GEZ MAHALLESİ
Erzurum’da bir çeşit sazın külün adıdır gez. Erzurum’un merkezi yerlerinden biridir Gez Mahallesi. Gez mahallesi şehrin Erzincan kapı varoşu yakınında kurulmuş ve günümüze kadar bu adla gelmiştir. Gez mahallesiyle ilgili olarak akıllarda kalan ilk şey gezin kuş kay binasıdır. Mahallenin adı unutulsa da KUŞKAY binasının varlığı onu akıllara getirir. Tıpkı eski zamanlarda olduğu gibi günümüzde de ulaşım araçlarının tamamının uğrak yeridir Gez Mahallesi. Yıllar öncesinde motorlu taşıtların aramıza girmediği dönemlerde faytoncuların güzergâhı idi Gez Mahallesi. Daha bundan otuz kırk yıl öncesinde Erzurum’da üç yüze yakın fayton, dört yüzden fazlada fayton sürücüsünün varlığı yapılan araştırmalarla sabittir. Hastahaneler caddesi, Gez mahallesi, Garajlar, Kilisekapı, Gölbaşı, Mahallebaşı, Dabakhane, Yenikapı, Tebrizkapı, Erzincankapı hattın da çalışan faytoncular bugün yerlerini minibüsçülere bırakıp, zamanla usulca hayatımızdan çekilip nostalji olmuşlardır. Evlere geç vakitlerden faytonlarla gidilir konu komşu rahatsız olmasın diye araba mahallenin alt başında durdurulurdu. Evine doğru yönelen dadaş ayakkabılarını çıkarıp eline alır bu şekilde ses çıkarmadan hanesine varırdı. Evine varınca bir defa kapıyı vururdu ve hemen kapı açılırdı. Evine salimen ulaşırdı. Neden ayakkabılarını çıkarırdı? Neden faytonu uzakta durdururdu? Neden kapıyı bir defa çalınca hemen açılırdı? İşte izahı; Konu komşu rahatsız olmasın aile efradı çevreye dedikodu malzemesi olmasın diye. İşte öyle bir kültürün yaşandığı mahallerimizden birisiydi Gez ve çevresidir.
KAVAK MAHALLESİ
Erzurum denince akla gelen iki şeyden birisidir cirit. Erzurum’da cirit Harput kapısındaki kesme taşlarla kaplı sur duvarlarla Toprak tabya arasında oynanmakta idi. Erzurum’un kuzeyine açılan bu tarihi kapıya “Kavak” denmesinin sebebi, Erzurum’da atlı cirit oyuna “Kavak oyunu” denildiği için halk arasında atlı cirite “oyuna gidelim” denmesi yerine “Kavağa gidelim” söylene söylene atlı cirit’in oynandığı bu tarihi kapıya “Kavakkapı” denmiştir. Atlı cirit sırasında kullanılan sopalarda genellikle kavaktan ya da gürgen ağacından yapılırdı. Sopanın boyu 110 cm, eni 3 cm, çapı uca doğru 2 cm kadardır. Atlı ciritin ilk resmi kuruluşu 1957 yılında Erzurum’da kurulan Atlıspor ihtisas kulübüdür. Erzurum Atlıspor İhtisas kulübü bu konuda tek takım olduğu için Erzurum barlarında giyilen folklorik giyeceklerden bir ekip gri, “Aziziye takımı” diğer ekip ise lacivert dadaş takımı giyerek Erzurum’da hafta sonları Harput (Kavakkapı) daha sonraları Kars’ta zaman içerisinde de tüm Türkiye’de bu kültürü yaymışlardır. Erzurum’da cirit mevsimi ilkbaharda karlar kalkar kalkmaz başlar sonbaharda biter. Ancak hava -15’in altına düştüğünde kışın kar üstünde de cirit oynanır. Gazi Mustafa Kemal Erzurum’a geldiğinde Üç Kümbetlerde huzurlarında dadaşlar cirit oynamıştır.
