1877 Yılının Kasım ayı…
Erzurum’u kollayan, savunan ve kentin güvencesi Aziziye ve Mecidiye tabyalarında sessizlik hâkim…
Sükunet 8 Kasım gecesi yerini çığlığa bırakıyor…
Aziziye içindeki Ermeni askerlerle temasa geçen ve parolayı alan Ruslar, tabyaların kapılarını açtırıyor ve içeri süzülüyorlar…
Kendilerinin de Osmanlı askeri olduklarını, Çobanlı Tabyasından geldiklerini söyleyen Ruslar, Aziziye’nin içine girmeyi başarıyor; durum anında fark edilince boğaz boğaza bir mücadele başlıyor.
Ruslar’ın asıl hedefi Komutan Ahmet Muhtar Paşa’yı esir etmektir…
Ancak Paşa, bu günkü Ağır Bakım Atelyelerinin bulunduğu Firdevsoğlu Kışlasındadır ve kendisine Aziziye’nin baskına uğradığı, kaybın büyük olduğu haberi iletilir.
Sabah namazı ile Erzurum’un camilerinde Sala’lar verilir ve ;
‘Ey Erzurumlular! Ey ahali! Moskof, Aziziye’yi bastı. Allah’ını seven, eli silâh tutan herkes, askerimizin yardımına koşsun! Vatanını seven yetişsin!’ çağrısı yapılır.
Bunu duyan Erzurumlular, ellerine geçirdikleri kılıç, silah, balta, bıçak, sopa; ne buldularsa onunla yürüdüler düşman üstüne yüceden yüceden…
Yüreklerinde bir katre dahi korku yoktu…
Biliyorlardı ki, Moskof Aziziye’yi ele geçirmekle mukaddes bildikleri bütün değerleri ayaklar altına alacaktı.
Artık ha ölüm, ha yaşamak; yoktu bir farkı…
*
Bir yanda geceden beri yaralı bir halde savaşan Tabya Komutanı Bahri Bey, öte yanda henüz taze bir gelin Nene Hatun,
daha çocuk yaşta babasını Osmanlı’nın uzak cephelerinde şehit vermiş 12’lik Yakup…
Hepsinin kafasında, yüreğinde tek bir hedef var…
Ruslar’ı püskürtmek…
Son çare Ruslar’ın işgal ettiği yerlere top atışı yapmaktır…
Mecidiye’den Aziziye top atışına tutulur...
Hedef sağ kalan bir Mehemetçik’in bulunduğu ve işaret ettiği mahaldir...
Tabyalar yıkılır ama Ruslar da püskürtülür...
*
Ruslar, gün sonunda Vank Deresi istikametinde çekilir ancak arkalarında kan gölü bırakarak…
En büyük kayıp 2 ve 3 nolu Aziziye Tabyalarında yaşanır…
Burada Tokat’tan gelen bir Müfreze, son erine kadar şehâdet şerbetini içer…
9 Kasım günü 1300 askerimizle birlikte halktan yaklaşık 500 kişi şehit olur…
Ruslar’ın kaybı ise yaklaşık 2500 kişidir…
*
Aziziye ve Mecidiye tabyalarının bulunduğu alan binlerce şehidimizin kanları ile can verdiği topraktır…
Türk Tarihinde öylesi yerler vardır ki, tarihin altın sayfalarında ışıl ışıl parlar ve hatıraları gururla birlikte yürekleri burkar…
Bizim yöremizde Allahuekber ve Tabyalar işte böylesi kutsal mekanlardır.
Oralara adım atığınızda yalnız olmadığınızı hissedersiniz.
Bilir ve duyarsınız ki şehitler sizi gözlemektedir.
İşte yarın, o ruhları sabahın tan vaktinde ziyaret etme, onlarla Kur’an dinleme ve Ruhlarına Fatiha gönderme günüdür…
*
Erzurumlular, Türkiye’nin dört bir yanından gelip Tabyalarda vatani görevini yapıp, evine, ocağına ulaşamayan, kanını bu topraklara döken ve buranın ebedi muhafızı olan Ecdad’la buluşuyor.
