Erzurum sınırlarındaki kurtuluş günlerinin başlangıcı bir takvim sırasıdır. 3MART 1918 AŞKALE, 11 MART1918 ILICA, 12 MART 1918 ERZURUM,16 MART1918 TORTUM, 18 MART1918 NARMAN, 25 MART1918 OLTU, 5 NİSAN 1918 SARIKAMIŞ, 7 NİSAN 1918 ŞENKAYA’NIN KURTULUŞU. Bu kurtuluş zinciri, aslında nice ocakların sönmesi, ihanetlerin ,arakadan vurmaların, acıların topluca tarihi belgeleridir. Mehmet Akif Ersoy 1936’da hasta döşeğinde ziyaretine gelenlerle sohbet ederken aynen şöyle der: ”Allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmasın ”der. Şu da bir gerçek ki, acı, hüzünlü ve zalimliklerin karşısında dik duranlar, büyük eserlerin oluşmasının altına imza atarlar. Tarih bilinci millet olma bilincidir. Millet olmak ise yaşadığın toprakları emperyalizme karşı koruyarak yurt yapmaktır. Kendisini de yurttaş yapmaktır. Meselenin özü buradadır.
Yukarıda tarihleri ile ifade ettiğimiz kurtuluş günleri zalimlere ve işbirlikçilere karşı, yurtseverlerin kanlarını dökerek bağımsız ve onurlu bir yurt yaratmanın, sevinçten gözyaşı döktüğümüz, en mutlu günlerdir. Sabahattin Selek Anadolu İhtilali eserinde der ki: "ANADOLU’NUN KURTULUŞ TARİHİ, EMPERYALİZMİN KANLI YÜZÜNÜN TARİHİDİR” Emperyalizmin bizim coğrafyamızda son 150 yıl içinde yaptığı ise kardeşi kardeşe, mezhebi mezhebi, bölgeyi bölgeye düşman ederek birbirlerine katlettirip, takatsiz düştüğünde ise ölünün mirasına el koymak. 13 Temmuz 1878 Berlin antlaşmasından sonra niye hasta adam dediler. Kurtlar paylaşmaya karar vermişlerdi”
Kurtuluş günlerinin tarihsel geçmişini ve perde arkasına bir göz atacak olursak: Halk dilinde kaça kaç veya 93 Harbi veya 1877-78 Osmanlı Rus Savaşı olarak adlandırılan, bu savaşta Ruslar, Batı’da Balkanlar üzerinden Ayastefenos veya Yeşilköy’e kadar gelirler. Doğu’da ise Erzincan sınırına dayanırlar.3 Mart 1878’de Ruslarla Osmanlı’lar arasında Ayastefenos veya Yaş Antlaşması imzalanır. Aynı yıl 13 Temmuz 1878’de Berlin antlaşması imzalanır. Her iki antlaşmada da Şenkayamızın da dahil olduğu Ardahan –Kars –Batum yani Osmanlıca tabiri ile Elviye-i Selase(terk edilmiş topraklar anlamında) Ruslara bırakılır. Bu bölge tam 40 yıl Rus işgalinde kalır. Dünya birinci paylaşım sürecine girdiğinde , zaten Birinci paylaşım savaşını asıl amaçlarından bir tanesi hasta adam Osmanlı Devleti'ni tarihin sayfalarından silip coğrafyasına el koymaktır.1878’den 1916’ya varıncaya kadar tam 13 gizli paylaşım antlaşması var.(Kay: İtilafların İstanbul Kongrelerinin Gizli Belgeleri).Bu tarihsel veriler içinde bir oldu bitti ile girilen savaşın asıl perde arkası beş milyon altın liraya karşılık Ukrayna cephesinde ki Alman-Avusturya yenilgisini önlemek için kış ortasında cephe açıp müttefikleri rahatlatmak. Yani Alman'a , Anadolu'nun kınalı kuzularını kurban vermek.24 Aralık 1914'te girilen Birinci Dünya harbinin görünmeyen yüzü budur.
