Her sene olduğu gibi yardım kömürü satışları sosyal medyada başlamış. Hadi ihtiyacı olmadan alanlar haramzade, ahlaki değerlere uzak ve hırsız kişiler. Ancak vakıf, kaymakamlık veya valilik gibi yardım kömürü dağıtanlar dikkatli davranarak araştırma ve soruşturmaları daha detaylı yapmalıdırlar. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını ihtiyacı olmayanlara verenler, hem dünyada hem de ahirette ağır bir vebal altındadırlar.
Maddi durumu iyi olup, doğalgazlı evde oturup, ailesi ile birlikte yaşayıp da yardım kömürü alanlar hakkında pek çok kez şikayet aldık. Ancak yıllar geçti hala düzenin böyle devam ettiği ve değişen hiç bir gelişme olmadığını gözlemliyoruz. Doğalgazlı eve geçip de sırf yardım kömürü almak için ikametini yeni evlerine almayan haramzadelere kömür dağıtımının başladığı bu günlerde dikkat edilerek yardım alanların listeleri mutlaka güncellenmelidir. Aslında ihtiyacı olmadığı halde yardım kömürü alanlar tespit edildiği takdirde sadece yardımın kesilmesi yetmez. Bu kişiler hakkında dolandırıcılıktan işlem yapılması gerekir. Yardımı araştırmadan veren yetkililere de görevi kötüye kullanma cezası verilmelidir. O zaman kimse hakkı olmayana el uzatamaz. Gerçekten yardıma muhtaç aileler dağıtımdan yararlanırlar.
Çalışanın Emekli Aylığı Düşüyor
Öncelikle bu düzenlemenin neden, hangi gerekçe ile yapıldığını, faydasını veya zararlarını kimlerin düşünerek uygulamaya aldığını anlamış değilim. 2008 yılında yapılan düzenleme ile çalışma süresi uzadıkça emekli aylığı oranı düşüyor. Yani 20 yıl prim ödeyerek çalışanlar, emekli olmak için prim günlerini doldurup yaşı bekledikleri sürede sigortalı çalışmaya devam ederlerse emekli aylıkları yükselmiyor, düşüyor.
1980 doğumlu olup da 1998 yılında çalışma hayatına başlayan bir kişi 40 yaşına geldiğinde sigorta primini doldurmuş oluyor. Peki emekli maaşı düşmesin diye 40 yaşından, 57 yaşına kadar bu kişi sigortalı bir işte çalışmasın mı? 17 yıl emekli maaşı düşeceği endişesiyle sigortalı çalışsa sorun, kıdem tazminatı ve iş güvencesinden yararlanamayacak olması nedeniyle sigortalı çalışmasa ayrı bir sorun.
Asgari ücretli bir kişinin zaten primleri düşük yatıyor ve ister 57 ister 60 yaş olsun, emekli olana kadar çalışmak zorunda. EYT'liler hakkında geçmiş aylarda bir yazı kaleme almıştım. Hem 45 yaşından sonra 12 yıl çalışmak zorunda olanların iş garantisinin olmadığı gerçeği hem de sigorta primlerinde ki düzensizlik nedeniyle sistemin baştan aşağı yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Faiz Israrı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, faiz indirimi konusunda Ağustos ayının kırılma noktası olduğunu belirterek yüksek faizle mücadeleye devam edeceğinin sinyalini vermişti. Ancak Merkez Bankası yaptığı son toplantıda herhangi bir değişikliğe gitmeyerek faizi sabit bıraktı. Bu konuda dikkat çekmek istediğim asıl önemli konu; Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek faizle ilgili ağzını açsa piyasaların başı, dibi oynuyor. Öncelikle yüzde 19 politika faizi çok yüksek ve döviz kurunun aşağı çekilmesine çare olmadığı ortada iken ülkenin her sorunundan sorumlu tutulan Başkan'ı olumsuz giden ekonomik düzene konuşmayacaksa kim konuşacak? Bakın eleştirebilirsiniz. Örnek olarak gece saat 02'de Merkez Bankası Başkanı'nın görevden alınmasını eleştirebilirsiniz. Veya bir kuruma atanan bürokratın kurmaylarının liyakata göre değil de yakınlığa göre atandığını eleştirebilirsiniz. Ancak faiz politikasının olumsuz etkilerinin iktidara yüklendiği bir ortamda fikir beyan etmeyi eleştiremezsiniz!
Cumhurbaşkanı Erdoğan fikirlerini beyan ederek öneride bulunsa da yangınların, sel felaketinin enflasyona olumsuz etkileri ve faiz, enflasyon, döviz üçgeninde kısa vadede faizin düşürüleceğine ihtimal vermiyorum. Merkez Bankası'nın faizleri bu ay da sabit tutmasının hemen ardından borsa yüzde 2'ye yakın yükselmişti, dolar cephesinde az da olsa bir gerileme olmuştu. Ancak sonraki haftalar itibari ile Dolar ve Euro kurunda bir süredir devam eden sakinlik yerini dalgalanmaya bıraktı. 8.40 bandında seyreden dolar aniden yükselişe geçti. Euro ise, yeniden 10 bandına doğru ilerliyor. Yılın son çeyreğinde gerekli adımlar atılarak beklenenden düşük bir düzeyde faiz indirimine gidilecektir. Ancak bu günlerde yapılacak faiz indirimi, Merkez Bankası Başkanı'nın bir gece kararnamesi ile görevden alınma ihtimalinden daha düşüktür.
