
Son günlerde, "yeni yüzler arıyoruz sloganıyla, oyunculuk adı altında vatandaşlar dolandırılıyor" şeklinde ülke genelinden pek çok şikayet aldım. Dizi, sinema ve reklam projelerinde yer almak için eğitim gerektiği ve eğitim için 400 liradan 5 bin liraya kadar ücret talep edildiği, üzerinde nakit para olmayanlara senet imzalatmak için baskı yapıldığı veya ücretin kredi kartından çekildiği iddialarına yer verildi. Kayıt yaptırdıktan sonra sabah servisle alınacağı sözü verildiği ve sonrasında hiç bir şekilde dönüş yapılmadığına dair şikayetler de aldım.
Perşembe günü ise Erzurum'da 10 kişiye yakın gençten, 3 ay içerisinde Erzurum'da dizi çekimlerinin başlayacağı vaadiyle otele giderek kayıt yaptırdıkları, bazılarının ise dolandırıldığından duyduğu şüphe ile ödediği ücreti geri talep ettiği ve ücretin geri ödenmediğine dair hem aranarak, hem de mesajlar aldım. Sonrasında pek çok Erzurumlu gencin müracaat ettiği esnada otelde tartışma çıktığı ve emniyet güçlerince olaya müdahale edildiği bilgisine de yer verildi.
Farklı isimlerle önce internet ve sosyal medyaya yüksek miktarda reklam ve ilan veren sahte cast ajansları, sonrasında ülkenin her ilinde bir günlüğüne lüks otelde ofis kiralayıp gençler dolandırılıyorken ve bu konuda pek çok şikayetler varken hala dolandırıcılık faaliyetlerine ara vermeden devam edilmesini anlamakta güçlük çekiyorum. Vurgun miktarı milyonlarla ifade ediliyorken ellerini, kollarını sallayarak Erzurum'da lüks bir otelde aynı işlemlere devam edilmesi kabul edilemez durumdur!
Bu kişilerin sinema, reklam ve dizi çekme gibi ne teknik, ne de ekipman yeterliliğine sahip olmadığı, kayıt amaçlı verilen ücretlerin geri alınmasının çok güç olduğunu belirtmekte fayda var. Otellerde 10'a yakın yarı çıplak mankenlerle özellikle gençleri etkileme ve tuzağa düşürme maksatlı getirilen profesyonel dolandırıcılara kesinlikle kanmamak gerekiyor.
Son olarak ajans adı altında faaliyet gösteren dolandırıcılara kayıt yaptırırken verilen kişisel bilgilerden dolayı ilerleyen günlerde farklı bir dolandırıcılık vakası ile karşılaşılabilir. Vatandaşların üzerine şirket kurulabilir, kredi çekilebilir, imzalanan senetten dolayı icra işlemi başlatılabilir ve banka hesaplarına sızma girişiminde bulunulabilir. Bu nedenle mağdur olanlar mutlaka savcılığa suç duyurusunda bulunmalıdır.
Sarı Muhalefetten İnciler
İktidar kanadının ülkenin gerçeklerinden uzak şekilde açıklamalar yaptığını her daim eleştiriyoruz. Aslında geldiğimiz süreçte muhalefetin de geri kalır yanının olmadığını son açıklamalarla daha iyi anlıyoruz. Siz bakmayın KYK borçları, ek gösterge ve EYT gibi sorunlara getirilen önerilerin son günlerde çözüm bulmasına. Muhalefet partileri bu sorunları ve önerileri yıllardır dillendiriyordu. Geçmiş yıllarda halkın Ak Parti'ye gösterdiği ilgi ve pozitif seyreden ekonomik göstergelerin rahatlığı ile taleplere karşılık verilmedi! Şimdi bu taleplerin karşılanmasının nedeni seçimlere az bir sürenin kalması ve hatırı sayılır oranda oy kayıplarının yaşanmasıdır. Yani bu öneriler, muhalefet partilerinin çabaları ile değil, iktidar kanadının çaresizliği nedeniyle karşılık buluyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hafta içi sosyal medyada yayınladığı videoda "birkaç ay araç almayı ertelerseniz, Bay Kemal olarak sözümdür. İkinci el araba parasına, sıfır araba aldıracağım," sözlerine vatandaşlar, "bizler sebze ve meyve alamazken, siz sıfır araçları gündeme getiriyorsunuz," karşılığını verdi.
