Naci Elmalı’nın Necip Fazıl kitabından sonra Atatürk ve Erzurum kitabı da yolda!
Heybesinde hazine var!
Allah eksikliğini vermesin. Erzurumlu araştırmacı yazar, tarihçi ve arşivci Naci Elmalı yaptı yapacağını, Cumhuriyetin 100’ncü yılı anısına Mustafa Kemal Paşa ve Erzurum adlı bir eser için de kolları sıvadı. Basımı halen matbaada devam eden Necip Fazıl ve Erzurum kitabından sonra Milli mücadele dönemi, kongre için geldiği ve 57 gün kaldığı Erzurum’da Mustafa Kemal Atatürk’ün anılarını kaleme almaya başlayan Naci Elmalı, bunun için önemli miktarda bilgi ve belge temin etti. İlk defa CIFIT ÇARŞISI’na kitap ile bilgi veren Naci Elmalı, çıkaracakları kitapta kesinlikle Atatürk’ün hem de Erzurum ile ilgili daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış ve görülmemiş fotoğraflarına da yer verdiklerini söyledi.
Elmalı’ya göre hele bir fotoğraf var ki Atatürk’ün şimdiki Öğretmenevi’nin giriş kapısına bakan askeri tesisteki hamama girerken ki görüntüsü çok ilgi görecek! Hiçbir yerde yayınlanmamış bu ve daha buna benzer hazine değerindeki bir çok fotoğraf da Milli Kütüphane’deki Atatürk Arşivine dahil olacak. İdadi adı verilen hamam sonrası çekildiği belirlenen bu fotoğrafın yeralacağı kitapta ayrıca Kazım Karabekir paşa ve bir kısım zevat ile beraber hamam önünde tarihi bir sohbete de yer verilmiş. Atatürk’ün Erzurum’da kaldığı süre içerisinde 2 defa bugün Köşk Aile Çay bahçesindeki Vali Nüzhet-ül Hazra köşkünde davete gittiği de kitapta konu olarak işlenecek. Bu arada, 1924 yılında Erzurum Lisesi’nde öğrenim gören bir öğrencinin o dönem Atatürk ile ilgili 5 gün süren, bir gazetede yayınlanan bir anı tefrikası da kitapta olacak. Sabırla yayınlanmasını bir kitap olacağı belli, emeğinden ötürü Naci ağabeye bin teşekkür, selam, saygı..
En ballı mola!
Devlet Demir Yolları Genel Müdürlüğü Ankara-Kars arası haftada 3 gün sefer yapan Turistik Mehmetçik Ekspresi treni, artık herkesin elini eteğini çektiği gece saatlerinde değil, öğleden sonra Erzurum’da mola verecek. Son zamanlarda sıklıkla yaşanan tehirler olmazsa eğer, içirişinde genelde zengin yolcuların olduğu turistik tren Ankara’dan kalkacak, Salı, Perşembe ve Cumartesi günleri Erzurum’da duracak, saat 15.30’da mola verecek. 3 saatlik bu mola sonrasında yolcular gara gelecek, trene binecek ve Kars’a gidecekler. TCDD Erzurum İşletme Müdürü Yunus Yeşilyurt, mola ile ilgili gerekli kurum ve özellikle turistik tesislerin sorumlularını bilgilendirdiklerini belirtirken, ‘’İnşallah gerçekleşen bu jest ilimiz ekonomisine katkı sağlar. Önceleri mola saatlerinin geç vakitler olması sebebiyle bir memnuniyetsizliğimiz vardı. Ama şimdi sevindik’’ diye konuştu..
Bir tatlı ‘huzur’ almaya geldik!
