Kişide Allah’a iman ve amel yoksa manevi doğum gerçekleşmemiş kabul edilir; ikinci doğum yapamamış insan nefs-i emmare mertebesinde ölür.
Bir bebek anne karnında 9 ay 10 gün kalır ve süresi tamamlandığında doğum sağlıklı bir şekilde gerçekleşir. Eğer süre bittiği halde doğum gerçekleşmezse bebek ölür. Bunun gibi; herkes ömrü kadar yaşar; bu aynı zamanda ikinci doğumun gebelik süresidir. Eğer ruh, kendine verilen ömrü, ikinci doğumu gerçekleştirip Allah’a iman ve kulluk mertebesini elde edemeden dünyadan ayrıldığında insan biyolojik doğumla yaşamış ve ölmüştür. Biyolojik ömür, meyve vermeyen söğüt ağacı gibi, odunlaşıp yakacak hükmü kazanır. (Herkes cehennem ateşini dünyadan götürür!)
İkinci doğum gerçekleşmiş bahtiyar insan ise manevi âlemle ilişki kurmuş ve yeni bir kimlik kazanmıştır: Mümin. Mümin, egoya karşı bağımsızlığını kazanmıştır: Allah Teâlâ’nın kulu olduğunu kabul etmiş ruhun, görev listesi, manevi hayatın kaynağı Kuran ve Sünnet’e göre, şöyledir:
Allah’ı kalp ve dil ile zikretmek. Temiz giyinmek. Abdest almak. Namaz kılmak. Gusletmek. Allah’ı rızka kefil bilmek. Kısmete kanaat etmek. Helal yemek. Allah’a tevekkül etmek. Kazaya rıza göstermek. Nimete şükretmek. Sabretmek. Tövbe etmek. İhlaslı olmak. Şeytan’ı düşman bellemek. Kuran ve Sünnet delilleriyle amel etmek. Ölüme hazır olmak. Allah için sevmek ve Allah için karşı çıkmak. Doğruyu söylemek ve savunmak, yanlışı söylemek ve sakınmak. Ana-babaya iyilik etmek. Ziyarette bulunmak. Emaneti korumak. Allah’a ve Resulüne itaat etmek. Gidenle üzülmemek gelenle şımarmamak. Allah Teâlâ’ya kaçmak. Allah Teâlâ’dan korkmak. İbret almak. Gökler ve yer hakkında düşünmek. Dili boş sözlerden korumak. Suizandan kaçınmak. Kimseyi alaya almamak. Harama bakmamak. Doğru olmak. Eğlence ve boş sözden kulağı sakınmak. İlim öğrenmek. Ölçüyü-tartıyı tam yapmak. Mekr-i İlahi’den emin olmamak. Muhtaca yardım etmek. Allah’ın rahmetinden ümidi kesmemek. Zan ile amel etmemek. Allah için infakta-ihsanda bulunmak. Sadakayı, zekâtı başa kakmamak. Hayızlı kadınla cinsel ilişkiye girmemek. Kalbi günahtan ve isyandan temizlemek. Büyüklük taslamayı terk etmek. Yetimi korumak ve malını yememek. Namazı vaktinde ve cemaatle kılmak. Tek olan Allah’a, oğlu var, vb. eklemelerle ortak koşmamak. Zina etmemek. İçki içmemek. Yalan yere yemin etmemek.
Kuran’ın emirleri olan bu farzları yapan, diğer onlarca sünnete sıkı sıkıya bağlanan ruh, sahip olduğu manevi çevre ile daha fani dünyadayken, bebeğin anne karnındaki rahatı gibi, rahat ve emniyetli bir hayat sürer. Manevi iç ve dış çevre (Kuran ve Sünnet) ruhu, daima geliştirir ve zinde tutar. İnsan; bilinçsizlikten bilince, akılsızlıktan akla, iradesizlikten iradeye, alıcılıktan vericiliğe, nefretten sevgiye, bu çevre sayesinde ulaşır. Yaratıcı’nın rehberliğine giren ruhun hayatı meyveli ağaçtır. Rahman ve rahim Yaratıcı, meyveli ağaç olmayı başarmış hiçbir ruhu zayi etmez; vaadi gereği baki hayata nimetler yurdu cennetine ulaştırır.
