Erzurum’un ilk pilot ilçelerinden biridir Dadaşkent. Anavatan Partisinin iktidarda olduğu dönemde Erzurum Belediye Başkanı Necati Güllülü tarafından imara açılan Yenişehir ve Dadaşkent bölgeleri o günlerde şehirde tartışmalara neden olmuştu. ‘Şehre çok uzak, şehrin içi dururken neden buralar yerleşime açılıyor denerek’ muhalefet edilmişti. Ardan onca sene geçti, bugün Yenişehir eskidi, Dadaşkent Aziziye oldu. Ilıca ile birleştirilip tek belediye haline gelen Dadaşkent, uzun yıllar orta direk ailelerin tercih ettiği, genelde kooperatifler sayesinde ev sahibi olanların mekanı oldu. Ancak son dört yılda Aziziye adeta çağ atladı. Bugün akılı binaların yer aldığı, gelir seviyesi yüksek kesimin tercih ettiği, lüks villaların sıralandığı, katma değerinin her geçen gün arttığı bir bölge haline geldi.
Bu değişim ve gelişimin nedenini Aziziye İlçe Başkanı Muhammet Cevdet Orhan’a sorduk. Sadece bu gelişmeyi değil elbet, Ilıcanın akıbetini, Aziziye’nin geleceğini 4 yılda nelerin yapıldığını ve yapılacağını sorduk. Biz sorduk başkan anlattı.
Üç buçuk yılda verdiğiniz vaatlerin kaçını hayata geçirdiniz?
Adaylığımız döneminde seçim kampanyasını yürütürken özellikle ilçenin ihtiyaçlarına yönelik projelerimizi tespit edip vatandaşların talepleri ile harmanlayarak vaatlerimizi açıklamıştık. Şuan itibariyle yaklaşık üç buçuk dört yıla yakın bir süreçte görev süremizin büyük bir bölümü bitti. Baktığınız da vaat tetiğimiz projelerin yüzde 85’ine yakınını tamamladık. Çok az bir bölümü kaldı, onu da inşallah önümüzdeki bahar sezonu içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz.
İlçeyi Dadaşkent, Ilıca ve köyler olarak hep üçe bölüyoruz götürülen hizmetler açısından. Dadaşkent’te de Ilıca’da da diğer mahalle statüsünde ki köylerimizde de büyük projeler açısından baktığınızda projelerimizin hemen hemen neredeyse tamamını bitirdik. Bir kısmını da teslim aşamasındayız. Büyük proje diye nitelendireceğimiz Dadaşkent’te ki mezarlık önümüzdeki sezon bitmiş olacak. Pazar yeri ve engelsiz yaşam merkezi önümüzdeki sezon bitmiş olacak. Gençlik merkezimiz bitti. Dadaşkent’te planlarda gerçekleştirmiş olduğumuz revizyon tamamlandı. Bunun haricinde sosyal donatılar park, bahçe, yol, kaldırım, temizlik hizmetleri gibi belediyecilik hizmetlerinin tamamı ile ilgili de çok ciddi anlamda revizyonlar yaptık. Vatandaşlarımızın istekleri doğrultusunda yapılan çalışmalarımızın neredeyse tamamına yakını hizmete sunuldu.
Baktığınızda yaz ve kışın ayrı ayrı yapılan işlemler açısından belediyenin kurumsal bir kimliğe bürünmesini sağlayarak hizmetleri tam manasıyla vatandaşın ayağına ulaşabilir nokta da gerçekleştirdik. İşte kışın karla mücadele yazın da hem yapılaşma çalışmaları, hem alt yapı çalışmaları hem de buna binaen özellikle Dadaşkent’in gelişmesiyle birlikte yol ve sosyal donatı çalışmaları koordineli bir şekilde yürütülüyor.
Dadaşkent’in geneline baktığımızda sizden sonra orda farklı bir yapılaşma ortaya çıktı. Villa sayıları arttı mesela, boş tarlalarda her gün bir villa görüyoruz. Bu yöndeki eleştiriler hakkında ne söylersiniz?