Sarıkamış soldan çevirme hareketi (bu adlandırma Alman subayları tarafından verilmiştir. Liman von Sanders-Türkiye’de Beş Yıl say:59) doğaya karşı yenilgi olarak bilinse de ;askeri yönetim kadrosunda olanların duyguları ile akıllarının aynı ölçüde olmadıklarının yani gerçekle yüzleşememenin tecellisi Anadolu’nun kınalı kuzularının toprağa gömülmesi ile sonuçlanmıştır. Bu plansız ve akılsız soldan çevirme hareketi bir yenilgi değil , bir devletin YIKIMIDIR (BU TANIMLAMA Erzurum’daki ordu komutanı Hasan İzzettin Paşa’nın tanımlamasıdır. Hasan İzzettin Paşa ,Enver Paşa’nın harbiyeden öğretmenidir.)Bu yıkım sonucunda Doğu’dan Rus Orduları Erzincan’a kadar işgal ederler .Yine Liman von Sanders’in anılarında diyor ki:” 90.000 mevcutlu koca ordudan 12.000 kişilik kılıç artığı kaldı .Bu geri kalan birlikleri Enver Paşa bacanağı Hafız Hakkı Paşa’ya teslim eder kara yolu ile İstanbul’'a gelir .”Yine aynı anılarda bu yıkım yenilgisi çok uzun dönem halktan, basından ve hatta müttefiklerden bile saklandı. Konuşmak yasaktı. “İşgal Rus Orduları içinde Kafkas ve Anadolu’nun yerli Ermenileri bulunmaktadır. Bu Ermeni’leri bağlı bulundukları Daşnak ve Hınçak örgütleri yönlendirmektedir. Bu Ermeniler yörede akla hayale gelmeyecek katliamlar yapmaktadırlar.(biz bunları Erzurum’daki Rus Ordu gazetesinden öğreniyoruz. Yrb. Twedo Khelebos’un beyanatlarından öğreniyoruz. Yarbay diyor ki:”Ordu içinde ki Ermeni’leri akşam içtimalarında bulamıyoruz. Gece Erzurum’un kenar mahallelerine ve yakın köylere gidip toplu katliamlar yapıyorlar. Özellikle Ilıca ve Hasankale bölgelerinde.) 1915 VE 16 yılları bu acı dolu yıllardır. Birde bu işgal ve etnik temizleme yetmezmiş gibi savaşın getirdiği açlık , sefillik ve en kötüsü salgın hastalıklar tifo ,tifüs toplu ölümlere sebep oluyor.
1917 ‘de Ekim devrimi veya Bolşevik ihtilali olunca (Bolşevik Rusça da daha büyük- çoğunluk anlamına gelir.)Bolşevikler ,Alman, Avusturya-Macaristan ve Osmanlı İmparatorluklarından ateş-kes ve barış ister. Barış görüşmeleri bugünkü Polonya ile Beyaz Rusya sınırında fiziki yapısı itibarıyla Avrupa kenti,insan yaşayışı bakımından tipik bir Sılav kenti olan BREST LİTOVSK’de Osmanlılarla Ruslar arasında 15 Aralık 1917’de imzalanır. Bu antlaşmanın önemli maddeleri şöyle sıralanır.A-Rus Ordusu bölgeyi 6-8 hafta içinde boşaltacak. B-Osmanlı Ordusu bölgeye yerleşinceye kadar yörenin can ve mal güvenliğini Rus Ordusu sağlayacak .C-Sınırlar 1878 Berlin Antlaşmasının öncesine çekilecek. D-R us Ordusu kendi içinde ki Ermeni silahlı Ermeni unsurlarını silahsızlandıracaklardır. Bu antlaşma ile Osmanlı İmparatorluğu en son toprak kazandığı antlaşma olarak tarihi kayıtlara geçer. Antlaşmanın D maddesindeki “Ruslar çekilirken değil Ermenileri silahsızlandırmak, götüremedikleri bütün askeri malzeme ne varsa hepsini Ermeni Hınçak ve Daşnak gruplarına verirler. Başkomutan Enver Paşa’ya verilen rapor: Teşkilat-ı Mahsusa üyesi ve Enver Paşa’nın en yakınında ki Haci Sami’nin yazdığı rapor “ ordu içinde savaşmak istemeyen Bolşevik Subaylar ağırlıkta ve çoğu firarda .Tifo, tifüs en üst seviyede seyrediyor. İtalyan Trabzon konsolosluğunun yazdığı raporda aynı doğrultuda.. Bu raporlardan cesaret duyan Enver Paşa 3. Ordu’ya Kafkaslara yeni bir taarruz emri yazdırır.
