Siirt ve Bitlis'te kuyu şeklindeki tandırlarda pişirilen büryan kebabı iki ilde de tescile kavuşmasına rağmen aradaki tatlı rekabet bitmedi.
Geçmişi çok eski yıllara dayanan büryan kebabı, Bitlis'te ve 1892-1919 yılları arasında bu ilin ilçesi olan Siirt'te usta ellerde hazırlanarak yıllarca tüketildi.
Hem Bitlisli ustalar hem de 26 Eylül 1919 yılında 48 sayılı "Heyet-i Umumiye" kararı ile bağımsız sancak haline getirilen, 1923 yılında ise il statüsüne kavuşan Siirt'teki kebap ustaları, bu lezzeti sofralara sunmaya devam etti.
Siirt İl Özel İdaresinin başvurusu üzerine Türk Patent ve Marka Kurumunca 27 Temmuz 2003'te "Siirt büryan kebabı" adıyla coğrafi işaretle tescillenen büryan, Bitlis Ticaret ve Sanayi Odasının yaptığı başvuru ile de 26 Ocak 2021'de tescillendi.
Siirt'te kuzu, Bitlis'te keçi eti ile hazırlanan büryan kebabı iki ilin paylaşılamayan lezzeti olmaya devam ediyor.
Siirt
Gün ağarmadan servis edilmesinden dolayı "uykudan feragat ettiren lezzet" olarak adlandırılan büryan kebabı, Siirt'te yaylada otlayan sütten kesilmiş kuzu eti ile hazırlanıp 3 metre derinliğinde ve 1 metre çapındaki tandırda buharda pişiriliyor.
Siirt Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkan Vekili Fuat Özgür Çalapkulu, komşu iki il arasında yıllardır "büryan" rekabeti olduğunu belirtti.
Çalapkulu, "Tescil belgesini 2003 yılında aldık. Türk Patent ve Marka Kurumundan tescil belgesini alarak büryanın Siirt'e ait olduğunu tescillemiş olduk. Değerli kardeşlerimiz kızmasınlar büryan Siirt'indir." dedi.
Bitlis
Bitlis'te tarihi çok eskilere dayanan büryan kebabının, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde de Revan Seferi sırasında kente gelen 4. Murat'a ikram edildiği belirtiliyor.
Kentte gece 03.00'te kancalarla 2,5 metre derinliğinde özel yapılmış tandırlara sarkıtılan erkek keçi (hevir) eti, ağzı demir kapakla kapatılarak etrafı çamurla sıvanan tandırda bulunan bakır kazanlarda su buharıyla iki saat pişiriliyor. Büryan kebabı sabahın erken saatlerinde servise hazır hale getiriliyor.
Herhangi bir baharat kullanılmayan büryan, bölge halkının yanı sıra kente gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerden de talep görüyor.
Bitlis TSO Başkanlığının girişimleriyle geçen yıl Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaretle tescillenen büryan kebabı, yemek kültürüyle ön plana çıkan Bitlis'teki lezzetlerin başında geliyor.
Büryan kebabının Bitlis'e ait olduğunu iddia eden ustalar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, büryan kebabına verilen tescili Siirt'ten çok Bitlis'in hak ettiği görüşünde.
Bitlis Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Şahin Irgıt, büryan kebabının Bitlis'e ait olduğunu belirterek, büryan ustalarının kendilerini bu alanda kanıtladığını söyledi.
Irgıt, "Siirt ilçemizdi. İl olduktan sonra büryanı kendilerine özgü yapıyorlar ama büryan Bitlis'in. Bunu kanıtlamışız ve Türkiye biliyor. Büryan kebabı Bitlis'ten Siirt'e gitmiştir. Siirt ilçemiz olduğunda da bu yemek ilimizde pişiyordu." diye konuştu.
