Bir günde 12 bin aracı gördü..
Palandöken pik yaptı!
Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sebebiyle iki yıl mahsun kalan Palandöken, bu kış sezo0nunda adeta insan ve araç akınına uğradı. Özellikle Şubat ve Mart aylarının bazı hafta sonlarında Palandöken’e giriş yapan araç sayısının günlük 12 bin civarında olduğu belirtiliyorken, bu rakamın rekor olduğunu söylemek mümkün. Ortalama 7 bin aracın giriş yaptığı gözlenen Palandöken, tarihinde böyle bir insan ve araç akımını ne gördü, ne de duydu. Genel Müdürlüğünü Selim Bağrıyanık’ın yaptığı EJDER AŞ’nin dron vasıtası ile çekilen görüntüyü izlediğimde hem şaşırdım hem de sevindim. Palandöken’in alt kısmından başlayan ve Dedeman Otel’ine çıkan yola kadar park etmiş araçlar, herşeyi anlatmaya yetiyor. Profesyonelce hazırlanan çekimler, bir şekilde ulusal ve uluslararası ajanslara da servis edildi ki, bu önemli bir girişimdi. Şahsen ben değil ilk defa bu kadar araç ve insan yoğunluğunu gören, izleyen herkes de aynı kanaate sahip oldu.
Kuşkusuz tarihinde ilk defa bu kış bu kadar insan ve araç yoğunluğuna şahitlik eden Palandöken’e olan bu ilginin arkasında son yıllarda yapılan çalışmaların karşılığı olarak görüyoruz. Palandöken’in işletme hakkını alan Büyükşehir Belediyesi’nin tutarlı proğramları sayesinde bu ilgi oluştu. Yoksa kendiliğinden olan bir şey değil. Otellerde de müşteri yoğunluğunu yaşatan Palandöken’de ki bu ilgi, hergeçen gün buraya gerek yerli gerekse yabancı turistlere gel gel eden çalışmalardı. Yoğunluğun yüzde 30’unun kayak maksatlı olduğunu varsayarsak, demek ki yapılan çalışmalar ve sarfedilen emek karşılıksız kalmamış ve iyi de olmuş. Son düzlükte diyeceğim odur ki, önümüzdeki yıl da aynı yoğunluk yaşanacak ve belediye oto park olayını çözmekle, oteller de kapasitelerini artırmaya koyulmalıdır. Bu benim son kararımdır.
Bu kış da es geçmedi!
Tarihinde ilk defa bu kadar yoğunluğu yaşayan Palandöken’i bu kış sezonunda es geçmeyenler de var. Her yıl olduğu gibi bu yıl da eski manken ve oyuncu Pınar Altuğ, yine tatil için Erzurum’u seçti. Sway Otel’de kalan Pınar Altuğ, eşi Yağmur Atacan ile birlikte bu yıl da evlilik yıldönümünü Palandöken’de geçirdi. Gün boyu kayak yapan çiftler, adeta son 5 yıldır Erzurum’a abone olmuş.
Oruçluyken güveç yapımını izledi, canlı yayında ağzı sulandı!
TRT muhabirinin zor anları!
TRT Haber Erzurum Muhabiri Mikail Kurban, geçtiğimiz gün lezzetli güveç yapımını izleyicilere canlı yayında tanıtmak için kamera karşısındaydı. Tam da iftara bir saat kala Dönercibey’de böyle bir proğram için kamera karşısında olmak, Mikail Kurban’ı fena etkiledi. Kameraman arkadaşı Ertaç Koçak ile fırının tam yanında pozisyon alan Kurban, önce Fatih ustadan güveç tarifini aldı ve bunu da TRT Haber izleyicilerine aktardı. Lezzetli güvecin püf noktalarının anlatıldığı o esnada usta fırından pişen güveci çıkardı ve bir tabağa servis etti. İşte ne olduysa o an oldu. Canlı yayın yapılırken o esnada ben de oradaydım. Gözlerim güveçten çok o güvece odaklanan Mikail’e odaklandı. Mikail, güvece bakarken ağzı sulandı ve bu anı da o canlı yayın esnasında çekmek bana nasip oldu. Oruçluyken hem de iftar vaktine bir saat kala böyle bir proğram yapmaya kalkarsan elbette ki bu da olağandır. Son zamanlarda harıl harıl çalışan ve neredeyse ekip arkadaşlarıyla beraber hergün bir defa da olsa TRT Haber’e canlı yayın yapan Mikail’i kutluyor, genç meslektaşıma çalışmalarında başarılar diliyorum.