Halk temel ihtiyaçlarını karşılarken dahi iki kere düşünüyorken, sıfır araçlar üzerinden popülist söylemlerde bulunmanın toplumda karşılığı olmayacaktır. Bunun yanında araç fiyatlarına gelene kadar muayene, sigorta, yakıt, lastik, tamir, yedek parça ücretleri gibi giderler karşısında araç kullanıcılarının aşırı muzdarip olduğunu belirtmekte fayda var. Pek çok kullanıcının araçlarını satışa çıkarmamalarının nedeni TL'nin değer kaybı karşısında yatırım aracı olarak bekletmesinden kaynaklanıyor.
Kılıçdaroğlu'nun araç alımlarını erteleme açıklamalarına farklı bir eleştiri de; şu an ki konjonktürde piyasaların canlı kalması gereklidir ki en küçük bir durağanlığın dahi kırılganlığı artıracağından ekonomi üzerinde olumsuz yansımaları olacaktır. Bu nedenle benzinin litresinin 30 lira olduğu süreçte dahi 'tatile gitmeyin' demedik, diyemedik. Sadece 'borçlanarak veya kredi ve kredi kartı ile tatil planı yapmayın' diye uyardık. Çünkü özellikle kara deliğin her geçen gün büyüdüğü mali bilançoda resesyon sürecine girilirse riskler daha fazla büyüyeceğinden Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları rasyonel değildir.
Aslında CHP veya başka muhalefet partilerinin iktidar olma gibi çabalarının olmadığını düşünüyorum. Her parti başkanı veya üyeleri kurdukları rant kapısı ile muhalefet olsa dahi çarklarını döndürerek günü kurtarma peşindeler! Sayın Kılıçdaroğlu, aynı açıklamayı neden konut fiyatları için yapmıyor? Çünkü her parti içerisinde müteahhitlik yapan yönetim kurulu üyeleri var ve asıl rant o sektörde dönüyor. Sonuç olarak Kılıçdaroğlu, sıfır araçları değil, şu an ülkenin en önemli sorunu olan konut ve kira fiyatlarını ön plana çıkarması gerekirdi. Bu nedenle özellikle sıfır araçlar, üretimdeki aksamalar nedeniyle karaborsaya düşmüşken ve asıl sorun ikinci el araç fiyatlarındayken "ÖTV’yi indireceğim" söylemlerinde bulunmak bana samimi gelmiyor.
Perşembe günü ise Erzurum'da 10 kişiye yakın gençten, 3 ay içerisinde Erzurum'da dizi çekimlerinin başlayacağı vaadiyle otele giderek kayıt yaptırdıkları, bazılarının ise dolandırıldığından duyduğu şüphe ile ödediği ücreti geri talep ettiği ve ücretin geri ödenmediğine dair hem aranarak, hem de mesajlar aldım. Sonrasında pek çok Erzurumlu gencin müracaat ettiği esnada otelde tartışma çıktığı ve emniyet güçlerince olaya müdahale edildiği bilgisine de yer verildi.
Farklı isimlerle önce internet ve sosyal medyaya yüksek miktarda reklam ve ilan veren sahte cast ajansları, sonrasında ülkenin her ilinde bir günlüğüne lüks otelde ofis kiralayıp gençler dolandırılıyorken ve bu konuda pek çok şikayetler varken hala dolandırıcılık faaliyetlerine ara vermeden devam edilmesini anlamakta güçlük çekiyorum. Vurgun miktarı milyonlarla ifade ediliyorken ellerini, kollarını sallayarak Erzurum'da lüks bir otelde aynı işlemlere devam edilmesi kabul edilemez durumdur!
Bu kişilerin sinema, reklam ve dizi çekme gibi ne teknik, ne de ekipman yeterliliğine sahip olmadığı, kayıt amaçlı verilen ücretlerin geri alınmasının çok güç olduğunu belirtmekte fayda var. Otellerde 10'a yakın yarı çıplak mankenlerle özellikle gençleri etkileme ve tuzağa düşürme maksatlı getirilen profesyonel dolandırıcılara kesinlikle kanmamak gerekiyor.
