Önceki gün Ankara'nın Kahramankazan ilçesinde bulunan Türk Uçak Sanayii Anonim Ortaklığı (TUSAŞ) Tesisi önünde terör saldırısı düzenlendi. Saldırıda 5 kişi şehit olurken 22 kişi ise yaralandı. İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada TUSAŞ'ta görevli makine mühendisi Zahide Güçlü, kalite kontrol görevlisi Cengiz Coşkun, çalışan Hasan Hüseyin Cambaz, güvenlik görevlisi Atakan Şahin Erdoğan ve taksi şoförü Murat Arslan'ın şehit olduğu belirtildi.
Hain saldırıyı gerçekleştiren ve ölü olarak ele geçirilen teröristlerden birinin PKK üyesi Rojger kod adlı Ali Örek, kadın teröristin ise PKK üyesi Mine Sevjin Alçiçek olduğu tespit edildi. Öldürülen teröristlerin üzerinden çok sayıda şarjör ve el bombası çıktı.
Zamanlama ve eylem yeri manidar!
Saldırıyı değerlendiren Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Bahçeli’nin terörü bitirmeye yönelik açıklamalarının ardından yapılan terör eylemine ilişkin, “Zamanlama ve eylem yeri manidar” dedi. PKK’nın TUSAŞ’ı hedef almasıyla Türk Devletinin gücü ve bekasına kastedildiğini belirten Eğilmez, “PKK asla barış istemiyor” vurgusunu paylaştı.
Doç. Dr. Eğilmez, “Çok üzüntü verici bir olay yaşadık. PKK terör örgütü ülkemizde bir eylemde bulundu. Türkiye’nin gözbebeği olan TUSAŞ hedef seçildi. Maalesef yine şehitler verdik. Bunda en önemli noktalardan birisi zamanlama. Zamanla manidar. Hem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, hem MHP lideri Devlet Bahçeli’nin son dönemde terörü bitirmeye yönelik çıkışları oldu. PKK’nın mutlaka silah bırakmasına yönelik yapılan çıkışlardan hemen sonra bu olayın gerçekleşmesi zamanlamanın ne kadar manidar olduğunu gösteriyor. Bir de terör eyleminin yapıldığı yer önemli bu noktada. TUSAŞ bildiğiniz üzere milli silahlarımızın, teçhizatlarımızın yapıldığı, organize edildiği ülkemizin bekası için çok önemli bir yer. Tarihe baktığımız zaman bütün güçlü Türk devletlerinin tek bir ortak noktası var. Hunlarda da, Göktürkler’de de, Selçuklu Devleti’nde de, Osmanlı Devleti’nde de ortak nokta kendi silahlarını kendilerinin yapıyor olmasıdır. O günün şartlarında teknoloji neyi gerektiriyorsa örneğin Hunlar kendi oklarını, kılıçlarını yaparlardı, özellikle yükselme döneminde Osmanlı Devleti kendi topunu, tüfeğini yapardı. Türkiye Cumhuriyeti devleti de son 10 yılda milli ve yerli silah yapımında çok önemli adımlar attı. Bu atılımın lokomotiflerinden en önemlisi de TUSAŞ’tır. O yüzden direkt olarak Türk Devletinin gücü ve bekası hedef alındı” diye konuştu.
Olayın arkasında Amerika, İsrail, Avrupa var
PKK’nın batı ülkelerinden aldığı destekle saldırıya geçtiğini kaydeden Eğilmez şöyle sözlerini şöyle sürdürdü:
“İki terörist bütün TUSAŞ’ı ortadan kaldırmak amacıyla bunu yaptı? Hayır. Onlarda oradan leşlerinin çıkacaklarını biliyorlardı ama seçtikleri hedefin mesajı çok önemli. Sizin yumuşak karnınızı, kalbinizi biliyoruz demek oluyor bu. PKK terör örgütü normal bir örgüt değil. Dünyada ki diğer örgütlerden PKK’yı ayıran en önemli özellik ahtapot bir yapıya sahip olmasıdır. PKK’nın bir kolunu Amerika, bir kolunu İsrail, diğer kollarını Rusya, Almanya, İngiltere, Fransa gibi ülkeler yönetiyor. Uluslararası bir örgütten bahsediyoruz. Bu kolların tek başına karar alma ihtimali yok. PKK’nın terörist başı gerek Karayılan olsun, gerek diğer bebek katilleri olsun hiçbir eylemin kararını asla tek başlarına almazlar. PKK saydığımız batılı güçlerin yönlendirmesiyle, istihbarat bilgileriyle, silah ve para desteğiyle hareket eden bir terör örgütüdür. O nedenle bunun arkasında kanıta, delile ihtiyaç olmadan 6 yaşındaki çocuk bile bilir ki Amerika var, İsrail var, Avrupa var.”
Defalarca yaptılar, yine yapacaklar!
Cumhur İttifakı’nın barış çıkışları sonrası yapılan terör saldırısının şaşırılacak bir durum olmadığını, PKK’nın bunu geçmişte de yaptığını da değinen Eğilmez, “Saldırı öncesi MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin tarihi bir çıkışı olmuştu. Hemen ardından böyle bir saldırının olması şunu gösteriyor; “PKK asla barış istemiyor.” PKK’nın faaliyetlerine bakıldığında dünyadaki sözde haklarını savundukları Kürtlerin en büyük düşmanı PKK terör örgütüdür. PKK’nın şimdiye kadar katlettikleri insanların yüzde 70’inden fazlası Kürt kökenlidir.
Barışın sağlanmaması için nasıl bundan önceki yıllar eylem yaptıysa PKK, bundan sonra da yapacaktır. Dolayısıyla açıklamalardan sonra saldırının olması şaşılacak bir durum değildir. Çünkü bunu defalarca yaptılar, yine yapacaklar. Bu noktada devletimiz bütün güvenlik ve istihbarat güçleriyle çok dikkatlidir. Milletimiz de birlik ve beraberliği zedeleyecek söylem, eylemlere girmemeli. Ülkemizim, milletimizin bekası için birlik ve beraberliğimiz çok önemli” ifadelerine yer verdi.
Nesrin DEMİR