Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, hukuk reformunun ilk paketinin çıkarılması için TBMM'nin 3 gün daha çalıştırılması gerektiğini söyledi. Erzurum’da açıklamalarda bulunan Başkan Feyzioğlu, “Tatile 3 gün geç çıkın. Sayın Cumhurbaşkanı'nın sözü havada kalmasın, milletin beklentisi boşa çıkmasın” dedi.
Ayşe Nur BAYRAM / PUSULA
Erzurum Kongresi'nin 100'üncü yılı etkinlikleri kapsamında Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen panelin açılışında konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, hukuk reformuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin gündeminde çok önemli bir yargı ve önemli bir hukuk reformu olduğunu anımsatan Başkan Feyzioğlu, “Erzurum kongresi fevkalade önemlidir. Milli iradenin tecelli ederek milli mücadelenin başarıya ulaşmasını sağlayan en önemli basamaklardan biridir. Erzurum kongresi sadece mahalli boyutta değildir. Erzurum kongresinden Sivas doğmuştur, Sivas’tan da her hangi bir harp değil milli mücadele tarzında, milletle örgütlenen büyük mücadele doğmuş ve büyük millet meclisi kurulmuştur. Aynı ruhla yolumuza devam etmek durumundayız. Bugün Türkiye’nin gündeminde çok önemli bir yargı, çok önemli bir hukuk reformu vardır. Türkiye’nin şahlanmasının önünde hiçbir engel bulunmamaktadır. Türk milletinin potansiyelinin yüzde yüzünün kullanılması hiç kimsenin kendisini dışlanmış hissetmemesi için 82 milyonun adalet paydasında erişilebilir güven veren bir adalet çizgisinde buluşturmamız gerekmektedir. Yargı reformunun ilk paketi hazırdır. Bunun temmuz ayı içerisinde kanunlaşmasını diliyoruz. Bu konuda sayın cumhurbaşkanımızın da milletimize bir taahhüdü olmuştur. Dolayısıyla TBMM’nin devletimizin cumhurbaşkanının sözünün hava da bırakmamasını diliyoruz. Çünkü halkımız bu konuda haklı bir beklentiye girmiştir. Bu arada altınız çizerek ifade ediyorum yargı reformu paketi tamamen adalet bakanlığını çatısı altında ilgili kurumlarca yazılmıştır. Çalışma yöntemi itibari ile gurur vericidir” dedi.
“Dağ gibi birikmiş sorunlarımız var”
Adalet Bakanlığı'nın ilgili kurumlarınca yazılan yargı reformu paketiyle 25 yıldır bu çapta çoğulcu ve katılımca bir çalışma yürütülmediğini aktaran TBB Başkanı Feyzioğlu, “Adalet Bakanlığı'mıza hepimizi işin içine katarak, gerçek anlamda katkı sunmamızı sağlayarak, böyle bir çalışmayı yürüttükleri için teşekkür ediyorum. Seçim bitti, Türkiye seçim ortamından çıkmak zorunda. Dağ gibi birikmiş sorunlarımız var. Bunların çözümünde yargı reformu, anahtar özelliği taşıyacaktır. Erzurum'da, herhalde benzetmeyi yerinde görürsünüz, kısrak düşünün; yarışmaya şahlanmaya hazır. Ülkenin buna binip şahlanması lazım. Herkes bunu bekliyor. Bunu sadece ceza indirimi, sadece pasaport gibi basit ve küçük konulara indirmek isteyenler, iyi niyetli değil” diye konuştu.
