ÖRGÜT, ÖRGÜT GELİŞTİRME FAALİYETİ VE AK PARTİ TEŞKİLATLARI -VII-
Dünkü yazımızda, Ak Parti örgütünün/teşkilatının, son yıllarda neden fonksiyonel ve üretken olamadığını, önceki altı yazımızda ortaya koyduğumuz yaklaşımlar çerçevesinde ele almıştık. Yine ona devam edeceğiz.
5- Bugün gelişen ve ilerleyen bütün kurumların, bu gelişme ve ilerlemelerindeki en önemli etkenlerinden birisinin, sürekli olarak 'hizmet-içi eğitim etkinlikleriyle', 'örgüt geliştirme faaliyetlerine' yatırım yapıyor olmalarıdır. Esasen bu, bir yatırımdır ve çok önemlidir. Bundan uzak kalan kurumlar gelişemez, ilerleyemez ve hedeflerine de ulaşamazlar.
Bir kurumun en önemli zenginliğini, insan gücü oluşturur. İnsan gücünün de sayısal miktarından çok, gelişmiş olma düzeyi önemlidir. İşte hizmet-içi eğitim, bu düzeyi yükseltme çabasının bir adıdır.
Hizmet içi eğitim, bireysel olarak, çalışan elemanlara, üzerinde bulundukları alan ve görevleriyle ilgili yeni bilgi, beceri ve tutum kazandırmak üzere verilen eğitimdir. Çalışanlara, işin ve iş yerinin gerektirdiği eğitimi vermek, kendilerini yenilemelerini sağlamak, gelişme düzeylerini yükseltmek, emeğin ve kaynakların etkin ve verimli kullanılmasını da temin eder.
Örgütsel olaraksa, hem örgüt üyelerini, kurumun amaçlarını ileri düzeyde öğrenme, anlama, içselleştirme ve destekleme hususunda daha etkili bir duruma getirir, hem de uzak ve yakın çevrede, değişen şartlara uyumunu ve etkililiğini sağlar.
Hizmet-içi eğitimin önemini en iyi anlayan ve uygulayan ülkeler, günümüzün gelişmiş ve sanayileşmiş ülkeleridir. Çünkü günümüz dünyasında sosyal ve ekonomik meslekler, bilgi-beceri ve tutumlar, bakış açıları, çalışma şartları ve teknikleri hızla değişmektedir.
Ayrıca dünyada ve ülkemizde yaşanan yoğun rekabet, bilgi ve teknolojideki hızlı gelişmeler, hizmet öncesi eğitimle alınan bilgilerin zamanla iş ortamında yetersiz kalmasına sebep olmakta, bu durum, hizmet içi eğitimin gerekliliğini daha çok ortaya koymaktadır.
Bunlardan dolayı her kurumun üst yönetimleri, hizmet içi eğitim faaliyetlerine, bir yatırım ve stratejik bir konu olarak bakarlar. Sonra da bu faaliyetlerin yapılmasına yönelik olarak ciddi çaba gösterirler. Çalışanların da hizmet içi eğitime istekli olmaları gereklidir. Çünkü çalışanlara verilecek hizmet içi eğitim, yukarıda belirtilenlerin yanında hem verimliliği ve motivasyonu artıracak, hem de onların rahat ve sağlıklı bir ortamda çalışmalarına neden olacaktır. Bu durum, kurumların ve ülkelerin rekabet edebilirliği açısından da çok çok önemlidir.
Bu açıdan Ak Parti'nin, kendi örgütüne yönelik olarak, hizmet-içi eğitim faaliyetlerini çok ciddi bir şekilde planlaması ve yürütmesi, O'nun için hayati derecede önemlidir.
