erzurumlu işadamı Taner Ardahanlı sosyal bir arkadaştır. Burak Bozdağ ile de tanışmış ve samimiyetini ilerletmiş. Önceki gün bana Burak ve yine Erzurumlu oyuncu Arif Arifoğulları ile Bursa’da ki fabrikasının bahçesinde buluşacaklarını, mangal yakıp, semaver çay içeceklerini söyledi. Az sonra Taner Ardahanlı bana bu buluşmanın fotoğraflarını gönderdi ve bir de sürpriz yaparak watsap hattından videolu aradı. Seste problem olmayınca telefonla konuştuk. Taner, Burak Bozdağ ile beni bu görüşmede tanıştırdı, ikimiz de mutlu olduk. Sözlerime tebrik etmekle başladığım Burak Bozdağ’ın film hikayesini dinledim, inanılmaz olaya motive olmuş. Yakında çekim için Erzurum’a geliyorlarmış. Çok sayıda Erzurumlu da filmde yeralacakmış. Dilerim dileği olur. Ve dilerim bu yetenekli genç eski mümessilin yazdıkları gişe olur!
---
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Sevdiğin kadar sevilirsin! (Can Yücel)
DUVARIN DİLİ : Racon bilmiyorsa yazı tuta atarız!