Bir bebek anne karnında 9 ay 10 gün kalır ve süresi tamamlandığında doğum sağlıklı bir şekilde gerçekleşir. Eğer süre bittiği halde doğum gerçekleşmezse bebek ölür. Bunun gibi; herkes ömrü kadar yaşar; bu aynı zamanda ikinci doğumun gebelik süresidir. Eğer ruh, kendine verilen ömrü, ikinci doğumu gerçekleştirip Allah’a iman ve kulluk mertebesini elde edemeden dünyadan ayrıldığında insan biyolojik doğumla yaşamış ve ölmüştür. Biyolojik ömür, meyve vermeyen söğüt ağacı gibi, odunlaşıp yakacak hükmü kazanır. (Herkes cehennem ateşini dünyadan götürür!)
İkinci doğum gerçekleşmiş bahtiyar insan ise manevi âlemle ilişki kurmuş ve yeni bir kimlik kazanmıştır: Mümin. Mümin, egoya karşı bağımsızlığını kazanmıştır: Allah Teâlâ’nın kulu olduğunu kabul etmiş ruhun, görev listesi, manevi hayatın kaynağı Kuran ve Sünnet’e göre, şöyledir:
Allah’ı kalp ve dil ile zikretmek. Temiz giyinmek. Abdest almak. Namaz kılmak. Gusletmek. Allah’ı rızka kefil bilmek. Kısmete kanaat etmek. Helal yemek. Allah’a tevekkül etmek. Kazaya rıza göstermek. Nimete şükretmek. Sabretmek. Tövbe etmek. İhlaslı olmak. Şeytan’ı düşman bellemek. Kuran ve Sünnet delilleriyle amel etmek. Ölüme hazır olmak. Allah için sevmek ve Allah için karşı çıkmak. Doğruyu söylemek ve savunmak, yanlışı söylemek ve sakınmak. Ana-babaya iyilik etmek. Ziyarette bulunmak. Emaneti korumak. Allah’a ve Resulüne itaat etmek. Gidenle üzülmemek gelenle şımarmamak. Allah Teâlâ’ya kaçmak. Allah Teâlâ’dan korkmak. İbret almak. Gökler ve yer hakkında düşünmek. Dili boş sözlerden korumak. Suizandan kaçınmak. Kimseyi alaya almamak. Harama bakmamak. Doğru olmak. Eğlence ve boş sözden kulağı sakınmak. İlim öğrenmek. Ölçüyü-tartıyı tam yapmak. Mekr-i İlahi’den emin olmamak. Muhtaca yardım etmek. Allah’ın rahmetinden ümidi kesmemek. Zan ile amel etmemek. Allah için infakta-ihsanda bulunmak. Sadakayı, zekâtı başa kakmamak. Hayızlı kadınla cinsel ilişkiye girmemek. Kalbi günahtan ve isyandan temizlemek. Büyüklük taslamayı terk etmek. Yetimi korumak ve malını yememek. Namazı vaktinde ve cemaatle kılmak. Tek olan Allah’a, oğlu var, vb. eklemelerle ortak koşmamak. Zina etmemek. İçki içmemek. Yalan yere yemin etmemek.
Kuran’ın emirleri olan bu farzları yapan, diğer onlarca sünnete sıkı sıkıya bağlanan ruh, sahip olduğu manevi çevre ile daha fani dünyadayken, bebeğin anne karnındaki rahatı gibi, rahat ve emniyetli bir hayat sürer. Manevi iç ve dış çevre (Kuran ve Sünnet) ruhu, daima geliştirir ve zinde tutar. İnsan; bilinçsizlikten bilince, akılsızlıktan akla, iradesizlikten iradeye, alıcılıktan vericiliğe, nefretten sevgiye, bu çevre sayesinde ulaşır. Yaratıcı’nın rehberliğine giren ruhun hayatı meyveli ağaçtır. Rahman ve rahim Yaratıcı, meyveli ağaç olmayı başarmış hiçbir ruhu zayi etmez; vaadi gereği baki hayata nimetler yurdu cennetine ulaştırır.