“OHAL’de referandum yapılıyor” eleştirilerine Erzurum’da cevap veren Sağlık Bakanı Recep Akdağ, “Terörün dört koldan saldırdığı ülkemizde OHAL’in varlığı demokrasinin ve seçimin teminatıdır” dedi.
Halime DURMUŞ/ ERZURUM
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, olağanüstü halde referandum yapılmasına yönelik eleştirilere cevap verdi. OHAL’in demokrasi ve seçimin teminatı olduğunu vurgulayan Akdağ, “PKK terörü başta olmak üzere teröristlerin vatandaşların özgür iradeleriyle oy kullanmaları üzerine baskıları ortadan kalkmaktadır” dedi.
Referandum çalışmaları kapsamında Erzurum’a gelen Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ı havalimanında Vali Vekili Ahmet N. Helvacı, AK Parti Milletvekilleri Mustafa Ilıcalı, İbrahim Aydemir, Orhan Deligöz, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AK Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz ve partililer karşıladı.
Erzurum programına valilik ziyaretiyle başlayan Bakan Akdağ, Vali Seyfettin Azizoğlu’ndan brifing aldı. Referandum için emniyet ve asayiş açısından tüm tedbirleri aldıklarını söyleyen Vali Seyfettin Azizoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 81 ilin valisi, emniyet müdürleri ve jandarma komutanlarıyla video konferans yöntemiyle toplantı yaptıklarını aktardı. İlçelerde gerçekleştirilen hazırlıklar hakkında da bilgi veren Azizoğlu, “16 Nisan referandumu ile ilgili emniyet asayiş açısından alınması gereken tüm tedbirleri aldık. Seçim kurullarımız, seçim takvimini geciktirmeksizin çalışmalarını uygun bir şekilde yürütüyorlar. İlçelerimizde yaptığımız gezilerde de vatandaşlarımızın terör örgütü ile alakalı hiçbir problemlerinin kalmadığını, gönül huzuruyla oy kullanacaklarını müşahede ettik. Bu gezilerimize devam edeceğiz” dedi.
Terör baskısından kurtularak oy kullanabilecekler
Valilik binasında gerçekleştirdiği basın toplantısında referandum çalışmalarını değerlendiren Akdağ, bu seçimde vatandaşların terör baskısından çok büyük ölçüde kurtulmuş olarak oy kullanacaklarını söyledi. Olağanüstü halde referandum yapılıyor olması konusundaki eleştirilere de cevap veren Akdağ, “Demokrasinin gerçekten vatandaşların hiçbir baskıya uğramadan oy kullanabilecekleri bir ortamda tezahür etmesi çok önemlidir. Bu açıdan seçimlerin güven ortamı içerisinde gerçekleşmesi gerekiyor. Bu sebeple de özellikle de PKK terör örgütü başta olmak üzere terör örgütlerine fırsat vermemek icap ediyor. Sayın İç İşleri Bakanımız bu hususta büyük bir hassasiyet gösteriyor. Zaman zaman olağanüstü halle bir referandumun yapılıp yapılmayacağı ya da yapılmasının çok doğru olmayacağı gibi ifadeler duyuyoruz. Terörün dört koldan saldırdığı ülkemizde, aslında ihtiyaç olduğu için ilan edilmiş olan olağanüstü halin varlığı burada demokrasinin ve seçimlerin teminatıdır. Çünkü olağanüstü halin sağladığı imkanlarla terör mücadelesi güçlenmektedir. Böylece PKK terörü başta olmak üzere teröristlerin vatandaşların özgür iradeleriyle oy kullanmaları üzerine baskıları ortadan kalkmaktadır. Bu seçimde vatandaşlarımız terör baskısından çok büyük ölçüde kurtulmuş olarak oylarını kullanabilecekler” diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı sandığa taşıyacak