“Türkiye düşmanları, yargı reformunu çıkarmamızı istemiyor”
Yargı reformu konusunda, yurt dışında Türkiye aleyhinde yayınlar yapıldığına dikkat çeken Feyzioğlu, Türkiye düşmanlarının, yargı reformunun çıkmasını istemediklerini söyledi. Feyzioğlu, "Hepsinde şunu söylüyorlar. 'Türkiye Cumhuriyeti; yargı reformunu yapmakta samimi değildir, ciddi değildir. Çünkü Türkiye zaten bir diktatörlüktür dolayısıyla güvenilmez, tehlikeli devlettir'. Biz de buradan, Erzurum'dan, milli iradenin 100 sene önce şahlandığı güzel şehirden tüm dünyaya sesleniyoruz. Hukuk devleti inşasında sağlam demokrasiyi, çok sağlam temellere oturtma iddiasında olmayan bir devlet, 1,5 sene boyunca binlerce kişiyi katarak, neden yargı reformu yapmak için uğraşsın ki? Böyle şey olur mu? Burada böyle samimi düşünce, ifade ve irade vardır. Türkiye düşmanlarına bu samimiyeti ve iradeyi sorgulama fırsatını TBMM'nin vermemesi lazımdır. Türkiye düşmanları, yargı reformunu çıkarmamızı istemiyor. Türkiye'yi diktatörlük olarak gösterip, senaryolarını rahatlıkla uygulayacakları alan oluşmasını istiyorlar. Bizim dünya kamuoyuna Türkiye'nin hukuk devletini, demokrasisini güçlendirmekte samimi olduğuna inandırmamızın tek yolu, vatandaşımıza hukuk güvenliğini eksiksiz vermektir. Düşünce özgürlüğünü güvence altına alacak, eleştiriyi güvence altına alacak, Yargıtay'ımızın içtihat üretmesini sağlayacak, keyfi tutuklamaları önleyecek, 'kes- yapıştır' kararların önüne geçecek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi'nin ilke kararlarını hakimlerin terfiinde en önemli ölçü haline getirerek, kanunlarda yazan özgürlüğe dair hükümlere geçerlik tanıyacak bu düzenlemeyi hayata geçirme zorunluğumuz var. Kendi insanımız için buna zorunluyuz, senaryoları geçersiz kılmak için buna zorunluyuz."
“Tatile 3 gün geç çıkın”
Yargı reformu için TBMM'ye çağrıda bulunan TBB Başkanı Feyzioğlu, “Gelin, 3 gün daha çalışın. Hep birlikte çalışalım, biz de uyumayalım, gecemizi gündüzümüze katalım. Tatile 3 gün geç çıkın. Sayın Cumhurbaşkanı'nın sözü havada kalmasın, milletin beklentisi boşa çıkmasın. Ekim ayına bu işi bırakmayalım, ilk paketi. Bu işi çıkaralım. Türkiye'nin başarısız olmasını bekleyenleri hep birlikte mahcup edelim" diye konuştu.
Kongrenin yüzüncü yılı anmasının kuru bir anma olmadığının altını çizen Başkan Feyzioğlu, “Yüzüncü yılın heyecanını yaşayacağımız bir anmanın belki de ilk günüdeyiz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin büyüklüğünü hissedin. Bu devleti ilelebet payidar kılmanın yolunun da adalet mülkün temelidir cümlesin deki mülk kelimesinin mal mülk anlamına değil devlet anlamına geldiğini bilerek hissedin. Oradaki mülk devlettir vatandır. Bu cümlenin altında yatan ana fikir ise eğer bire devlet adalet dağıtamıyorsa millet devletin adaletine güvenmiyorsa o devletin geleceği sıkıntılıdır anlamına gelir. Devletimizin çağdaş uygarlık seviyesini yakalayıp onun da üstüne çıkması ve sonsuza kadar yaşaması için 82 milyon vatandaşımızı eşit özgür şefkatli bir şekilde kucaklayan adalet sistemini geliştirmeye ihtiyaç vardır. Sıkıntılarımız vardır. Bu sıkıntılar ne birilerinin göstermek istediği gibi umutsuzluk boyutundadır. Ne de dikensiz gül bahçesindeyiz. Umutsuz olmak en büyük felakettir. Umudumuz zorlandığı yerde tarihten gelen maneviyatımız ve milliyetçiliğimizden gelen inancımız umudumuz olur yola kararlılık ile devam ederiz. Her zaman başardık yine başarırız. Türk milletini sağduyusu her zorluğu yener” ifadelerini kullandı.
“İlk paket için en kısa süre Temmuz olmalı”
'Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin önemine değinen Feyzioğlu, “Kuşkusuz olağanüstü bir dönemin sonrasında, anayasamızda ihtiyaç duyacağımız revizyonları ortak akılla hep birlikte yapacağız. Kavga etmeden, birbirimize tepeden bakmadan, büyüklük taslamadan, parmak sallamadan bu çerçevede artık hakimlerimizin bağımsızlık ve tarafsızlığını anayasal anlamda güvenceye kavuşturmak adına, Hakimler Savcılar Kurulu oluşumunu tartışmaya ama dediğim gibi yapıcı şekilde başlamak lazımdır. Hukukçunun eğitimini ve liyakatini ölçme- değerlendirmesini en iyi şekilde yapmak zorundayız. 'Yargı Reformu Strateji Belgesi' bugün Türkiye'nin gündeminde. Bu belge, işte bu anlayış tarzının ürünüdür. İçinde HSK yapısına dair bir şey yoktur. Hukukçunun yetiştirilmesi, ölçülmesi, değerlendirilmesi, hakimlerin kararlarını özgür bir şekilde verme noktasında çok önemli cümleler hedefler konmuştur. Türkiye Cumhuriyeti devletimizi bir diktatörlük olarak göstermek isteyenlere inat bu belge çoğulcu, katılımcı demokrasimizi ve hukuk devletimizi sağlamlaştırmaya olan inancımızın bir imzasıdır” dedi.
'Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin hiç kimsenin küçük görmeye hakkının olmadığını belirten TBB Başkanı Feyzioğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı, Türk milletinin huzurunda, belgenin en kısa sürede kanunlaşmaya başlayacağını söylemişti. Bu en kısa süre ilk paket açısından temmuz ayı olmalıdır. Çünkü hain FETÖ ve hain PKK güdümlü yayınları incelediğinizde tüm dünyada Türkiye'nin yargı reformuna niyetli olmadığı kurgusu işlenmektedir. Bu şer odaklarına malzeme vermemek adına, ağızlarını kapatmak ve milletimizin haklı beklentisini teslim etmek adına TBMM, Sayın Cumhurbaşkanı'nın sözünü ekime kadar havada bırakmaya hakkı olmadığı kanaatindeyim. Türkiye üzerinde yaratılmak istenen kötü algının kırılması, bu belgenin ilk paketinin kanunlaşmasına bağlıdır” dedi.
Erzurum Barosu Başkanı Av. Talat Göğebakan da Erzurum kongresinin yüzüncü yılını kutlayarak, Mustafa Kemal Atatürk’ü, Kazım Karabekir Paşayı, çalışma arkadaşlarını ve şehitleri rahmet ve minnetle andı.
Erzurum Millî Mücadele ateşinin kıvılcımı ve zaferin anahtarı olduğunu söyleyen Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı da, “Türk Milletinin bağımsızlık mücadelesine kapı aralayan Erzurum Kongresinin 100’üncü yıl dönümünü anmak ve Kongrenin önemini toplumun belleğine yerleştirmek adına yapılan bu etkinlikte emeği geçenlere ve panelde konuşacak değerli akademisyen ve araştırmacılara teşekkür ederim” dedi.
TBB Başkanı Feyzioğlu, daha sonra öğretim üyesi Dr. Zekeriya Türkmen, Prof. Dr. Esin Dayı, Barolar Birliği Başkan Yardımcısı avukat Hüseyin Özbek ile Prof. Dr. Yavuz Aslan'ın konuşmacı olduğu '100'üncü Yılında Erzurum Kongresi Paneli'ni izledi.
Ayşe Nur BAYRAM / PUSULA
Erzurum Kongresi'nin 100'üncü yılı etkinlikleri kapsamında Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen panelin açılışında konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, hukuk reformuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin gündeminde çok önemli bir yargı ve önemli bir hukuk reformu olduğunu anımsatan Başkan Feyzioğlu, “Erzurum kongresi fevkalade önemlidir. Milli iradenin tecelli ederek milli mücadelenin başarıya ulaşmasını sağlayan en önemli basamaklardan biridir. Erzurum kongresi sadece mahalli boyutta değildir. Erzurum kongresinden Sivas doğmuştur, Sivas’tan da her hangi bir harp değil milli mücadele tarzında, milletle örgütlenen büyük mücadele doğmuş ve büyük millet meclisi kurulmuştur. Aynı ruhla yolumuza devam etmek durumundayız. Bugün Türkiye’nin gündeminde çok önemli bir yargı, çok önemli bir hukuk reformu vardır. Türkiye’nin şahlanmasının önünde hiçbir engel bulunmamaktadır. Türk milletinin potansiyelinin yüzde yüzünün kullanılması hiç kimsenin kendisini dışlanmış hissetmemesi için 82 milyonun adalet paydasında erişilebilir güven veren bir adalet çizgisinde buluşturmamız gerekmektedir. Yargı reformunun ilk paketi hazırdır. Bunun temmuz ayı içerisinde kanunlaşmasını diliyoruz. Bu konuda sayın cumhurbaşkanımızın da milletimize bir taahhüdü olmuştur. Dolayısıyla TBMM’nin devletimizin cumhurbaşkanının sözünün hava da bırakmamasını diliyoruz. Çünkü halkımız bu konuda haklı bir beklentiye girmiştir. Bu arada altınız çizerek ifade ediyorum yargı reformu paketi tamamen adalet bakanlığını çatısı altında ilgili kurumlarca yazılmıştır. Çalışma yöntemi itibari ile gurur vericidir” dedi.