İşte Ramada’nın örnek odası!
Ünlü otel zincirlerinden biri daha Erzurum’da start alıyor. Hilton’dan sonra Ramada da müşteri için gün saymaya başladı. İşinsanı İbrahim Kırküzer’in sahibi ve işletme sorumlusu olduğu Ramada’da ilk örnek oda da yapıldı. Hilton Otel’de olduğu gibi Ramada’nın ilk örnek odasını görmek ve fotoğraflamak bana nasip oldu. Şehir hastanesi manzaralı oda, konsepti ile Ramada’nın üst düzey yönetimi tarafından da tam not aldı. Tamamı modern ve yabancı üretim ürünlerinden oluşan malzemeler ile donatılan otelin ilk etapta restaurant ve düğün salonu hizmete girecek. Ramazan bayramı sonrası restaurant ve düğün salonu ile hizmete girmeyi planladıklarını söyleyen İbrahim Kırküzer, şimdiden rezervasyonların başladığını kaydetti. 15 Haziran tarihinde tamamı bitirilip hizmete sokulması planlanan Ramada Otel, iki ayrı blok ve dört kattan oluşacak. Şehir otelleri ile farkı Ramada Otel’de içki servisi olmaması.
Erzurum kalesinin etrafında yapılan pilav lapa oldu!
Eski evlerin yanına lütfen yaklaşmayın!
Kuşkusuz her belediye başkanının rüyasıydı. Erzurum kalesi ve çevresinin çehresinin değişmesi Mehmet Sekmen’e nasip oldu. Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Ahmet Küçükler’in döneminde başlayan ve Mehmet Sekmen döneminde kısmen tamamlanan Kültür Yolu adı verilen projede sona gelinirken eski özenden uzaklaşıldı gibime geliyor. Öteden beri kale etrafında çalışma yapılırken kılı kırk yaran Büyükşehir Belediyesi’nin eski itinayı göstermediğini gözlemliyorum. Binbir zahmetler ile ortaya çıkartılan eski Erzurum evlerinin yanlarına farklı hizmetlerde kullanılmak üzere yaptırılan binalar hiç şık durmuyor. Çektiğim ve sizin de görme fırsatı bulduğunuz bu fotoğraf anlatmıyor mu meramımızı Allah aşkına. Olmamış işte, zorla değil. Lapa pilava benzetmem de o yüzden zaten. Her ne maksatla olursa olsun böylesine tarihi dokuyu anlatan eski evlerin yanına bir bina konulmasın, sırıtıyor çünkü. Ya da illa yapılması gerekiyorsa bir şekilde tarihi dokuya tamamen uysun. Ya da o bölgede değil, ne yapacaksanız yeni binaları bizim görmeyeceğimiz yerlere gidin yapın. Bu benim son kararımdır.
Tebrizkapı’ya sığmaz taşarsın!
Temelinde kültür-sanat etkinliği de olsa bir sivil toplum örgütü nedir, neye yarara en güzel cevaptır Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’nin bu son yaptığı Akçsaçlılar Sohbet Meclisi.
Derneğin şube başkanı Zaten Murat Ertaş hocam daha ilk fikri ortaya attığında tutmuş, inanılmaz da heyecanlanmıştım.
Bir nevi şehrin akil adamlarının buluşması olacaktı.
Erzurum’un ihtiyaç duyulan bir şeyiydi bu ve birileri mutlaka bunu yapmalıydı.