Çok net bir şekilde 2014 yılıyla şu zaman arasındaki nüfus farklılıklarında özellikle Dadaşkent nüfusunun ne kadar arttığını zaten rakamsal verilerle de gözlemleyebilirsiniz. Bizim burada en önemli amacımız Dadaşkent’teki imar planlarını revize ederken hem müteşebbisin kar edeceği hem de o konutlarda oturacak vatandaşların nezih mekanlarda yaşamlarını sürdürebileceği alanlar oluşturmaktı. Biz yeni bir imar yeri açmadık, mevcut olan imar planlarının yerlerine yapmış olduğumuz temel değişiklik; bodrum katlarını imar ederek onları bir üst kata çıkardık, iki kat olan yeri zemin artı iki kat yaptık. Bodrum artı üç kat olan yeri zemin artı üç kat yaptık. Bodrumlarda iskan edilebilir özelliklerini kaldırdık, sadece bodrumları otopark olarak kullanımına izin verdik. Şimdi böyle bir durum içerisinde müteahhit ve müteşebbis yapmış olduğu yatırımın neticesinde kar elde edebileceğini hem hesaplarıyla hem de fiili durumuyla görmüş oldu. Yaşam alanı açısından şehrin diğer noktalarıyla kıyaslandığında avantajlı konumları ön planda olduğundan dolayı Dadaşkent’i tercih etti. Şimdi Dadaşkent’te yüksek yapılar zaten yok. İlan etmiş olduğumuz yerlerde iki katlı dubleks daireler ve villaların yer aldığı siteler var. İnsanlar ekonomik durumlarına göre buralardan daireleri tercih edebiliyorlar. Erzurum’da normal daire fiyatına burada villa satın alma imkanı var. Villa biraz daha farklı bir yaşam tarzı, sunduğu için biraz daha cazip geliyor.
Bu durumda bir nüfus artışı oldu mu, elinizde bir veri var mı?
Şuanda nüfusumuz 57 bin. Yılbaşı itibari ile yeni nüfuslar açıklanacak. Bizim beklentimiz 60 bin veya üzerine çıkmış olması. Erzurum’daki ilçeler arasında en yüksek, en hızlı nüfus artışına sahip ilçe Aziziye. Erzurum bildiğimiz gibi nüfus kaybediyor. Geçen sene bu minimize olmuştu ama yine de kayıp var. Ama ilçemizde Erzurum’un aksine nüfus artışı var. Erzurum’un diğer ilçelerinden göç oluyor, merkez ilçeler buna dahil. Erzurum’a göç edenlerin tercih ettikleri ilçe biz oluyoruz.
Yapılaşmadaki farklılıklar ilçede statü değişikliğine neden oldu mu?
Tabi ki Dadaşkent’te şuanda 250 bin liraya da daire sahibi olabilirsiniz, bir milyon liraya da. Çok ciddi anlamda büyük projeler var, her kesime hitap eden projeler burada yapılmaya devam ediyor. Dolayısıyla sizinde bahsetmiş olduğunuz statü değişikliği, bir konum değişikliği de Aziziye’de söz konusu. Çünkü Dadaşkent yapılaşmasına devam ederken özellikle bizim dikkat ettiğimiz en önemli hususlardan bir tanesi de planlamanın sınırlarına çıkmadan, konforlu yaşam alanları oluşturmak. Ben hep bundan bahsediyorum, konfor nedir; konfor akşam eve geldiğinizde arabanıza park yeri aramamaktır, sosyal donatılara yakınlıktır. Günlük ihtiyaçlarınızı en yakın zamanda güzel bir şekilde çözebileceğiniz mekânların varlığıdır konfor. Şehrin diğer noktalarıyla kıyasladığınızda Dadaşkent bu konfor seviyesinin en yüksek olduğu yaşam alanlarından bir tanesidir.
Sizin yönetiminizden önce de Ilıca’da bir kentsel dönüşüm vardı. Sizin görev süreniz içinde de devam ediyor. Ancak bir proje bitemedi, Ilıca’yı son haliyle göremedik. Nedir bu kadar yavaş ilerlemesine neden olan mesele?
Kentsel dönüşüm gerçekten çok ciddi anlamda sıkıntılı ilerleyen bir süreç. Çünkü insanlar kentsel dönüşümler neticesinde belki de hayatının başlangıç noktasından beri alışkanlıklarından vazgeçmek zorunda. Dolayısıyla biz bir kere kentsel dönüşüm çalışmalarını yürütürken bütün aşamalarında toplu konut idaresine bağlıyız. 2014 yılından beri Ilıca’da on yıla aşkın bir süredir kentsel dönüşüm gerçekleştiriliyor. Bu kentsel dönüşümlerin tamamı TOKİ anlaşmasında yürütülmüş. Belediye burada sadece aracı konumunda yer almış. Bu zaman içerisinde TOKİ’de tabi kendini sürekli geliştirmiş ve özellikle son zamanlarda kar oranlarını göz önünde bulundurarak projelerini sonuçlandırmış. Aslında sizin bahsetmiş olduğunuz yavaşlamanın en önemli nedeni TOKİ’nin buradaki karlılık oranının az olmasından dolayı. Bu projeyi biraz daha ikinci veya üçüncü seneye çekmiş olması.
