Şeytan ruhun nefs-i emmare mertebesi. Hz. Âdem’le başlayıp son insana kadar değişmez insanlık düşmanı şeytan. Bir de peygamberlerin özel düşmanları var. Mesela;
Hz. Nuh’un düşmanları; öğüt dinlemeyen yönetici kesimi ve basireti körleşmiş halkı.
Hz. İbrahim’in düşmanı Nemrut.
Hz. Lut’un düşmanları sapık halk.
Hz. Musa’nın düşmanı Firavun ve yönetici sınıf.
Hz. İsa’nın düşmanı Yahudi müşrikler ve Roma putperestleri.
Hz. Muhammed (sav)’in ve İslam’ın düşmanları Ebu Lehep, Ebu Cehil, Ukbe b. Ebî Muayt, Ubey b. Halef, Ümeyye b. Halef vs. tipler.
Bazı peygamber isimlerini ve düşmanlarını saydık; oysa işin özü değişmez bir gerçeklik olarak aynıdır: Ruh, nefs-i emmare mertebesinde iman-inkâr başta olmak üzere, beş duyuya bağlı var olmanın merkezi. İman, bu mertebede sahih bir mahiyet arz etmez. Hz. Musa kavminde örneklendiği gibi, nefis, imandan sonra, buzağıyla dönebilir; o derece kırılgan bir inanmadır nefs-i emmare inanması:
Bakara/54: Musa kavmine demişti ki: Ey kavmim! Şüphesiz siz, buzağıyı (tanrı) edinmekle kendinize kötülük ettiniz. Onun için Yaradan’ınıza tevbe edin de nefislerinizi (kötü duygularınızı) öldürün. Öyle yapmanız Yaratıcınızın katında sizin için daha iyidir. Böylece Allah tövbenizi kabul etmiş olur. Tövbeleri kabul eden ancak O'dur.
Hûd/59: İşte Ad (kavmi). Rablerinin ayetlerini inkâr ettiler; O'nun peygamberlerine asi oldular ve inatçı her zorbanın emrine uydular.
Kamer/23: Semûd kavmi de uyarıcıları yalanladı.
Kamer/33: Lût'un kavmi de uyarıcı peygamberleri yalanladı.
En’âm/66: Kur'an hak olduğu halde kavmin onu yalanladı.
Maide/70: Andolsun ki İsrailoğullarının sağlam sözünü aldık ve onlara peygamberler gönderdik. Ne zaman bir peygamber onlara nefislerinin arzu etmediğini (ilahi hükümleri) getirdi ise bir kısmını yalanladılar, bir kısmını da öldürdüler.
Tâ-Hâ/56: Andolsun biz Firavun'a bütün delilleri gösterdik; yine de yalanladı ve diretti. Vb.
Bu hadiseler insanın ruhi macerasının açıklanmasıdır. İnsan ruhunun basitten başlayıp en üst mertebeye çıkma serüveninde ruhun kapanışı ve uyanışı gösterilir.
Peygamberler özelinde ifade edilen olumsuz tipler bizim iç halimizdir. Bencil yan, ben merkezli hayat algısı ruhun nefs-i emmare mertebesi. İman kalpte yer ettiğinde ruhun manevi programları açılmakta ve nefis mertebelerinde ilerleme başlamakta. Din ve dini hayat olmadan kişinin ruhsal gelişimi kişiyi cennete ulaştırmaya yetmeyebilir. Ruhun bütün programlarının (nefis mertebelerinin) açılışı ve bu mertebelerde kişinin ilerlemesi iman, amel-i salih ve takva ile mümkün olmaktadır.
Hz. Nuh’un düşmanları; öğüt dinlemeyen yönetici kesimi ve basireti körleşmiş halkı.
Hz. İbrahim’in düşmanı Nemrut.
Hz. Lut’un düşmanları sapık halk.
Hz. Musa’nın düşmanı Firavun ve yönetici sınıf.
Hz. İsa’nın düşmanı Yahudi müşrikler ve Roma putperestleri.
Hz. Muhammed (sav)’in ve İslam’ın düşmanları Ebu Lehep, Ebu Cehil, Ukbe b. Ebî Muayt, Ubey b. Halef, Ümeyye b. Halef vs. tipler.
Bazı peygamber isimlerini ve düşmanlarını saydık; oysa işin özü değişmez bir gerçeklik olarak aynıdır: Ruh, nefs-i emmare mertebesinde iman-inkâr başta olmak üzere, beş duyuya bağlı var olmanın merkezi. İman, bu mertebede sahih bir mahiyet arz etmez. Hz. Musa kavminde örneklendiği gibi, nefis, imandan sonra, buzağıyla dönebilir; o derece kırılgan bir inanmadır nefs-i emmare inanması:
Bakara/54: Musa kavmine demişti ki: Ey kavmim! Şüphesiz siz, buzağıyı (tanrı) edinmekle kendinize kötülük ettiniz. Onun için Yaradan’ınıza tevbe edin de nefislerinizi (kötü duygularınızı) öldürün. Öyle yapmanız Yaratıcınızın katında sizin için daha iyidir. Böylece Allah tövbenizi kabul etmiş olur. Tövbeleri kabul eden ancak O'dur.
Hûd/59: İşte Ad (kavmi). Rablerinin ayetlerini inkâr ettiler; O'nun peygamberlerine asi oldular ve inatçı her zorbanın emrine uydular.
Kamer/23: Semûd kavmi de uyarıcıları yalanladı.
Kamer/33: Lût'un kavmi de uyarıcı peygamberleri yalanladı.
En’âm/66: Kur'an hak olduğu halde kavmin onu yalanladı.
Maide/70: Andolsun ki İsrailoğullarının sağlam sözünü aldık ve onlara peygamberler gönderdik. Ne zaman bir peygamber onlara nefislerinin arzu etmediğini (ilahi hükümleri) getirdi ise bir kısmını yalanladılar, bir kısmını da öldürdüler.
Tâ-Hâ/56: Andolsun biz Firavun'a bütün delilleri gösterdik; yine de yalanladı ve diretti. Vb.
Bu hadiseler insanın ruhi macerasının açıklanmasıdır. İnsan ruhunun basitten başlayıp en üst mertebeye çıkma serüveninde ruhun kapanışı ve uyanışı gösterilir.
Peygamberler özelinde ifade edilen olumsuz tipler bizim iç halimizdir. Bencil yan, ben merkezli hayat algısı ruhun nefs-i emmare mertebesi. İman kalpte yer ettiğinde ruhun manevi programları açılmakta ve nefis mertebelerinde ilerleme başlamakta. Din ve dini hayat olmadan kişinin ruhsal gelişimi kişiyi cennete ulaştırmaya yetmeyebilir. Ruhun bütün programlarının (nefis mertebelerinin) açılışı ve bu mertebelerde kişinin ilerlemesi iman, amel-i salih ve takva ile mümkün olmaktadır.