Sarıkamış Harekâtı ile ilgili olarak oluşturulan algı, yaratılan ‘donmuşluk hissi’ kuşaklara ‘bakın burada bir kötü var’ imajının yansımasından başka bir şey değildi. Er-Vak’ın düzenli gayreti ile Türkiye gündemine taşınan Sarıkamış Harekatı son yıllarda birbiri ardına yapılan bilimsel çalışmalar ile de gün yüzüne yeni çıkıyor.
Sarıkamış’ın yalnızca Enver Paşa’nın başında olduğu ve 90 bin askerin donmasından ibaret olduğu beyan ve imajı daha çok Harekat içerisinde yer alan ve Ruslara esir düşen, Bolşevik devrimi sonrası Anadolu’ya dönen Şerif İlden’in gerçeği zehirleyen bilgilendirmesiyle çok ilgilidir. Şerif İlden’in Sarıkamış’ın gerçeklerinin üstünü örten gayretinin Kafkaslar’da bulunan Enver Paşa’nın Anadolu’ya geçmesi ihtimalini ortadan kaldırmak için planlı yapıldığı da söylenir. Ancak (kaymakam) Şerif İlden Enver Paşa aleyhinde oluşturulan cephenin malzemesini verirken Cumhuriyet’in de bütün nimetlerinden çokça faydalanacaktır.
Kimdir bu Şerif İlden?
Sarıkamış’ın bir asırlık zaman içerisinde ‘don’masını sağlayan Şerif İlden (1877-1952) Üsküp Düyûn-ı Umumiyesi memuru Hüseyin Avni Beyin oğludur. Sarıkamış Harekatında genç bir teğmen olan Şerif İlden, Enver Paşa karşıtı oluşturulan kamuoyunun önemli malzeme üreten isimdir. Çabasının karşılığını fazlasıyla almıştır.
Sarıkamış Harekâtı 22 Aralık 1914 – 6 Ocak 1915 tarihleri arasında sürmüş, 90 bin askerin donarak öldüğü galatı meşhuruna nail olmuş, aslında Türk Ordusu’nun büyük kahramanlıklarının adıdır. Enver Paşa’ya içten içe diş bileyen Hasan İzzet Paşa ve benzer duygudaki subaylar gibi kişisel hatasıyla kayıplarda ciddi sorumluluğu olan Hafız Hakkı Paşa başarısızlığı ciddi katkı yapmışlardır. Ve takviye yapmak imkanlarından mahrum bulunuyorduk.
Rus kaynaklarına göre Sarıkamış Harekâtını yazan Ramin Sadıkov, Enver Paşa’nın ileri harekâtıyla Bardiz’ı aşarak kuzeyden Sarıkamış önlerine çıktığını kaydeder. 17 ve 29. Piyade tümenleriyle Bardız’a varan Enver Paşa aynı gün Sarıkamış üzerine saldırı emri verir. Hızla ilerleyen Osmanlı ordusu ile Rus ordusu arasındaki çarpışmalar artık şehrin sokaklarında yapılır hale gelir. Üst üste hamlelerle şehre girmeği başaran Osmanlı ordusu 156. Yelizavetpol Piyade Alayı’nın kışlasını ve şehir tren garını ele geçirir. Fakat destek sağlanamaz. Görevin sahibi Hafız Hakkı Paşa planı 2 gün gecikmeli takip ederken hatalar zincirine son halka, Sarıkamış’a varmak için Allahuekber dağlarını aşması olur. Allahuekber dağları Mehmetçiğin donarak öldüğü yerdir.
Ramin Sadıkov’un Rus kaynaklarından aktardığına göre “askerde büyük bir yorgunluk” olmasına karşın ve ihtiyat güçleri de kalmamasına rağmen Enver Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun defalarca Sarıkamış’a taarruz yaptığını belirtiyor. Dahası, Rus Letopis Voynı dergisi, Enver Paşa’nın orduya komutan olmasıyla Türk askerinin daha enerjik ve inatla savaştığını kaydediyordu. (Letopıs Voynı 3 Yanvar (Ocak) 1915: 319) (Kaynak:Ramin Sadıkov)
Yani KAMU’nun dahi anma ilanlarında “Donarak 90 bin şehit” vermiyoruz. 41 bin civarında şehit verdiğimiz harekat ile Ruslara 30 bin kayıp ve büyük bir korku veriyoruz.