TOKİ Türkiye’nin 81 ilinde büyük projeler yapıyor. İstanbul’da milyon dolarlık konutlar yapıyorlar. Bizim burada ise 150 bin ve 180 bin babında konutlar yapıyorlar.
Ilıca’da son gerçekleştirdiğimiz kentsel dönüşüm projesiyle ilgili karşılaştığımız en büyük sorunlardan bir tanesi TOKİ’nin bu anlamda kar marjının düşük olmasından kaynaklı. Ancak bizim çabalarımız neticesinde şuan proje sonuçlandı ve bitti. 340 konut ve 114 iş yeri tamamlandı. Bu 340 konutun yaklaşık 220 tanesinin kurası çekildi. Geçmiş olduğumuz hafta Cuma günü 111 tanesi hak sahiplerine, bunların 100 tanesi de dışarıya teslim ediliyor. Geri kalan stok konutlar bizim bir sonraki etap olarak gerçekleştirmeyi planladığımız Bahçelievler kentsel dönüşümünde kullanılmak üzere ayrıldı.
Bahçelievler bölgesinden konut isteyenleri de mevcut boş konutlara yerleştirip Bahçelievler’in dönüşümünü gerçekleştirmek istiyoruz. Bu aşamada Bahçelievler dönüşümü ile iki tane alan kentsel dönüşümden TOKİ tarafından çıkarıldı. Az önce bahsettiğim sebeplerden ve ekonomik sebeplerden dolayı, Allah izin ve fırsat verirse bundan sonraki süreç içerisinde Ilıca’nın kentsel dönüşüm çalışmaları devam etmesi gerekiyor. Ama bundan sonraki süreç içerisinde bizim düşüncemiz ve kafamızda tasarladığımız fikir, artık TOKİ ile bunu yürütmek yerine başka projeler ve başka modellerle bunu yürütmek. Özellikle gayrimenkul yatırım ortaklıklarıyla ve belediyemizin kendi iştirak şirketleriyle bu işi hem vatandaşımızın da istekleri doğrultusunda, herhangi bir kuruma bağlı kalmadan, her türlü projeyi geliştirebileceğimiz daha hızlı ve ekonomik yürütebileceğimiz projeler üretmek. Tek tipten çıkmak amacımız.
Dadaşkent’te nüfuz artarken Ilıca’da aksi olmuş. Bir göç söz konusu, bunun nedeni nedir?
Evet, ne yazı ki Ilıca sürekli nüfus kaybetmiş. Bunun sebebi bu kentsel dönüşüm çalışmaları. İnsanlar nakit olarak haklarını alıp Ilıca’dan gitmişler. İşte Dadaşkent’e giden olmuş şehrin başka noktalarına giden olmuş. Şu son Bahçelievler dönüşümündeki rakamlar da bize bunu gösteriyor. Nakit karşılığında dönüşüm konut karşılığında dönüşümden daha fazla.
Şu an stok konut imkânı sunuyoruz. Ilıca’ya girdiğinizde çarşının sol tarafında gerçekleştireceğimiz dönüşümde mevcut hazır evlerimizden veriyoruz. Diyoruz ki; siz eğer ki konut karşılığı anlaşırsanız anahtarınız hazır, buyurun gidin dairenize oturun, tapunuzu bize devredin beklemeyin. Herhangi bir bekleme durumunda bir kira yardımı da söz konusu oluyor.
Bizim özellikle belediye ve gayrimenkul yatırım ortaklıkları ile yürüteceğimiz çalışmalarda amacımız; vatandaşlarımızı daha cazip konutlara daha ekonomik olarak sahip olmalarını sağlayarak tabiri caizse ürün çeşitliliğini artırarak burada kalmalarını sağlamak. Üzerine de daha fazla konut üretip onu da dışarıya satıp, Ilıca’nın nüfusunu artırmak. Dışarıda Ilıca’dan konut almak isteyenlerin sayısı bir hayli fazla, halen daha burayı bir yazlık mesire alanı olarak kullanmak isteyen vatandaşlar var.
Ilıca’yı Ilıca yapan unsurlardan bir tanesi termal tesisleri ama hep yerelde kaldı. Nerede yanlış yapıldı?
Ilıca’nın en büyük dezavantajı şehir merkezine en yakın ilçe konumunda olmasından kaynaklanmış. Ulaşım açısından iyi ama yapılacak yatırımlar açısından zaten yakın denilip arka plana itilmiş. Bu kamu kurumlarının yatırımları açısından da böyle diğerleri ile ilgili de böyle. Belediye olduğu dönemde bile insanlar günlük ihtiyaçlarını Ilıca’daki esnaftan almamışlar, gitmişler şehirden almışlar. Ilıca’nın avantajlı konumu ise yaz aylarında artıyor. Yaz aylarında termal tesisler insanların akınına uğruyor. Buda ilçe ekonomisine hep canlılık kazandırmış, bir katkı sağlamış. Baktığınızda ekonomi buna dayalı, Ilıca’nın ekonomisi termal tesislere ve kaplıcalara dayalı bir ekonomi.
