ERZURUM'da okul servis şoförünün yaramazlık yapan çocukların korkup uslu durması için ani fren yapması sonucu arka taraftan öne doğru fırlayan ortaokul öğrencisi Yaren Tağı'nın (11) elmacık kemiğinde, çarpma nedeniyle 4 santim kesik oluştu. Küçük kızın kanayan yarasına bakan servis şoförü, "Git baban halleder" diyerek Yaren Tağı'yı evinin önünde bırakıp gitti. Aile, şoför ve öğrenci servisi hakkında suç duyurusunda bulundu.
Olay, 13 Kasım günü saat 15.00 sıralarında merkez Aziziye ilçesinin Dadaşkent semtinde meydana geldi. 19 Mayıs Ortaokulu birinci sınıf öğrencisi Yaren Tağı, okuldan çıkıp kendisini eve götüren servisine bindi. Evlerine yaklaştıkları sırada iddiaya göre, serviste yaramazlık yapan çocukların korkup uslu durması için şoför hem bağırıp, hem de ani bir fren yaptı. Bu sırada servisin arkasında bulunan Yaren Tağı ön tarafa fırladı. Yüzünü çarpan Tağı'nın elmacık kemiğinde 4 santim kesik oluştu. Üzeri kanlar içinde kalan Yaren Tağı ağlamaya başladı. Küçük kızı yanına çağırıp yarasına bakan servis şoförü, "Git baban halleder" diyerek evinin önünde bırakıp gitti. Servisten aynı binada oturduğu arkadaşı ile birlikte inen Yaren Tağı'nın ağlama seslerini duyup dışarı çıkan anne Derya Tağı, kızını kanlar içinde görünce ne yapacağını şaşırdı. Komşularının da yardımı ile kendini toparlayan anne Tağı eşi Eren Tağı'ya haber verdi. Kısa sürede eve gelen baba Tağı, kızını hastaneye götürdü.
BU İNSANLIK OLAMAZ
Yaşadıkları olayın hem kızlarının, hem de kendilerinin psikolojisini bozduğunu söyleyen evli 2 çocuk babası Eren Tağı, servis şoförü ve öğrenci servisi hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na giderek şikâyetçi olduklarını söyledi. Kızını başka bir servise verdiğini söyleyen baba Eren Tağı (33), "Böyle bir şey olamaz. Servis şoförün yaralanan kızımı hemen hastaneye götürmeli ya da ambulansa haber vermeliydi. Kızımın yaralı olmasına rağmen diğer öğrencileri evlerine bırakmaya devam ediyor. Yarasına bakıp, 'Git baban halleder' diyerek evin önünde bırakıp gidiyor. Bu insanlık olamaz. Çocuklarımızı bunlara teslim etmemeliyiz. Telefonla konuştuğumda, 'Önüme aniden kedi çıkınca frene bastım' diyor. Servisteki tüm çocuklar ise, 'Hem bağırıp, hem de frene basarak bizi korkutmak istedi ve bunu daha önce de yapıyordu' diyorlar. Serviste eksiklikler var. Hostes bulunmuyor, kamera yok, emniyet kemerleri de arızalıymış. Ama bizim olaydan sonra yaptırmışlar. Çocuklarımızı teslim ettiğimiz okul servislerinin çok iyi denetlenmesini istiyoruz. Kaza sırasında kızımın elmacık kemiğinde doku kaybı oluşmuş. Bu süre zarfı içerisinde herhangi bir müdahale yapamıyorlar. Yaşı küçük olduğundan dolayı doktorlar belki bir iki sene içerisinde cerrahi bir operasyon geçirebileceğini söyledi" diye konuştu.
İZ KALMASINDAN KORKUYORUZ
Kızını kapının önünde kanlar içerisinde gördüğünde dünyanın başına yıkıldığını söyleyen anne Derya Tağı ise (28), "Kızım öğlen 15.00'te eve geldiğinde ağlama sesiyle dış kapıyı açtım. Yanında arkadaşı Yare'nin kolunu tutup ve ona sürekli 'sakin ol' diye bağırıyordu. Sonra ben bakınca okul üniforması dahil her şeyinin kanlar içinde olduğunu gördüm. Kızım gözlük kullandığı için kanın gözünden geldiğinden endişelendim. Sonra komşular toplanınca kızımın yüzünde yara açıldığını gördüm. Eşimi aradım, geldiğinde hastaneye götürdü. Doktorlar müdahale etti ve polis ifademizi aldı. Kızımın bir aydır yüzü sargıdaydı. Şimdi de sabah, öğlen ve akşam olmak üzere günde 3 kez krem sürüyoruz. Yaklaşık 3 ay bu şekilde devam edecek. Üç ay sonra da doktorlar ye estetik müdahale olacağını söylediler. Estetik müdahalede de iz kalacakmış. 18 yaşından sonra lazerle temizlenirse büyük bir ihtimal geçebilir diyorlar, ama o da kesin değil. Şu an doktorların vereceği kararı bekliyoruz. Kızım gözünde tembellik vardı ve İstanbul'da özel hastanede tedavi görüyordu. İyileşmekte olan bu hastalığı kaza nedeniyle geriledi" dedi.