Çünkü Ak Parti, şu anda dünyanın en büyük partisidir. Çok büyük ve ulvi bir davayı yürütmektedir. İçeride, mazlum Milletimizin, 'maşalar' tarafından uygulanan ve O'na çektirilen sıkıntıları bertaraf etmenin ve ülkemize güzellikleri daha da çok yaşatmanın mücadelesini vermektedir. Ülkemizin, dünyada yeniden 'Büyük Ülke' olması ve sözünün yeniden geçerli olması için bütün gücüyle çalışmaktadır. Dışarıda da emperyalizme karşı büyük ve onurlu bir mücadele başlatmış ve yürütmektedir. Hem içerideki, hem de dışarıdaki mücadele, bugüne kadar olanların dışında, özgün ve etkilidir. Bunun için niceliksel anlamda sevenleri çok olduğu gibi, niteliksel olarak düşmanları da vardır. Dolayısıyla, örgütü başta olmak üzere bir bütün halinde Ak Parti çok çalışkan, davasına bağlı ve onu, sürekli geliştirip içselleştiren, uygulayan; yılmak, yorulmak ve tembellik nedir bilmeyen, karşıt propagandalara, iftiralara ve emperyalizmin oyunlarına karşı hazırlıklı olan bir parti olmalıdır. Bu da ancak çok ciddi bir programla başlatılacak ve bir daha da asla durmayacak bir hizmet-içi eğitim uygulamasıyla sağlanabilir. Bize göre bu program şu konuları içermelidir:
1- Ak Parti'nin davasının ne olduğu, neleri kapsadığı, dava insanının hangi özelliklerde olması gerektiği gibi konular,
2- Kolektif hafızası (ortak geçmiş imajı), Ak Parti'nin üstlenmiş olduğu misyonu ve Ülke, bölge ve insanlık için geliştirmiş olduğu vizyonu, ciddi bir şekilde anlatılmalıdır.
3- 70 Yıldan beri, özellikle Milletimizin emperyalizme yani Batı'ya yani CHP'ye karşı verdiği mücadele, yine ciddi bir şekilde, delilleriyle anlatılmalıdır.
4- Ak Parti'nin, yaklaşık 20 Yıldır yaptığı çalışmalar ve gerçekleştirdiği projeler anlatılmalıdır.
5- Medeniyetimizin topluma, özellikle de yöneticilere yönelik olarak üretmiş olduğu (adalet, sadakat, doğruluk, ehliyet, liyakat, emanet, haram, helal, çalışkanlık, topluma hizmet, diğergamlık sevgi-saygı-paylaşma gibi) ahlak ilkeleri, tarihten de örneklerle anlatılmalıdır.
6- Yöneticilerin daha çok riyazet ve ibadete yönelmelerinin, Ak Parti ve yönetim konularını çok iyi derecede öğrenmelerinin, düşünmelerinin, proje üretmelerinin, halkla ilişkilerde dikkat etmeleri gereken hususların gereği ve önemi üzerinde dikkatlice durulmalıdır.
7- Yönetim nedir, yönetimin amacı nedir, yönetim faaliyetinin özellikleri nelerdir, teknikleri ve fonksiyonları nelerdir, benzeri konular etraflıca ele alınmalı ve anlatılmalıdır.
8- Ülkemizde Parti yöneticiliğinin, özellikle de İslami Yürüyüş anlayışında olanların ne ve nasıl olması gerektiği anlatılmalıdır.
9- Demokrasi, insan hakları, siyaset, siyasal parti, hükümet, yerel yönetim vb. gibi konular da yine uzmanlarınca, İslami vurgular çerçevesinde anlatılmalıdır.
Bütün bunlar, Ak Parti Örgütüne yönelik olarak, Genel Merkez'in tam desteğinde, 2020'den itibaren Siyaset Akademisi Biriminin çalışmalarını oluşturmalı, bu iş için kendisini feda etmiş bir yöneticinin başkanlığında bir ekip tarafından Ankara'da ve illerde yürütülmelidir. Bu konuları anlatacak uzmanlarla önceden mutabık kalınarak dersler başlatılmalıdır.
1995-99 arası, Erzurum Milletvekili iken, o günkü partimin eğitim komisyonu başkanlığında bu tür faaliyetleri severek yapmıştım. Bu hususta bana bir görev düşerse, her hangi bir makam mansıp beklemeden, üniversitedeki görevimden ayrılıp yine yollara düşmeğe hazırım.