Burada yaşayan vatandaşların oluşturmuş oldukları ekonomik gösterge arka planda kalmış. Biz esasında bunu ön plana çıkarmak istiyoruz. Biz şuan bakın termal tesislerdeyiz, odalarımızın, havuzların standardını, konumu en üst seviyeye çıkardık. Günübirlik müşterilerimiz bundan oldukça memnun. Ancak Ilıca o görüntüsünden kurtulamadığı için bunun esnafa çok az katkısı olmuş. Buraya Temmuz, Ağustos ve Haziran’ın son zamanları ortalama bin 250 kişi geliyor. Bin 250 kişi kesinlikle buranın ekonomisine şuan bir katkı sağlamıyor, tek sağladıkları katkı termal tesislerimize vermiş oldukları şeyler. Düşünün bir aile geldi buraya hanımıyla çocukları ile birlikte termal tesislerden yararlandı, havuzdan çıktıktan sonra hanımın çıkıp kocasını bekleyeceği bir kafe yok Ilıca’da. Dolayısıyla bu da her zaman için dezavantajlı bir konum oluşturmuş, bizim amacımız yeni çarşıyla birlikte o pozisyonu, o avantajlı konumu oluşturmak. Ancak Ilıca’nın dönüşümü bitince o değişime hep birlikte şahit olacağız.
İz bırakacağım dediğiniz projeniz hangisi?
Ilıca ile ilgili benim en büyük hayalim mesire alanlarını eski Ilıca olarak kullanıldığı zamanlara günümüz modernliği ile o aşamaya gelmesiydi. Belediyemiz ve DAP idaresinin katkılarıyla 25 bin metrekare üzerine kurulu büyük projelerimizden bir tanesi. İlk geldiğimizde eski ismi Milletbahçe şimdi 15 Temmuz şehitlerimizden birinin ismini verdik. Oranın mesire alanının Ilıca’ya çok büyük katkı sağlayacağını biliyorum. Önüne de bir tane kültür merkezi ve hizmet binası yaptık, şuan bitti hizmete açacağız. Zaten iki tane hizmet binamız vardı, Ilıca’daki hizmet binamızı oraya taşıdık. Vatandaşlarımıza o binadan hizmet veriyoruz. Ilıca’daki hizmet binamız çok küçük ve ihtiyaçlarımıza cevap vermeyecek durumdaydı. Biraz daha büyük hizmet binası yaptık orayı. Belediye hizmet binamız Dadaşkent’teki hizmet binamız zaten devam etmektedir. Aslında oraya bir meydan oluşturmak en büyük hedefimiz. Zaten kaymakamlığı da oraya getireceğiz. Kaymakamlıkla birlikte yan tarafına emniyet müdürlüğü, polis amirliği, spor bakanlığına tesis ettiğimiz bir yer var. Gençlik merkezi ve sportif faaliyetlerin yürütülebileceği bir yer. PTT binasını da oraya taşıyacağız, çarşının bitimi olan nokta termal tesislerin arkası. Böylelikle Ilıca’da güzel bir kent meydanı oluşmuş olacak, belediye hizmet binası ve bankaların da yer aldığı. En büyük hayallerimizden bir tanesi o.
Bundan sonra ajandanızda ne var, az bir süre kaldı neler yapacaksınız? Şunu da tamamlayacağım diyebileceğiniz ne var?
En önemli konu bahsetmiş olduğumuz dönüşümün bitirilmesi. Bizim vaatlerimiz arasında yer alan Dadaşkent’te sosyal donatışız, asfaltı kaldırımı olmayan sokağımız, caddemiz kalmasın. Çünkü Dadaşkent’in en büyük dezavantajı siz diyorsunuz ya ‘tarlaya bina dikiliyor’ bizim o binaya hizmet getirmemiz lazım. Çöpünü almamız lazım, altyapısını çevre düzenlemesini yapmamız lazım. Gerçekten bu konu çok ciddi anlamda enerjimizi alıyor. Dadaşkent’te imar sınırları içerisinde tamamlanmış bütün binaların problemsiz bir biçimde yol, kaldırım, asfalt çalışmasının tamamlanıp oralardaki sosyal donatılar yani çocuk bahçesi ve parklar tamamlanmış biçimde görev süremizi bitirmek istiyoruz. İkincisi, 69 köyümüz var. Şu an itibariyle bu köylerimizin yüzde 45’inde yol çalışmalarını, köy konağı ve taziye evlerini tamamladık. Kalan kısmını da bu sezon tamamlayacağız inşallah. Bu anlamda herhangi bir eksiğimizin kalmasını istemiyoruz. Bahçelievler dönüşümünün de bu süreçte protokolünü imzalayıp, o projenin de uygulanması için start verdik.
