Allah (cc )katında çok makbul ve Peygamberimiz (s.a.v) müjdesine mazhar olan Kuran Hadimi, O yüksek makama nail olmakla müjdelenirken o manevi şerefi muhafaza etmek elbette çok zor, çünkü maddenin ve görselliğin hâkim olduğu bu devirde Maneviyatı koruyup muhafaza etmek imkansız gibi bir zaman diliminde yaşıyoruz. Peygamberimiz (S.A) hadisi şerifi “Ümmetinin en şereflileri Kur’an’la yüklü olan Hafızlardır buyuruyor”. Ve başka bir mübarek hadisinde ise “Sizin hayırlınız Kur’an’ı Kerimi okuyan ve okutandır” Efendimizin hadisi şeriflerine mazhar olmuş bir Âlim, Kuran aşığı, ömrünü 70 yılını Kur’an’nın hizmete adamış, riya ve gösterişten uzak mütevazi bir medresede ömrünü tamamlayan Mehmet Gürgür hocamız.
Hocamız 2 Mart 1937 yılında Dumlu nahiyesi Akdağ köyünde dünyaya gelen, 1945 yılında 8 yaşında babası İbrahim hoca efendiden hafızlığ’a başlayan ve “tashihi huruf” okumak üzere İstanbul Beyazıt Camii İmamı Reisi Kurra Abdurrahman GÜRSES hoca efendiden 1953 yılında, İstanbul tariki üzere başladığı bu eğitimini 1955 yılında tamamlayarak icazet alan, 1960 yılında Caferiye Camii ve 1982 yılında tarihi Lalapaşa Caminde İmam Hatiplik görevi üzerine, 2002 yılında emekli olup Caferiye Kuran kursunda fahri olarak, Kur’an dersleri vermeye devam eden ve binlerce hafız yetiştiren hocamız 1 Şubat 2020 de seher vaktinde dünyadaki gurbetinin ardından rahmeti rahmana kavuştu.
Her Erzurumlunun kalbinde taht kurmuş Gönül Ehli, her dizinin dibine oturup ders alan öğrencisine hayat rehberliği yapmış Öncü Bir Alim, Erzurum’un hafız ve kurralar ile anılmasında büyük payı olan Kur’an hadimi, ifa etmiş olduğu İmamet ve Kuran muallimliği vazifesinde çizmiş olduğu ufukla bizlere hizmet aşkını aşılayan Dava Adamı, ‘Görev hayatım boyunca iki bayram günleri hariç izin nedir bilmiyorum, diyerek vazifedeki titizliğiyle bizlere vazife ufku çizen Ufuk Adamıydı.
Mehmet hocama öğrenci olmak ve onun muallimliğinde hafızlığımı ikmal etmem benim için ayrı bir şeref payesidir. Hocamla yaşadığımız bir iki hatıralarımı burada nakletmeyi bir vazife addediyorum. 2000 yıllarının başında Asri mezarlığındaki ebedi istiratgahını ayırt ettirmiş ve mezarını kazdırarak daha ötesi ölüm tarihi haricinde mezar taşını bile yazdırmıştı, zaman zaman gider etrafına ince kum döküp yeşillendirme yapardık. Sabah namazı evinden alıp Caferi’ye medresesine birlikte giderken yolda derse gelecek hafızlara her sabah 50-60 tane taze simit, birada Erzurum göyermiş peyniri alır medresede o kadar ilerlemiş yaşına rağmen derse gelecek öğrencilere kahvaltı yaptırmadan derslerine başlatmazdı. Yine bir gün hocama medresenin giderleri, öğrencilere masrafınız sizler bir imam emekliliği maaşıyla bu kadar masrafa giriyorsunuz bizlerde biraz yardımcı olsak deyince Sinan’ım sizin yaşınız genç önünüzde daha hayır yapma imkânınız var benim yaşım ilerlemiş bu hayır fırsatı elimden almayın.
Kendisini tanıyan, öğrencilik yapmış her öğrencisinin onlarca böyle ahlakı içerikli güzel hatıraları var. Emekliliği olmayan bu meslekte hocamız İmam Hatip, Müezzin-Kayyım, Kur’an Kursu öğretmeni, İmam Hatip Lisesi meslek dersi öğretmeni, Vaiz, Müftü, İlahiyat Fakültesi hocaları başta olmak üzere mübalağasız yüzlerce hafız yetiştirmiştir. Yarabbi, bizler Mehmet Gürgür hocamızın bereketli ömrünü Kur’an-a Hizmette değerlendirdiğine şahidiz. O’nun irtihal-i dar-ı bekası hüznümüz olmakla birlikte, kuran hizmeti talebeleri vasıtasıyla devam edeceği ve geride bırakmış olduğu güzel bir nam sürur ve tesellimizdir. Mehmet GÜRGÜR Hocamız arkasında kitaplara sığmayacak dolulukta bir hayat bırakmıştır. Allah (C.C) hayatını örnek almayı hepimize nasip etsin. Rabbim rahmetiyle muamele eylesin ömrünü hizmetine adadığı Kur’an’ın şefaatine nail eylesin, Aile efradının, cümle öğrencilerinin ve sevenlerinin başı sağ olsun.
Fıkıh Köşemiz:
Sünnet olmanın hükmü nedir? Sünnet olmak (hitân), İslamî şiarlardan yani sembol olmuş uygulamalardan biridir. Peygamberimiz (s.a.s.), yaratılışa uygun değerler (fıtrat) arasında sünnet olmayı da saymıştır (Müslim, Tahâre, 16). Sünnet olmak İslam da kuvvetli sünnet hatta bir yaklaşıma göre vacip olarak değerlendirilmiştir (İbn Âbidin, Reddu’l-muhtâr, V, 479). Bu sebeple zorunlu bir hal olmadıkça tek edilmemelidir. Sünnet olmak için kesin bir yaş belirlemesi yapılmış değildir. Çocuk yedi yaşına gelince sünnet edilmesinin uygun olacağı bazı âlimlerce belirtilmiş olmakla birlikte, biyolojik yapının müsait olması kaydı ile olabildiğince erken yapılması çocuk psikolojisi açısından uygun olacağı söylenmektedir.
