
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Karşımıza açıktan çıkmaya cesaret edemeyen” diye ifade ettiği Türkiye Cumhuriyeti Devletinin çöküşü için proje yürüten emperyalist güçlerin kendilerine bölgede bulduğu uşaklarının karnesi oldukça bozuk. Küresel efendilerinden aldıkları güçle Kürtlere, Araplara, Türkmenlere, Hıristiyan unsurlara etkin oldukları bölgede kan kusturan, etnik süpürme yapan PKK/PYD/YPG’nin insanlık suçu işlemekte hiç çekinmediği görülüyor.
Örneğin Suriye İnsan Hakları Ağı (Syrian Network for Human Rights-SNHR) tarafından Ocak 2016’da yayınlanan raporda, PYD/YPG’nin, kontrolündeki bölgelerde etnik temizlikten keyfî tutuklamaya, zorla askere almaktan göç ettirmeye kadar birçok insan hakları ihlali gerçekleştirdiği tespit edilmiştir. Raporun yayınlandığı tarihe kadar 51’i çocuk, 43’ü kadın ve işkence altında hayatını kaybeden 16 kişi dâhil olmak üzere en az 407 sivilin PYD/YPG tarafından öldürüldüğü ifade edilmiştir.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (Human Rights Watch-HRW), Haziran 2014’te yayımladığı “Kürt Yönetimi Altında: Suriye’de PYD’nin Ele Geçirdiği Bölgelerde Kötü Muameleler” (Under Kurdish Rule: Abuses in PYD-Run Enclaves of Syria) başlıklı başka bir raporda da; PYD/YPG terör örgütünün siyasi açıdan kendisine rakip gördüğü kişilere yönelik alıkoyma, kaçırma ve infaz gibi uygulamaları sıklıkla gerçekleştirdiği vurgulanmıştır. Özellikle PYD’ye muhalif partiler olan Suriye Kürt Demokrat Partisi (PDKS), Yekiti ve Azadi üyelerine karşı kötü muamele ve keyfî tutuklamalar yapıldığı raporda belirtilmiştir.
PYD/YPG’nin etnik temizliğe varan insan hakları ihlallerine örnekler verecek olursak;
MUHALİFLERE YÖNELİK İNFAZLAR
Suriye’de alternatif bir yapılanmaya izin vermeyen terör örgütü PYD/YPG, muhaliflere yönelik infaz eylemleri gerçekleştirmiştir. PYD/YPG terör örgütü infazlarına Ekim 2011 yılında Suriye’deki muhalif Kürtlerden oluşan Geleceğin Partisi’nin lideri Mişel Temo’ya yönelik suikastla başlamıştır. Rejim ile birlikte hareket ettiği değerlendirilen terör örgütü infazın taşeronluğuna yaparak bölgedeki çoğu Kürt’ün tepkisiyle karşılaşmıştır. PYD/YPG’nin bu suikastinin ardından muhaliflere yönelik saldırılar devam etmiştir. Aşiret lideri Abdullah Bedro ve Suriye Kürtleri Demokratik Birlik Partisi Halep sorumlusu Şerzad Hac Reşid terör örgütünün suikast eylemleri sonucu öldürülmüştür. Ayrıca, Suriye Kürdistan Demokrat Partisi Başkanı Salah Bedreddin, terör örgütünün baskısı yüzünden Almanya üzerinden Erbil’e kaçmak zorunda kalmıştır.
Suriye’de savaş öncesi 12 Kürt grup varken şimdi sadece PKK/PYD vardır. Yüzbinlerce Kürt baskıdan dolayı PKK/PYD kontrolündeki bölgelerden göç etmek zorunda kalmıştır. Türkiye’ye 350 bin Suriyeli Kürt sığınmış ve hâlen Türkiye’de yaşamaktadırlar. Bununla birlikte, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün verilerine göre, 27 Haziran 2013 gecesi Amuda’da Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi (Yekîtî) sempatizanları PYD/YPG karşıtı bir gösterisi sırasında henüz tam anlaşılamayan şekilde bir PYD/YPG birimi tarafından vurularak öldürülmüştür. PYD/YPG’li teröristler göstericilerin üzerine ateş açmış ve üç günde 8 gösterici hayatını kaybetmiştir. Protestolardan sonra Yekîtî’nin parti bürosuna saldırılarak el konulmuş ve partinin 50 üyesi ve sempatizanı PYD/YPG tarafından YPG binasına götürülerek işkenceye maruz bırakılmıştır. İnsan Hakları İzleme Örgütü yetkilileri Amuda’ya gerçekleştirdikleri ziyarette, kaçırılan birkaç mağdurun kırılan dişlerine ve YPG savaşçılarının kollarında söndürdükleri sigaraların yanık izlerine tanık olunduğunu vurgulamıştır.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nin 2014 tarihli “Kürt Yönetimi Altında: Suriye’de PYD’nin Ele Geçirdiği Bölgelerde Kötü Muameleler” başlıklı raporunda, açıklanamayan kaybolmalar ve ölümler ile PYD’nin siyasi muhaliflere yönelik işkence ve kötü muamelesine değinilmiştir. İsnat edilen suçlar karşısında benzeri vakaların yeniden yaşanmayacağına ilişkin taahhütte bulunulmasına karşın, PYD, YPG ve Asayiş’in şu ana kadar insan haklarına saygı duyacaklarına dair verdikleri sözü uygulamada yetersiz kaldıkları ve eski rejimin bazı yöntemlerini devraldıkları tespit edilmiştir.