Gençler pek bilmez, belki duymuşlukları da yoktur ama Huzur kıraathanesi vardır bir zamanlar Erzurum’da. Eğitimli, eğitimsiz çoğu insanı birarada tutan bu kıraathane, şehrin kültür hafızasında yer edinmiş bir mekandır. . Caddeye bakan uzunca bir bahçesi de olan ve yaz aylarında yer bulunmayan bu kıraathanenin bilinen taraflarından biri de sandalyelerinin tahtadan olmasıydı. Bugün Yakutiye Belediyesi olarak hizmet veren eski Adliye binasının hemen üzerinde faaliyet gösteren ve yıllar önce kapanıp, yeri bir eğitim kurumu haline gelen Huzur kıraathanesi, her türlü sohbetin yapıldığı yer olmanın yanında çayı, kahvesi ve özellikle de eski Yoncalık semtindeki Temelli kıraathanesi gibi satrancı ile de meşhur bir mekandı. Çok sayıda kişinin satranç oynadığı, zaman zaman turnuvaların da organize edildiği bu kıraathanede yetişen çok sayıda satranç oyuncusu da vardı..
Bir süre önce Beden eğitim öğretmenleri Burak Şengül ve Sadullah Tatar’ın işletmeye açtığı Yakutiye Medresesi arkasında yeralan mekan, işte artık adı da unutulan bu Huzur kıraathanesinin misyonunu üstlenmeye soyundu. Genç işletmeciler, farklı tatlardaki kahvelerin yanında satrancı ile de mekanlarını yürütmeye başlamış. Geçen hafta satranç turnuvası da düzenleyen ve 7’den 70’e herkese hitap eden bir mekan haline dönüşmesi sağlanan mekanda satranç oynayanlara da kahveler ikram olarak sunuldu. Huzur kıraathanesi gibi bir makenı hedeflediklerini söyleyen genç işletmeciler, ‘’O kıraathaneyi yaşatmayı hedefledik. Erzurum’un sosyal ve kültürel gelişmelerinde önemli katkılar sağladığına inandığımız ve bizlerin de kaçırdığı o mekanın devamını sağlamak bizim için paradan, puldan çok daha önemlidir’’ diyorlar.
Yüzük kaşı bölgede bu konutlar olmamış!
Mimariyi unut gitsin!
Günümüz dünyasında mimarinin önemini saymakla bitiremeyeceğimiz bir gerçektir. Biliyoruz ki artık modern dünyada sadece binalar tasarlanmakla kalmıyor, daha konforlu hayat için yaşam alanları da tasarlanıyor, sadece mimarların değil, insanların da estetiğe ilgisi artıyor. İnsanlar sadece oturduğu mekanın içi ile değil, dışı ile de ilgilenmeye, bu konuda ekstra masrafı da göze alır oldular. Kuşkusuz Erzurum’da da artık aynı şeyi hissetmeye, mimarileri güzel kamu veya özel binalar görmeye başladık. Şehristan’ı pek diyemiyorum ama Büyükşehir’in uhdesindeki ERKONUT’u Şehir hastanesi sanıyorum mimari açıdan Erzurum’un en güzel binası olarak hepimizin aklında. Ne var ki aynı estetiği, modern mimariyi hem de Erzurum’un yüzük kaşı dediğimiz bir yerdeki, Palandöken’deki eski yıkılan New Cty’nin yerine yapılan o iki blok için söyleyemiyoruz. Ya da hiç kimseyi karıştırmayayım istiyorum, ben beğenmedim oğlu beğenmedim.
***
Herşeyden önce konumu itibariyle tasarı şehrin ve bölgenin dokusuna uymamakla birlikte sıradan kalmıştır. Mevcut konumu nedir, ne değildir, orası ile de pek ilgilenmiyorum açıkçası. Yapana, alana hayırlı olsun, güle güle kullansın, paralarını alsınlar ama daha modern bir bina tasarlanıp gözümüze sokulabilirdi. Yıkılan Karadayı’nın New Cty’lerinden bile banal bir görüntü oluşturmuş. Hiçbir estetik kaygının olmaması şahsen beni hem şaşırtmıştır, hem de üzmüştür. 1980’lerde kooperatif mantığıyla kurulan ama bugün Palandöken Belediyesi tarafından yıkılıp yerlerine yeni konutların yapılmasına çalıştığı Necati Güllülü dönemindeki Yenişehir’de bulunan konutlara benzemiş. TOKİ bile yapmış olsaydı bunlardan çok daha iyi bir görüntü ile karşılaşmış olurduk diye düşünüyorum. Bu benim son kararımdır!
