Şehrin en eski mahallelerinden birisidir Mumcu Mahallesi. 1642 yılına kadar Murat Paşa Mahallesi bağlı iken o tarihten itibaren ise müstakil olarak kaydedilmiştir. Elektriğin olmadığı yılların enerji merkezi aydınlık dağıtım yeriydi namı değer Mumcu. İlk mum imalathanesi ise Tebrizkapı da debbağhanenin yanında yer alırdı. Daha sonraları ise Erzincan kapı varoşunda mumhanelerin yapılmış olması ise hayli ilgi çekicidir. Mahalle de mumlar bu gün satılmıyor; ama elektrikçilerin toplandığı mekân olması bu özelliğini devam ettirmektedir. Mahallenin büyük bölümü meslek dallarına ayrılmış durumdadır doktorlar, bilgisayarcılar, manifaturacılar, eğlence sektörleri ve lokantacılar. Mumcu mahallesinde eskiye ait yapılar çoğunlukla yıkılmış yerine yüksek katlı binalar yapılmıştır. Sokak aralarında eskiye ait birkaç çeşme ve ev kalmıştır. Yukarı Mumcunun arka taraflarından fazlaca bu evler bulunmaktadır. Dar sokakların aralarında hayatta kalma mücadelesi veren evlerin buna ne kadar dayanacağı da bilinmez; ama yıkımın hızlı olacağı kesindir. Mahalle halkı ise çoğunlukla orta halli ailelerden oluşmaktadır. Mahallede ikamet eden insanların büyük bölümü yerli halktır. Son dönemlerde özellikle aşağı Mumcu tarafına köyden gelenlerin yerleştiği, mahallede oturanların ise genelde memur, esnaf ve zanaatkârlar olduğu bilinmektedir. Eskilerin anlatıldığına göre mahallede mum satan dükkânlar sıra şeklinde yer alırmış. Erzurum’da elektriğin olmadığı dönemlerde insanlar aydınlanmada kullanacakları mumları buradan alırlarmış. Gelişen teknoloji ile birlikte Erzurum’da da yeni buluşlar kullanılmaya başlanmış ve böylelikle de mum satanlarda azalmıştır. Bu gün mum hayatımızdaki yerini korusa da eskisi kadar değildir. Elektrik kesintilerin olduğu zamanlarda kullanılan bu aydınlatıcıdan mutlaka her evde bulunurdu.
SIVIRCIK MAHALLESİ
Sıvırcık kuşu Erzurum’da çok görülen bir kuş türüdür. Erzurum’u bir gün büyük bir çekirge istilası sarar. Halk bu durumdan çok müzdariptir. Durumun farkında olan veli bir zat olayın nedenini çoktan biliyordur. Halk, hocaya: “ Hocam bu çekirgeler ne zaman gidecek? ” diye sorunca “Merak etmeyin yakın zamanda sıvırcıklar gelir sizde bu dertten kurtulursunuz” der. Bir dönem sonra hocanın kerameti ortaya çıkar ve çekirgeler gider. Bu sefer de mahalleyi sıvırcıklar sarar. Çekirgelerin gitmesine neden Sıvırcıklar ise mahalleyi mesken tuttuklarından dolayıda mahallenin ismi de Sıvırcık olarak kalır. Erol Kürkçüoğlu’nun yazdığı “Ortaçağda Erzurum” adlı eserde ise sıvırcık kuşlarıyla ilgili olarak Ahilerin her yıl Erzurum’a, Ahi Evran’ın türbesinde bulunan kuyudan su getirerek Mehdi Abbas’ın Mescidi üzerinde yapılan caminin minaresine astıklarını yazar. Böylelikle sığırcık kuşlarının çoğaldığı ve Ahi Elvan’ın da duasıyla çekirge istilasından mahalle halkının kurtulduğu yazmaktadır. Mahalle Tebrizkapıda Mahallebaşına giden yol üzerindedir. Kışın çocukların büyük tutkusu olan kızakların piste çıktığı Leblebici yokuşuda bu mahallede yer alır.
