
Ramazan ayı denildiğinde akla gelen en önemli geleneklerden biri de camilerin minareleri arasına asılan mahyalardı. Yüzyıllardır süregelen bu ışıklı yazılar, Ramazan’ın ruhunu yansıtırken dini ve ahlaki mesajlar vererek, manevi atmosferi de pekiştirirdi. Ancak son yıllarda mahya geleneğinin kaybolduğu Erzurum’da minareler mahyasız kaldı.
Minareler boş kaldı
Yaklaşık 450 yıldır Ramazanlarda şehirlerin en güzel süsü olan mahyalar, Osmanlı döneminde yağ kandiliyle yapılırken, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren ampul, son olarak ise birçoğu led aydınlatmalarla yapılmaya başlandı. Minareler arasında yaşatılan bu köklü gelenek Erzurum’da ise uzun zamandır yok olma tehdidiyle karşı karşıya. Yıllardır boş kalan minareler, vatandaşın da tepkisine neden olurken başta İstanbul olmak üzere birçok kentte yaşatılan bu geleneğin neden Erzurum’da olmadığı sorusunu akıllara getirdi.
Mekke ve Medine’de başladı
Camilerin ve tarihi yapıların süsü olan mahyalar hakkında konuşan tarihçi yazar Abdurrahman Zeynal, ilk olarak bu geleneğin Mekke ve Medine gibi şehirlerde başladığını ifade etti. Önemli gecelerde mescitlerin belirli yerlerine kandiller asılarak ibadethanelerin aydınlatıldığını dile getiren Zeynal, “Erzurum’da ise mahya geleneğinin ne zaman başladığı konusunda net bir bilgi yok. Karşılıklı minareler arasında asılan kandillerle o dönemlerde caddeler ve sokaklar aydınlatılırdı. Ayrıca daha sonra elektriğin kullanılmasıyla birlikte artık mahyalar kandil ve gemici feneri kullanılmaktan vazgeçilerek elektrik lambalarıyla yapılmaya devam etti” diye konuştu.
Mahyalar artık caddelerde
Erzurum’da eskiden Çifte Minareli Medrese’nin minareleri arasına kurulan mahyaların Ramazan akşamlarına renk kattığını kaydeden Zeynal, “Gerilen mahyalar Ramazan ve kandil gecelerinde şehre güzellik katardılar. Özellikle 1980 öncesinde elektrik direklerine gerilen mekanizmalarla mahya geleneği akıllara kazınan bir adet olmuştu. Mahya ustaları genellikle minareler arasındaki mahyalarda Fetih suresinin ilk ayetinin yanında, ‘Mâşallah, Bârekellah’, ‘Bismillâh’, ‘Leyle-i Kadir, ‘Hoş geldin Yâ Şehri Ramazan’, ‘Hoş Geldin On Bir Ayın Sultanı’ gibi ifadeleri ve cümleleri kullanırlardı. Ramazan’ın son günlerinde ise ‘Elveda Ya Şehri Ramazan’ gibi yazılar yer alırdı. Maalesef şu an Erzurum’da camilerimizde herhangi bir mahya göremiyoruz. Bu kıymetli gelenek 2000’lerden sonra etkisini azaltarak unutulmayla karşı karşıya kaldı. Yalnızca sadece birkaç caddemizde görebiliyoruz” dedi.
Mahya ustası da kalmadı
Mahya geleneğinin unutulmasının bir nedeninin de bu işi yapan sanatkarların olmayışına bağlayan Zeynal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mahya kurulumunun teknik ve mali yükü de bu geleneğin zayıflamasına neden olan etkenlerden biri. Minareler arasına gerilen halatlar üzerine yerleştirilen ampullerle oluşturulan mahyalar, uzmanlık gerektiren bir iş. Artık eski ustalarda kalmadı.”
Şeyma TAHİR
Ramazan kolisi değil, hediye çeki yardımı yapalım.