
Görevinizin ilk aylarında bir müjde vermiştiniz;
-Erzurum’a rafineri kuracağız! Bu olmadı…
-Erzurum’a doğalgaz çevrim santralı kuracağız, dediniz. Bu da mümkün olmadı.
-Erzurum’a oyuncak fabrikaları kuracağız, dediniz. Bu vaadiniz de gerçekleşemedi.
Erzurum’da bakırcılığı geliştirmekten medikal ürün imalatına kadar çeşitli fikirler ortaya attınız. Netice de hepsi boşa çıktı.
‘Erzurum’u tekstil merkezi yapacağız, binlerce insanı istihdam edeceğiz!’ dediniz, son olarak. Bu sözünüzde ilerleme kaydettiniz. 2. Organize Sanayi Bölgesindeki binalarda tekstil makinaları olduğu ve bazı firmaların ürünlerinin dikişlerinin bu tesislerde yapıldığı yolunda haberleri gazetelerden okuduk. Bu girişiminizin de kadük kalacağına dair kuvvetli karinelerim var; fakat ben mahcup olmayı yeğlerim!
Bakın; benim eniştemin çocukları da sizin gibi, İspirlidir; İstanbul Güneşli’de, neredeyse 30 yıldır, tekstil atölyeleri var. Gelen işin yoğunluğuna göre zaman zaman yüz makinenin üstüne çıkıyorlar ve büyük firmalarla çalışıyorlar. Sadece Güneşli’de bu tür imalat yapan onlarca tekstil atölyesi var. Zaman oluyor ki üç vardiya halinde çalışıyorlar. Yerleri de genellikle bin metrenin üzerinde. Fakat hiçbiri işletmesine fabrika adını yakıştırmıyor.
Erzurum’da da bir miktar dikiş makinasını arka arkaya dizip bir miktar bayanı makinaların başına oturtmuş olmamız tesisimizi tekstil fabrikası yapmaz.
Takdir edersiniz ki bir tekstil fabrikası çok daha komplike bir iştir...
Her ne ise, yazımın konusu, tüm bunlar değil.
Ben, öncelikle, murakabeden yoksun (murakabeden yoksun, çünkü şehirde ne siyaset yapanlar ne şehrin ticaretiyle ilgili kişi ve kuruluşlar ne de basın, bu yöndeki girişimlerinize eleştirel yaklaşmıyorlar, yaklaşamıyorlar!) vaatlerinizi eleştirel anlamda zaman zaman gündeme taşısam da, takdir ettiğim bir yönünüz var, hakkınızı inkâr edecek değilim.
Nedir o takdir ettiğim yönünüz?
Girişkenliğiniz…
Şimdi ben size bir şey önereceğim: Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bir şirket daha kurunuz. Bu şirketin üretim tesisi 2. Organize Sanayi’nde yer alsın. Tesis, (fabrika da diyebilirsiniz) Türkiye’ye, hatta yurt dışına çocuk oyun grupları üretsin. Bu şirketin bir de AR-GE bölümü olsun. Dinimize, tarihimize, kültürümüze uygun; çocuk psikologlarının yetkin psikologlarının onayladığı aparatlar ve milli imajlar üretilsin. Böylece Türkiye’nin ‘milli çocuk oyun grupları’ ortaya çıksın ve sosyal medyada görsellerini yayınladığım; aymazlığımız / cehaletimiz / ihanetimiz de sone ersin.
Bu şehirde bunu yapacak cesareti sadece sizde görüyorum, Sayın Başkan. Yapın bu işi…
Bu yönde faaliyet gösterecek şirketiniz kesin para kazanacaktır. Hem de, hükümetin ihmal ettiği bir misyonu, siz yerel düzeyde yerine getirmiş, hükümeti manevi mesuliyetten kurtarmış olursunuz.
-Erzurum’a rafineri kuracağız! Bu olmadı…
-Erzurum’a doğalgaz çevrim santralı kuracağız, dediniz. Bu da mümkün olmadı.
-Erzurum’a oyuncak fabrikaları kuracağız, dediniz. Bu vaadiniz de gerçekleşemedi.
Erzurum’da bakırcılığı geliştirmekten medikal ürün imalatına kadar çeşitli fikirler ortaya attınız. Netice de hepsi boşa çıktı.
‘Erzurum’u tekstil merkezi yapacağız, binlerce insanı istihdam edeceğiz!’ dediniz, son olarak. Bu sözünüzde ilerleme kaydettiniz. 2. Organize Sanayi Bölgesindeki binalarda tekstil makinaları olduğu ve bazı firmaların ürünlerinin dikişlerinin bu tesislerde yapıldığı yolunda haberleri gazetelerden okuduk. Bu girişiminizin de kadük kalacağına dair kuvvetli karinelerim var; fakat ben mahcup olmayı yeğlerim!
Bakın; benim eniştemin çocukları da sizin gibi, İspirlidir; İstanbul Güneşli’de, neredeyse 30 yıldır, tekstil atölyeleri var. Gelen işin yoğunluğuna göre zaman zaman yüz makinenin üstüne çıkıyorlar ve büyük firmalarla çalışıyorlar. Sadece Güneşli’de bu tür imalat yapan onlarca tekstil atölyesi var. Zaman oluyor ki üç vardiya halinde çalışıyorlar. Yerleri de genellikle bin metrenin üzerinde. Fakat hiçbiri işletmesine fabrika adını yakıştırmıyor.
Erzurum’da da bir miktar dikiş makinasını arka arkaya dizip bir miktar bayanı makinaların başına oturtmuş olmamız tesisimizi tekstil fabrikası yapmaz.
Takdir edersiniz ki bir tekstil fabrikası çok daha komplike bir iştir...
Her ne ise, yazımın konusu, tüm bunlar değil.
Ben, öncelikle, murakabeden yoksun (murakabeden yoksun, çünkü şehirde ne siyaset yapanlar ne şehrin ticaretiyle ilgili kişi ve kuruluşlar ne de basın, bu yöndeki girişimlerinize eleştirel yaklaşmıyorlar, yaklaşamıyorlar!) vaatlerinizi eleştirel anlamda zaman zaman gündeme taşısam da, takdir ettiğim bir yönünüz var, hakkınızı inkâr edecek değilim.
Nedir o takdir ettiğim yönünüz?
Girişkenliğiniz…
Şimdi ben size bir şey önereceğim: Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bir şirket daha kurunuz. Bu şirketin üretim tesisi 2. Organize Sanayi’nde yer alsın. Tesis, (fabrika da diyebilirsiniz) Türkiye’ye, hatta yurt dışına çocuk oyun grupları üretsin. Bu şirketin bir de AR-GE bölümü olsun. Dinimize, tarihimize, kültürümüze uygun; çocuk psikologlarının yetkin psikologlarının onayladığı aparatlar ve milli imajlar üretilsin. Böylece Türkiye’nin ‘milli çocuk oyun grupları’ ortaya çıksın ve sosyal medyada görsellerini yayınladığım; aymazlığımız / cehaletimiz / ihanetimiz de sone ersin.
Bu şehirde bunu yapacak cesareti sadece sizde görüyorum, Sayın Başkan. Yapın bu işi…
Bu yönde faaliyet gösterecek şirketiniz kesin para kazanacaktır. Hem de, hükümetin ihmal ettiği bir misyonu, siz yerel düzeyde yerine getirmiş, hükümeti manevi mesuliyetten kurtarmış olursunuz.