Sarıkamış Harekâtı için sevindirici olan; yapılan yeni bilimsel çalışmalar ile gerçek değerinin ortaya çıkmaya başlamasıdır.
Enver Paşa başta olmak üzere şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
Sarıkamış’ın yalnızca Enver Paşa’nın başında olduğu ve 90 bin askerin donmasından ibaret olduğu beyan ve imajı daha çok Harekat içerisinde yer alan ve Ruslara esir düşen, Bolşevik devrimi sonrası Anadolu’ya dönen Şerif İlden’in gerçeği zehirleyen bilgilendirmesiyle çok ilgilidir. Şerif İlden’in Sarıkamış’ın gerçeklerinin üstünü örten gayretinin Kafkaslar’da bulunan Enver Paşa’nın Anadolu’ya geçmesi ihtimalini ortadan kaldırmak için planlı yapıldığı da söylenir. Ancak (kaymakam) Şerif İlden Enver Paşa aleyhinde oluşturulan cephenin malzemesini verirken Cumhuriyet’in de bütün nimetlerinden çokça faydalanacaktır.
Kimdir bu Şerif İlden?
Sarıkamış’ın bir asırlık zaman içerisinde ‘don’masını sağlayan Şerif İlden (1877-1952) Üsküp Düyûn-ı Umumiyesi memuru Hüseyin Avni Beyin oğludur. Sarıkamış Harekatında genç bir teğmen olan Şerif İlden, Enver Paşa karşıtı oluşturulan kamuoyunun önemli malzeme üreten isimdir. Çabasının karşılığını fazlasıyla almıştır.
Sarıkamış Harekâtı 22 Aralık 1914 – 6 Ocak 1915 tarihleri arasında sürmüş, 90 bin askerin donarak öldüğü galatı meşhuruna nail olmuş, aslında Türk Ordusu’nun büyük kahramanlıklarının adıdır. Enver Paşa’ya içten içe diş bileyen Hasan İzzet Paşa ve benzer duygudaki subaylar gibi kişisel hatasıyla kayıplarda ciddi sorumluluğu olan Hafız Hakkı Paşa başarısızlığı ciddi katkı yapmışlardır. Ve takviye yapmak imkanlarından mahrum bulunuyorduk.
Rus kaynaklarına göre Sarıkamış Harekâtını yazan Ramin Sadıkov, Enver Paşa’nın ileri harekâtıyla Bardiz’ı aşarak kuzeyden Sarıkamış önlerine çıktığını kaydeder. 17 ve 29. Piyade tümenleriyle Bardız’a varan Enver Paşa aynı gün Sarıkamış üzerine saldırı emri verir. Hızla ilerleyen Osmanlı ordusu ile Rus ordusu arasındaki çarpışmalar artık şehrin sokaklarında yapılır hale gelir. Üst üste hamlelerle şehre girmeği başaran Osmanlı ordusu 156. Yelizavetpol Piyade Alayı’nın kışlasını ve şehir tren garını ele geçirir. Fakat destek sağlanamaz. Görevin sahibi Hafız Hakkı Paşa planı 2 gün gecikmeli takip ederken hatalar zincirine son halka, Sarıkamış’a varmak için Allahuekber dağlarını aşması olur. Allahuekber dağları Mehmetçiğin donarak öldüğü yerdir.
Ramin Sadıkov’un Rus kaynaklarından aktardığına göre “askerde büyük bir yorgunluk” olmasına karşın ve ihtiyat güçleri de kalmamasına rağmen Enver Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun defalarca Sarıkamış’a taarruz yaptığını belirtiyor. Dahası, Rus Letopis Voynı dergisi, Enver Paşa’nın orduya komutan olmasıyla Türk askerinin daha enerjik ve inatla savaştığını kaydediyordu. (Letopıs Voynı 3 Yanvar (Ocak) 1915: 319) (Kaynak:Ramin Sadıkov)
Yani KAMU’nun dahi anma ilanlarında “Donarak 90 bin şehit” vermiyoruz. 41 bin civarında şehit verdiğimiz harekat ile Ruslara 30 bin kayıp ve büyük bir korku veriyoruz.
Sarıkamış Harekâtı için sevindirici olan; yapılan yeni bilimsel çalışmalar ile gerçek değerinin ortaya çıkmaya başlamasıdır.
Enver Paşa başta olmak üzere şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.