KAFKASLARDAKİ GELİŞMELER: Gürcüler, Azerbaycanlılar ve Ermeniler Aralık 1917’de Transkafkasya veya Kafkasötesi veya Sehim Federasyonu kurmuşlardı .İngiltere destekli. Ermenistan’ın başında Kaçankuzzi, Azerbaycan’ın başında Mihribanof bulunmakta idi .Bu bilgiyi vermemin sebebi Osmanlı ile Transkafkas Cumhuriyetleri arasında 18 Aralık 1917’de Erzincan’da bir antlaşma imzalanır. Ermeniler bu antlaşmaya rağmen Güney Kafkasya ve Kars, Ardahan köylerinde acımasız katliamlar gerçekleştirirler. Enver Paşa 13 Şubat 1918’de 3. Orduya ve bu ordunun başında ki Vehip Paşa’ya genel bir saldırı emri verir. (not: 3. Ordunun karargahı Sivas’ta bulunmaktadır.) (diğer bir not: Vehip Paşa Almancıdır.2.Dünya harbinde ,Alman Ordularının Afrika bölgelerinde kolordu komutanı olarak görüyoruz) 3. Ordu 13 Şubat’ta Erzincan,24 Şubat’ta Trabzon’u alır. Transkafkas Cumhuriyetleri ile Osmanlı Devleti arasında Trabzon’da görüşmeler yeniden başlar. Osmanlı delegeleri Halil Menteş ve Rauf Orbay’dır. Görüşmelerde Osmanlı Heyyeti Brest –Litovsk Antlaşmasında imzalanan üç vilayetin Osmanlı sınırları içinde kabul edilmesi koşuluna karşılık ,Biz Osmanlı’lar Kafkasya’daki ihtiras ve isteklerimizden vazgeçiyoruz beyanında bulunurlar. Ermeniler ağırlıklı olarak bu görüşü kabul etmezler .Enver Paşa Kafkasya’da yeni topraklar elde etme maksadıyla orduya taarruz emri verir. Vehip Paşa komutasında ki ordu 25 Şubat Aşkale, 11 Mart Ilıca, 12 Mart Erzurum,16 Mart Tortum,18 Mart Narman,(Narman’dan kaçarlarken Ermeniler acımasız katliamlar yaparlar .Özellikle Şekerli’de.) 25 Mart Oltu, 5 Nisan Sarıkamış, 7 Nisan Şenkaya(Örtülü) ve yöresi düşmandan temizlenir. Daha doğrusu Ermeni Çetelerinden temizlenir. Bir halk anlatımına kulak verelim. Yerleşik Ermeniler’de artık doğup büyüdükleri yerleşik yerlerinde yaşayamayacaklarının bilincindedirler. Her birisi ya göç ediyor, ya da kaçıyor.Ve kendilerini sorgularken yaptıklarının hiç de masum olmadığını , Türklere bakacak yüzlerinin olmadığını ifade ederler. Bu anlatılanlara uygun Şenkaya’nın Pertüs köyünde yaşayan yerli Ermeniler kaçarken Göl’ün tepesinde geriye dönüp bakar , karşıda kendi köyü görünür. Ağlayarak der ki:”KARŞIDA GÖRÜNÜR PERTÜSÜN TAŞI YANDI YÜREĞİMİN BAŞI”acı bir serzenişte bulunur. Bunu yazmamın maksadı ;tarihin bütün döngüsünde emperyalizme yem olanlar , emperyalizm çekilip gittikten sonra tutunacak dalları kalmaz. Emperyalizme alet olanlar, mutlaka acı sonuçlarına katlanacaklar. Bugün de geçerli adeta bir doğa yasası gibidir. Hırant Dink'in Malatya 'da söylediği tarihî belgedir. "Emperyalizim gelir işini görür, geriye kan ve gözyaşı kalır… "