Dünkü yazımızda, Ak Parti örgütünün/teşkilatının, son yıllarda neden fonksiyonel ve üretken olamadığını, önceki altı yazımızda ortaya koyduğumuz yaklaşımlar çerçevesinde ele almıştık. Yine ona devam edeceğiz.
5- Bugün gelişen ve ilerleyen bütün kurumların, bu gelişme ve ilerlemelerindeki en önemli etkenlerinden birisinin, sürekli olarak 'hizmet-içi eğitim etkinlikleriyle', 'örgüt geliştirme faaliyetlerine' yatırım yapıyor olmalarıdır. Esasen bu, bir yatırımdır ve çok önemlidir. Bundan uzak kalan kurumlar gelişemez, ilerleyemez ve hedeflerine de ulaşamazlar.
Bir kurumun en önemli zenginliğini, insan gücü oluşturur. İnsan gücünün de sayısal miktarından çok, gelişmiş olma düzeyi önemlidir. İşte hizmet-içi eğitim, bu düzeyi yükseltme çabasının bir adıdır.
Hizmet içi eğitim, bireysel olarak, çalışan elemanlara, üzerinde bulundukları alan ve görevleriyle ilgili yeni bilgi, beceri ve tutum kazandırmak üzere verilen eğitimdir. Çalışanlara, işin ve iş yerinin gerektirdiği eğitimi vermek, kendilerini yenilemelerini sağlamak, gelişme düzeylerini yükseltmek, emeğin ve kaynakların etkin ve verimli kullanılmasını da temin eder.
Örgütsel olaraksa, hem örgüt üyelerini, kurumun amaçlarını ileri düzeyde öğrenme, anlama, içselleştirme ve destekleme hususunda daha etkili bir duruma getirir, hem de uzak ve yakın çevrede, değişen şartlara uyumunu ve etkililiğini sağlar.
Hizmet-içi eğitimin önemini en iyi anlayan ve uygulayan ülkeler, günümüzün gelişmiş ve sanayileşmiş ülkeleridir. Çünkü günümüz dünyasında sosyal ve ekonomik meslekler, bilgi-beceri ve tutumlar, bakış açıları, çalışma şartları ve teknikleri hızla değişmektedir.
Ayrıca dünyada ve ülkemizde yaşanan yoğun rekabet, bilgi ve teknolojideki hızlı gelişmeler, hizmet öncesi eğitimle alınan bilgilerin zamanla iş ortamında yetersiz kalmasına sebep olmakta, bu durum, hizmet içi eğitimin gerekliliğini daha çok ortaya koymaktadır.
Bunlardan dolayı her kurumun üst yönetimleri, hizmet içi eğitim faaliyetlerine, bir yatırım ve stratejik bir konu olarak bakarlar. Sonra da bu faaliyetlerin yapılmasına yönelik olarak ciddi çaba gösterirler. Çalışanların da hizmet içi eğitime istekli olmaları gereklidir. Çünkü çalışanlara verilecek hizmet içi eğitim, yukarıda belirtilenlerin yanında hem verimliliği ve motivasyonu artıracak, hem de onların rahat ve sağlıklı bir ortamda çalışmalarına neden olacaktır. Bu durum, kurumların ve ülkelerin rekabet edebilirliği açısından da çok çok önemlidir.
Bu açıdan Ak Parti'nin, kendi örgütüne yönelik olarak, hizmet-içi eğitim faaliyetlerini çok ciddi bir şekilde planlaması ve yürütmesi, O'nun için hayati derecede önemlidir.