16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan referandum için Sağlık Bakanlığı olarak hazırlıklarını tamamladıklarını belirten Akdağ, herhangi bir sağlık mazereti ile sandığa gidemeyecek olan tüm vatandaşların talep etmeleri halinde oy sandıklarına kadar götürüleceklerini açıkladı. Akdağ, “Evinde yatağa bağlı olan, kendisi yürüyerek gidip oy kullanamayacak olan ya da bir hastanede yatan ancak oy kullanmaya gitme imkanı olan bütün vatandaşlarımızı biz Sağlık Bakanlığı olarak talep etmeleri halinde oy sandıklarına kadar götüreceğiz. Hangi telefonu arayacaklarını yakın zamanda vatandaşlarımıza bildireceğiz. Bunun için araç ve personel planlamalarımızı yapıyoruz. Daha önceki seçimlerde de bunu yaptık. Bu referandumda çok daha düzenli bir biçimde vatandaşımız bu imkandan faydalansın diye ciddi bir hazırlık yapıyoruz. İnşallah 16 Nisan, milletimizin güçlü bir Türkiye için kendi demokratik gücünü birleştireceği bir gün olacak. 16 Nisan terör örgütlerine de bu terör örgütlerinin arkasında duranlara da iyi bir ders günü olacak. Yaklaştıkça biz de çalışmalarımızı yoğunlaştırıyoruz” dedi.
Burası Güney Amerika değil
Valilikteki açıklamasının ardından AK Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Akdağ, buradaki konuşmasında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun referandum kampanyasındaki stratejilerini çarpıtmalar üzerine kurduklarını söyledi. CHP’nin yurt dışından getirdikleri reklamcı danışmanlarının tavsiyeleri ile hareket ettiklerini belirten Akdağ, “Burası güney Amerika değil burası Türkiye. Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları çok yüksek bir ferasete ve basirete sahip. Dolayısı ile meselenin aslı anlatıldığı zaman bu kadar doğru yeni bir sistemin ülkede hakim olması için ‘evet’ diyeceklerini biliyoruz. Kararsız seçmenin de artık karar vermeye başladığını biliyoruz. Çünkü yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin temeli milletin hakimiyetinin, milletin egemenliğinin üstüne başka bir egemenliğin gelmesine mani olmaktadır. Ana yaklaşım noktamız tamamen budur. Bunun için bu anayasada yargının bir anlamda tayinlerini yapan hakimler-savcılar kurulunun üyelerinin artık seçilmemişler arasından değil, doğrudan doğruya seçilmişler tarafından belirlenmesini getiriyoruz. Dikkat edin burada hakim olan kimdir, millettir. Mevcut sistemde bir kısmını Cumhurbaşkanı seçerken üyelerin önemli bir kısmını da Danıştay, Yargıtay tarafından doğrudan yargıçlar arasından belirleniyor. Yani milletin buradaki hakimiyeti yarım bir hakimiyettir, biz bu hakimiyeti tamamlıyoruz. Yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile hükümetler üzerindeki her türlü güç odaklarının gizli saklı müdahalelerine mani olmuş olacağız” diye konuştu.
Korkunun ecele faydası yok
‘Hayır’ cephesine “Korkunun ecele faydası yok” diyerek seslenen Akdağ, “‘Hayır’ cephesine katılan CHP’in de HDP’nin de FETÖCÜ’lerin de HDP’nin arkasındaki PKK’nın da hepsinin arkasındaki bazı Avrupalı ülkelerin de endişesi bu. Türkiye’de geçmişte birçok kere demokrasiyi sekteye uğrattılar. Darbeler yaptılar ve yaptırdılar, ekonomi üzerinde oyunlar oynadılar artık bunları yapamayacaklarını görüyorlar. Hakimiyetin tamamen güçlü bir şekilde milletin eline geçmesi onları ürkütüyor, korkutuyor. Ama korkunun ecele faydası yok. Allah’ın izni ile 16 Nisan’da güçlü bir evet göreceğiz. Biz Erzurum’dan da bu güçlü evet için çok yüksek bir oran göreceğimiz inanıyoruz. Önümüze bir de hedef koyduk Erzurum’dan sandıklar açıldığında yüzde 80 ‘evet’ oyu çıkacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Halime DURMUŞ/ ERZURUM
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, olağanüstü halde referandum yapılmasına yönelik eleştirilere cevap verdi. OHAL’in demokrasi ve seçimin teminatı olduğunu vurgulayan Akdağ, “PKK terörü başta olmak üzere teröristlerin vatandaşların özgür iradeleriyle oy kullanmaları üzerine baskıları ortadan kalkmaktadır” dedi.
