Kıbrıs Barış Harekâtında gazi olan 70 yaşındaki Ömer Doğan, Rum askerleriyle sıcak temasta bulunduğu anları aradan geçen 48 yıla rağmen ilk günkü haliyle hatırladığını söyledi. Doğan, “Uçaklardan paraşütlerle saman çuvalları, insan maketleri atarak düşman yanıltıldı” dedi.
Savaşın ön saflarında yer alan Kıbrıs Barış Harekâtı Gazisi Ömer Doğan, savaşın zor bir süreç olduğunu söyleyerek, "Biz savaşı yaşadık, son anına kadar yaşadık. İnşallah böylesi olaylara, savaşlara ülkemiz maruz kalmaz" dedi.
O dönem düşman askerlerinin yerini belirlemek için uçaklardan paraşütlerle saman çuvalları, insan maketleri atarak farklı bir savaş taktiği izlediklerini belirten Doğan, savaş sonunda başarılı olduklarını gururla dile getirdi. Birinci harekâtta denizden yüzerek, ateş ederek sahile çıktıklarını vurgulayan Doğan, 2'nci harekatta ise Beşparmak Dağlarının etrafını çevreleyerek düşman askerlerle savaştıklarını belirtti.
"40 günlük bebeğe bile acımamışlar"
En iyi savaş taktiği ve tekniğiyle cesurca savaştıklarını, sivillere zarar vermeden zafer kazandıklarını ifade eden Doğan, "Türk askeri olarak hiçbir zaman kötülük yapmadık fakat onlar 40 günlük bebeğe küvette tonlarca mermi sıkmışlar, sonradan gittiğimde de gördüm hala daha kanları duruyor. Kaçtılar sonradan askerler, cesaretleri yoktu, bize karşı direnecek güçleri de yoktu. Biz en iyi şekilde savaş taktiğini uygulayarak, şu andaki Kuzey Kıbrıs bölgesini Türk yurdu olarak topraklarımıza kattık. Zaten tarihte Kıbrıs'ın hepsi Türk yurduydu şu anda da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti olarak mevcut" diye konuştu. Savaşa ilişkin anılarını anlatırken duygulanan Doğan, "Türk askerinin silahı güçlü olsun, karnı doysun dünyaya karşı koyar, buna hiçbir güç dayanamaz" dedi.
"Ölürsek şehit, kalırsak gazi zihniyetinde olan bir milletiz"
Mermilerin yağmur gibi yağdığını yine de mermilere rağmen korkmayarak savaştıklarını söyleyen Doğan, "Gemiden sahile çıktığımızda mermiler leblebi gibi başımızdan aşağı yağıyordu, şehit olanlar da oldu yine de Mehmetçik elinde tüfeğiyle beraber o mermilere koşarak gidiyordu. Bizdeki yapı ölürsen şehit, kalırsan gazi. Bu zihniyetle her güce karşı koyarız" dedi.
Kucağında arkadaşının şehit düştüğünü vurgulayan Doğan, "Savaş gerçekten zor bir olay, kucağımda ölen arkadaşım da oldu şehit düşen, Allah hiçbir millete savaş yüzü göstermesin, gururluyum onurluyum şunu da söyleyeyim 70 yaşındayım ben askere alsınlar yine giderim, hiç çekinmem" şeklinde konuştu.
"Ölüme şarkı, türkü söyleyerek gidenleri görüyordum, "
Hatıralarını anlatmaya devam eden Doğan, bir asker arkadaşının ayağının savaşta koptuğunu, ayağı olmamasına rağmen şarkılar türküler söyleyerek savaştıklarını belirterek, "Bizim Mehmet'in ayağı kopmuş, atletini çıkarmış dizden bağlamış, bir ucunu da ağacın dalına bağlamış, başının altına da taşı koymuş, ellerini arkadan bağlamış şarkı, türkü söylüyor. Şarkıyla, türküyle ölüme gidenleri görünce insanın duygulanmaması, ağlamaması elde değil. Yani şunu diyorum, Mehmetçiğin kimse önünde duramaz. Allah adına savaşıyor, şehitlik, gazilik mertebesi için savaşıyor" diye konuştu. iha
Savaşın ön saflarında yer alan Kıbrıs Barış Harekâtı Gazisi Ömer Doğan, savaşın zor bir süreç olduğunu söyleyerek, "Biz savaşı yaşadık, son anına kadar yaşadık. İnşallah böylesi olaylara, savaşlara ülkemiz maruz kalmaz" dedi.
