
Korona virus kapsamında bankalarca tüketiciye sunulan cazip kredilere, çalışan çalışmayan herkesin başvurduğu ve özellikle düşük faizli 10 bin lira kredinin pek çok vatandaş tarafından alındığını gözlemledim. Alınan kredinin faizi düşük olsa dahi gereksiz yere alan pek çok vatandaş var. Eğer krediye ihtiyaç varsa zaruri ihtiyaçlar için talep edilmesi gerekir. Çünkü bugün ödenmeyen kira, elektrik, su, doğalgaz giderleri önümüzde ki aylarda ödenecektir. Bu ödemelere kredi de eklendiğinde vatandaş maddi açıdan güçlük çekecektir. Tabi kredi alanların yanında, müracaat ettiği halde kredi başvurusu reddedilen vatandaşlarımızın da olduğunu belirtmek isterim.
Bankalar, müşterilerini cezbetmek için "düşük faizli kredi" veya "indirimli bayram kredisi" şeklinde sunumlar yapıyor. İhtiyacı olan olmayan pek çok vatandaşlarımız da ilerisini düşünmeden kredi çekiyor. Tüketicilere kredi çekmeyin demiyorum. Sadece gereksiz yere çekilen krediler gelecek aylarda ödenemediği için icralık, mahkemelik olunuyor ve bir ömür bankaların esiri olunabiliyor. O nedenle vatandaşımız çok dikkat etmeli, hesabını iyi yapmalı ve bütçesine göre hareket ederek kredi çekmelidir.
Bazı vatandaşlardan aldığımız duyumlarda ise kredi çekenler çektikleri krediyi dolar ve altın alarak yatırım amaçlı kullandığı şeklindedir. Altın ve dolara yatırım her zaman risklidir. Haberler ve küresel gelişmelerin etkisinde kalan döviz fiyatları hızlı bir şekilde değişebiliyor. Bu nedenle dövize veya altına yatırım yapmadan önce politik ve ekonomik istikrar, para birimi müdahaleleri, para politikası konularını göz ardı etmemek gerekir. Ayrıca altın ve dolar alarak yastık altına konulan varlığın devlete, ekonomiye, gayrı safi milli hasılaya zararı olduğunu da unutmamak gerekir.
Pandemi sürecinde Hazine ve Maliye Bakanlığının ekonomik çabalarının olumlu veya olumsuz etkilerini ilerleyen günlerde göreceğiz. Doların artışında, faiz oranlarında değişikliğe gidilmeyerek sabit tutulması bu sürece verilecek olumlu örneklerden bir tanesidir.
Bankalar, müşterilerini cezbetmek için "düşük faizli kredi" veya "indirimli bayram kredisi" şeklinde sunumlar yapıyor. İhtiyacı olan olmayan pek çok vatandaşlarımız da ilerisini düşünmeden kredi çekiyor. Tüketicilere kredi çekmeyin demiyorum. Sadece gereksiz yere çekilen krediler gelecek aylarda ödenemediği için icralık, mahkemelik olunuyor ve bir ömür bankaların esiri olunabiliyor. O nedenle vatandaşımız çok dikkat etmeli, hesabını iyi yapmalı ve bütçesine göre hareket ederek kredi çekmelidir.
Bazı vatandaşlardan aldığımız duyumlarda ise kredi çekenler çektikleri krediyi dolar ve altın alarak yatırım amaçlı kullandığı şeklindedir. Altın ve dolara yatırım her zaman risklidir. Haberler ve küresel gelişmelerin etkisinde kalan döviz fiyatları hızlı bir şekilde değişebiliyor. Bu nedenle dövize veya altına yatırım yapmadan önce politik ve ekonomik istikrar, para birimi müdahaleleri, para politikası konularını göz ardı etmemek gerekir. Ayrıca altın ve dolar alarak yastık altına konulan varlığın devlete, ekonomiye, gayrı safi milli hasılaya zararı olduğunu da unutmamak gerekir.
Pandemi sürecinde Hazine ve Maliye Bakanlığının ekonomik çabalarının olumlu veya olumsuz etkilerini ilerleyen günlerde göreceğiz. Doların artışında, faiz oranlarında değişikliğe gidilmeyerek sabit tutulması bu sürece verilecek olumlu örneklerden bir tanesidir.