Suni karlama yüzünden Büyükşehir fırsatı kaçırdı!
Yalancı bahar!
Yıllar sonra ilk defa kar yağışının olmamasına dağdakilerin aksine bağdakilerin memnun olduğu Erzurum’da belki de herkes bu işten en çok da başta Büyükşehir olmak üzere belediyelerin karda olduğunu düşünüyor. Kuşkusuz bu düşünce yerden göğe kadar haklı bir düşünce. Çünkü ne kadar az kar yağarsa o kadar maliyet az oluyor. Ne kadar az kar yağarsa özellikle akaryakıtta tasarruf sağlanıyor, işçilere ekstradan fazla mesai ücreti ödenmiyor, iş makinaları hasar görmüyor ve de hepsinden önemlisi asfalt tuzlamadan dolayı bozulmuyor. İlçe belediyelerinin bu işe bir hayli sevindiği doğru ama Büyükşehir o kadar da sevindirik olmuşa benzemiyor. Zira Büyükşehir Belediyesi de gerek parasal ve gerekse işgücü anlamında bu günlerde suni karlamayla karşı karşıya. Aldığım bilgiye göre sırf Palandöken’de kayak yapılsın diye pistlere önemli miktarda suni karlama yapıldı. Suni karlamanın da pahalı ve maliyetli bir hizmet olduğu gözönüne alındığında mevcut geneldeki bahar havası Büyükşehir Belediyesi’ne suni bahar havası getirmiş! İlçe belediyeleri için no problem! Acemi pisti başta olmak üzere, Kuzey pisti, Konaklı pisti, Kırkgözeler pisti ve Vadi pisti gibi pistlere sırf gelen yerli ve yabancı turistler kayak yapabilsin diye 120 bin metre küp civarında suni karlama yapan Büyükşehir Belediyesi, böylelikle tarihi bir fırsatı kaçırmak zorunda kaldı.
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: İki tavşanı aynı anda kovalarsan hiçbirini yakalayamazsın! (Kızılderili atasözü)
DUVARIN DİLİ : Gerçekçi ol insafsızı iste..
Heybesinde hazine var!
Allah eksikliğini vermesin. Erzurumlu araştırmacı yazar, tarihçi ve arşivci Naci Elmalı yaptı yapacağını, Cumhuriyetin 100’ncü yılı anısına Mustafa Kemal Paşa ve Erzurum adlı bir eser için de kolları sıvadı. Basımı halen matbaada devam eden Necip Fazıl ve Erzurum kitabından sonra Milli mücadele dönemi, kongre için geldiği ve 57 gün kaldığı Erzurum’da Mustafa Kemal Atatürk’ün anılarını kaleme almaya başlayan Naci Elmalı, bunun için önemli miktarda bilgi ve belge temin etti. İlk defa CIFIT ÇARŞISI’na kitap ile bilgi veren Naci Elmalı, çıkaracakları kitapta kesinlikle Atatürk’ün hem de Erzurum ile ilgili daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış ve görülmemiş fotoğraflarına da yer verdiklerini söyledi.
Elmalı’ya göre hele bir fotoğraf var ki Atatürk’ün şimdiki Öğretmenevi’nin giriş kapısına bakan askeri tesisteki hamama girerken ki görüntüsü çok ilgi görecek! Hiçbir yerde yayınlanmamış bu ve daha buna benzer hazine değerindeki bir çok fotoğraf da Milli Kütüphane’deki Atatürk Arşivine dahil olacak. İdadi adı verilen hamam sonrası çekildiği belirlenen bu fotoğrafın yeralacağı kitapta ayrıca Kazım Karabekir paşa ve bir kısım zevat ile beraber hamam önünde tarihi bir sohbete de yer verilmiş. Atatürk’ün Erzurum’da kaldığı süre içerisinde 2 defa bugün Köşk Aile Çay bahçesindeki Vali Nüzhet-ül Hazra köşkünde davete gittiği de kitapta konu olarak işlenecek. Bu arada, 1924 yılında Erzurum Lisesi’nde öğrenim gören bir öğrencinin o dönem Atatürk ile ilgili 5 gün süren, bir gazetede yayınlanan bir anı tefrikası da kitapta olacak. Sabırla yayınlanmasını bir kitap olacağı belli, emeğinden ötürü Naci ağabeye bin teşekkür, selam, saygı..