Yukarıda tarihleri ile ifade ettiğimiz kurtuluş günleri zalimlere ve işbirlikçilere karşı, yurtseverlerin kanlarını dökerek bağımsız ve onurlu bir yurt yaratmanın, sevinçten gözyaşı döktüğümüz, en mutlu günlerdir. Sabahattin Selek Anadolu İhtilali eserinde der ki: "ANADOLU’NUN KURTULUŞ TARİHİ, EMPERYALİZMİN KANLI YÜZÜNÜN TARİHİDİR” Emperyalizmin bizim coğrafyamızda son 150 yıl içinde yaptığı ise kardeşi kardeşe, mezhebi mezhebi, bölgeyi bölgeye düşman ederek birbirlerine katlettirip, takatsiz düştüğünde ise ölünün mirasına el koymak. 13 Temmuz 1878 Berlin antlaşmasından sonra niye hasta adam dediler. Kurtlar paylaşmaya karar vermişlerdi”
Kurtuluş günlerinin tarihsel geçmişini ve perde arkasına bir göz atacak olursak: Halk dilinde kaça kaç veya 93 Harbi veya 1877-78 Osmanlı Rus Savaşı olarak adlandırılan, bu savaşta Ruslar, Batı’da Balkanlar üzerinden Ayastefenos veya Yeşilköy’e kadar gelirler. Doğu’da ise Erzincan sınırına dayanırlar.3 Mart 1878’de Ruslarla Osmanlı’lar arasında Ayastefenos veya Yaş Antlaşması imzalanır. Aynı yıl 13 Temmuz 1878’de Berlin antlaşması imzalanır. Her iki antlaşmada da Şenkayamızın da dahil olduğu Ardahan –Kars –Batum yani Osmanlıca tabiri ile Elviye-i Selase(terk edilmiş topraklar anlamında) Ruslara bırakılır. Bu bölge tam 40 yıl Rus işgalinde kalır. Dünya birinci paylaşım sürecine girdiğinde , zaten Birinci paylaşım savaşını asıl amaçlarından bir tanesi hasta adam Osmanlı Devleti'ni tarihin sayfalarından silip coğrafyasına el koymaktır.1878’den 1916’ya varıncaya kadar tam 13 gizli paylaşım antlaşması var.(Kay: İtilafların İstanbul Kongrelerinin Gizli Belgeleri).Bu tarihsel veriler içinde bir oldu bitti ile girilen savaşın asıl perde arkası beş milyon altın liraya karşılık Ukrayna cephesinde ki Alman-Avusturya yenilgisini önlemek için kış ortasında cephe açıp müttefikleri rahatlatmak. Yani Alman'a , Anadolu'nun kınalı kuzularını kurban vermek.24 Aralık 1914'te girilen Birinci Dünya harbinin görünmeyen yüzü budur.