Örneğin Suriye İnsan Hakları Ağı (Syrian Network for Human Rights-SNHR) tarafından Ocak 2016’da yayınlanan raporda, PYD/YPG’nin, kontrolündeki bölgelerde etnik temizlikten keyfî tutuklamaya, zorla askere almaktan göç ettirmeye kadar birçok insan hakları ihlali gerçekleştirdiği tespit edilmiştir. Raporun yayınlandığı tarihe kadar 51’i çocuk, 43’ü kadın ve işkence altında hayatını kaybeden 16 kişi dâhil olmak üzere en az 407 sivilin PYD/YPG tarafından öldürüldüğü ifade edilmiştir.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (Human Rights Watch-HRW), Haziran 2014’te yayımladığı “Kürt Yönetimi Altında: Suriye’de PYD’nin Ele Geçirdiği Bölgelerde Kötü Muameleler” (Under Kurdish Rule: Abuses in PYD-Run Enclaves of Syria) başlıklı başka bir raporda da; PYD/YPG terör örgütünün siyasi açıdan kendisine rakip gördüğü kişilere yönelik alıkoyma, kaçırma ve infaz gibi uygulamaları sıklıkla gerçekleştirdiği vurgulanmıştır. Özellikle PYD’ye muhalif partiler olan Suriye Kürt Demokrat Partisi (PDKS), Yekiti ve Azadi üyelerine karşı kötü muamele ve keyfî tutuklamalar yapıldığı raporda belirtilmiştir.
PYD/YPG’nin etnik temizliğe varan insan hakları ihlallerine örnekler verecek olursak;
MUHALİFLERE YÖNELİK İNFAZLAR
Suriye’de alternatif bir yapılanmaya izin vermeyen terör örgütü PYD/YPG, muhaliflere yönelik infaz eylemleri gerçekleştirmiştir. PYD/YPG terör örgütü infazlarına Ekim 2011 yılında Suriye’deki muhalif Kürtlerden oluşan Geleceğin Partisi’nin lideri Mişel Temo’ya yönelik suikastla başlamıştır. Rejim ile birlikte hareket ettiği değerlendirilen terör örgütü infazın taşeronluğuna yaparak bölgedeki çoğu Kürt’ün tepkisiyle karşılaşmıştır. PYD/YPG’nin bu suikastinin ardından muhaliflere yönelik saldırılar devam etmiştir. Aşiret lideri Abdullah Bedro ve Suriye Kürtleri Demokratik Birlik Partisi Halep sorumlusu Şerzad Hac Reşid terör örgütünün suikast eylemleri sonucu öldürülmüştür. Ayrıca, Suriye Kürdistan Demokrat Partisi Başkanı Salah Bedreddin, terör örgütünün baskısı yüzünden Almanya üzerinden Erbil’e kaçmak zorunda kalmıştır.
Suriye’de savaş öncesi 12 Kürt grup varken şimdi sadece PKK/PYD vardır. Yüzbinlerce Kürt baskıdan dolayı PKK/PYD kontrolündeki bölgelerden göç etmek zorunda kalmıştır. Türkiye’ye 350 bin Suriyeli Kürt sığınmış ve hâlen Türkiye’de yaşamaktadırlar. Bununla birlikte, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün verilerine göre, 27 Haziran 2013 gecesi Amuda’da Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi (Yekîtî) sempatizanları PYD/YPG karşıtı bir gösterisi sırasında henüz tam anlaşılamayan şekilde bir PYD/YPG birimi tarafından vurularak öldürülmüştür. PYD/YPG’li teröristler göstericilerin üzerine ateş açmış ve üç günde 8 gösterici hayatını kaybetmiştir. Protestolardan sonra Yekîtî’nin parti bürosuna saldırılarak el konulmuş ve partinin 50 üyesi ve sempatizanı PYD/YPG tarafından YPG binasına götürülerek işkenceye maruz bırakılmıştır. İnsan Hakları İzleme Örgütü yetkilileri Amuda’ya gerçekleştirdikleri ziyarette, kaçırılan birkaç mağdurun kırılan dişlerine ve YPG savaşçılarının kollarında söndürdükleri sigaraların yanık izlerine tanık olunduğunu vurgulamıştır.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nin 2014 tarihli “Kürt Yönetimi Altında: Suriye’de PYD’nin Ele Geçirdiği Bölgelerde Kötü Muameleler” başlıklı raporunda, açıklanamayan kaybolmalar ve ölümler ile PYD’nin siyasi muhaliflere yönelik işkence ve kötü muamelesine değinilmiştir. İsnat edilen suçlar karşısında benzeri vakaların yeniden yaşanmayacağına ilişkin taahhütte bulunulmasına karşın, PYD, YPG ve Asayiş’in şu ana kadar insan haklarına saygı duyacaklarına dair verdikleri sözü uygulamada yetersiz kaldıkları ve eski rejimin bazı yöntemlerini devraldıkları tespit edilmiştir.