Son olarak tekrar aday olacak mısınız?
Partimizin uygun görmesi durumunda biz aday adayı olacağız. Aday olabiliriz...
Bu değişim ve gelişimin nedenini Aziziye İlçe Başkanı Muhammet Cevdet Orhan’a sorduk. Sadece bu gelişmeyi değil elbet, Ilıcanın akıbetini, Aziziye’nin geleceğini 4 yılda nelerin yapıldığını ve yapılacağını sorduk. Biz sorduk başkan anlattı.
Üç buçuk yılda verdiğiniz vaatlerin kaçını hayata geçirdiniz?
Adaylığımız döneminde seçim kampanyasını yürütürken özellikle ilçenin ihtiyaçlarına yönelik projelerimizi tespit edip vatandaşların talepleri ile harmanlayarak vaatlerimizi açıklamıştık. Şuan itibariyle yaklaşık üç buçuk dört yıla yakın bir süreçte görev süremizin büyük bir bölümü bitti. Baktığınız da vaat tetiğimiz projelerin yüzde 85’ine yakınını tamamladık. Çok az bir bölümü kaldı, onu da inşallah önümüzdeki bahar sezonu içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz.
İlçeyi Dadaşkent, Ilıca ve köyler olarak hep üçe bölüyoruz götürülen hizmetler açısından. Dadaşkent’te de Ilıca’da da diğer mahalle statüsünde ki köylerimizde de büyük projeler açısından baktığınızda projelerimizin hemen hemen neredeyse tamamını bitirdik. Bir kısmını da teslim aşamasındayız. Büyük proje diye nitelendireceğimiz Dadaşkent’te ki mezarlık önümüzdeki sezon bitmiş olacak. Pazar yeri ve engelsiz yaşam merkezi önümüzdeki sezon bitmiş olacak. Gençlik merkezimiz bitti. Dadaşkent’te planlarda gerçekleştirmiş olduğumuz revizyon tamamlandı. Bunun haricinde sosyal donatılar park, bahçe, yol, kaldırım, temizlik hizmetleri gibi belediyecilik hizmetlerinin tamamı ile ilgili de çok ciddi anlamda revizyonlar yaptık. Vatandaşlarımızın istekleri doğrultusunda yapılan çalışmalarımızın neredeyse tamamına yakını hizmete sunuldu.
Baktığınızda yaz ve kışın ayrı ayrı yapılan işlemler açısından belediyenin kurumsal bir kimliğe bürünmesini sağlayarak hizmetleri tam manasıyla vatandaşın ayağına ulaşabilir nokta da gerçekleştirdik. İşte kışın karla mücadele yazın da hem yapılaşma çalışmaları, hem alt yapı çalışmaları hem de buna binaen özellikle Dadaşkent’in gelişmesiyle birlikte yol ve sosyal donatı çalışmaları koordineli bir şekilde yürütülüyor.
Dadaşkent’in geneline baktığımızda sizden sonra orda farklı bir yapılaşma ortaya çıktı. Villa sayıları arttı mesela, boş tarlalarda her gün bir villa görüyoruz. Bu yöndeki eleştiriler hakkında ne söylersiniz?
Çok net bir şekilde 2014 yılıyla şu zaman arasındaki nüfus farklılıklarında özellikle Dadaşkent nüfusunun ne kadar arttığını zaten rakamsal verilerle de gözlemleyebilirsiniz. Bizim burada en önemli amacımız Dadaşkent’teki imar planlarını revize ederken hem müteşebbisin kar edeceği hem de o konutlarda oturacak vatandaşların nezih mekanlarda yaşamlarını sürdürebileceği alanlar oluşturmaktı. Biz yeni bir imar yeri açmadık, mevcut olan imar planlarının yerlerine yapmış olduğumuz temel değişiklik; bodrum katlarını imar ederek onları bir üst kata çıkardık, iki kat olan yeri zemin artı iki kat yaptık. Bodrum artı üç kat olan yeri zemin artı üç kat yaptık. Bodrumlarda iskan edilebilir özelliklerini kaldırdık, sadece bodrumları otopark olarak kullanımına izin verdik. Şimdi böyle bir durum içerisinde müteahhit ve müteşebbis yapmış olduğu yatırımın neticesinde kar elde edebileceğini hem hesaplarıyla hem de fiili durumuyla görmüş oldu. Yaşam alanı açısından şehrin diğer noktalarıyla kıyaslandığında avantajlı konumları ön planda olduğundan dolayı Dadaşkent’i tercih etti. Şimdi Dadaşkent’te yüksek yapılar zaten yok. İlan etmiş olduğumuz yerlerde iki katlı dubleks daireler ve villaların yer aldığı siteler var. İnsanlar ekonomik durumlarına göre buralardan daireleri tercih edebiliyorlar. Erzurum’da normal daire fiyatına burada villa satın alma imkanı var. Villa biraz daha farklı bir yaşam tarzı, sunduğu için biraz daha cazip geliyor.
