Gün geçtikçe yayılan ve dünyada her yıl milyonlarca insanın ölümüne sebep olan kanser, Doğu Anadolu Bölgesi için de tehdit oluşturuyor. Bölgede en çok yemek borusu ve mide kanseri ile karşılaştıklarını belirten, Gastroenteroloji Cerrahi Uzmanı Dr. Yılmaz Özdemir, özellikle Erzurum’da sık tüketilen küflenmiş peynirin kansere sebep olduğunu söyledi.
Manolya BULUT-PUSULA
Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji servisinde görev yapan Uzm. Dr. Yılmaz Özdemir, “Küflenmiş besinlerde aflatoksin dediğimiz bir madde var. Bu madde karaciğer, yemek borusu ve mide için kanserojen etki yaratıyor. Bol tüketildiği zaman kanser yapar” dedi.
Doğu’da oldukça sık tüketilen küflenmiş peynirin içindeki bir maddenin kanserojen etki yaptığını aktaran Dr. Özdemir, “Yemek borusu ve mide kanseri, özellikle de yemek borusunun mideye açıldığı bölgede en sık karşılaştığımız kanserler. Bu bölgede çok sık görülüyor. Beslenme, çevresel faktörler, genetik yatkınlık gibi ana faktörler sebep gösterilebilir. Sindirim sistemi kanserleri içerisinde en sık mide ve yemek borusu için sebepler arasında çok sıcak içecek ve yiyecekler gösterilebilir. Yanmış, tütsülenmiş, bozulmuş yiyecekler de etki eder. Onlar sıkıntılı. Bu bölgede küflenmiş peynir çok tüketiliyor. Onu bir faktör olarak düşünüyoruz. Bozulmuş yiyecekler bir numaralı düşmanımız. Küflenmiş besinlerde aflatoksin dediğimiz bir madde var. Bu aflatoksin kanıtlanmış kanserojen maddedir. Bu bölgede belirli bazı bölgelerdeki peynirlerde bu çalışılmış ve aflatoksin düzeyi pozitif çıkmış. Bu madde karaciğer, yemek borusu ve mide için kanserojen etki yaratıyor. Bol tüketildiği zaman kanser yapar. Buradaki kanser oranlarına bunun etkisi olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
Hastaların yüzde 60’ı yemek borusu ve mide kanseri
Gastroenteroloji servisine başvuranların arasında yemek borusu ve mide kanseri oranlarının sık görüldüğünü de aktaran Dr. Özdemir, “Sigara kullanımı ve aşırı kilo da kansere neden olur. Kalın bağırsak kanserlerine çok sık rastlıyoruz. Bölge hastanesi olduğumuz için bölgeye hakim durumdayız. Oturmuş bir sistemimiz de var. O yüzden bu sonuçları rahatlıkla söyleyebilirim. Tanı koyma imkanımız daha yüksek. Sene içerisinde bize kanser tanısı ile başvuran sayısı yaklaşık 350. Bu kanserlerin yüzde 60’ı yemek borusu ve mide kanserlerinden oluşuyor. Yüzde 20’si kalın bağırsak kanserleri, yüzde 20’ye yakını da pankreas ve diğer kanserlerinden oluşuyor. Başarı oranımız da yüzde 98. Kendi kliniğimiz için bunu söyleyebilirim. Genellikle gelenler de evre 2 ve evre 3’te oluyor. Bunun da nedeni bu hastaların rutin kontrol yaptıramadıkları ve şikayetleri oluştuktan sonra bize gelmeleri. Bir kanser belirti verdiği aşamada ise orta ve ileri evrede tespit ediliyor” ifadelerini kullandı.
Ölüme en hızlı götüren pankreas ve safra kesesi kanseri
Pankreas ve safra kesesi kanserinin ölüme en hızlı götüren kanser türü olduğunu ifade eden Dr. Özdemir, “ Meme kanserine yakalanmış biri memesi alındığında yaşamını idame ettirebilir ama sindirim sistemindeki problemlerin ölümcül sonuçlara neden olma olasılığı daha yüksek. Yediğini harcayamazsan, egzersiz yapamazsan, çalışmazsan yediğin her şey sana zarar. Fiziksel aktivite çok önemli. Ne yersen ye vücudunda birikir, yağ oranın artar ve obeziteye sebep olur. Obezite de kanseri tetikleyen bir şeydir” dedi.
Günde 30 gram tüketilebilir
Diyetisyen Cansu Arslan ise kırmızı, siyah ve bej renkli küf barındıran peynirlerin insan sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceğini belirterek Günlük beslenmede bir yumurta kadar yani 30 gram kadar küflü peynirleri tüketme de bir sakınca olmadığını ifade etti.
Arslan,"Bu peynirlerimizi yaparken en başta hijyenik sütler seçilmeli. Onun devamında ise olgunlaşma döneminde sıcaklık ve nem ayarının iyi yapılmasını istiyoruz. Olgunlaşma evresinde bu peynirlerimiz ya mahzenlerde ya mağaralarda ya da toprak küplere basılmış bir şekilde külde ya da toprakta bekletiyorlar. Olgunlaşma dönemi en az 3 ay olan bu peynirlerde güzel bir göğermiş kısım görüyoruz. Küfünde mavimsi, yeşilimsi tonlar elde ediliyor. Burada Penicillium cinsi içinde en etkin olan Penicilliun Roquefortı ile doğru bir küflü peynir elde ediyoruz. Şu noktaya dikkat etmemiz gerekiyor ki peynirler de özellikle küf içerisinde kırmızı, siyah ve bej renkli küfler varsa eğer bu küflü peynirlerimiz kesinlikle tüketilmemeli." diye konuştu.
