Bugünlerde herkesin ana günden maddesi dolar, euro…
Evet ekonomi toplumsal hayatımızın önemli bir unsuru.
Para yaşamın içerisine hayasızca dolaştırılmış.
Ne insaf biliyor ne de başka bir şeyi öncelik tanımaya fırsat veriyor.
Bu düşüncenizde haklısınız, eğer bakışınız piyasalara göre bir öncelik taşıyorsa, hem de yerden göğe kadar haklısınız.
Ancak haklılığınız gerçek bir temele dayanmıyor bilesiniz.
Önemli olan herşeyi dibe derine süpürerek kendinize açtığınız tek pencereden görünen şeyi mutlak gerçek kabul ediyorsunuz o kadar.
Ben size sağlığınızdan bahsetsem, bir çırpıda o da parasız olmuyor diyenlerin oranının çok yüksek olacağını biliyorum.
Mutlu bir yuva desem cevap aynı…
İyi yetişmiş çocuklara sözü getirsem aynı kalabalığın cevabı değişemeyecek biliyorum.
Ancak parası olup şifa bulamayanları…
İşi gücü yerinde olmasına rağmen mutlu olamayanları…
Herşeye sahip oldukları halde ölenleri hatırlatmaya kalksam duymamazlığa vereceğinizi de biliyorum.
Zira bu hatırlatmalar sizin kendinize göre derleyip toplayıp açtığınız pencerenin camlarını darma dağın eder.
Siz böyle birşeye muhatap olup yeniden hayata bakmayı üzerinize vazife kabul etmediğiniz sürece de pencerenizin camlarını korumak için kalkanlar geliştirip, hakikate gözlerinizi kapatmaya devam edeceksiniz.
Bunu sonucu ne olur biliyor musunuz?
Her istediğiniz avucunuza düşse de hayal kırıklığı!
Çünkü insan elindekine razı olmamayı hayat felsefesi olarak belirlediği andan itibaren iflah olmaz bir canavara dönüşür.
Kendisi anlamasa da, etrafını kırar geçirir.
Stresinizin belki zirve yaptığı bu günlerde geleceğinizi yok etme pahasına öfkenizi hayatınızın baş köşesine misafir etmenizi anlayabiliyorum demek çok isterdim.
Ancak bu yalan beni sevimli gösterse de sizin sadece zarar veren hallerinizi sürdürmenize yarar.
Oysa paradan kıymetli ne çok değerin etrafınızda sizden tebessüm ve ilgi beklediğini unutarak yaşamak, önünüzdeki uzun yolu hendekler kazarak geçilmesi zor engellerle bezemekten başka işe yaramaz.
Bugün dolar kaç liradan günü bitirmiş olursa olsun…
Marketlerdeki fırsatçılar sizin emeğinizden çalmak için etiketlerle nasıl oynarlarsa oynasınlar…
Elinize geçen para ekonomik veriler dolayısıyla ne hale gelirse gelsin…
Yüzünüzü sevdiklerinize çevirin ve bu günlerin de geçeceğini geriye acı ve kötü anılar bırakarak geçmesine izin vermeyeceğinize dair kendinize söz verin.
Evin kapısından içeriye tebessümler saçarak girin.
Ve televizyonun sizi kirlenmiş dünyanın ortasına çekip evin huzurlu havasını bozmasına izin vermeyin.
Yarın yeniden haksızlıkla ve insanlık onurunu kaybetmiş fırsatçılarla mücadeleye devam edersiniz.
Ben sadece bu olanlardan çocuklarınızın bir suçu yok, neden onları cezalandırıyorsunuz demek için bütün bunları hatırlatmak istedim.
Evet ekonomi toplumsal hayatımızın önemli bir unsuru.
Para yaşamın içerisine hayasızca dolaştırılmış.
Ne insaf biliyor ne de başka bir şeyi öncelik tanımaya fırsat veriyor.
Bu düşüncenizde haklısınız, eğer bakışınız piyasalara göre bir öncelik taşıyorsa, hem de yerden göğe kadar haklısınız.
Ancak haklılığınız gerçek bir temele dayanmıyor bilesiniz.
Önemli olan herşeyi dibe derine süpürerek kendinize açtığınız tek pencereden görünen şeyi mutlak gerçek kabul ediyorsunuz o kadar.
Ben size sağlığınızdan bahsetsem, bir çırpıda o da parasız olmuyor diyenlerin oranının çok yüksek olacağını biliyorum.
Mutlu bir yuva desem cevap aynı…
İyi yetişmiş çocuklara sözü getirsem aynı kalabalığın cevabı değişemeyecek biliyorum.
Ancak parası olup şifa bulamayanları…
İşi gücü yerinde olmasına rağmen mutlu olamayanları…
Herşeye sahip oldukları halde ölenleri hatırlatmaya kalksam duymamazlığa vereceğinizi de biliyorum.
Zira bu hatırlatmalar sizin kendinize göre derleyip toplayıp açtığınız pencerenin camlarını darma dağın eder.
Siz böyle birşeye muhatap olup yeniden hayata bakmayı üzerinize vazife kabul etmediğiniz sürece de pencerenizin camlarını korumak için kalkanlar geliştirip, hakikate gözlerinizi kapatmaya devam edeceksiniz.
Bunu sonucu ne olur biliyor musunuz?
Her istediğiniz avucunuza düşse de hayal kırıklığı!
Çünkü insan elindekine razı olmamayı hayat felsefesi olarak belirlediği andan itibaren iflah olmaz bir canavara dönüşür.
Kendisi anlamasa da, etrafını kırar geçirir.
Stresinizin belki zirve yaptığı bu günlerde geleceğinizi yok etme pahasına öfkenizi hayatınızın baş köşesine misafir etmenizi anlayabiliyorum demek çok isterdim.
Ancak bu yalan beni sevimli gösterse de sizin sadece zarar veren hallerinizi sürdürmenize yarar.
Oysa paradan kıymetli ne çok değerin etrafınızda sizden tebessüm ve ilgi beklediğini unutarak yaşamak, önünüzdeki uzun yolu hendekler kazarak geçilmesi zor engellerle bezemekten başka işe yaramaz.
Bugün dolar kaç liradan günü bitirmiş olursa olsun…
Marketlerdeki fırsatçılar sizin emeğinizden çalmak için etiketlerle nasıl oynarlarsa oynasınlar…
Elinize geçen para ekonomik veriler dolayısıyla ne hale gelirse gelsin…
Yüzünüzü sevdiklerinize çevirin ve bu günlerin de geçeceğini geriye acı ve kötü anılar bırakarak geçmesine izin vermeyeceğinize dair kendinize söz verin.
Evin kapısından içeriye tebessümler saçarak girin.
Ve televizyonun sizi kirlenmiş dünyanın ortasına çekip evin huzurlu havasını bozmasına izin vermeyin.
Yarın yeniden haksızlıkla ve insanlık onurunu kaybetmiş fırsatçılarla mücadeleye devam edersiniz.
Ben sadece bu olanlardan çocuklarınızın bir suçu yok, neden onları cezalandırıyorsunuz demek için bütün bunları hatırlatmak istedim.