Bu durumda bir nüfus artışı oldu mu, elinizde bir veri var mı?
Şuanda nüfusumuz 57 bin. Yılbaşı itibari ile yeni nüfuslar açıklanacak. Bizim beklentimiz 60 bin veya üzerine çıkmış olması. Erzurum’daki ilçeler arasında en yüksek, en hızlı nüfus artışına sahip ilçe Aziziye. Erzurum bildiğimiz gibi nüfus kaybediyor. Geçen sene bu minimize olmuştu ama yine de kayıp var. Ama ilçemizde Erzurum’un aksine nüfus artışı var. Erzurum’un diğer ilçelerinden göç oluyor, merkez ilçeler buna dahil. Erzurum’a göç edenlerin tercih ettikleri ilçe biz oluyoruz.
Yapılaşmadaki farklılıklar ilçede statü değişikliğine neden oldu mu?
Tabi ki Dadaşkent’te şuanda 250 bin liraya da daire sahibi olabilirsiniz, bir milyon liraya da. Çok ciddi anlamda büyük projeler var, her kesime hitap eden projeler burada yapılmaya devam ediyor. Dolayısıyla sizinde bahsetmiş olduğunuz statü değişikliği, bir konum değişikliği de Aziziye’de söz konusu. Çünkü Dadaşkent yapılaşmasına devam ederken özellikle bizim dikkat ettiğimiz en önemli hususlardan bir tanesi de planlamanın sınırlarına çıkmadan, konforlu yaşam alanları oluşturmak. Ben hep bundan bahsediyorum, konfor nedir; konfor akşam eve geldiğinizde arabanıza park yeri aramamaktır, sosyal donatılara yakınlıktır. Günlük ihtiyaçlarınızı en yakın zamanda güzel bir şekilde çözebileceğiniz mekânların varlığıdır konfor. Şehrin diğer noktalarıyla kıyasladığınızda Dadaşkent bu konfor seviyesinin en yüksek olduğu yaşam alanlarından bir tanesidir.
Sizin yönetiminizden önce de Ilıca’da bir kentsel dönüşüm vardı. Sizin görev süreniz içinde de devam ediyor. Ancak bir proje bitemedi, Ilıca’yı son haliyle göremedik. Nedir bu kadar yavaş ilerlemesine neden olan mesele?
Kentsel dönüşüm gerçekten çok ciddi anlamda sıkıntılı ilerleyen bir süreç. Çünkü insanlar kentsel dönüşümler neticesinde belki de hayatının başlangıç noktasından beri alışkanlıklarından vazgeçmek zorunda. Dolayısıyla biz bir kere kentsel dönüşüm çalışmalarını yürütürken bütün aşamalarında toplu konut idaresine bağlıyız. 2014 yılından beri Ilıca’da on yıla aşkın bir süredir kentsel dönüşüm gerçekleştiriliyor. Bu kentsel dönüşümlerin tamamı TOKİ anlaşmasında yürütülmüş. Belediye burada sadece aracı konumunda yer almış. Bu zaman içerisinde TOKİ’de tabi kendini sürekli geliştirmiş ve özellikle son zamanlarda kar oranlarını göz önünde bulundurarak projelerini sonuçlandırmış. Aslında sizin bahsetmiş olduğunuz yavaşlamanın en önemli nedeni TOKİ’nin buradaki karlılık oranının az olmasından dolayı. Bu projeyi biraz daha ikinci veya üçüncü seneye çekmiş olması.
TOKİ Türkiye’nin 81 ilinde büyük projeler yapıyor. İstanbul’da milyon dolarlık konutlar yapıyorlar. Bizim burada ise 150 bin ve 180 bin babında konutlar yapıyorlar.