KAZIM YURDALAN MAHALLESİ
Kazım Yurdalan Mahallesi ismini 1945-1950 yılları arasında Erzurum Belediye Başkanlığı görevinde bulunan kişiden alır. Mahalle mal meydanı civarında karayollarının üzerindedir. Tamamen eski yapılardan oluşan mahalle yakın zamana kadar betonarme binalardan uzak bir yaşamın olduğu mekândı. Mahalleye ismini veren Kazım Yurdalan ise iyi bir saraç ustası olan Mehmet Emin’in oğlu olarak 1883 yılında Erzurum’un Çortan mahallesinde dünyaya gelmiştir. Bütün hayatı boyunca çok çalışmak ve memlekete faideli bir insan olmakla geçen Erzurum siyasetinin bu renkli simasını, Erzurumlu onu “gacır gucur kazım” lakabıyla ve belediyesi olarak tanır. Şehirde, mahalle mektebi, askeri rüştiye ve idadi de okudu. İstanbul’da 1 Mart 1316 (14 Mart 1901) Harbiye mektebine girip Mart 1909‘da piyade teğmeni oldu. Ağustos 1909‘da naklen jandarmaya geçti. Van’da yüzbaşı iken İttihat ve Terakki şubesini kurdu. Nisan 1912 de yüzbaşı oldu. Ermeni komitelerine göz açtırmadı. Rusların Pasin’e saldırması ve Şubat 1916’da Erzurum’a girmesinde, Erzincan cephesinde hep onlarla çarpıştı. 1916 yılında binbaşı oldu. Müttefikimiz Avusturya-Macaristan devletinden Şubat 1917’de “III. Sınıf harp nişanı aldı.” Trabzon’da jandarma kumandanı ve Pontuscularla mücadele ederken Ferit Paşa tarafından 26 Nisan 1919’de emekliye ayrılması sağlandı. Emekli olarak Vilayet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin Erzurum şubesini canlandırdı. Umumi kongre mümessili seçilmişken, yerini Mustafa Kemal Paşaya verince Tortumdan seçilip kongreye katıldı. Şark cephesi kumandanlığımızın seferberlik ilanında yeniden orduya alınıp 29. alay komutanı olarak 30 Ekim 1920’de Kars’ın son kurtuluşunda üstün hizmetleri oldu ve yarbaylığa terfi etti. 1921 yılında ordudan ayrılınca on beş yıl Kars’ta kalıp Ruslarla ticaret yaptı. Kazım Yurdalan bundan sonrada durmamış vatan için çalışmalarına devam etmiştir.
Erzurum’da bir çeşit sazın külün adıdır gez. Erzurum’un merkezi yerlerinden biridir Gez Mahallesi. Gez mahallesi şehrin Erzincan kapı varoşu yakınında kurulmuş ve günümüze kadar bu adla gelmiştir. Gez mahallesiyle ilgili olarak akıllarda kalan ilk şey gezin kuş kay binasıdır. Mahallenin adı unutulsa da KUŞKAY binasının varlığı onu akıllara getirir. Tıpkı eski zamanlarda olduğu gibi günümüzde de ulaşım araçlarının tamamının uğrak yeridir Gez Mahallesi. Yıllar öncesinde motorlu taşıtların aramıza girmediği dönemlerde faytoncuların güzergâhı idi Gez Mahallesi. Daha bundan otuz kırk yıl öncesinde Erzurum’da üç yüze yakın fayton, dört yüzden fazlada fayton sürücüsünün varlığı yapılan araştırmalarla sabittir. Hastahaneler caddesi, Gez mahallesi, Garajlar, Kilisekapı, Gölbaşı, Mahallebaşı, Dabakhane, Yenikapı, Tebrizkapı, Erzincankapı hattın da çalışan faytoncular bugün yerlerini minibüsçülere bırakıp, zamanla usulca hayatımızdan çekilip nostalji olmuşlardır. Evlere geç vakitlerden faytonlarla gidilir konu komşu rahatsız olmasın diye araba mahallenin alt başında durdurulurdu. Evine doğru yönelen dadaş ayakkabılarını çıkarıp eline alır bu şekilde ses çıkarmadan hanesine varırdı. Evine varınca bir defa kapıyı vururdu ve hemen kapı açılırdı. Evine salimen ulaşırdı. Neden ayakkabılarını çıkarırdı? Neden faytonu uzakta durdururdu? Neden kapıyı bir defa çalınca hemen açılırdı? İşte izahı; Konu komşu rahatsız olmasın aile efradı çevreye dedikodu malzemesi olmasın diye. İşte öyle bir kültürün yaşandığı mahallerimizden birisiydi Gez ve çevresidir.