Sarıkamış soldan çevirme hareketi (bu adlandırma Alman subayları tarafından verilmiştir. Liman von Sanders-Türkiye’de Beş Yıl say:59) doğaya karşı yenilgi olarak bilinse de ;askeri yönetim kadrosunda olanların duyguları ile akıllarının aynı ölçüde olmadıklarının yani gerçekle yüzleşememenin tecellisi Anadolu’nun kınalı kuzularının toprağa gömülmesi ile sonuçlanmıştır. Bu plansız ve akılsız soldan çevirme hareketi bir yenilgi değil , bir devletin YIKIMIDIR (BU TANIMLAMA Erzurum’daki ordu komutanı Hasan İzzettin Paşa’nın tanımlamasıdır. Hasan İzzettin Paşa ,Enver Paşa’nın harbiyeden öğretmenidir.)Bu yıkım sonucunda Doğu’dan Rus Orduları Erzincan’a kadar işgal ederler .Yine Liman von Sanders’in anılarında diyor ki:” 90.000 mevcutlu koca ordudan 12.000 kişilik kılıç artığı kaldı .Bu geri kalan birlikleri Enver Paşa bacanağı Hafız Hakkı Paşa’ya teslim eder kara yolu ile İstanbul’'a gelir .”Yine aynı anılarda bu yıkım yenilgisi çok uzun dönem halktan, basından ve hatta müttefiklerden bile saklandı. Konuşmak yasaktı. “İşgal Rus Orduları içinde Kafkas ve Anadolu’nun yerli Ermenileri bulunmaktadır. Bu Ermeni’leri bağlı bulundukları Daşnak ve Hınçak örgütleri yönlendirmektedir. Bu Ermeniler yörede akla hayale gelmeyecek katliamlar yapmaktadırlar.(biz bunları Erzurum’daki Rus Ordu gazetesinden öğreniyoruz. Yrb. Twedo Khelebos’un beyanatlarından öğreniyoruz. Yarbay diyor ki:”Ordu içinde ki Ermeni’leri akşam içtimalarında bulamıyoruz. Gece Erzurum’un kenar mahallelerine ve yakın köylere gidip toplu katliamlar yapıyorlar. Özellikle Ilıca ve Hasankale bölgelerinde.) 1915 VE 16 yılları bu acı dolu yıllardır. Birde bu işgal ve etnik temizleme yetmezmiş gibi savaşın getirdiği açlık , sefillik ve en kötüsü salgın hastalıklar tifo ,tifüs toplu ölümlere sebep oluyor.
1917 ‘de Ekim devrimi veya Bolşevik ihtilali olunca (Bolşevik Rusça da daha büyük- çoğunluk anlamına gelir.)Bolşevikler ,Alman, Avusturya-Macaristan ve Osmanlı İmparatorluklarından ateş-kes ve barış ister. Barış görüşmeleri bugünkü Polonya ile Beyaz Rusya sınırında fiziki yapısı itibarıyla Avrupa kenti,insan yaşayışı bakımından tipik bir Sılav kenti olan BREST LİTOVSK’de Osmanlılarla Ruslar arasında 15 Aralık 1917’de imzalanır. Bu antlaşmanın önemli maddeleri şöyle sıralanır.A-Rus Ordusu bölgeyi 6-8 hafta içinde boşaltacak. B-Osmanlı Ordusu bölgeye yerleşinceye kadar yörenin can ve mal güvenliğini Rus Ordusu sağlayacak .C-Sınırlar 1878 Berlin Antlaşmasının öncesine çekilecek. D-R us Ordusu kendi içinde ki Ermeni silahlı Ermeni unsurlarını silahsızlandıracaklardır. Bu antlaşma ile Osmanlı İmparatorluğu en son toprak kazandığı antlaşma olarak tarihi kayıtlara geçer. Antlaşmanın D maddesindeki “Ruslar çekilirken değil Ermenileri silahsızlandırmak, götüremedikleri bütün askeri malzeme ne varsa hepsini Ermeni Hınçak ve Daşnak gruplarına verirler. Başkomutan Enver Paşa’ya verilen rapor: Teşkilat-ı Mahsusa üyesi ve Enver Paşa’nın en yakınında ki Haci Sami’nin yazdığı rapor “ ordu içinde savaşmak istemeyen Bolşevik Subaylar ağırlıkta ve çoğu firarda .Tifo, tifüs en üst seviyede seyrediyor. İtalyan Trabzon konsolosluğunun yazdığı raporda aynı doğrultuda.. Bu raporlardan cesaret duyan Enver Paşa 3. Ordu’ya Kafkaslara yeni bir taarruz emri yazdırır.
