Türk Eğitim-Sen Erzurum–1 nolu Şube Başkanı Yusuf Kenan Gürsoy, kamu çalışanları hak kayıplarına uğramaması için banka promosyon anlaşmalarının revize edilmesi gerektiğini söyledi.
Emre ÖZKAN
Türk Eğitim-Sen Erzurum–1 nolu Şube Başkanı Yusuf Kenan Gürsoy, banka promosyon anlaşmalarının güncellenmesi gerektiğini bildirdi.
Yaptığı açıklamada Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri tarafından bankalar ile maaş promosyon anlaşmaları yapılmakta ve bu kapsamda alınan promosyon ücretlerinin memurlara ödendiğini ifade eden anlaşmalarının süresinin üç ile beş yıl arasında değiştiği bilgisini verdi.
Gelişen ekonomik şartlarda ve yaşanan piyasa hareketleri nedeniyle, 2022 yılı öncesinde promosyon sözleşmesi yapılan kamu çalışanları ciddi bir ekonomik kayıp ile karşı karşıya kaldığını anlatan Gürsoy, “ Çünkü; Pandemi döneminde ülkemiz ağır bir süreç yaşadı. Hemen hemen her alanda yaşanan olumsuz gelişmeden toplumun tüm kesimleri gibi kamu çalışanları da çok ağır şekilde etkilendi. 2022 öncesinde yapılan promosyon sözleşmeleri de gelişen ekonomik koşullar karşısında kadük hale geldi.
2022 yılı öncesinde yapılan sözleşmeler ile eğitim çalışanların eline geçen promosyon ödemeleri çok komik rakamlar haline geldi. Zira son bir yıllık sürede enflasyon oranında artışa binaen memur maaşlarında da yaklaşık yüzde 80 civarında artış yapıldı. Memur maaşlarına yapılan artışla birlikte bankalara gönderilen aylık nakit miktarı da aynı oranda arttı. Bu kez 2022 yılı öncesinde promosyon anlaşması imzalayan kurum çalışanları mağdur oldu. Zira sözleşmeler eski maaşlara göre yapılmıştı ve bu da çalışanların promosyon kaybına uğramasına yol açtı.
2022 öncesinde düşük ücretlerle promosyon anlaşması yapılan kamu çalışanlarının suçu ne?
2022 yılında bankalarla yapılan promosyon anlaşmalarında verilen ücretler hayli yüksek. Hatta son olarak promosyon ücretlerinin 41.500 TL'ye kadar çıktığı kamuoyuna yansıdı. Tüm bu gelişmeler dikkate alındığında, 2022 yılı öncesinde ödemesi yapılan promosyon ücretlerinin enflasyon oranı ve memur maaş artışları karşısında değer kaybetmesi, bu anlaşmaların ise uzun yıllar uygulanmaya devam edecek olması nedeniyle promosyon ücretlerinin güncellenmesi ve ekonomik gelişmelere göre artış yapılması gereklidir” dedi.
Anlaşmalar revize edilmeli
Emekli promosyon ücretlerinin 10.000 TL'ye yaklaştığını, bankaların emeklileri çekebilmek için promosyon konusunda adeta yarışa girdiği bu dönemde, kamu çalışanlarının promosyon miktarlarının güncellenmesinin kararının kurum yöneticilerinin inisiyatifine bırakılmaması gerektiğini de söyleyen Gürsoy, şunları kaydetti: “ Eğitim çalışanları olarak; Bankalarla yapılan promosyon sözleşmelerinin, 3 ya da 4 yıllık bir süreyi kapsadığı için enflasyon artışı, buna bağlı olarak maaş artışları ya da döviz kurundaki hareketlenmeler ile birlikte güncelliğini yitirdiği inkar edilemez bir gerçekken,
Soruyoruz: Bankaların çekici promosyon vaatleri ile müşterilerinin artmasına ve bununla doğru orantılı olarak kar oranlarının yükselmesine rağmen, kamu çalışanlarının bundan faydalanamaması, promosyon kaybı yaşaması ne kadar adildir?
Bu bağlamda, MEB'e bağlı tüm il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin ve üniversitelerimizin bankalarla yaptıkları promosyon anlaşmalarının revize edilmesini, güncel ekonomik gelişmeler ışığında promosyon ücretlerinin artırılmasına yönelik gerekli çalışmaların yapılmasını istiyoruz.
Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından, promosyon sözleşmelerinin, öngörülemeyen ekonomik gelişmelere uygun olarak düzenlenmesi için hüküm getirilmesi de çok önemli bir adım olacaktır”.
Emre ÖZKAN
Türk Eğitim-Sen Erzurum–1 nolu Şube Başkanı Yusuf Kenan Gürsoy, banka promosyon anlaşmalarının güncellenmesi gerektiğini bildirdi.
Yaptığı açıklamada Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri tarafından bankalar ile maaş promosyon anlaşmaları yapılmakta ve bu kapsamda alınan promosyon ücretlerinin memurlara ödendiğini ifade eden anlaşmalarının süresinin üç ile beş yıl arasında değiştiği bilgisini verdi.
Gelişen ekonomik şartlarda ve yaşanan piyasa hareketleri nedeniyle, 2022 yılı öncesinde promosyon sözleşmesi yapılan kamu çalışanları ciddi bir ekonomik kayıp ile karşı karşıya kaldığını anlatan Gürsoy, “ Çünkü; Pandemi döneminde ülkemiz ağır bir süreç yaşadı. Hemen hemen her alanda yaşanan olumsuz gelişmeden toplumun tüm kesimleri gibi kamu çalışanları da çok ağır şekilde etkilendi. 2022 öncesinde yapılan promosyon sözleşmeleri de gelişen ekonomik koşullar karşısında kadük hale geldi.
2022 yılı öncesinde yapılan sözleşmeler ile eğitim çalışanların eline geçen promosyon ödemeleri çok komik rakamlar haline geldi. Zira son bir yıllık sürede enflasyon oranında artışa binaen memur maaşlarında da yaklaşık yüzde 80 civarında artış yapıldı. Memur maaşlarına yapılan artışla birlikte bankalara gönderilen aylık nakit miktarı da aynı oranda arttı. Bu kez 2022 yılı öncesinde promosyon anlaşması imzalayan kurum çalışanları mağdur oldu. Zira sözleşmeler eski maaşlara göre yapılmıştı ve bu da çalışanların promosyon kaybına uğramasına yol açtı.
2022 öncesinde düşük ücretlerle promosyon anlaşması yapılan kamu çalışanlarının suçu ne?
2022 yılında bankalarla yapılan promosyon anlaşmalarında verilen ücretler hayli yüksek. Hatta son olarak promosyon ücretlerinin 41.500 TL'ye kadar çıktığı kamuoyuna yansıdı. Tüm bu gelişmeler dikkate alındığında, 2022 yılı öncesinde ödemesi yapılan promosyon ücretlerinin enflasyon oranı ve memur maaş artışları karşısında değer kaybetmesi, bu anlaşmaların ise uzun yıllar uygulanmaya devam edecek olması nedeniyle promosyon ücretlerinin güncellenmesi ve ekonomik gelişmelere göre artış yapılması gereklidir” dedi.
Anlaşmalar revize edilmeli
Emekli promosyon ücretlerinin 10.000 TL'ye yaklaştığını, bankaların emeklileri çekebilmek için promosyon konusunda adeta yarışa girdiği bu dönemde, kamu çalışanlarının promosyon miktarlarının güncellenmesinin kararının kurum yöneticilerinin inisiyatifine bırakılmaması gerektiğini de söyleyen Gürsoy, şunları kaydetti: “ Eğitim çalışanları olarak; Bankalarla yapılan promosyon sözleşmelerinin, 3 ya da 4 yıllık bir süreyi kapsadığı için enflasyon artışı, buna bağlı olarak maaş artışları ya da döviz kurundaki hareketlenmeler ile birlikte güncelliğini yitirdiği inkar edilemez bir gerçekken,
Soruyoruz: Bankaların çekici promosyon vaatleri ile müşterilerinin artmasına ve bununla doğru orantılı olarak kar oranlarının yükselmesine rağmen, kamu çalışanlarının bundan faydalanamaması, promosyon kaybı yaşaması ne kadar adildir?
Bu bağlamda, MEB'e bağlı tüm il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin ve üniversitelerimizin bankalarla yaptıkları promosyon anlaşmalarının revize edilmesini, güncel ekonomik gelişmeler ışığında promosyon ücretlerinin artırılmasına yönelik gerekli çalışmaların yapılmasını istiyoruz.
Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından, promosyon sözleşmelerinin, öngörülemeyen ekonomik gelişmelere uygun olarak düzenlenmesi için hüküm getirilmesi de çok önemli bir adım olacaktır”.