En ballı mola!
Devlet Demir Yolları Genel Müdürlüğü Ankara-Kars arası haftada 3 gün sefer yapan Turistik Mehmetçik Ekspresi treni, artık herkesin elini eteğini çektiği gece saatlerinde değil, öğleden sonra Erzurum’da mola verecek. Son zamanlarda sıklıkla yaşanan tehirler olmazsa eğer, içirişinde genelde zengin yolcuların olduğu turistik tren Ankara’dan kalkacak, Salı, Perşembe ve Cumartesi günleri Erzurum’da duracak, saat 15.30’da mola verecek. 3 saatlik bu mola sonrasında yolcular gara gelecek, trene binecek ve Kars’a gidecekler. TCDD Erzurum İşletme Müdürü Yunus Yeşilyurt, mola ile ilgili gerekli kurum ve özellikle turistik tesislerin sorumlularını bilgilendirdiklerini belirtirken, ‘’İnşallah gerçekleşen bu jest ilimiz ekonomisine katkı sağlar. Önceleri mola saatlerinin geç vakitler olması sebebiyle bir memnuniyetsizliğimiz vardı. Ama şimdi sevindik’’ diye konuştu..
Bir tatlı ‘huzur’ almaya geldik!
Gençler pek bilmez, belki duymuşlukları da yoktur ama Huzur kıraathanesi vardır bir zamanlar Erzurum’da. Eğitimli, eğitimsiz çoğu insanı birarada tutan bu kıraathane, şehrin kültür hafızasında yer edinmiş bir mekandır. . Caddeye bakan uzunca bir bahçesi de olan ve yaz aylarında yer bulunmayan bu kıraathanenin bilinen taraflarından biri de sandalyelerinin tahtadan olmasıydı. Bugün Yakutiye Belediyesi olarak hizmet veren eski Adliye binasının hemen üzerinde faaliyet gösteren ve yıllar önce kapanıp, yeri bir eğitim kurumu haline gelen Huzur kıraathanesi, her türlü sohbetin yapıldığı yer olmanın yanında çayı, kahvesi ve özellikle de eski Yoncalık semtindeki Temelli kıraathanesi gibi satrancı ile de meşhur bir mekandı. Çok sayıda kişinin satranç oynadığı, zaman zaman turnuvaların da organize edildiği bu kıraathanede yetişen çok sayıda satranç oyuncusu da vardı..
Bir süre önce Beden eğitim öğretmenleri Burak Şengül ve Sadullah Tatar’ın işletmeye açtığı Yakutiye Medresesi arkasında yeralan mekan, işte artık adı da unutulan bu Huzur kıraathanesinin misyonunu üstlenmeye soyundu. Genç işletmeciler, farklı tatlardaki kahvelerin yanında satrancı ile de mekanlarını yürütmeye başlamış. Geçen hafta satranç turnuvası da düzenleyen ve 7’den 70’e herkese hitap eden bir mekan haline dönüşmesi sağlanan mekanda satranç oynayanlara da kahveler ikram olarak sunuldu. Huzur kıraathanesi gibi bir makenı hedeflediklerini söyleyen genç işletmeciler, ‘’O kıraathaneyi yaşatmayı hedefledik. Erzurum’un sosyal ve kültürel gelişmelerinde önemli katkılar sağladığına inandığımız ve bizlerin de kaçırdığı o mekanın devamını sağlamak bizim için paradan, puldan çok daha önemlidir’’ diyorlar.
Yüzük kaşı bölgede bu konutlar olmamış!
Mimariyi unut gitsin!
