Akdeniz tipi beslenme, sağlıklı yağlar, lif, antioksidanlar ve vitaminler bakımından zengin olan bir beslenme tarzıdır. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesinden, Diyetisyen Selin Yavuz, bu tarz bir beslenmeyi destekleyen önerilerde bulundu.
İşte Yavuz’un Ramazan ayında kullanılmasını önerdiği Akdeniz tipi beslenme tarzı;
Zeytinyağı: Yemeklerde ve salatalarda zeytinyağı kullanın. Doymamış yağ asitleri içerir ve sağlıklı bir yağ kaynağıdır.
Taze Sebzeler: Bol miktarda sebze tüketin. Salatalar, yemeğin yanında garnitür olarak veya çiğ sebzeler şeklinde tüketilebilir.
Meyveler: İftar sonrası tatlı ihtiyacını meyvelerle karşılayabilirsiniz. Özellikle taze meyveler tercih edin.
Baklagiller: Nohut, mercimek, fasulye gibi baklagiller, protein ve lif açısından zengin besinlerdir. Hem tokluk hissi sağlarlar hem de sindirimi kolaylaştırırlar.
Balık: Haftada en az birkaç kez balık tüketmeye çalışın. Somon, sardalya gibi yağlı balıklar omega-3 yağ asitleri açısından zengindir.
Tam Tahıllar: Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği veya kepekli ekmek tercih edin. Bulgur, esmer pirinç gibi tam tahıl ürünleri de kullanabilirsiniz.
Kuruyemişler: İftardan sonra veya sahurda kuruyemiş tüketebilirsiniz. Ceviz, badem, fındık gibi sağlıklı yağlar içeren kuruyemişlerden bir avuç tüketmek faydalı olabilir.
Azaltılmış Tuz: Yemeklerde tuzu azaltın, yerine baharatlar ve otlar kullanarak lezzetlendirin.
Su Tüketimi: Sahur ve iftarda bol su içmeyi unutmayın. Susuzluk hissini gidermek için çay ve kahve yerine su tercih edin.
Ara Öğünler: Akdeniz diyetinde ara öğünler önemlidir. İftardan sahura uzanan sürede, özellikle sağlıklı atıştırmalıklar tercih edebilirsiniz.
Dyt. Selin Yavuz’un verdiği bu öneriler Ramazan boyunca dengeli ve sağlıklı bir beslenme imkanı sunar.
Melek Ahıskalı
Maşallahiniz var Hanimefendi. Siz herhalde uzayda yaşıyorsunuz. Bu uzaylı iftar sofrası kime?. Erzurum gibi bir şehirde ; et 500,yağ 340, peynir 280, yumurta 110, pide 20, patates 25, soğan 20, kapta biber 89, kabak 54, havuç 25, pırasa 36, portakal 30, pirinc90, makarna yarım kilo 20, mercimek 65, nohut 70 muz 54, pırasa 40 ₺ olmuş vb. Bu vatandaş canını alan o sofrayı nereden kurup dediğiniz sözde diyet yapacak. Bu halkı güldürmeyin. Siz bu sofrayı, 15 milyon açlık, 53 milyon yoksulluk sınırının altında yaşayan insanlara değil, uzaylı hayatı yaşayan 17 milyon ,tuzu kuru efendilerinize kurun, şunun ki daha da yiyip azsınlar, milletin daha çok canını alsınlar. Bırakın bu derin uykulu binbir gece masallarını da bu halk, makarna, ekmek, bulgur, nohuttan nasıl kurtulur da insanca bir hayatı nasıl yaşar listesini, liste sunduğunuz beylerinize anlatın. Bu halktan ne kadar köpük bu halka ne kadar yabancisiniz. Önce,halkla yaşamayı öğrenin, sonra o listeyi yazın. Selamlar.