Coğrafyayı Vatan yapan Şehitlerimiz, Ruhunuz Şad olsun…
8 Kasım 2021/ Pusula
Erzurum’u kollayan, savunan ve kentin güvencesi Aziziye ve Mecidiye tabyalarında sessizlik hâkim…
Sükunet 8 Kasım gecesi yerini çığlığa bırakıyor…
Aziziye içindeki Ermeni askerlerle temasa geçen ve parolayı alan Ruslar, tabyaların kapılarını açtırıyor ve içeri süzülüyorlar…
Kendilerinin de Osmanlı askeri olduklarını, Çobanlı Tabyasından geldiklerini söyleyen Ruslar, Aziziye’nin içine girmeyi başarıyor; durum anında fark edilince boğaz boğaza bir mücadele başlıyor.
Ruslar’ın asıl hedefi Komutan Ahmet Muhtar Paşa’yı esir etmektir…
Ancak Paşa, bu günkü Ağır Bakım Atelyelerinin bulunduğu Firdevsoğlu Kışlasındadır ve kendisine Aziziye’nin baskına uğradığı, kaybın büyük olduğu haberi iletilir.
Sabah namazı ile Erzurum’un camilerinde Sala’lar verilir ve ;
‘Ey Erzurumlular! Ey ahali! Moskof, Aziziye’yi bastı. Allah’ını seven, eli silâh tutan herkes, askerimizin yardımına koşsun! Vatanını seven yetişsin!’ çağrısı yapılır.
Bunu duyan Erzurumlular, ellerine geçirdikleri kılıç, silah, balta, bıçak, sopa; ne buldularsa onunla yürüdüler düşman üstüne yüceden yüceden…
Yüreklerinde bir katre dahi korku yoktu…
Biliyorlardı ki, Moskof Aziziye’yi ele geçirmekle mukaddes bildikleri bütün değerleri ayaklar altına alacaktı.
Artık ha ölüm, ha yaşamak; yoktu bir farkı…
*
Bir yanda geceden beri yaralı bir halde savaşan Tabya Komutanı Bahri Bey, öte yanda henüz taze bir gelin Nene Hatun,
daha çocuk yaşta babasını Osmanlı’nın uzak cephelerinde şehit vermiş 12’lik Yakup…
Hepsinin kafasında, yüreğinde tek bir hedef var…
Ruslar’ı püskürtmek…
Son çare Ruslar’ın işgal ettiği yerlere top atışı yapmaktır…
Mecidiye’den Aziziye top atışına tutulur...
Hedef sağ kalan bir Mehemetçik’in bulunduğu ve işaret ettiği mahaldir...
Tabyalar yıkılır ama Ruslar da püskürtülür...
*
Ruslar, gün sonunda Vank Deresi istikametinde çekilir ancak arkalarında kan gölü bırakarak…
En büyük kayıp 2 ve 3 nolu Aziziye Tabyalarında yaşanır…
Burada Tokat’tan gelen bir Müfreze, son erine kadar şehâdet şerbetini içer…
9 Kasım günü 1300 askerimizle birlikte halktan yaklaşık 500 kişi şehit olur…
Ruslar’ın kaybı ise yaklaşık 2500 kişidir…
*
Aziziye ve Mecidiye tabyalarının bulunduğu alan binlerce şehidimizin kanları ile can verdiği topraktır…
Türk Tarihinde öylesi yerler vardır ki, tarihin altın sayfalarında ışıl ışıl parlar ve hatıraları gururla birlikte yürekleri burkar…
Bizim yöremizde Allahuekber ve Tabyalar işte böylesi kutsal mekanlardır.
Oralara adım atığınızda yalnız olmadığınızı hissedersiniz.
Bilir ve duyarsınız ki şehitler sizi gözlemektedir.
İşte yarın, o ruhları sabahın tan vaktinde ziyaret etme, onlarla Kur’an dinleme ve Ruhlarına Fatiha gönderme günüdür…
*
Erzurumlular, Türkiye’nin dört bir yanından gelip Tabyalarda vatani görevini yapıp, evine, ocağına ulaşamayan, kanını bu topraklara döken ve buranın ebedi muhafızı olan Ecdad’la buluşuyor.
Coğrafyayı Vatan yapan Şehitlerimiz, Ruhunuz Şad olsun…
8 Kasım 2021/ Pusula