Bugün ki yazımızda 24 Temmuz 1923’te İkinci meclis tarafından onaylanan Lozan Barış Antlaşmasına giden yolda İkinci İnönü Savaşı ve Eskişehir Kütahya Savaşlarına bakacağız. Keyifli okumalar dilerim.
İKİNCİ İNÖNÜ SAVAŞI (23-26 Mart- 1 Nisan 1921)
Savaşın temel sebepleri arasında İtilaf Devletlerinin desteğini alan Yunanlıların, Ankara’yı ele geçirip milli mücadeleyi sonlandırma, Sevr’i TBMM’ye kabul ettirme, Pontus Rum İsyanı ve Koçgiri Ayaklanmasından istifade etme ve Birinci İnönü Savaşanında öcünü alma sayılabilir. Savaşın kazanılmasından sonra ise Mustafa Kemal, İsmet Bey’e Metristepe’den bir telgraf çeker: “Siz orada yalnız düşmanı değil, Türk milletinin makûs giden talihini de yendiniz.” Bu ifadeler savaşın ne kadar önemli olduğunu ortaya koyan sözler olmuştur. İkinci İnönü Savaşı düzenli ordunun kazandığı ikinci savaş olmuş ve İsmet Paşa terfi etmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin otoritesi artmış ve askere alımlar hızlanmıştır. Fransa işgal ettiği Zonguldak ve çevresini, İtalyanlar, Güneybatı Anadolu’yu terk etmeye başlamıştır. Böylelikle, Anadolu’yu terk etmeye başlayan ilk İtilaf Devleti İtalya’dır. Yunanlılar Doğu Trakya bölgesini terk etmeye başladılar. Batı cephesinin tüm yetkileri İsmet İnönü’ye verildi. İkinci İnönü Savaşında ilk defa ordu tarafından İstiklal Marşı okunmuştur. Bu savaş tıpkı Birinci İnönü Savaşı gibi oyalama ve savunma savaşıdır. İkinci İnönü Zaferinin akabinde 8-11 Nisan 1921 tarihinde Aslıhanlar ve Dumlupınar taarruzları yapıldı. Düzenli Ordunun taarruz yapma gücü aslında o günün yoktu. Bu iki taarruz yenilgi ile sonuçlanmıştı. Asıl tehlike ise Eskişehir-Kütahya yenilgisinin ardından ortaya çıkmıştır.
ESKİŞEHİR-KÜTAHYA SAVAŞI (10-24 TEMMUZ 1921)
Muharebeler döneminde düzenli ordunun aldığı ilk ve tek savunma yenilgisidir. Savaşın devam ettiği sıralarda yani 15 Temmuz 1921 tarihinde Maarif Kongresi düzenlendi. Bu durum eğitime verilen önemi göstermesi açısından değerlidir. Savaş kaybedildi ve düşman Ankara’nın Polatlı ilçesine kadar geldi. Top sesleri meclisten duyuyordu. Savaşın kaybedilmesi beraberinde tartışmaları da getirmiştir. Bu tartışmaları düzenli ordu ve meclisin Kayseri’ye nakli idi. Bu arada ordu Sakarya Nehrinin doğusuna çekildi. Nedeni ordunun daha fazla yıpranmasını önlemektir. Çözüm önerileri ise şunlar olmuştur:
İKİNCİ İNÖNÜ SAVAŞI (23-26 Mart- 1 Nisan 1921)
Savaşın temel sebepleri arasında İtilaf Devletlerinin desteğini alan Yunanlıların, Ankara’yı ele geçirip milli mücadeleyi sonlandırma, Sevr’i TBMM’ye kabul ettirme, Pontus Rum İsyanı ve Koçgiri Ayaklanmasından istifade etme ve Birinci İnönü Savaşanında öcünü alma sayılabilir. Savaşın kazanılmasından sonra ise Mustafa Kemal, İsmet Bey’e Metristepe’den bir telgraf çeker: “Siz orada yalnız düşmanı değil, Türk milletinin makûs giden talihini de yendiniz.” Bu ifadeler savaşın ne kadar önemli olduğunu ortaya koyan sözler olmuştur. İkinci İnönü Savaşı düzenli ordunun kazandığı ikinci savaş olmuş ve İsmet Paşa terfi etmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin otoritesi artmış ve askere alımlar hızlanmıştır. Fransa işgal ettiği Zonguldak ve çevresini, İtalyanlar, Güneybatı Anadolu’yu terk etmeye başlamıştır. Böylelikle, Anadolu’yu terk etmeye başlayan ilk İtilaf Devleti İtalya’dır. Yunanlılar Doğu Trakya bölgesini terk etmeye başladılar. Batı cephesinin tüm yetkileri İsmet İnönü’ye verildi. İkinci İnönü Savaşında ilk defa ordu tarafından İstiklal Marşı okunmuştur. Bu savaş tıpkı Birinci İnönü Savaşı gibi oyalama ve savunma savaşıdır. İkinci İnönü Zaferinin akabinde 8-11 Nisan 1921 tarihinde Aslıhanlar ve Dumlupınar taarruzları yapıldı. Düzenli Ordunun taarruz yapma gücü aslında o günün yoktu. Bu iki taarruz yenilgi ile sonuçlanmıştı. Asıl tehlike ise Eskişehir-Kütahya yenilgisinin ardından ortaya çıkmıştır.
ESKİŞEHİR-KÜTAHYA SAVAŞI (10-24 TEMMUZ 1921)
Muharebeler döneminde düzenli ordunun aldığı ilk ve tek savunma yenilgisidir. Savaşın devam ettiği sıralarda yani 15 Temmuz 1921 tarihinde Maarif Kongresi düzenlendi. Bu durum eğitime verilen önemi göstermesi açısından değerlidir. Savaş kaybedildi ve düşman Ankara’nın Polatlı ilçesine kadar geldi. Top sesleri meclisten duyuyordu. Savaşın kaybedilmesi beraberinde tartışmaları da getirmiştir. Bu tartışmaları düzenli ordu ve meclisin Kayseri’ye nakli idi. Bu arada ordu Sakarya Nehrinin doğusuna çekildi. Nedeni ordunun daha fazla yıpranmasını önlemektir. Çözüm önerileri ise şunlar olmuştur:
- Mustafa Kemal’e başkomutanlık yetkisi verildi. 5 Ağustos 1921 tarihinde bu yetki 3 aylığına Mustafa Kemal’e verilmişti. Böylelikle, Mustafa Kemal, Erzurum Kongresi öncesinde istifa ettiği askerlik görevine yeniden dâhil olmuştur. Yetkinin Mustafa Kemal’e verilmesinde kimse itiraz etmemiştir. Nedeni, Paşa’nın başarısız olmasını isteyenlerin olmasıydı. Muhalifler Paşanın başarısız olacağını tahmin ediyorlardı ama öyle olmadı. Paşa, askerlik mesleğine yeniden geri döndü.
- 7-8 Ağustos 1921 tarihinde Tekâlif-i Milliye Emirleri yayınlandı. Burada tüm millete çağrı yapılmıştı. Bu emirler Osmanlı Devletinde ki Avarız vergisine benzetilmiştir. Bu emirler Sakarya ve Büyük Taarruz da faydalı olacaktır. Milli emirleri bizzat Mustafa Kemal kendisi yayınlamıştır.
- İstiklal Mahkemeleri tekrar kurulmuştur.
- Hıyaneti Vataniye kanunun yeniden yürürlüğe sokulmuştur.