Miniklerin 'Müdür Dede'si

29 yıllık eğitimcilik hayatına Erzurum Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde müdürlük yaparak devam eden Cengiz Savaş (51), uzun yıllardır çocuklarla iç içe bir hayat sürüyor. Meslek hayatı boyunca öğretmenlik kariyerinin yanı sıra idari işlerde de görev alan Savaş, şimdilerde çalıştığı okulda açtıkları anaokulunda çocukların gözdesi haline geldi.

“Yanlarında enerji depoluyorum”

Anaokulunda çocuklarla geçirdikleri güzel vakitlere vurgu yapan Savaş, öğrencilerin müdürü değil, adeta bir dedeleri olduğunu ifade etti. Her sabah mutlaka onlarla vakit geçirdiğini aktaran Savaş, “Şu an toplam iki sınıfımızda  yaklaşık 82 öğrencimiz var.  Çocuk gelişim alanı öğrencileri, derslerde öğrendiklerini bu iki sınıfta uygulamalı olarak tecrübe ediyorlar. Her biriyle aramızda çok güzel bağ kurduk. Onların müdür dedesiyim ve bu ünvandan çokta mutluyum. Beni gördüklerinde çok mutlu oluyorlar ve üzerime atlamaya başlıyorlar. Özledikçe yanlarına gidiyorum, enerji depoluyorum. Tüm stresim onların yanında bitiyor. Beraber oyunlar oynuyor, şarkılar söylüyoruz. Benimde iki tane torunum var. Buradaki öğrencilerimizin tamamının onlardan bir farkı yok” diye konuştu.

“Baskı sistemi kurduk”

Çalıştığı okulda ilklere imza atmaktan memnun olduğunu dile getiren Savaş, kurdukları baskı sistemini ise şöyle anlatıyor : “Okulumuza ilk kez bu sene bir baskı sistemi kurduk. Yakutiye Kaymakamı Tuncay Kaldırım’ın destekleri ile baskı makinelerimi temin ederek işe koyulduk. Artık dergimizi, broşürümüzü hatta pek çok plaket, bardak gibi ürünlerin baskısını burada öğrencilerimiz yapmaya başladı. Böylece öğrencilerimiz hem şimdiden meslek sahibi oluyor, hem kendi harçlıklarını çıkarıyor hem de dışarıya bağımlı hale gelmiyorlar.”

“Ailelerine kira desteği veriyorlar”

Mesleki eğitimin önemine dikkati çeken Savaş, “Biz okulumuzda öğrencilerin bir meslek edinmelerine ön ayak oluyoruz. Buradan çıktıklarında bir belgeleri, ellerinde altın bilezikleri olsun istiyoruz. Piyasaya ara eleman yetiştirmek gibi bir misyonumuz olduğu için bu tarz okullardaki eğitimi çok değerli buluyorum. Yeni Maarif Modelinde de mesleki eğitime çok büyük önem vermemiz gerektiği ifade ediliyor. Bizlerde bunun için çabalıyoruz. Örneğin öğrenciler, okulumuzdaki fırında ekmek, poğaça, simit üreterek kendi harçlıklarını çıkarıyorlar. Bazıları ise ailelerine kira desteği veriyor. Birçoğu ise kurmak istediği iş için para biriktiriyor” ifadelerini kullandı.

Okul değil fabrika

Pek çok kamu kurum ve kuruşlarına öğrencilerin yaptığı ekmeği sattıklarını ifade eden Savaş, “Ekmek kapasitemiz 4-5 bin bandındayken şimdi ise 8-10 bin bandına çıktı. Roll ekmeği ise 2,45 TL’den satıyoruz. Bugün Atatürk Üniversitesi’nin yemekhanesi olan Mediko ile yaptığımız sözleşme ile artık onlara da ekmek göndereceğiz. Dönüşümlü olarak 30 öğrencimiz yoğun bir tempoda ekmek üretiyorlar. Bunun sonucunda ise aylık 250 bin bandında üretim yapıyoruz. Öğrencilerimiz bu kapsamda kendi paralarını kazanıyorlar. Örneğin Kasım ayında 29 öğrencimiz ekmek üreterek harçlıklarını çıkarmışlar. Toplamda 80 bin TL ücret ödemişiz” dedi.

“Pastane açmak istiyorum”

Okuldaki fırında aktif çalışan Yiyecek İçecek Hizmetleri 11. sınıf alan öğrencisi Medine Kaptan, ise üretmekten duyduğu memnuniyeti ise şöyle ifade ediyor: “Buradan kazandığım paranın bir kısmını aileme veriyorum ve onlara maddi olarak destek oluyorum. Bir kısmını ise mezun olunca açmak istediğim pastane için biriktiriyorum. Ailem bu yaşımda sorumluluk sahibi olduğum ve kendi harçlığımı çıkardığım için çok mutlu… İlerleyen dönemlerde ise kendi alanımla ilgili olarak gastronomi okumak istiyorum”