Referandum çalışmaları kapsamında Erzurum’a gelen Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ı havalimanında Vali Vekili Ahmet N. Helvacı, AK Parti Milletvekilleri Mustafa Ilıcalı, İbrahim Aydemir, Orhan Deligöz, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AK Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz ve partililer karşıladı.
Erzurum programına valilik ziyaretiyle başlayan Bakan Akdağ, Vali Seyfettin Azizoğlu’ndan brifing aldı. Referandum için emniyet ve asayiş açısından tüm tedbirleri aldıklarını söyleyen Vali Seyfettin Azizoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 81 ilin valisi, emniyet müdürleri ve jandarma komutanlarıyla video konferans yöntemiyle toplantı yaptıklarını aktardı. İlçelerde gerçekleştirilen hazırlıklar hakkında da bilgi veren Azizoğlu, “16 Nisan referandumu ile ilgili emniyet asayiş açısından alınması gereken tüm tedbirleri aldık. Seçim kurullarımız, seçim takvimini geciktirmeksizin çalışmalarını uygun bir şekilde yürütüyorlar. İlçelerimizde yaptığımız gezilerde de vatandaşlarımızın terör örgütü ile alakalı hiçbir problemlerinin kalmadığını, gönül huzuruyla oy kullanacaklarını müşahede ettik. Bu gezilerimize devam edeceğiz” dedi.
Terör baskısından kurtularak oy kullanabilecekler
Valilik binasında gerçekleştirdiği basın toplantısında referandum çalışmalarını değerlendiren Akdağ, bu seçimde vatandaşların terör baskısından çok büyük ölçüde kurtulmuş olarak oy kullanacaklarını söyledi. Olağanüstü halde referandum yapılıyor olması konusundaki eleştirilere de cevap veren Akdağ, “Demokrasinin gerçekten vatandaşların hiçbir baskıya uğramadan oy kullanabilecekleri bir ortamda tezahür etmesi çok önemlidir. Bu açıdan seçimlerin güven ortamı içerisinde gerçekleşmesi gerekiyor. Bu sebeple de özellikle de PKK terör örgütü başta olmak üzere terör örgütlerine fırsat vermemek icap ediyor. Sayın İç İşleri Bakanımız bu hususta büyük bir hassasiyet gösteriyor. Zaman zaman olağanüstü halle bir referandumun yapılıp yapılmayacağı ya da yapılmasının çok doğru olmayacağı gibi ifadeler duyuyoruz. Terörün dört koldan saldırdığı ülkemizde, aslında ihtiyaç olduğu için ilan edilmiş olan olağanüstü halin varlığı burada demokrasinin ve seçimlerin teminatıdır. Çünkü olağanüstü halin sağladığı imkanlarla terör mücadelesi güçlenmektedir. Böylece PKK terörü başta olmak üzere teröristlerin vatandaşların özgür iradeleriyle oy kullanmaları üzerine baskıları ortadan kalkmaktadır. Bu seçimde vatandaşlarımız terör baskısından çok büyük ölçüde kurtulmuş olarak oylarını kullanabilecekler” diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı sandığa taşıyacak
16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan referandum için Sağlık Bakanlığı olarak hazırlıklarını tamamladıklarını belirten Akdağ, herhangi bir sağlık mazereti ile sandığa gidemeyecek olan tüm vatandaşların talep etmeleri halinde oy sandıklarına kadar götürüleceklerini açıkladı. Akdağ, “Evinde yatağa bağlı olan, kendisi yürüyerek gidip oy kullanamayacak olan ya da bir hastanede yatan ancak oy kullanmaya gitme imkanı olan bütün vatandaşlarımızı biz Sağlık Bakanlığı olarak talep etmeleri halinde oy sandıklarına kadar götüreceğiz. Hangi telefonu arayacaklarını yakın zamanda vatandaşlarımıza bildireceğiz. Bunun için araç ve personel planlamalarımızı yapıyoruz. Daha önceki seçimlerde de bunu yaptık. Bu referandumda çok daha düzenli bir biçimde vatandaşımız bu imkandan faydalansın diye ciddi bir hazırlık yapıyoruz. İnşallah 16 Nisan, milletimizin güçlü bir Türkiye için kendi demokratik gücünü birleştireceği bir gün olacak. 16 Nisan terör örgütlerine de bu terör örgütlerinin arkasında duranlara da iyi bir ders günü olacak. Yaklaştıkça biz de çalışmalarımızı yoğunlaştırıyoruz” dedi.