KAVAK MAHALLESİ
Erzurum denince akla gelen iki şeyden birisidir cirit. Erzurum’da cirit Harput kapısındaki kesme taşlarla kaplı sur duvarlarla Toprak tabya arasında oynanmakta idi. Erzurum’un kuzeyine açılan bu tarihi kapıya “Kavak” denmesinin sebebi, Erzurum’da atlı cirit oyuna “Kavak oyunu” denildiği için halk arasında atlı cirite “oyuna gidelim” denmesi yerine “Kavağa gidelim” söylene söylene atlı cirit’in oynandığı bu tarihi kapıya “Kavakkapı” denmiştir. Atlı cirit sırasında kullanılan sopalarda genellikle kavaktan ya da gürgen ağacından yapılırdı. Sopanın boyu 110 cm, eni 3 cm, çapı uca doğru 2 cm kadardır. Atlı ciritin ilk resmi kuruluşu 1957 yılında Erzurum’da kurulan Atlıspor ihtisas kulübüdür. Erzurum Atlıspor İhtisas kulübü bu konuda tek takım olduğu için Erzurum barlarında giyilen folklorik giyeceklerden bir ekip gri, “Aziziye takımı” diğer ekip ise lacivert dadaş takımı giyerek Erzurum’da hafta sonları Harput (Kavakkapı) daha sonraları Kars’ta zaman içerisinde de tüm Türkiye’de bu kültürü yaymışlardır. Erzurum’da cirit mevsimi ilkbaharda karlar kalkar kalkmaz başlar sonbaharda biter. Ancak hava -15’in altına düştüğünde kışın kar üstünde de cirit oynanır. Gazi Mustafa Kemal Erzurum’a geldiğinde Üç Kümbetlerde huzurlarında dadaşlar cirit oynamıştır.
KAZIM YURDALAN MAHALLESİ
Kazım Yurdalan Mahallesi ismini 1945-1950 yılları arasında Erzurum Belediye Başkanlığı görevinde bulunan kişiden alır. Mahalle mal meydanı civarında karayollarının üzerindedir. Tamamen eski yapılardan oluşan mahalle yakın zamana kadar betonarme binalardan uzak bir yaşamın olduğu mekândı. Mahalleye ismini veren Kazım Yurdalan ise iyi bir saraç ustası olan Mehmet Emin’in oğlu olarak 1883 yılında Erzurum’un Çortan mahallesinde dünyaya gelmiştir. Bütün hayatı boyunca çok çalışmak ve memlekete faideli bir insan olmakla geçen Erzurum siyasetinin bu renkli simasını, Erzurumlu onu “gacır gucur kazım” lakabıyla ve belediyesi olarak tanır. Şehirde, mahalle mektebi, askeri rüştiye ve idadi de okudu. İstanbul’da 1 Mart 1316 (14 Mart 1901) Harbiye mektebine girip Mart 1909‘da piyade teğmeni oldu. Ağustos 1909‘da naklen jandarmaya geçti. Van’da yüzbaşı iken İttihat ve Terakki şubesini kurdu. Nisan 1912 de yüzbaşı oldu. Ermeni komitelerine göz açtırmadı. Rusların Pasin’e saldırması ve Şubat 1916’da Erzurum’a girmesinde, Erzincan cephesinde hep onlarla çarpıştı. 1916 yılında binbaşı oldu. Müttefikimiz Avusturya-Macaristan devletinden Şubat 1917’de “III. Sınıf harp nişanı aldı.” Trabzon’da jandarma kumandanı ve Pontuscularla mücadele ederken Ferit Paşa tarafından 26 Nisan 1919’de emekliye ayrılması sağlandı. Emekli olarak Vilayet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin Erzurum şubesini canlandırdı. Umumi kongre mümessili seçilmişken, yerini Mustafa Kemal Paşaya verince Tortumdan seçilip kongreye katıldı. Şark cephesi kumandanlığımızın seferberlik ilanında yeniden orduya alınıp 29. alay komutanı olarak 30 Ekim 1920’de Kars’ın son kurtuluşunda üstün hizmetleri oldu ve yarbaylığa terfi etti. 1921 yılında ordudan ayrılınca on beş yıl Kars’ta kalıp Ruslarla ticaret yaptı. Kazım Yurdalan bundan sonrada durmamış vatan için çalışmalarına devam etmiştir.
- Trabzon’da Nafıa Komiseri
- İstanbul Mühendis Mektebi İdare Müdür
- Konya Nafıa Komiser.
- Türk Hava Kurumu Bölge Müdürlüğü
- Erzurum Belediye Başkanlığı yapmıştır.