VANİ EFENDİ MAHALLESİ
Tarihi kayıtlara göre mahalleye ismini veren Vani Efendi hadis ve tefsir alanına hâkim bir şahsiyet olduğu ve bu kürsü şeyhinin Lala Paşa Camiinden vaazlar verdiği bilinmektedir. Vani Efendi âlim bir şahsiyettir. Vani Efendi Mahallesi kale içinde yer alan önemli mahallerden birisidir. Kale içinde Vani Efendi, Mumcu, Murat Paşa ve bugünkü Taşmagazaların bulunduğu mahaller yer alır. Sonradan imar edilen mahallelerde kale dışında varoşlar iskân edilmiştir. Evliya Çelebi Vani Efendiden şöyle söz eder: “Değerli bilginlerden, mana denizi, her ilim de ikinci numan, yani müfessir, muhaddis (Vani Efendi) isminde ünü dünyayı tutmuş, açık lisanlı, anlatışı güzel bir kere dinleyen her şeye tövbe edip, temizlenir.” diye söz ederek onu över. Onunla birlikte Erzurum’un yakından tanıdığı ve merkez camii durumundaki Lala Mustafa Paşa Cami’ndeki konuşmaları ile dikkat çeken diğer önemli şahsiyet de yeniçeri imamıdır. Yeniçeri imamı Erzurum’un küçük Bilal-i Habeşi idi. Ezan okumakta mahir idi. Onun sesini duyan Erzurumlu işini gücünü, yemeğini bırakıp hemen camiye koşardı.
SIVIRCIK MAHALLESİ
Sıvırcık kuşu Erzurum’da çok görülen bir kuş türüdür. Erzurum’u bir gün büyük bir çekirge istilası sarar. Halk bu durumdan çok müzdariptir. Durumun farkında olan veli bir zat olayın nedenini çoktan biliyordur. Halk, hocaya: “ Hocam bu çekirgeler ne zaman gidecek? ” diye sorunca “Merak etmeyin yakın zamanda sıvırcıklar gelir sizde bu dertten kurtulursunuz” der. Bir dönem sonra hocanın kerameti ortaya çıkar ve çekirgeler gider. Bu sefer de mahalleyi sıvırcıklar sarar. Çekirgelerin gitmesine neden Sıvırcıklar ise mahalleyi mesken tuttuklarından dolayıda mahallenin ismi de Sıvırcık olarak kalır. Erol Kürkçüoğlu’nun yazdığı “Ortaçağda Erzurum” adlı eserde ise sıvırcık kuşlarıyla ilgili olarak Ahilerin her yıl Erzurum’a, Ahi Evran’ın türbesinde bulunan kuyudan su getirerek Mehdi Abbas’ın Mescidi üzerinde yapılan caminin minaresine astıklarını yazar. Böylelikle sığırcık kuşlarının çoğaldığı ve Ahi Elvan’ın da duasıyla çekirge istilasından mahalle halkının kurtulduğu yazmaktadır. Mahalle Tebrizkapıda Mahallebaşına giden yol üzerindedir. Kışın çocukların büyük tutkusu olan kızakların piste çıktığı Leblebici yokuşuda bu mahallede yer alır.
VANİ EFENDİ MAHALLESİ
Tarihi kayıtlara göre mahalleye ismini veren Vani Efendi hadis ve tefsir alanına hâkim bir şahsiyet olduğu ve bu kürsü şeyhinin Lala Paşa Camiinden vaazlar verdiği bilinmektedir. Vani Efendi âlim bir şahsiyettir. Vani Efendi Mahallesi kale içinde yer alan önemli mahallerden birisidir. Kale içinde Vani Efendi, Mumcu, Murat Paşa ve bugünkü Taşmagazaların bulunduğu mahaller yer alır. Sonradan imar edilen mahallelerde kale dışında varoşlar iskân edilmiştir. Evliya Çelebi Vani Efendiden şöyle söz eder: “Değerli bilginlerden, mana denizi, her ilim de ikinci numan, yani müfessir, muhaddis (Vani Efendi) isminde ünü dünyayı tutmuş, açık lisanlı, anlatışı güzel bir kere dinleyen her şeye tövbe edip, temizlenir.” diye söz ederek onu över. Onunla birlikte Erzurum’un yakından tanıdığı ve merkez camii durumundaki Lala Mustafa Paşa Cami’ndeki konuşmaları ile dikkat çeken diğer önemli şahsiyet de yeniçeri imamıdır. Yeniçeri imamı Erzurum’un küçük Bilal-i Habeşi idi. Ezan okumakta mahir idi. Onun sesini duyan Erzurumlu işini gücünü, yemeğini bırakıp hemen camiye koşardı.