O açıdan da önemliydi böyle bir meclis buluşması ve Tebrizkapı Çarşısındaydı ilki..
Herşeyden önce siyasetin kesinlikle bulaşmamasını arzu ettiğim ve de mutlaka devamının getirilmesini istediğim bu sohbet meclisinde bazı isimler bir defa çok şık durmuş, söylemeden edemiyorum.
Yaşlanmışlıkları kadar yaşamışlıkları da kıymetli olanlardan, dili olduğu kadar dilceği de bulunanlardan mesela Mustafa Ağırman, Muammer Cindilli, Hamit Yavuzer, Namık Kılkıl, Hami Akbaba, Cafer Burucu, Mehmet Koç, Talat Uzunyaylalı, Fahrettin Taşkesenligil isimleri on numara beş yıldız yakışmış.
Hep aynı düşünen, konuşan adamların değil, farklı renklerin de yeralmasına özel itina gösterilmesi beklentimi oluşturan Aksaçlılar sohbet meclisi gibi önemli bir etkinliğe imza atan Murat hocamı buradan kutluyor, bu görüşmelerden elde edilen sonuçların bir şekilde de siyaset kurumuna iletilmesi ve gereği konusunda da ısrarcı ve baskıcı olunması en büyük dileğimdir…
(NOT: Bu şehirde hastalıktır. Mutlaka ben niye orada yokum diye çok küsen, Murat hocaya gönül koyan olacaktır, hatta olmuştur. Ama hiç küsmesinler, zira ben bu adımın atılan ilk adımın olduğuna inanıyorum, yakında çemberin genişleyeceğine ve bu tür sohbet meclisine kapalı spor salonlarının bile yetmeyeceğine inanıyorum. Biliyorum ki Erzurum’da fikri olanlar çoktur ve bir şekilde bu fikirler zikirde buluşmalıdır)
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Sözünü tartmadan söyleyen, aldığı cevaptan incinmesin! (Mevlana)
DUVARIN DİLİ : Üzülme. Her bir yara’dan haberdardır yaradan!
Palandöken pik yaptı!
Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sebebiyle iki yıl mahsun kalan Palandöken, bu kış sezo0nunda adeta insan ve araç akınına uğradı. Özellikle Şubat ve Mart aylarının bazı hafta sonlarında Palandöken’e giriş yapan araç sayısının günlük 12 bin civarında olduğu belirtiliyorken, bu rakamın rekor olduğunu söylemek mümkün. Ortalama 7 bin aracın giriş yaptığı gözlenen Palandöken, tarihinde böyle bir insan ve araç akımını ne gördü, ne de duydu. Genel Müdürlüğünü Selim Bağrıyanık’ın yaptığı EJDER AŞ’nin dron vasıtası ile çekilen görüntüyü izlediğimde hem şaşırdım hem de sevindim. Palandöken’in alt kısmından başlayan ve Dedeman Otel’ine çıkan yola kadar park etmiş araçlar, herşeyi anlatmaya yetiyor. Profesyonelce hazırlanan çekimler, bir şekilde ulusal ve uluslararası ajanslara da servis edildi ki, bu önemli bir girişimdi. Şahsen ben değil ilk defa bu kadar araç ve insan yoğunluğunu gören, izleyen herkes de aynı kanaate sahip oldu.
Kuşkusuz tarihinde ilk defa bu kış bu kadar insan ve araç yoğunluğuna şahitlik eden Palandöken’e olan bu ilginin arkasında son yıllarda yapılan çalışmaların karşılığı olarak görüyoruz. Palandöken’in işletme hakkını alan Büyükşehir Belediyesi’nin tutarlı proğramları sayesinde bu ilgi oluştu. Yoksa kendiliğinden olan bir şey değil. Otellerde de müşteri yoğunluğunu yaşatan Palandöken’de ki bu ilgi, hergeçen gün buraya gerek yerli gerekse yabancı turistlere gel gel eden çalışmalardı. Yoğunluğun yüzde 30’unun kayak maksatlı olduğunu varsayarsak, demek ki yapılan çalışmalar ve sarfedilen emek karşılıksız kalmamış ve iyi de olmuş. Son düzlükte diyeceğim odur ki, önümüzdeki yıl da aynı yoğunluk yaşanacak ve belediye oto park olayını çözmekle, oteller de kapasitelerini artırmaya koyulmalıdır. Bu benim son kararımdır.