O dönem düşman askerlerinin yerini belirlemek için uçaklardan paraşütlerle saman çuvalları, insan maketleri atarak farklı bir savaş taktiği izlediklerini belirten Doğan, savaş sonunda başarılı olduklarını gururla dile getirdi. Birinci harekâtta denizden yüzerek, ateş ederek sahile çıktıklarını vurgulayan Doğan, 2'nci harekatta ise Beşparmak Dağlarının etrafını çevreleyerek düşman askerlerle savaştıklarını belirtti.
"40 günlük bebeğe bile acımamışlar"
En iyi savaş taktiği ve tekniğiyle cesurca savaştıklarını, sivillere zarar vermeden zafer kazandıklarını ifade eden Doğan, "Türk askeri olarak hiçbir zaman kötülük yapmadık fakat onlar 40 günlük bebeğe küvette tonlarca mermi sıkmışlar, sonradan gittiğimde de gördüm hala daha kanları duruyor. Kaçtılar sonradan askerler, cesaretleri yoktu, bize karşı direnecek güçleri de yoktu. Biz en iyi şekilde savaş taktiğini uygulayarak, şu andaki Kuzey Kıbrıs bölgesini Türk yurdu olarak topraklarımıza kattık. Zaten tarihte Kıbrıs'ın hepsi Türk yurduydu şu anda da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti olarak mevcut" diye konuştu. Savaşa ilişkin anılarını anlatırken duygulanan Doğan, "Türk askerinin silahı güçlü olsun, karnı doysun dünyaya karşı koyar, buna hiçbir güç dayanamaz" dedi.
"Ölürsek şehit, kalırsak gazi zihniyetinde olan bir milletiz"
Mermilerin yağmur gibi yağdığını yine de mermilere rağmen korkmayarak savaştıklarını söyleyen Doğan, "Gemiden sahile çıktığımızda mermiler leblebi gibi başımızdan aşağı yağıyordu, şehit olanlar da oldu yine de Mehmetçik elinde tüfeğiyle beraber o mermilere koşarak gidiyordu. Bizdeki yapı ölürsen şehit, kalırsan gazi. Bu zihniyetle her güce karşı koyarız" dedi.
Kucağında arkadaşının şehit düştüğünü vurgulayan Doğan, "Savaş gerçekten zor bir olay, kucağımda ölen arkadaşım da oldu şehit düşen, Allah hiçbir millete savaş yüzü göstermesin, gururluyum onurluyum şunu da söyleyeyim 70 yaşındayım ben askere alsınlar yine giderim, hiç çekinmem" şeklinde konuştu.
"Ölüme şarkı, türkü söyleyerek gidenleri görüyordum, "
Hatıralarını anlatmaya devam eden Doğan, bir asker arkadaşının ayağının savaşta koptuğunu, ayağı olmamasına rağmen şarkılar türküler söyleyerek savaştıklarını belirterek, "Bizim Mehmet'in ayağı kopmuş, atletini çıkarmış dizden bağlamış, bir ucunu da ağacın dalına bağlamış, başının altına da taşı koymuş, ellerini arkadan bağlamış şarkı, türkü söylüyor. Şarkıyla, türküyle ölüme gidenleri görünce insanın duygulanmaması, ağlamaması elde değil. Yani şunu diyorum, Mehmetçiğin kimse önünde duramaz. Allah adına savaşıyor, şehitlik, gazilik mertebesi için savaşıyor" diye konuştu. iha