“Dağ gibi birikmiş sorunlarımız var”
Adalet Bakanlığı'nın ilgili kurumlarınca yazılan yargı reformu paketiyle 25 yıldır bu çapta çoğulcu ve katılımca bir çalışma yürütülmediğini aktaran TBB Başkanı Feyzioğlu, “Adalet Bakanlığı'mıza hepimizi işin içine katarak, gerçek anlamda katkı sunmamızı sağlayarak, böyle bir çalışmayı yürüttükleri için teşekkür ediyorum. Seçim bitti, Türkiye seçim ortamından çıkmak zorunda. Dağ gibi birikmiş sorunlarımız var. Bunların çözümünde yargı reformu, anahtar özelliği taşıyacaktır. Erzurum'da, herhalde benzetmeyi yerinde görürsünüz, kısrak düşünün; yarışmaya şahlanmaya hazır. Ülkenin buna binip şahlanması lazım. Herkes bunu bekliyor. Bunu sadece ceza indirimi, sadece pasaport gibi basit ve küçük konulara indirmek isteyenler, iyi niyetli değil” diye konuştu.
“Türkiye düşmanları, yargı reformunu çıkarmamızı istemiyor”
Yargı reformu konusunda, yurt dışında Türkiye aleyhinde yayınlar yapıldığına dikkat çeken Feyzioğlu, Türkiye düşmanlarının, yargı reformunun çıkmasını istemediklerini söyledi. Feyzioğlu, "Hepsinde şunu söylüyorlar. 'Türkiye Cumhuriyeti; yargı reformunu yapmakta samimi değildir, ciddi değildir. Çünkü Türkiye zaten bir diktatörlüktür dolayısıyla güvenilmez, tehlikeli devlettir'. Biz de buradan, Erzurum'dan, milli iradenin 100 sene önce şahlandığı güzel şehirden tüm dünyaya sesleniyoruz. Hukuk devleti inşasında sağlam demokrasiyi, çok sağlam temellere oturtma iddiasında olmayan bir devlet, 1,5 sene boyunca binlerce kişiyi katarak, neden yargı reformu yapmak için uğraşsın ki? Böyle şey olur mu? Burada böyle samimi düşünce, ifade ve irade vardır. Türkiye düşmanlarına bu samimiyeti ve iradeyi sorgulama fırsatını TBMM'nin vermemesi lazımdır. Türkiye düşmanları, yargı reformunu çıkarmamızı istemiyor. Türkiye'yi diktatörlük olarak gösterip, senaryolarını rahatlıkla uygulayacakları alan oluşmasını istiyorlar. Bizim dünya kamuoyuna Türkiye'nin hukuk devletini, demokrasisini güçlendirmekte samimi olduğuna inandırmamızın tek yolu, vatandaşımıza hukuk güvenliğini eksiksiz vermektir. Düşünce özgürlüğünü güvence altına alacak, eleştiriyi güvence altına alacak, Yargıtay'ımızın içtihat üretmesini sağlayacak, keyfi tutuklamaları önleyecek, 'kes- yapıştır' kararların önüne geçecek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi'nin ilke kararlarını hakimlerin terfiinde en önemli ölçü haline getirerek, kanunlarda yazan özgürlüğe dair hükümlere geçerlik tanıyacak bu düzenlemeyi hayata geçirme zorunluğumuz var. Kendi insanımız için buna zorunluyuz, senaryoları geçersiz kılmak için buna zorunluyuz."
“Tatile 3 gün geç çıkın”
Yargı reformu için TBMM'ye çağrıda bulunan TBB Başkanı Feyzioğlu, “Gelin, 3 gün daha çalışın. Hep birlikte çalışalım, biz de uyumayalım, gecemizi gündüzümüze katalım. Tatile 3 gün geç çıkın. Sayın Cumhurbaşkanı'nın sözü havada kalmasın, milletin beklentisi boşa çıkmasın. Ekim ayına bu işi bırakmayalım, ilk paketi. Bu işi çıkaralım. Türkiye'nin başarısız olmasını bekleyenleri hep birlikte mahcup edelim" diye konuştu.