Maddi durumu iyi olup, doğalgazlı evde oturup, ailesi ile birlikte yaşayıp da yardım kömürü alanlar hakkında pek çok kez şikayet aldık. Ancak yıllar geçti hala düzenin böyle devam ettiği ve değişen hiç bir gelişme olmadığını gözlemliyoruz. Doğalgazlı eve geçip de sırf yardım kömürü almak için ikametini yeni evlerine almayan haramzadelere kömür dağıtımının başladığı bu günlerde dikkat edilerek yardım alanların listeleri mutlaka güncellenmelidir. Aslında ihtiyacı olmadığı halde yardım kömürü alanlar tespit edildiği takdirde sadece yardımın kesilmesi yetmez. Bu kişiler hakkında dolandırıcılıktan işlem yapılması gerekir. Yardımı araştırmadan veren yetkililere de görevi kötüye kullanma cezası verilmelidir. O zaman kimse hakkı olmayana el uzatamaz. Gerçekten yardıma muhtaç aileler dağıtımdan yararlanırlar.
Çalışanın Emekli Aylığı Düşüyor
Öncelikle bu düzenlemenin neden, hangi gerekçe ile yapıldığını, faydasını veya zararlarını kimlerin düşünerek uygulamaya aldığını anlamış değilim. 2008 yılında yapılan düzenleme ile çalışma süresi uzadıkça emekli aylığı oranı düşüyor. Yani 20 yıl prim ödeyerek çalışanlar, emekli olmak için prim günlerini doldurup yaşı bekledikleri sürede sigortalı çalışmaya devam ederlerse emekli aylıkları yükselmiyor, düşüyor.
1980 doğumlu olup da 1998 yılında çalışma hayatına başlayan bir kişi 40 yaşına geldiğinde sigorta primini doldurmuş oluyor. Peki emekli maaşı düşmesin diye 40 yaşından, 57 yaşına kadar bu kişi sigortalı bir işte çalışmasın mı? 17 yıl emekli maaşı düşeceği endişesiyle sigortalı çalışsa sorun, kıdem tazminatı ve iş güvencesinden yararlanamayacak olması nedeniyle sigortalı çalışmasa ayrı bir sorun.
Asgari ücretli bir kişinin zaten primleri düşük yatıyor ve ister 57 ister 60 yaş olsun, emekli olana kadar çalışmak zorunda. EYT'liler hakkında geçmiş aylarda bir yazı kaleme almıştım. Hem 45 yaşından sonra 12 yıl çalışmak zorunda olanların iş garantisinin olmadığı gerçeği hem de sigorta primlerinde ki düzensizlik nedeniyle sistemin baştan aşağı yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Faiz Israrı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, faiz indirimi konusunda Ağustos ayının kırılma noktası olduğunu belirterek yüksek faizle mücadeleye devam edeceğinin sinyalini vermişti. Ancak Merkez Bankası yaptığı son toplantıda herhangi bir değişikliğe gitmeyerek faizi sabit bıraktı. Bu konuda dikkat çekmek istediğim asıl önemli konu; Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek faizle ilgili ağzını açsa piyasaların başı, dibi oynuyor. Öncelikle yüzde 19 politika faizi çok yüksek ve döviz kurunun aşağı çekilmesine çare olmadığı ortada iken ülkenin her sorunundan sorumlu tutulan Başkan'ı olumsuz giden ekonomik düzene konuşmayacaksa kim konuşacak? Bakın eleştirebilirsiniz. Örnek olarak gece saat 02'de Merkez Bankası Başkanı'nın görevden alınmasını eleştirebilirsiniz. Veya bir kuruma atanan bürokratın kurmaylarının liyakata göre değil de yakınlığa göre atandığını eleştirebilirsiniz. Ancak faiz politikasının olumsuz etkilerinin iktidara yüklendiği bir ortamda fikir beyan etmeyi eleştiremezsiniz!
Cumhurbaşkanı Erdoğan fikirlerini beyan ederek öneride bulunsa da yangınların, sel felaketinin enflasyona olumsuz etkileri ve faiz, enflasyon, döviz üçgeninde kısa vadede faizin düşürüleceğine ihtimal vermiyorum. Merkez Bankası'nın faizleri bu ay da sabit tutmasının hemen ardından borsa yüzde 2'ye yakın yükselmişti, dolar cephesinde az da olsa bir gerileme olmuştu. Ancak sonraki haftalar itibari ile Dolar ve Euro kurunda bir süredir devam eden sakinlik yerini dalgalanmaya bıraktı. 8.40 bandında seyreden dolar aniden yükselişe geçti. Euro ise, yeniden 10 bandına doğru ilerliyor. Yılın son çeyreğinde gerekli adımlar atılarak beklenenden düşük bir düzeyde faiz indirimine gidilecektir. Ancak bu günlerde yapılacak faiz indirimi, Merkez Bankası Başkanı'nın bir gece kararnamesi ile görevden alınma ihtimalinden daha düşüktür.