Tarımsal nüfusun giderek yaşlanmasının gelecek için büyük tehlike oluşturduğuna dikkat çeken Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. Vahap Yağanoğlu, bu durumun üretim ve verimlilik kaybı, işgücü yetersizliği, tarım arazilerinin terk edilmesi, teknolojiye adaptasyon zorlukları ve kırsal kesimin yoksullaşması gibi sorunları beraberinde getirdiğini ifade etti. Sorunun çözümü doğrultusunda gençlerin tarıma kazandırılması gerektiğini belirten Yağanoğlu, yeni nesil çiftçilerin teşvik edilmesinin önemine dikkat çekti. Vahapoğlu ayrıca atılacak adımlar noktasında tarımsal eğitimin geliştirilmesi, tarımsal teknolojinin yaygınlaştırılması ve kırsal kesimde yaşam koşullarının iyileştirilmesi önerilerini sıraladı.
Tarımın geleceği tehdit altında
Tarım nüfusunun giderek yaşlandığını kaydeden Yağanoğlu, “Tarım, insanlığın varoluşundan bu yana temel geçim kaynaklarından biri olmuştur. Ancak, küresel nüfus artışı, iklim değişikliği ve kentleşme gibi faktörler tarımın geleceğini tehdit etmektedir. Bu tehditlerden biri de tarım nüfusunun yaşlanmasıdır. Dünya genelinde tarım nüfusu giderek yaşlanmaktadır. Örneğin, ABD'de 1980'lerde ortalama çiftçi yaşı 50 iken, günümüzde 60 seviyelerindedir. Türkiye'de ise 2021 verilerine göre, çalışan 65 yaş üstü nüfusun yüzde 64,2'si tarım sektöründe çalışıyor. Yapılan bir araştırmada; Araştırma kapsamındaki çiftçilerin yaklaşık yüzde 56’sı tarımsal faaliyetlere devam etmek istemediğini ve yaklaşık yüzde 58’i kendilerinden sonra çocuklarının ve/veya yakınlarının tarımsal faaliyete devam etmeyeceğini ifade ediyor” diye konuştu.
Yeni nesil çiftçilere teşvik
Genç çiftçilere yönelik destek programları oluşturularak yeni nesil çiftçilerin teşvik edilmesi gerektiğini belirten Yağanoğlu, “Tarım nüfusunun yaşlanması, tarımda bir dizi soruna yol açmaktadır. Bu sorunlar arasında üretim ve verimlilik kaybı, işgücü yetersizliği, tarım arazilerinin terk edilmesi, teknolojiye adaptasyon zorlukları ve kırsal kesimin yoksullaşması sayılabilir. Bu sorunları çözmek ve geleceğin tarımını inşa etmek için atılması gereken adımlar vardır. Bu adımlar arasında gençlerin tarıma kazandırılması, tarımsal eğitimin geliştirilmesi, tarımsal teknolojinin yaygınlaştırılması ve kırsal kesimde yaşam koşullarının iyileştirilmesi yer almaktadır. Gençlerin tarıma kazandırılması, tarım sektörünün sürdürülebilirliği için en önemli adımlardan biridir. Bu konuda tarım eğitimi ve teşvikler yoluyla gençlerin tarıma ilgisini çekmek gerekir. Genç çiftçilere yönelik destek programları oluşturularak yeni nesil çiftçilerin teşvik edilmesi gerekmektedir” dedi.
Çiftçilikte dijital dönüşüme geçilmeli
Yağanoğlu, “Tarımsal eğitimin geliştirilmesi, tarım sektörünün verimliliğini ve rekabet gücünü artıracaktır. Bu konuda tarımsal eğitimin içeriğinin güncellenmesi ve uygulamaya yönelik olması gerekmektedir. Çiftçilikte dijital dönüşüme geçilmeli, akıllı tarım uygulamalarına başlanılmalıdır. Tarımsal teknolojinin yaygınlaştırılması, tarım üretimini ve verimliliğini artıracaktır. Bu konuda tarım makinelerinin ve ekipmanlarının uygun fiyata ve kolay temin edilebilir olması gerekmektedir. Kırsal kesimde yaşam koşullarının iyileştirilmesi, kırsal nüfusu tarıma tutunduracak ve tarım sektörünün sürdürülebilirliğini sağlayacaktır. Bu konuda kırsal kesimde altyapının geliştirilmesi, sosyal hizmetlerin yaygınlaştırılması ve kırsal istihdam olanaklarının artırılması gerekmektedir. Yaşlı çiftçilere yönelik sosyal güvenlik ve sağlık hizmetlerinin artırılması gerekmektedir. Bu, emeklilik dönemlerinde daha iyi bir yaşam kalitesi sağlayabilir. Sonuç olarak, tarım nüfusunun yaşlanması, tarımın geleceğini tehdit eden önemli bir sorundur. Bu sorunu çözmek ve geleceğin tarımını inşa etmek için atılması gereken adımlar vardır. Bu adımlar, gençlerin tarıma kazandırılması, tarımsal eğitimin geliştirilmesi, tarımsal teknolojinin yaygınlaştırılması ve kırsal kesimde yaşam koşullarının iyileştirilmesidir” ifadelerine yer verdi.
Nesrin DEMİR