Bu kış da es geçmedi!
Tarihinde ilk defa bu kadar yoğunluğu yaşayan Palandöken’i bu kış sezonunda es geçmeyenler de var. Her yıl olduğu gibi bu yıl da eski manken ve oyuncu Pınar Altuğ, yine tatil için Erzurum’u seçti. Sway Otel’de kalan Pınar Altuğ, eşi Yağmur Atacan ile birlikte bu yıl da evlilik yıldönümünü Palandöken’de geçirdi. Gün boyu kayak yapan çiftler, adeta son 5 yıldır Erzurum’a abone olmuş.
Oruçluyken güveç yapımını izledi, canlı yayında ağzı sulandı!
TRT muhabirinin zor anları!
TRT Haber Erzurum Muhabiri Mikail Kurban, geçtiğimiz gün lezzetli güveç yapımını izleyicilere canlı yayında tanıtmak için kamera karşısındaydı. Tam da iftara bir saat kala Dönercibey’de böyle bir proğram için kamera karşısında olmak, Mikail Kurban’ı fena etkiledi. Kameraman arkadaşı Ertaç Koçak ile fırının tam yanında pozisyon alan Kurban, önce Fatih ustadan güveç tarifini aldı ve bunu da TRT Haber izleyicilerine aktardı. Lezzetli güvecin püf noktalarının anlatıldığı o esnada usta fırından pişen güveci çıkardı ve bir tabağa servis etti. İşte ne olduysa o an oldu. Canlı yayın yapılırken o esnada ben de oradaydım. Gözlerim güveçten çok o güvece odaklanan Mikail’e odaklandı. Mikail, güvece bakarken ağzı sulandı ve bu anı da o canlı yayın esnasında çekmek bana nasip oldu. Oruçluyken hem de iftar vaktine bir saat kala böyle bir proğram yapmaya kalkarsan elbette ki bu da olağandır. Son zamanlarda harıl harıl çalışan ve neredeyse ekip arkadaşlarıyla beraber hergün bir defa da olsa TRT Haber’e canlı yayın yapan Mikail’i kutluyor, genç meslektaşıma çalışmalarında başarılar diliyorum.
İşte Ramada’nın örnek odası!
Ünlü otel zincirlerinden biri daha Erzurum’da start alıyor. Hilton’dan sonra Ramada da müşteri için gün saymaya başladı. İşinsanı İbrahim Kırküzer’in sahibi ve işletme sorumlusu olduğu Ramada’da ilk örnek oda da yapıldı. Hilton Otel’de olduğu gibi Ramada’nın ilk örnek odasını görmek ve fotoğraflamak bana nasip oldu. Şehir hastanesi manzaralı oda, konsepti ile Ramada’nın üst düzey yönetimi tarafından da tam not aldı. Tamamı modern ve yabancı üretim ürünlerinden oluşan malzemeler ile donatılan otelin ilk etapta restaurant ve düğün salonu hizmete girecek. Ramazan bayramı sonrası restaurant ve düğün salonu ile hizmete girmeyi planladıklarını söyleyen İbrahim Kırküzer, şimdiden rezervasyonların başladığını kaydetti. 15 Haziran tarihinde tamamı bitirilip hizmete sokulması planlanan Ramada Otel, iki ayrı blok ve dört kattan oluşacak. Şehir otelleri ile farkı Ramada Otel’de içki servisi olmaması.
Erzurum kalesinin etrafında yapılan pilav lapa oldu!
Eski evlerin yanına lütfen yaklaşmayın!