Günümüz dünyasında mimarinin önemini saymakla bitiremeyeceğimiz bir gerçektir. Biliyoruz ki artık modern dünyada sadece binalar tasarlanmakla kalmıyor, daha konforlu hayat için yaşam alanları da tasarlanıyor, sadece mimarların değil, insanların da estetiğe ilgisi artıyor. İnsanlar sadece oturduğu mekanın içi ile değil, dışı ile de ilgilenmeye, bu konuda ekstra masrafı da göze alır oldular. Kuşkusuz Erzurum’da da artık aynı şeyi hissetmeye, mimarileri güzel kamu veya özel binalar görmeye başladık. Şehristan’ı pek diyemiyorum ama Büyükşehir’in uhdesindeki ERKONUT’u Şehir hastanesi sanıyorum mimari açıdan Erzurum’un en güzel binası olarak hepimizin aklında. Ne var ki aynı estetiği, modern mimariyi hem de Erzurum’un yüzük kaşı dediğimiz bir yerdeki, Palandöken’deki eski yıkılan New Cty’nin yerine yapılan o iki blok için söyleyemiyoruz. Ya da hiç kimseyi karıştırmayayım istiyorum, ben beğenmedim oğlu beğenmedim.
***
Herşeyden önce konumu itibariyle tasarı şehrin ve bölgenin dokusuna uymamakla birlikte sıradan kalmıştır. Mevcut konumu nedir, ne değildir, orası ile de pek ilgilenmiyorum açıkçası. Yapana, alana hayırlı olsun, güle güle kullansın, paralarını alsınlar ama daha modern bir bina tasarlanıp gözümüze sokulabilirdi. Yıkılan Karadayı’nın New Cty’lerinden bile banal bir görüntü oluşturmuş. Hiçbir estetik kaygının olmaması şahsen beni hem şaşırtmıştır, hem de üzmüştür. 1980’lerde kooperatif mantığıyla kurulan ama bugün Palandöken Belediyesi tarafından yıkılıp yerlerine yeni konutların yapılmasına çalıştığı Necati Güllülü dönemindeki Yenişehir’de bulunan konutlara benzemiş. TOKİ bile yapmış olsaydı bunlardan çok daha iyi bir görüntü ile karşılaşmış olurduk diye düşünüyorum. Bu benim son kararımdır!
Suni karlama yüzünden Büyükşehir fırsatı kaçırdı!
Yalancı bahar!
Yıllar sonra ilk defa kar yağışının olmamasına dağdakilerin aksine bağdakilerin memnun olduğu Erzurum’da belki de herkes bu işten en çok da başta Büyükşehir olmak üzere belediyelerin karda olduğunu düşünüyor. Kuşkusuz bu düşünce yerden göğe kadar haklı bir düşünce. Çünkü ne kadar az kar yağarsa o kadar maliyet az oluyor. Ne kadar az kar yağarsa özellikle akaryakıtta tasarruf sağlanıyor, işçilere ekstradan fazla mesai ücreti ödenmiyor, iş makinaları hasar görmüyor ve de hepsinden önemlisi asfalt tuzlamadan dolayı bozulmuyor. İlçe belediyelerinin bu işe bir hayli sevindiği doğru ama Büyükşehir o kadar da sevindirik olmuşa benzemiyor. Zira Büyükşehir Belediyesi de gerek parasal ve gerekse işgücü anlamında bu günlerde suni karlamayla karşı karşıya. Aldığım bilgiye göre sırf Palandöken’de kayak yapılsın diye pistlere önemli miktarda suni karlama yapıldı. Suni karlamanın da pahalı ve maliyetli bir hizmet olduğu gözönüne alındığında mevcut geneldeki bahar havası Büyükşehir Belediyesi’ne suni bahar havası getirmiş! İlçe belediyeleri için no problem! Acemi pisti başta olmak üzere, Kuzey pisti, Konaklı pisti, Kırkgözeler pisti ve Vadi pisti gibi pistlere sırf gelen yerli ve yabancı turistler kayak yapabilsin diye 120 bin metre küp civarında suni karlama yapan Büyükşehir Belediyesi, böylelikle tarihi bir fırsatı kaçırmak zorunda kaldı.
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: İki tavşanı aynı anda kovalarsan hiçbirini yakalayamazsın! (Kızılderili atasözü)
DUVARIN DİLİ : Gerçekçi ol insafsızı iste..