Manolya BULUT-PUSULA
Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji servisinde görev yapan Uzm. Dr. Yılmaz Özdemir, “Küflenmiş besinlerde aflatoksin dediğimiz bir madde var. Bu madde karaciğer, yemek borusu ve mide için kanserojen etki yaratıyor. Bol tüketildiği zaman kanser yapar” dedi.
Doğu’da oldukça sık tüketilen küflenmiş peynirin içindeki bir maddenin kanserojen etki yaptığını aktaran Dr. Özdemir, “Yemek borusu ve mide kanseri, özellikle de yemek borusunun mideye açıldığı bölgede en sık karşılaştığımız kanserler. Bu bölgede çok sık görülüyor. Beslenme, çevresel faktörler, genetik yatkınlık gibi ana faktörler sebep gösterilebilir. Sindirim sistemi kanserleri içerisinde en sık mide ve yemek borusu için sebepler arasında çok sıcak içecek ve yiyecekler gösterilebilir. Yanmış, tütsülenmiş, bozulmuş yiyecekler de etki eder. Onlar sıkıntılı. Bu bölgede küflenmiş peynir çok tüketiliyor. Onu bir faktör olarak düşünüyoruz. Bozulmuş yiyecekler bir numaralı düşmanımız. Küflenmiş besinlerde aflatoksin dediğimiz bir madde var. Bu aflatoksin kanıtlanmış kanserojen maddedir. Bu bölgede belirli bazı bölgelerdeki peynirlerde bu çalışılmış ve aflatoksin düzeyi pozitif çıkmış. Bu madde karaciğer, yemek borusu ve mide için kanserojen etki yaratıyor. Bol tüketildiği zaman kanser yapar. Buradaki kanser oranlarına bunun etkisi olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
Hastaların yüzde 60’ı yemek borusu ve mide kanseri
Gastroenteroloji servisine başvuranların arasında yemek borusu ve mide kanseri oranlarının sık görüldüğünü de aktaran Dr. Özdemir, “Sigara kullanımı ve aşırı kilo da kansere neden olur. Kalın bağırsak kanserlerine çok sık rastlıyoruz. Bölge hastanesi olduğumuz için bölgeye hakim durumdayız. Oturmuş bir sistemimiz de var. O yüzden bu sonuçları rahatlıkla söyleyebilirim. Tanı koyma imkanımız daha yüksek. Sene içerisinde bize kanser tanısı ile başvuran sayısı yaklaşık 350. Bu kanserlerin yüzde 60’ı yemek borusu ve mide kanserlerinden oluşuyor. Yüzde 20’si kalın bağırsak kanserleri, yüzde 20’ye yakını da pankreas ve diğer kanserlerinden oluşuyor. Başarı oranımız da yüzde 98. Kendi kliniğimiz için bunu söyleyebilirim. Genellikle gelenler de evre 2 ve evre 3’te oluyor. Bunun da nedeni bu hastaların rutin kontrol yaptıramadıkları ve şikayetleri oluştuktan sonra bize gelmeleri. Bir kanser belirti verdiği aşamada ise orta ve ileri evrede tespit ediliyor” ifadelerini kullandı.
Ölüme en hızlı götüren pankreas ve safra kesesi kanseri
Pankreas ve safra kesesi kanserinin ölüme en hızlı götüren kanser türü olduğunu ifade eden Dr. Özdemir, “ Meme kanserine yakalanmış biri memesi alındığında yaşamını idame ettirebilir ama sindirim sistemindeki problemlerin ölümcül sonuçlara neden olma olasılığı daha yüksek. Yediğini harcayamazsan, egzersiz yapamazsan, çalışmazsan yediğin her şey sana zarar. Fiziksel aktivite çok önemli. Ne yersen ye vücudunda birikir, yağ oranın artar ve obeziteye sebep olur. Obezite de kanseri tetikleyen bir şeydir” dedi.
Günde 30 gram tüketilebilir
Diyetisyen Cansu Arslan ise kırmızı, siyah ve bej renkli küf barındıran peynirlerin insan sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceğini belirterek Günlük beslenmede bir yumurta kadar yani 30 gram kadar küflü peynirleri tüketme de bir sakınca olmadığını ifade etti.
Arslan,"Bu peynirlerimizi yaparken en başta hijyenik sütler seçilmeli. Onun devamında ise olgunlaşma döneminde sıcaklık ve nem ayarının iyi yapılmasını istiyoruz. Olgunlaşma evresinde bu peynirlerimiz ya mahzenlerde ya mağaralarda ya da toprak küplere basılmış bir şekilde külde ya da toprakta bekletiyorlar. Olgunlaşma dönemi en az 3 ay olan bu peynirlerde güzel bir göğermiş kısım görüyoruz. Küfünde mavimsi, yeşilimsi tonlar elde ediliyor. Burada Penicillium cinsi içinde en etkin olan Penicilliun Roquefortı ile doğru bir küflü peynir elde ediyoruz. Şu noktaya dikkat etmemiz gerekiyor ki peynirler de özellikle küf içerisinde kırmızı, siyah ve bej renkli küfler varsa eğer bu küflü peynirlerimiz kesinlikle tüketilmemeli." diye konuştu.