Kuşkusuz her belediye başkanının rüyasıydı. Erzurum kalesi ve çevresinin çehresinin değişmesi Mehmet Sekmen’e nasip oldu. Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Ahmet Küçükler’in döneminde başlayan ve Mehmet Sekmen döneminde kısmen tamamlanan Kültür Yolu adı verilen projede sona gelinirken eski özenden uzaklaşıldı gibime geliyor. Öteden beri kale etrafında çalışma yapılırken kılı kırk yaran Büyükşehir Belediyesi’nin eski itinayı göstermediğini gözlemliyorum. Binbir zahmetler ile ortaya çıkartılan eski Erzurum evlerinin yanlarına farklı hizmetlerde kullanılmak üzere yaptırılan binalar hiç şık durmuyor. Çektiğim ve sizin de görme fırsatı bulduğunuz bu fotoğraf anlatmıyor mu meramımızı Allah aşkına. Olmamış işte, zorla değil. Lapa pilava benzetmem de o yüzden zaten. Her ne maksatla olursa olsun böylesine tarihi dokuyu anlatan eski evlerin yanına bir bina konulmasın, sırıtıyor çünkü. Ya da illa yapılması gerekiyorsa bir şekilde tarihi dokuya tamamen uysun. Ya da o bölgede değil, ne yapacaksanız yeni binaları bizim görmeyeceğimiz yerlere gidin yapın. Bu benim son kararımdır.
Tebrizkapı’ya sığmaz taşarsın!
Temelinde kültür-sanat etkinliği de olsa bir sivil toplum örgütü nedir, neye yarara en güzel cevaptır Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’nin bu son yaptığı Akçsaçlılar Sohbet Meclisi.
Derneğin şube başkanı Zaten Murat Ertaş hocam daha ilk fikri ortaya attığında tutmuş, inanılmaz da heyecanlanmıştım.
Bir nevi şehrin akil adamlarının buluşması olacaktı.
Erzurum’un ihtiyaç duyulan bir şeyiydi bu ve birileri mutlaka bunu yapmalıydı.
O açıdan da önemliydi böyle bir meclis buluşması ve Tebrizkapı Çarşısındaydı ilki..
Herşeyden önce siyasetin kesinlikle bulaşmamasını arzu ettiğim ve de mutlaka devamının getirilmesini istediğim bu sohbet meclisinde bazı isimler bir defa çok şık durmuş, söylemeden edemiyorum.
Yaşlanmışlıkları kadar yaşamışlıkları da kıymetli olanlardan, dili olduğu kadar dilceği de bulunanlardan mesela Mustafa Ağırman, Muammer Cindilli, Hamit Yavuzer, Namık Kılkıl, Hami Akbaba, Cafer Burucu, Mehmet Koç, Talat Uzunyaylalı, Fahrettin Taşkesenligil isimleri on numara beş yıldız yakışmış.
Hep aynı düşünen, konuşan adamların değil, farklı renklerin de yeralmasına özel itina gösterilmesi beklentimi oluşturan Aksaçlılar sohbet meclisi gibi önemli bir etkinliğe imza atan Murat hocamı buradan kutluyor, bu görüşmelerden elde edilen sonuçların bir şekilde de siyaset kurumuna iletilmesi ve gereği konusunda da ısrarcı ve baskıcı olunması en büyük dileğimdir…
(NOT: Bu şehirde hastalıktır. Mutlaka ben niye orada yokum diye çok küsen, Murat hocaya gönül koyan olacaktır, hatta olmuştur. Ama hiç küsmesinler, zira ben bu adımın atılan ilk adımın olduğuna inanıyorum, yakında çemberin genişleyeceğine ve bu tür sohbet meclisine kapalı spor salonlarının bile yetmeyeceğine inanıyorum. Biliyorum ki Erzurum’da fikri olanlar çoktur ve bir şekilde bu fikirler zikirde buluşmalıdır)
TUTTUĞUM BABA SÖZLER : Sözünü tartmadan söyleyen, aldığı cevaptan incinmesin! (Mevlana)
DUVARIN DİLİ : Üzülme. Her bir yara’dan haberdardır yaradan!