Kongrenin yüzüncü yılı anmasının kuru bir anma olmadığının altını çizen Başkan Feyzioğlu, “Yüzüncü yılın heyecanını yaşayacağımız bir anmanın belki de ilk günüdeyiz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin büyüklüğünü hissedin. Bu devleti ilelebet payidar kılmanın yolunun da adalet mülkün temelidir cümlesin deki mülk kelimesinin mal mülk anlamına değil devlet anlamına geldiğini bilerek hissedin. Oradaki mülk devlettir vatandır. Bu cümlenin altında yatan ana fikir ise eğer bire devlet adalet dağıtamıyorsa millet devletin adaletine güvenmiyorsa o devletin geleceği sıkıntılıdır anlamına gelir. Devletimizin çağdaş uygarlık seviyesini yakalayıp onun da üstüne çıkması ve sonsuza kadar yaşaması için 82 milyon vatandaşımızı eşit özgür şefkatli bir şekilde kucaklayan adalet sistemini geliştirmeye ihtiyaç vardır. Sıkıntılarımız vardır. Bu sıkıntılar ne birilerinin göstermek istediği gibi umutsuzluk boyutundadır. Ne de dikensiz gül bahçesindeyiz. Umutsuz olmak en büyük felakettir. Umudumuz zorlandığı yerde tarihten gelen maneviyatımız ve milliyetçiliğimizden gelen inancımız umudumuz olur yola kararlılık ile devam ederiz. Her zaman başardık yine başarırız. Türk milletini sağduyusu her zorluğu yener” ifadelerini kullandı.
“İlk paket için en kısa süre Temmuz olmalı”
'Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin önemine değinen Feyzioğlu, “Kuşkusuz olağanüstü bir dönemin sonrasında, anayasamızda ihtiyaç duyacağımız revizyonları ortak akılla hep birlikte yapacağız. Kavga etmeden, birbirimize tepeden bakmadan, büyüklük taslamadan, parmak sallamadan bu çerçevede artık hakimlerimizin bağımsızlık ve tarafsızlığını anayasal anlamda güvenceye kavuşturmak adına, Hakimler Savcılar Kurulu oluşumunu tartışmaya ama dediğim gibi yapıcı şekilde başlamak lazımdır. Hukukçunun eğitimini ve liyakatini ölçme- değerlendirmesini en iyi şekilde yapmak zorundayız. 'Yargı Reformu Strateji Belgesi' bugün Türkiye'nin gündeminde. Bu belge, işte bu anlayış tarzının ürünüdür. İçinde HSK yapısına dair bir şey yoktur. Hukukçunun yetiştirilmesi, ölçülmesi, değerlendirilmesi, hakimlerin kararlarını özgür bir şekilde verme noktasında çok önemli cümleler hedefler konmuştur. Türkiye Cumhuriyeti devletimizi bir diktatörlük olarak göstermek isteyenlere inat bu belge çoğulcu, katılımcı demokrasimizi ve hukuk devletimizi sağlamlaştırmaya olan inancımızın bir imzasıdır” dedi.
'Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin hiç kimsenin küçük görmeye hakkının olmadığını belirten TBB Başkanı Feyzioğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı, Türk milletinin huzurunda, belgenin en kısa sürede kanunlaşmaya başlayacağını söylemişti. Bu en kısa süre ilk paket açısından temmuz ayı olmalıdır. Çünkü hain FETÖ ve hain PKK güdümlü yayınları incelediğinizde tüm dünyada Türkiye'nin yargı reformuna niyetli olmadığı kurgusu işlenmektedir. Bu şer odaklarına malzeme vermemek adına, ağızlarını kapatmak ve milletimizin haklı beklentisini teslim etmek adına TBMM, Sayın Cumhurbaşkanı'nın sözünü ekime kadar havada bırakmaya hakkı olmadığı kanaatindeyim. Türkiye üzerinde yaratılmak istenen kötü algının kırılması, bu belgenin ilk paketinin kanunlaşmasına bağlıdır” dedi.
Erzurum Barosu Başkanı Av. Talat Göğebakan da Erzurum kongresinin yüzüncü yılını kutlayarak, Mustafa Kemal Atatürk’ü, Kazım Karabekir Paşayı, çalışma arkadaşlarını ve şehitleri rahmet ve minnetle andı.
Erzurum Millî Mücadele ateşinin kıvılcımı ve zaferin anahtarı olduğunu söyleyen Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı da, “Türk Milletinin bağımsızlık mücadelesine kapı aralayan Erzurum Kongresinin 100’üncü yıl dönümünü anmak ve Kongrenin önemini toplumun belleğine yerleştirmek adına yapılan bu etkinlikte emeği geçenlere ve panelde konuşacak değerli akademisyen ve araştırmacılara teşekkür ederim” dedi.
TBB Başkanı Feyzioğlu, daha sonra öğretim üyesi Dr. Zekeriya Türkmen, Prof. Dr. Esin Dayı, Barolar Birliği Başkan Yardımcısı avukat Hüseyin Özbek ile Prof. Dr. Yavuz Aslan'ın konuşmacı olduğu '100'üncü Yılında Erzurum Kongresi Paneli'ni izledi.