Son olarak ajans adı altında faaliyet gösteren dolandırıcılara kayıt yaptırırken verilen kişisel bilgilerden dolayı ilerleyen günlerde farklı bir dolandırıcılık vakası ile karşılaşılabilir. Vatandaşların üzerine şirket kurulabilir, kredi çekilebilir, imzalanan senetten dolayı icra işlemi başlatılabilir ve banka hesaplarına sızma girişiminde bulunulabilir. Bu nedenle mağdur olanlar mutlaka savcılığa suç duyurusunda bulunmalıdır.
Sarı Muhalefetten İnciler
İktidar kanadının ülkenin gerçeklerinden uzak şekilde açıklamalar yaptığını her daim eleştiriyoruz. Aslında geldiğimiz süreçte muhalefetin de geri kalır yanının olmadığını son açıklamalarla daha iyi anlıyoruz. Siz bakmayın KYK borçları, ek gösterge ve EYT gibi sorunlara getirilen önerilerin son günlerde çözüm bulmasına. Muhalefet partileri bu sorunları ve önerileri yıllardır dillendiriyordu. Geçmiş yıllarda halkın Ak Parti'ye gösterdiği ilgi ve pozitif seyreden ekonomik göstergelerin rahatlığı ile taleplere karşılık verilmedi! Şimdi bu taleplerin karşılanmasının nedeni seçimlere az bir sürenin kalması ve hatırı sayılır oranda oy kayıplarının yaşanmasıdır. Yani bu öneriler, muhalefet partilerinin çabaları ile değil, iktidar kanadının çaresizliği nedeniyle karşılık buluyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hafta içi sosyal medyada yayınladığı videoda "birkaç ay araç almayı ertelerseniz, Bay Kemal olarak sözümdür. İkinci el araba parasına, sıfır araba aldıracağım," sözlerine vatandaşlar, "bizler sebze ve meyve alamazken, siz sıfır araçları gündeme getiriyorsunuz," karşılığını verdi.
Halk temel ihtiyaçlarını karşılarken dahi iki kere düşünüyorken, sıfır araçlar üzerinden popülist söylemlerde bulunmanın toplumda karşılığı olmayacaktır. Bunun yanında araç fiyatlarına gelene kadar muayene, sigorta, yakıt, lastik, tamir, yedek parça ücretleri gibi giderler karşısında araç kullanıcılarının aşırı muzdarip olduğunu belirtmekte fayda var. Pek çok kullanıcının araçlarını satışa çıkarmamalarının nedeni TL'nin değer kaybı karşısında yatırım aracı olarak bekletmesinden kaynaklanıyor.
Kılıçdaroğlu'nun araç alımlarını erteleme açıklamalarına farklı bir eleştiri de; şu an ki konjonktürde piyasaların canlı kalması gereklidir ki en küçük bir durağanlığın dahi kırılganlığı artıracağından ekonomi üzerinde olumsuz yansımaları olacaktır. Bu nedenle benzinin litresinin 30 lira olduğu süreçte dahi 'tatile gitmeyin' demedik, diyemedik. Sadece 'borçlanarak veya kredi ve kredi kartı ile tatil planı yapmayın' diye uyardık. Çünkü özellikle kara deliğin her geçen gün büyüdüğü mali bilançoda resesyon sürecine girilirse riskler daha fazla büyüyeceğinden Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları rasyonel değildir.
Aslında CHP veya başka muhalefet partilerinin iktidar olma gibi çabalarının olmadığını düşünüyorum. Her parti başkanı veya üyeleri kurdukları rant kapısı ile muhalefet olsa dahi çarklarını döndürerek günü kurtarma peşindeler! Sayın Kılıçdaroğlu, aynı açıklamayı neden konut fiyatları için yapmıyor? Çünkü her parti içerisinde müteahhitlik yapan yönetim kurulu üyeleri var ve asıl rant o sektörde dönüyor. Sonuç olarak Kılıçdaroğlu, sıfır araçları değil, şu an ülkenin en önemli sorunu olan konut ve kira fiyatlarını ön plana çıkarması gerekirdi. Bu nedenle özellikle sıfır araçlar, üretimdeki aksamalar nedeniyle karaborsaya düşmüşken ve asıl sorun ikinci el araç fiyatlarındayken "ÖTV’yi indireceğim" söylemlerinde bulunmak bana samimi gelmiyor.