Ilıca’da son gerçekleştirdiğimiz kentsel dönüşüm projesiyle ilgili karşılaştığımız en büyük sorunlardan bir tanesi TOKİ’nin bu anlamda kar marjının düşük olmasından kaynaklı. Ancak bizim çabalarımız neticesinde şuan proje sonuçlandı ve bitti. 340 konut ve 114 iş yeri tamamlandı. Bu 340 konutun yaklaşık 220 tanesinin kurası çekildi. Geçmiş olduğumuz hafta Cuma günü 111 tanesi hak sahiplerine, bunların 100 tanesi de dışarıya teslim ediliyor. Geri kalan stok konutlar bizim bir sonraki etap olarak gerçekleştirmeyi planladığımız Bahçelievler kentsel dönüşümünde kullanılmak üzere ayrıldı.
Bahçelievler bölgesinden konut isteyenleri de mevcut boş konutlara yerleştirip Bahçelievler’in dönüşümünü gerçekleştirmek istiyoruz. Bu aşamada Bahçelievler dönüşümü ile iki tane alan kentsel dönüşümden TOKİ tarafından çıkarıldı. Az önce bahsettiğim sebeplerden ve ekonomik sebeplerden dolayı, Allah izin ve fırsat verirse bundan sonraki süreç içerisinde Ilıca’nın kentsel dönüşüm çalışmaları devam etmesi gerekiyor. Ama bundan sonraki süreç içerisinde bizim düşüncemiz ve kafamızda tasarladığımız fikir, artık TOKİ ile bunu yürütmek yerine başka projeler ve başka modellerle bunu yürütmek. Özellikle gayrimenkul yatırım ortaklıklarıyla ve belediyemizin kendi iştirak şirketleriyle bu işi hem vatandaşımızın da istekleri doğrultusunda, herhangi bir kuruma bağlı kalmadan, her türlü projeyi geliştirebileceğimiz daha hızlı ve ekonomik yürütebileceğimiz projeler üretmek. Tek tipten çıkmak amacımız.
Dadaşkent’te nüfuz artarken Ilıca’da aksi olmuş. Bir göç söz konusu, bunun nedeni nedir?
Evet, ne yazı ki Ilıca sürekli nüfus kaybetmiş. Bunun sebebi bu kentsel dönüşüm çalışmaları. İnsanlar nakit olarak haklarını alıp Ilıca’dan gitmişler. İşte Dadaşkent’e giden olmuş şehrin başka noktalarına giden olmuş. Şu son Bahçelievler dönüşümündeki rakamlar da bize bunu gösteriyor. Nakit karşılığında dönüşüm konut karşılığında dönüşümden daha fazla.
Şu an stok konut imkânı sunuyoruz. Ilıca’ya girdiğinizde çarşının sol tarafında gerçekleştireceğimiz dönüşümde mevcut hazır evlerimizden veriyoruz. Diyoruz ki; siz eğer ki konut karşılığı anlaşırsanız anahtarınız hazır, buyurun gidin dairenize oturun, tapunuzu bize devredin beklemeyin. Herhangi bir bekleme durumunda bir kira yardımı da söz konusu oluyor.
Bizim özellikle belediye ve gayrimenkul yatırım ortaklıkları ile yürüteceğimiz çalışmalarda amacımız; vatandaşlarımızı daha cazip konutlara daha ekonomik olarak sahip olmalarını sağlayarak tabiri caizse ürün çeşitliliğini artırarak burada kalmalarını sağlamak. Üzerine de daha fazla konut üretip onu da dışarıya satıp, Ilıca’nın nüfusunu artırmak. Dışarıda Ilıca’dan konut almak isteyenlerin sayısı bir hayli fazla, halen daha burayı bir yazlık mesire alanı olarak kullanmak isteyen vatandaşlar var.
Ilıca’yı Ilıca yapan unsurlardan bir tanesi termal tesisleri ama hep yerelde kaldı. Nerede yanlış yapıldı?
Ilıca’nın en büyük dezavantajı şehir merkezine en yakın ilçe konumunda olmasından kaynaklanmış. Ulaşım açısından iyi ama yapılacak yatırımlar açısından zaten yakın denilip arka plana itilmiş. Bu kamu kurumlarının yatırımları açısından da böyle diğerleri ile ilgili de böyle. Belediye olduğu dönemde bile insanlar günlük ihtiyaçlarını Ilıca’daki esnaftan almamışlar, gitmişler şehirden almışlar. Ilıca’nın avantajlı konumu ise yaz aylarında artıyor. Yaz aylarında termal tesisler insanların akınına uğruyor. Buda ilçe ekonomisine hep canlılık kazandırmış, bir katkı sağlamış. Baktığınızda ekonomi buna dayalı, Ilıca’nın ekonomisi termal tesislere ve kaplıcalara dayalı bir ekonomi.