CANIM ÇOK YANDI
Servis şoförünün frene basması ile bir kuş gibi öne uçtuğunu söyleyen Yaren Tağı da, "Arkadaşlarım arkada kavga ediyorlardı. Servisçi bize bağırdı. Arkadaşlarımı ayırmak için ayaktaydım. Sonra servisçi bağırıp frene bastı. Ben de öne uçtum. Her yerim kan içindeydi. Yanağım çok acıyordu. Servis şoförü yarama bakıp, 'Git baban halleder' dedi. Arkadaşımla birlikte servisten inip eve geldim" diye konuştu. DHA
Olay, 13 Kasım günü saat 15.00 sıralarında merkez Aziziye ilçesinin Dadaşkent semtinde meydana geldi. 19 Mayıs Ortaokulu birinci sınıf öğrencisi Yaren Tağı, okuldan çıkıp kendisini eve götüren servisine bindi. Evlerine yaklaştıkları sırada iddiaya göre, serviste yaramazlık yapan çocukların korkup uslu durması için şoför hem bağırıp, hem de ani bir fren yaptı. Bu sırada servisin arkasında bulunan Yaren Tağı ön tarafa fırladı. Yüzünü çarpan Tağı'nın elmacık kemiğinde 4 santim kesik oluştu. Üzeri kanlar içinde kalan Yaren Tağı ağlamaya başladı. Küçük kızı yanına çağırıp yarasına bakan servis şoförü, "Git baban halleder" diyerek evinin önünde bırakıp gitti. Servisten aynı binada oturduğu arkadaşı ile birlikte inen Yaren Tağı'nın ağlama seslerini duyup dışarı çıkan anne Derya Tağı, kızını kanlar içinde görünce ne yapacağını şaşırdı. Komşularının da yardımı ile kendini toparlayan anne Tağı eşi Eren Tağı'ya haber verdi. Kısa sürede eve gelen baba Tağı, kızını hastaneye götürdü.
BU İNSANLIK OLAMAZ
Yaşadıkları olayın hem kızlarının, hem de kendilerinin psikolojisini bozduğunu söyleyen evli 2 çocuk babası Eren Tağı, servis şoförü ve öğrenci servisi hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na giderek şikâyetçi olduklarını söyledi. Kızını başka bir servise verdiğini söyleyen baba Eren Tağı (33), "Böyle bir şey olamaz. Servis şoförün yaralanan kızımı hemen hastaneye götürmeli ya da ambulansa haber vermeliydi. Kızımın yaralı olmasına rağmen diğer öğrencileri evlerine bırakmaya devam ediyor. Yarasına bakıp, 'Git baban halleder' diyerek evin önünde bırakıp gidiyor. Bu insanlık olamaz. Çocuklarımızı bunlara teslim etmemeliyiz. Telefonla konuştuğumda, 'Önüme aniden kedi çıkınca frene bastım' diyor. Servisteki tüm çocuklar ise, 'Hem bağırıp, hem de frene basarak bizi korkutmak istedi ve bunu daha önce de yapıyordu' diyorlar. Serviste eksiklikler var. Hostes bulunmuyor, kamera yok, emniyet kemerleri de arızalıymış. Ama bizim olaydan sonra yaptırmışlar. Çocuklarımızı teslim ettiğimiz okul servislerinin çok iyi denetlenmesini istiyoruz. Kaza sırasında kızımın elmacık kemiğinde doku kaybı oluşmuş. Bu süre zarfı içerisinde herhangi bir müdahale yapamıyorlar. Yaşı küçük olduğundan dolayı doktorlar belki bir iki sene içerisinde cerrahi bir operasyon geçirebileceğini söyledi" diye konuştu.
İZ KALMASINDAN KORKUYORUZ
Kızını kapının önünde kanlar içerisinde gördüğünde dünyanın başına yıkıldığını söyleyen anne Derya Tağı ise (28), "Kızım öğlen 15.00'te eve geldiğinde ağlama sesiyle dış kapıyı açtım. Yanında arkadaşı Yare'nin kolunu tutup ve ona sürekli 'sakin ol' diye bağırıyordu. Sonra ben bakınca okul üniforması dahil her şeyinin kanlar içinde olduğunu gördüm. Kızım gözlük kullandığı için kanın gözünden geldiğinden endişelendim. Sonra komşular toplanınca kızımın yüzünde yara açıldığını gördüm. Eşimi aradım, geldiğinde hastaneye götürdü. Doktorlar müdahale etti ve polis ifademizi aldı. Kızımın bir aydır yüzü sargıdaydı. Şimdi de sabah, öğlen ve akşam olmak üzere günde 3 kez krem sürüyoruz. Yaklaşık 3 ay bu şekilde devam edecek. Üç ay sonra da doktorlar ye estetik müdahale olacağını söylediler. Estetik müdahalede de iz kalacakmış. 18 yaşından sonra lazerle temizlenirse büyük bir ihtimal geçebilir diyorlar, ama o da kesin değil. Şu an doktorların vereceği kararı bekliyoruz. Kızım gözünde tembellik vardı ve İstanbul'da özel hastanede tedavi görüyordu. İyileşmekte olan bu hastalığı kaza nedeniyle geriledi" dedi.
CANIM ÇOK YANDI
Servis şoförünün frene basması ile bir kuş gibi öne uçtuğunu söyleyen Yaren Tağı da, "Arkadaşlarım arkada kavga ediyorlardı. Servisçi bize bağırdı. Arkadaşlarımı ayırmak için ayaktaydım. Sonra servisçi bağırıp frene bastı. Ben de öne uçtum. Her yerim kan içindeydi. Yanağım çok acıyordu. Servis şoförü yarama bakıp, 'Git baban halleder' dedi. Arkadaşımla birlikte servisten inip eve geldim" diye konuştu. DHA