Burası Güney Amerika değil
Valilikteki açıklamasının ardından AK Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Akdağ, buradaki konuşmasında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun referandum kampanyasındaki stratejilerini çarpıtmalar üzerine kurduklarını söyledi. CHP’nin yurt dışından getirdikleri reklamcı danışmanlarının tavsiyeleri ile hareket ettiklerini belirten Akdağ, “Burası güney Amerika değil burası Türkiye. Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları çok yüksek bir ferasete ve basirete sahip. Dolayısı ile meselenin aslı anlatıldığı zaman bu kadar doğru yeni bir sistemin ülkede hakim olması için ‘evet’ diyeceklerini biliyoruz. Kararsız seçmenin de artık karar vermeye başladığını biliyoruz. Çünkü yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin temeli milletin hakimiyetinin, milletin egemenliğinin üstüne başka bir egemenliğin gelmesine mani olmaktadır. Ana yaklaşım noktamız tamamen budur. Bunun için bu anayasada yargının bir anlamda tayinlerini yapan hakimler-savcılar kurulunun üyelerinin artık seçilmemişler arasından değil, doğrudan doğruya seçilmişler tarafından belirlenmesini getiriyoruz. Dikkat edin burada hakim olan kimdir, millettir. Mevcut sistemde bir kısmını Cumhurbaşkanı seçerken üyelerin önemli bir kısmını da Danıştay, Yargıtay tarafından doğrudan yargıçlar arasından belirleniyor. Yani milletin buradaki hakimiyeti yarım bir hakimiyettir, biz bu hakimiyeti tamamlıyoruz. Yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile hükümetler üzerindeki her türlü güç odaklarının gizli saklı müdahalelerine mani olmuş olacağız” diye konuştu.
Korkunun ecele faydası yok
‘Hayır’ cephesine “Korkunun ecele faydası yok” diyerek seslenen Akdağ, “‘Hayır’ cephesine katılan CHP’in de HDP’nin de FETÖCÜ’lerin de HDP’nin arkasındaki PKK’nın da hepsinin arkasındaki bazı Avrupalı ülkelerin de endişesi bu. Türkiye’de geçmişte birçok kere demokrasiyi sekteye uğrattılar. Darbeler yaptılar ve yaptırdılar, ekonomi üzerinde oyunlar oynadılar artık bunları yapamayacaklarını görüyorlar. Hakimiyetin tamamen güçlü bir şekilde milletin eline geçmesi onları ürkütüyor, korkutuyor. Ama korkunun ecele faydası yok. Allah’ın izni ile 16 Nisan’da güçlü bir evet göreceğiz. Biz Erzurum’dan da bu güçlü evet için çok yüksek bir oran göreceğimiz inanıyoruz. Önümüze bir de hedef koyduk Erzurum’dan sandıklar açıldığında yüzde 80 ‘evet’ oyu çıkacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.