Burada yaşayan vatandaşların oluşturmuş oldukları ekonomik gösterge arka planda kalmış. Biz esasında bunu ön plana çıkarmak istiyoruz. Biz şuan bakın termal tesislerdeyiz, odalarımızın, havuzların standardını, konumu en üst seviyeye çıkardık. Günübirlik müşterilerimiz bundan oldukça memnun. Ancak Ilıca o görüntüsünden kurtulamadığı için bunun esnafa çok az katkısı olmuş. Buraya Temmuz, Ağustos ve Haziran’ın son zamanları ortalama bin 250 kişi geliyor. Bin 250 kişi kesinlikle buranın ekonomisine şuan bir katkı sağlamıyor, tek sağladıkları katkı termal tesislerimize vermiş oldukları şeyler. Düşünün bir aile geldi buraya hanımıyla çocukları ile birlikte termal tesislerden yararlandı, havuzdan çıktıktan sonra hanımın çıkıp kocasını bekleyeceği bir kafe yok Ilıca’da. Dolayısıyla bu da her zaman için dezavantajlı bir konum oluşturmuş, bizim amacımız yeni çarşıyla birlikte o pozisyonu, o avantajlı konumu oluşturmak. Ancak Ilıca’nın dönüşümü bitince o değişime hep birlikte şahit olacağız.
İz bırakacağım dediğiniz projeniz hangisi?
Ilıca ile ilgili benim en büyük hayalim mesire alanlarını eski Ilıca olarak kullanıldığı zamanlara günümüz modernliği ile o aşamaya gelmesiydi. Belediyemiz ve DAP idaresinin katkılarıyla 25 bin metrekare üzerine kurulu büyük projelerimizden bir tanesi. İlk geldiğimizde eski ismi Milletbahçe şimdi 15 Temmuz şehitlerimizden birinin ismini verdik. Oranın mesire alanının Ilıca’ya çok büyük katkı sağlayacağını biliyorum. Önüne de bir tane kültür merkezi ve hizmet binası yaptık, şuan bitti hizmete açacağız. Zaten iki tane hizmet binamız vardı, Ilıca’daki hizmet binamızı oraya taşıdık. Vatandaşlarımıza o binadan hizmet veriyoruz. Ilıca’daki hizmet binamız çok küçük ve ihtiyaçlarımıza cevap vermeyecek durumdaydı. Biraz daha büyük hizmet binası yaptık orayı. Belediye hizmet binamız Dadaşkent’teki hizmet binamız zaten devam etmektedir. Aslında oraya bir meydan oluşturmak en büyük hedefimiz. Zaten kaymakamlığı da oraya getireceğiz. Kaymakamlıkla birlikte yan tarafına emniyet müdürlüğü, polis amirliği, spor bakanlığına tesis ettiğimiz bir yer var. Gençlik merkezi ve sportif faaliyetlerin yürütülebileceği bir yer. PTT binasını da oraya taşıyacağız, çarşının bitimi olan nokta termal tesislerin arkası. Böylelikle Ilıca’da güzel bir kent meydanı oluşmuş olacak, belediye hizmet binası ve bankaların da yer aldığı. En büyük hayallerimizden bir tanesi o.
Bundan sonra ajandanızda ne var, az bir süre kaldı neler yapacaksınız? Şunu da tamamlayacağım diyebileceğiniz ne var?
En önemli konu bahsetmiş olduğumuz dönüşümün bitirilmesi. Bizim vaatlerimiz arasında yer alan Dadaşkent’te sosyal donatışız, asfaltı kaldırımı olmayan sokağımız, caddemiz kalmasın. Çünkü Dadaşkent’in en büyük dezavantajı siz diyorsunuz ya ‘tarlaya bina dikiliyor’ bizim o binaya hizmet getirmemiz lazım. Çöpünü almamız lazım, altyapısını çevre düzenlemesini yapmamız lazım. Gerçekten bu konu çok ciddi anlamda enerjimizi alıyor. Dadaşkent’te imar sınırları içerisinde tamamlanmış bütün binaların problemsiz bir biçimde yol, kaldırım, asfalt çalışmasının tamamlanıp oralardaki sosyal donatılar yani çocuk bahçesi ve parklar tamamlanmış biçimde görev süremizi bitirmek istiyoruz. İkincisi, 69 köyümüz var. Şu an itibariyle bu köylerimizin yüzde 45’inde yol çalışmalarını, köy konağı ve taziye evlerini tamamladık. Kalan kısmını da bu sezon tamamlayacağız inşallah. Bu anlamda herhangi bir eksiğimizin kalmasını istemiyoruz. Bahçelievler dönüşümünün de bu süreçte protokolünü imzalayıp, o projenin de uygulanması için start verdik.
Son olarak tekrar aday olacak mısınız?
Partimizin uygun görmesi durumunda biz aday adayı olacağız. Aday olabiliriz...