Çünkü Ak Parti, şu anda dünyanın en büyük partisidir. Çok büyük ve ulvi bir davayı yürütmektedir. İçeride, mazlum Milletimizin, 'maşalar' tarafından uygulanan ve O'na çektirilen sıkıntıları bertaraf etmenin ve ülkemize güzellikleri daha da çok yaşatmanın mücadelesini vermektedir. Ülkemizin, dünyada yeniden 'Büyük Ülke' olması ve sözünün yeniden geçerli olması için bütün gücüyle çalışmaktadır. Dışarıda da emperyalizme karşı büyük ve onurlu bir mücadele başlatmış ve yürütmektedir. Hem içerideki, hem de dışarıdaki mücadele, bugüne kadar olanların dışında, özgün ve etkilidir. Bunun için niceliksel anlamda sevenleri çok olduğu gibi, niteliksel olarak düşmanları da vardır. Dolayısıyla, örgütü başta olmak üzere bir bütün halinde Ak Parti çok çalışkan, davasına bağlı ve onu, sürekli geliştirip içselleştiren, uygulayan; yılmak, yorulmak ve tembellik nedir bilmeyen, karşıt propagandalara, iftiralara ve emperyalizmin oyunlarına karşı hazırlıklı olan bir parti olmalıdır. Bu da ancak çok ciddi bir programla başlatılacak ve bir daha da asla durmayacak bir hizmet-içi eğitim uygulamasıyla sağlanabilir. Bize göre bu program şu konuları içermelidir:
1- Ak Parti'nin davasının ne olduğu, neleri kapsadığı, dava insanının hangi özelliklerde olması gerektiği gibi konular,
2- Kolektif hafızası (ortak geçmiş imajı), Ak Parti'nin üstlenmiş olduğu misyonu ve Ülke, bölge ve insanlık için geliştirmiş olduğu vizyonu, ciddi bir şekilde anlatılmalıdır.
3- 70 Yıldan beri, özellikle Milletimizin emperyalizme yani Batı'ya yani CHP'ye karşı verdiği mücadele, yine ciddi bir şekilde, delilleriyle anlatılmalıdır.
4- Ak Parti'nin, yaklaşık 20 Yıldır yaptığı çalışmalar ve gerçekleştirdiği projeler anlatılmalıdır.
5- Medeniyetimizin topluma, özellikle de yöneticilere yönelik olarak üretmiş olduğu (adalet, sadakat, doğruluk, ehliyet, liyakat, emanet, haram, helal, çalışkanlık, topluma hizmet, diğergamlık sevgi-saygı-paylaşma gibi) ahlak ilkeleri, tarihten de örneklerle anlatılmalıdır.
6- Yöneticilerin daha çok riyazet ve ibadete yönelmelerinin, Ak Parti ve yönetim konularını çok iyi derecede öğrenmelerinin, düşünmelerinin, proje üretmelerinin, halkla ilişkilerde dikkat etmeleri gereken hususların gereği ve önemi üzerinde dikkatlice durulmalıdır.
7- Yönetim nedir, yönetimin amacı nedir, yönetim faaliyetinin özellikleri nelerdir, teknikleri ve fonksiyonları nelerdir, benzeri konular etraflıca ele alınmalı ve anlatılmalıdır.
8- Ülkemizde Parti yöneticiliğinin, özellikle de İslami Yürüyüş anlayışında olanların ne ve nasıl olması gerektiği anlatılmalıdır.
9- Demokrasi, insan hakları, siyaset, siyasal parti, hükümet, yerel yönetim vb. gibi konular da yine uzmanlarınca, İslami vurgular çerçevesinde anlatılmalıdır.
Bütün bunlar, Ak Parti Örgütüne yönelik olarak, Genel Merkez'in tam desteğinde, 2020'den itibaren Siyaset Akademisi Biriminin çalışmalarını oluşturmalı, bu iş için kendisini feda etmiş bir yöneticinin başkanlığında bir ekip tarafından Ankara'da ve illerde yürütülmelidir. Bu konuları anlatacak uzmanlarla önceden mutabık kalınarak dersler başlatılmalıdır.
1995-99 arası, Erzurum Milletvekili iken, o günkü partimin eğitim komisyonu başkanlığında bu tür faaliyetleri severek yapmıştım. Bu hususta bana bir görev düşerse, her hangi bir makam mansıp beklemeden, üniversitedeki görevimden ayrılıp yine yollara düşmeğe hazırım.