Şener'in son zamanlarda devlet kurumlarında yaşanan aksaklıkları dile getirdiği yazısı şöyle;
Sevda ve Cihat, Pusula’da teşekkür ilanı yayınlamalı...
Bizi öldürebilirdiniz de, öldürmediğiniz için size minnettarız!
Şiddet sarmalı, öyle hırçın bir dalgaya dönüştü ki sonunda toplumu dövmeye başladı.
Başınızı hangi yöne çevirseniz çevirin dört bir yanda şiddet var.
Sokakta…
Hastanede…
Adliyede…
Çarşıda-pazarda…
Camide…
En salgın halde olanı da, kadın cinayetleri…
Türkiye, adeta “Vahşi Batıya” döndü!
Neredeyse herkes “dolu”
Ya bıçak ya da silah… Olmadı beyzbol sopası!
Türkiye’de satılan beyzbol sopası sayısı, Amerika’da şaşkınlık uyandırmış.
Beyzbol maçı yok ama sopası çok!
Şiddeti içleştiren bir anlayış toplumsal yapıya dönüştü. Kurumsallaştı adeta!
Doktoru hastanede, garsonu restoranda, tezgahtarı mağazada, taksiciyi aracında darp eden yahut öldüren şiddet meftunları, elbette ki gazeteciyi pas geçecek değildi!
Geçmedi de nitekim…
Kuzey Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’nda (KUDAKA) kendini gösterdi bu sefer de…
Pusula gazetesinden meslektaşlarım Sevda Güneş İncesu ve eşi Cihat İncesu, KUDAKA’da düşürüldükleri pusuda saldırıya uğradılar.
Kurum avukatının, “… buyurun gelin size ekran başında durumu izah edelim” daveti üzerine KUDAKA’ya giden meslektaşlarım, burada akla ziyan bir muameleye maruz kalıyor, o da yetmiyor ağır bir şekilde darp ediliyorlar.
Kamu kurumu değil de sanki mafya babasının ofisi…
Tek suçları(!) haber yapmak, soru sormak…
Cevap vermek yerine tekme tokat dalıyorlar!
O meslektaşlarımın haberi size göre yalan ve yanlışsa eğer mahkemeye gidin…
Resmi kurumda gazeteciyi darp etmek de neyin nesi?
Dedik ya şiddet, geçer akçe oldu bu ülkede…
Çocukların minik kavgasına dahil olan aileleri birbirlerinin üzerlerine kurşun yağdırdı: Dört ölü var.
Sevda ile Cihat yılların tecrübeli gazetecileri…
Böylesi kritik bir süreçte asla ellerinde sağlam belgeler olmadan iddialı haber yapmazlar.
Geçenlerde bir basın toplantısında AK Parti İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu’na bir soru sormuştum.
Demiştim ki, “…sayın başkan son zamanlarda bu şehirde bazı kamu kurumlarında vatandaşa karşı ciddi biçimde kötü muamele yapılıyor.”
İşte tam da anlatmak istediğim Sevda ile Cihat’ın maruz kaldığı o durumdu.
Bu şehirde bazı kurumların başındaki kişiler, kendilerini müstemleke valisi, şehir halkını da esirleri olarak görüyor!
Elbette ki AK Partili önde gelenler bu muameleden muaf! Onlara tüm kapılar ardına kadar açık…
Yanlış hem de ölümcül derecede yanlış bir gidişat.
İbn-i Haldun’un dediği gibi, “Devletleri yoksulluk değil, adaletsizlik yıkar.”
Ne oldu bize… Hangi ara tutsağı olduk bu şiddetin?
Konuşmuyor, dövüşüyoruz.
Tartışmıyor, birbirimizi öldürüyoruz.
Niye gözün üstünde kaşın var noktasındayız!
Cezaevleri hınca hınç dolu olduğu için savcılar da hakimler de şu taktiği izliyor:
Darp edilen kimse eğer ölmediyse, darp edenlere tutuklama yok!