KAFKASLARDAKİ GELİŞMELER: Gürcüler, Azerbaycanlılar ve Ermeniler Aralık 1917’de Transkafkasya veya Kafkasötesi veya Sehim Federasyonu kurmuşlardı .İngiltere destekli. Ermenistan’ın başında Kaçankuzzi, Azerbaycan’ın başında Mihribanof bulunmakta idi .Bu bilgiyi vermemin sebebi Osmanlı ile Transkafkas Cumhuriyetleri arasında 18 Aralık 1917’de Erzincan’da bir antlaşma imzalanır. Ermeniler bu antlaşmaya rağmen Güney Kafkasya ve Kars, Ardahan köylerinde acımasız katliamlar gerçekleştirirler. Enver Paşa 13 Şubat 1918’de 3. Orduya ve bu ordunun başında ki Vehip Paşa’ya genel bir saldırı emri verir. (not: 3. Ordunun karargahı Sivas’ta bulunmaktadır.) (diğer bir not: Vehip Paşa Almancıdır.2.Dünya harbinde ,Alman Ordularının Afrika bölgelerinde kolordu komutanı olarak görüyoruz) 3. Ordu 13 Şubat’ta Erzincan,24 Şubat’ta Trabzon’u alır. Transkafkas Cumhuriyetleri ile Osmanlı Devleti arasında Trabzon’da görüşmeler yeniden başlar. Osmanlı delegeleri Halil Menteş ve Rauf Orbay’dır. Görüşmelerde Osmanlı Heyyeti Brest –Litovsk Antlaşmasında imzalanan üç vilayetin Osmanlı sınırları içinde kabul edilmesi koşuluna karşılık ,Biz Osmanlı’lar Kafkasya’daki ihtiras ve isteklerimizden vazgeçiyoruz beyanında bulunurlar. Ermeniler ağırlıklı olarak bu görüşü kabul etmezler .Enver Paşa Kafkasya’da yeni topraklar elde etme maksadıyla orduya taarruz emri verir. Vehip Paşa komutasında ki ordu 25 Şubat Aşkale, 11 Mart Ilıca, 12 Mart Erzurum,16 Mart Tortum,18 Mart Narman,(Narman’dan kaçarlarken Ermeniler acımasız katliamlar yaparlar .Özellikle Şekerli’de.) 25 Mart Oltu, 5 Nisan Sarıkamış, 7 Nisan Şenkaya(Örtülü) ve yöresi düşmandan temizlenir. Daha doğrusu Ermeni Çetelerinden temizlenir. Bir halk anlatımına kulak verelim. Yerleşik Ermeniler’de artık doğup büyüdükleri yerleşik yerlerinde yaşayamayacaklarının bilincindedirler. Her birisi ya göç ediyor, ya da kaçıyor.Ve kendilerini sorgularken yaptıklarının hiç de masum olmadığını , Türklere bakacak yüzlerinin olmadığını ifade ederler. Bu anlatılanlara uygun Şenkaya’nın Pertüs köyünde yaşayan yerli Ermeniler kaçarken Göl’ün tepesinde geriye dönüp bakar , karşıda kendi köyü görünür. Ağlayarak der ki:”KARŞIDA GÖRÜNÜR PERTÜSÜN TAŞI YANDI YÜREĞİMİN BAŞI”acı bir serzenişte bulunur. Bunu yazmamın maksadı ;tarihin bütün döngüsünde emperyalizme yem olanlar , emperyalizm çekilip gittikten sonra tutunacak dalları kalmaz. Emperyalizme alet olanlar, mutlaka acı sonuçlarına katlanacaklar. Bugün de geçerli adeta bir doğa yasası gibidir. Hırant Dink'in Malatya 'da söylediği tarihî belgedir. "Emperyalizim gelir işini görür, geriye kan ve gözyaşı kalır… "