Hocamız 2 Mart 1937 yılında Dumlu nahiyesi Akdağ köyünde dünyaya gelen, 1945 yılında 8 yaşında babası İbrahim hoca efendiden hafızlığ’a başlayan ve “tashihi huruf” okumak üzere İstanbul Beyazıt Camii İmamı Reisi Kurra Abdurrahman GÜRSES hoca efendiden 1953 yılında, İstanbul tariki üzere başladığı bu eğitimini 1955 yılında tamamlayarak icazet alan, 1960 yılında Caferiye Camii ve 1982 yılında tarihi Lalapaşa Caminde İmam Hatiplik görevi üzerine, 2002 yılında emekli olup Caferiye Kuran kursunda fahri olarak, Kur’an dersleri vermeye devam eden ve binlerce hafız yetiştiren hocamız 1 Şubat 2020 de seher vaktinde dünyadaki gurbetinin ardından rahmeti rahmana kavuştu.
Her Erzurumlunun kalbinde taht kurmuş Gönül Ehli, her dizinin dibine oturup ders alan öğrencisine hayat rehberliği yapmış Öncü Bir Alim, Erzurum’un hafız ve kurralar ile anılmasında büyük payı olan Kur’an hadimi, ifa etmiş olduğu İmamet ve Kuran muallimliği vazifesinde çizmiş olduğu ufukla bizlere hizmet aşkını aşılayan Dava Adamı, ‘Görev hayatım boyunca iki bayram günleri hariç izin nedir bilmiyorum, diyerek vazifedeki titizliğiyle bizlere vazife ufku çizen Ufuk Adamıydı.
Mehmet hocama öğrenci olmak ve onun muallimliğinde hafızlığımı ikmal etmem benim için ayrı bir şeref payesidir. Hocamla yaşadığımız bir iki hatıralarımı burada nakletmeyi bir vazife addediyorum. 2000 yıllarının başında Asri mezarlığındaki ebedi istiratgahını ayırt ettirmiş ve mezarını kazdırarak daha ötesi ölüm tarihi haricinde mezar taşını bile yazdırmıştı, zaman zaman gider etrafına ince kum döküp yeşillendirme yapardık. Sabah namazı evinden alıp Caferi’ye medresesine birlikte giderken yolda derse gelecek hafızlara her sabah 50-60 tane taze simit, birada Erzurum göyermiş peyniri alır medresede o kadar ilerlemiş yaşına rağmen derse gelecek öğrencilere kahvaltı yaptırmadan derslerine başlatmazdı. Yine bir gün hocama medresenin giderleri, öğrencilere masrafınız sizler bir imam emekliliği maaşıyla bu kadar masrafa giriyorsunuz bizlerde biraz yardımcı olsak deyince Sinan’ım sizin yaşınız genç önünüzde daha hayır yapma imkânınız var benim yaşım ilerlemiş bu hayır fırsatı elimden almayın.
Kendisini tanıyan, öğrencilik yapmış her öğrencisinin onlarca böyle ahlakı içerikli güzel hatıraları var. Emekliliği olmayan bu meslekte hocamız İmam Hatip, Müezzin-Kayyım, Kur’an Kursu öğretmeni, İmam Hatip Lisesi meslek dersi öğretmeni, Vaiz, Müftü, İlahiyat Fakültesi hocaları başta olmak üzere mübalağasız yüzlerce hafız yetiştirmiştir. Yarabbi, bizler Mehmet Gürgür hocamızın bereketli ömrünü Kur’an-a Hizmette değerlendirdiğine şahidiz. O’nun irtihal-i dar-ı bekası hüznümüz olmakla birlikte, kuran hizmeti talebeleri vasıtasıyla devam edeceği ve geride bırakmış olduğu güzel bir nam sürur ve tesellimizdir. Mehmet GÜRGÜR Hocamız arkasında kitaplara sığmayacak dolulukta bir hayat bırakmıştır. Allah (C.C) hayatını örnek almayı hepimize nasip etsin. Rabbim rahmetiyle muamele eylesin ömrünü hizmetine adadığı Kur’an’ın şefaatine nail eylesin, Aile efradının, cümle öğrencilerinin ve sevenlerinin başı sağ olsun.
Fıkıh Köşemiz:
Sünnet olmanın hükmü nedir? Sünnet olmak (hitân), İslamî şiarlardan yani sembol olmuş uygulamalardan biridir. Peygamberimiz (s.a.s.), yaratılışa uygun değerler (fıtrat) arasında sünnet olmayı da saymıştır (Müslim, Tahâre, 16). Sünnet olmak İslam da kuvvetli sünnet hatta bir yaklaşıma göre vacip olarak değerlendirilmiştir (İbn Âbidin, Reddu’l-muhtâr, V, 479). Bu sebeple zorunlu bir hal olmadıkça tek edilmemelidir. Sünnet olmak için kesin bir yaş belirlemesi yapılmış değildir. Çocuk yedi yaşına gelince sünnet edilmesinin uygun olacağı bazı âlimlerce belirtilmiş olmakla birlikte, biyolojik yapının müsait olması kaydı ile olabildiğince erken yapılması çocuk psikolojisi açısından uygun olacağı söylenmektedir.