KUDAKA’daki o darpçı memurlar da göreceksiniz ki tutuklanmayacaklar.
Çünkü:
Sevda ile kocası Cihat nasılsa ölmediler!
Ağlanacak halimize gülüyoruz.
Bence Sevda ve Cihat öldürülmedikleri için Pusula gazetesinde teşekkür ilanı yayınlamalılar!
Nesrin DEMİR
Adı ak parti ama adamcılık,torpil,ve adam kayırma iddiaları ile gündemden düşmüyor.Erzurum da ki oy kaybı ne ile açıklanabilir.her devrim adamları da ak Parti'nin yandaşı oldular.ben 19 yıl üye olduğum bu partiden o sebeple ayrıldım.kamu kurumunda iş yaptırmak zor,ama para yatırmaya git en öndesin.liyakat,bulunduğu yeri hak ederek işgal etmek,makam koltuğunun hakkını vermek bunlar mesuliyet ve yürek ister.cumhurbaskani Erdoğan herkesin başına bir polis dikecek halı yok.ondan sonra millet niye cjp ye, başka partiye oy verdi diye kafa yormayın.erdogan giderse siz de bitiginiz gündür.bu acı ama gerçekleri hepiniz de biliyorsunuz,ama ye kürküm ye hesabı
ALLAHIM SENDEN PARA ARSA MEVKİ MAKAM İSTEMİYORUM.SADECE İLAHİ ADALETİNİ İSTİYORUM..İLAHİ ADALETİN OLMADIMI HABİBİNDE ÜZÜLÜR YARABBİ....HABİBİN HÜRMETİNE YARABBİ ..AMİN
HZ ÖMER SEFERDEN GELİR..BİR YAHUDİ DERKİ YA ÖMER SENİN ADAMLARIN BENİM ARSAMA MESCİT YAPTILAR..HZ ÖMER DERKİ PARASINI VERMEDİLERMİ PARASINI VERDİLER AMA GÖNLÜM YİNEDE RAZI DEĞİL YA ÖMER DER...İLAHİ ADALETİN YERYÜZÜNDEKİ TEMSİLCİSİ HZ ÖMER ADAMLARINA DERKİ MADEM ADAM RAZI DEĞİL DERHAL YIKIN MESCİDİ...YAHUDİ DER HAYIR YA ÖMER BEN SENİN ADALETİNİ ÖLÇMEK İÇİN DEDİM NE GÜZEL ADALETMİŞ...DER ODA MÜSLÜMAN OLUR...İŞDE İLAHİ ADALET BU...BİR GÜN MUTLAKA BU ADALET GELECEK...BURDAKİ ALINACAK DERS DEMEKKİ ADALET MESCİDİN ÜSTÜNDE İMİŞ...HZ ALİ DE DEMİŞKİ ADALETSİZ İNSANLARIN DİNİ DE YOKTUR..İLAHİ ADALET İLAHİ ADALET..İLAHİ ADALET...AMA BUGUN AMA YARIN CENABI ALLAH BİR GÜN MUTLAKA KENDİ ADALETİ İLE HÜKMEDECEK....HABİBİN HÜRMETİNE YARABBİ..
İYYEKENABUDÜ VE İYYAKENASTAİN...ALLAHIM SADECE SANA KULLUK EDER SADECE SENDEN YARDIM DİLERİM..BİZ NACİZANE KULLARIN ÇARESİZ KALDIK..ADALETSİZ İŞ YAPAN HER KİMSE ONLARIN ÜZERİNDE KENDİ ADALETİNİ UYGULA YARABBİ...HZ ÖMER GİBİLERİNİ MUSHAF BİN UMEYR GİBİLERİNİ YOLLA YARABBİ..İLAHİ ADALETİN ÜSTÜNDE BAŞKA ADALET OLMADIĞINI ADALETSİZ İNSANLARA BİLDİR YARABBİ...AMİN.....AMİN DİYEN DİLLER NARI CEHENNEMDEN AZAD OLA...SELAM VE DUA İLE...