Bitlis ve Siirt büryanı arasında bazı farklılıklar bulunduğunu anlatan Irgıt, Bitlis'te etin tuzlandığını, Siirt'e ise tuzlanmadığını ifade etti. AA
Geçmişi çok eski yıllara dayanan büryan kebabı, Bitlis'te ve 1892-1919 yılları arasında bu ilin ilçesi olan Siirt'te usta ellerde hazırlanarak yıllarca tüketildi.
Hem Bitlisli ustalar hem de 26 Eylül 1919 yılında 48 sayılı "Heyet-i Umumiye" kararı ile bağımsız sancak haline getirilen, 1923 yılında ise il statüsüne kavuşan Siirt'teki kebap ustaları, bu lezzeti sofralara sunmaya devam etti.
Siirt İl Özel İdaresinin başvurusu üzerine Türk Patent ve Marka Kurumunca 27 Temmuz 2003'te "Siirt büryan kebabı" adıyla coğrafi işaretle tescillenen büryan, Bitlis Ticaret ve Sanayi Odasının yaptığı başvuru ile de 26 Ocak 2021'de tescillendi.
Siirt'te kuzu, Bitlis'te keçi eti ile hazırlanan büryan kebabı iki ilin paylaşılamayan lezzeti olmaya devam ediyor.
Siirt
Gün ağarmadan servis edilmesinden dolayı "uykudan feragat ettiren lezzet" olarak adlandırılan büryan kebabı, Siirt'te yaylada otlayan sütten kesilmiş kuzu eti ile hazırlanıp 3 metre derinliğinde ve 1 metre çapındaki tandırda buharda pişiriliyor.
Siirt Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkan Vekili Fuat Özgür Çalapkulu, komşu iki il arasında yıllardır "büryan" rekabeti olduğunu belirtti.
Çalapkulu, "Tescil belgesini 2003 yılında aldık. Türk Patent ve Marka Kurumundan tescil belgesini alarak büryanın Siirt'e ait olduğunu tescillemiş olduk. Değerli kardeşlerimiz kızmasınlar büryan Siirt'indir." dedi.
Bitlis
Bitlis'te tarihi çok eskilere dayanan büryan kebabının, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde de Revan Seferi sırasında kente gelen 4. Murat'a ikram edildiği belirtiliyor.
Kentte gece 03.00'te kancalarla 2,5 metre derinliğinde özel yapılmış tandırlara sarkıtılan erkek keçi (hevir) eti, ağzı demir kapakla kapatılarak etrafı çamurla sıvanan tandırda bulunan bakır kazanlarda su buharıyla iki saat pişiriliyor. Büryan kebabı sabahın erken saatlerinde servise hazır hale getiriliyor.
Herhangi bir baharat kullanılmayan büryan, bölge halkının yanı sıra kente gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerden de talep görüyor.
Bitlis TSO Başkanlığının girişimleriyle geçen yıl Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaretle tescillenen büryan kebabı, yemek kültürüyle ön plana çıkan Bitlis'teki lezzetlerin başında geliyor.
Büryan kebabının Bitlis'e ait olduğunu iddia eden ustalar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, büryan kebabına verilen tescili Siirt'ten çok Bitlis'in hak ettiği görüşünde.
Bitlis Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Şahin Irgıt, büryan kebabının Bitlis'e ait olduğunu belirterek, büryan ustalarının kendilerini bu alanda kanıtladığını söyledi.
Irgıt, "Siirt ilçemizdi. İl olduktan sonra büryanı kendilerine özgü yapıyorlar ama büryan Bitlis'in. Bunu kanıtlamışız ve Türkiye biliyor. Büryan kebabı Bitlis'ten Siirt'e gitmiştir. Siirt ilçemiz olduğunda da bu yemek ilimizde pişiyordu." diye konuştu.
Bitlis ve Siirt büryanı arasında bazı farklılıklar bulunduğunu anlatan Irgıt, Bitlis'te etin tuzlandığını, Siirt'e ise tuzlanmadığını ifade etti. AA