Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde 33 yıl önce PKK’lı teröristlerin katliamından 3 yaşındaki kızı Hasret’i sırtında 2’nci kattan atlayarak kurtaran anne Besna Boz, eşinin ve yakınlarının acısını unutamıyor.
Yüksekova ilçe merkezine yaklaşık 50 kilometre uzaklıktaki İkiyaka köyünde, 24 Kasım 1989’da terör örgütü PKK, en büyük ve acımasız sivil katliamlarından birini yaptı. PKK’lı teröristlerce 33 yıl önce katledilen 28 kişinin acısı tazeliğini korurken, olayın tanıkları yaşanan o katliamları gözyaşları arasında anlattı. PKK’lı teröristler tarafından yapılan katliamın canlı tanığı olan Besna Boz, kızını o katliamda nasıl kurtardığını gözyaşları arasında anlattı.
Saldırıda bacağından yaralanan Besna Boz, teröristler eve girdiğinde un torbalarının arkasına gizlendiklerini, engelli olan kayınvalidesinin ise saklanamadığını ve teröristlerin köy halkını kurşunlara dizdiğini söyledi. 33 yıl önce yaşanan katliamı gözyaşları içerisinde anlatan Besna Boz, “Akşam namazı olacaktı. O zaman da düğünümüz vardı ve hazırlıklarını yapıyorduk. Ben odaya geçerek, makineyi çalıştırıp elbise diktim. Diker dikmez silah sesleri başladı, hepimiz korktuk. Benimde kızım o zaman 3 yaşındaydı. Tam kardeşime bakacaktım ki, onlar evimize bir roket attılar. Tekrar attılar. Ben bu sefer kızıma dönerek ona koştum. Kızımı sırtıma aldım. Eltimin de çocuğu biraz hastaydı o zaman. Hemen biz de un torbalarının arkasına saklandık. Kapıya vurarak içeriye girdiler. Artık babamlara ne oldu, onlardan haber alamadım. Benim kaynanam da hastaydı, kalkamıyordu. Un torbalarının arkasında kayınvalidemi görünce hemen küfrederek çıkmasını istediler. Eşimi ve kayınvalidemi salona aldılar. ‘Sıraya dizip öldürelim artık bunları’ dediler. Kızım da sırtımdaydı ve ben de un torbalarının arkasındayım. Ateş etmeleriyle hepsini orada öldürdüler. Ben o korkuyla kızımı sırtıma alarak hemen 2’nci kattan atladım ve kaçtım. Düşer düşmez ayağımdan yaralandım. Ardımdan ateş açıp durdular. Ben kaçtığımda çok karanlıktı ve yağmur yağıyordu. Bir ara düştüm. Kesin bu sefer yakalandım dedim. Elimi gezdirdim taşa değmişim tekrar yola devam ettim. Baktım bir tane adamın sesi geliyor. ‘Ahmet amca ben yaralıyım’ dedim. O da bana ‘Bir şeyin yok, rahat ol’ dedi. Orada bir evde saklandık ve sonra kaçmayı başardık. Ama ailemin tüm fertlerini orada öldürdüler" dedi.
"Babamın üzerindeki siyah battaniye hafızamda"
“Ben hala babamın öldüğü yaştayım” diyen Besna Boz’un kızı Hasret Duman ise “Annem bana anlattığında hala o olayı yaşıyormuşum gibi oluyorum. Ben o zaman küçüktüm. Annemin anlattıklarına göre kapımızı yumrukluyorlar, tüfeğin arka kısmını babamın göğsüne vuruyorlar ve babam düşüyor. Bana doğru geliyorlar. Annemin benim üzerime fistanları atması ve beni sırtına alıp kurtarması. Ben bu acıyı ölünceye kadar hep yaşayacağım. Onlar çocukların üzerine yanıcı madde dökerek öldürdüler. Ben hep babamın öldüğü yaşta kaldım. Sadece ben değil, keşke tüm çocuklar kurtulsaydı. Çocukları un torbalarının içinde yaktılar. Ben şu an amcama baba diyorum. Bu acı zor. Allah bir daha yaşatmasın. Bana babamın yanık resmini gösterdiler ve ben ölünceye kadar o yaşta olacağım” ifadelerini kullandı. iha
Yüksekova ilçe merkezine yaklaşık 50 kilometre uzaklıktaki İkiyaka köyünde, 24 Kasım 1989’da terör örgütü PKK, en büyük ve acımasız sivil katliamlarından birini yaptı. PKK’lı teröristlerce 33 yıl önce katledilen 28 kişinin acısı tazeliğini korurken, olayın tanıkları yaşanan o katliamları gözyaşları arasında anlattı. PKK’lı teröristler tarafından yapılan katliamın canlı tanığı olan Besna Boz, kızını o katliamda nasıl kurtardığını gözyaşları arasında anlattı.
Saldırıda bacağından yaralanan Besna Boz, teröristler eve girdiğinde un torbalarının arkasına gizlendiklerini, engelli olan kayınvalidesinin ise saklanamadığını ve teröristlerin köy halkını kurşunlara dizdiğini söyledi. 33 yıl önce yaşanan katliamı gözyaşları içerisinde anlatan Besna Boz, “Akşam namazı olacaktı. O zaman da düğünümüz vardı ve hazırlıklarını yapıyorduk. Ben odaya geçerek, makineyi çalıştırıp elbise diktim. Diker dikmez silah sesleri başladı, hepimiz korktuk. Benimde kızım o zaman 3 yaşındaydı. Tam kardeşime bakacaktım ki, onlar evimize bir roket attılar. Tekrar attılar. Ben bu sefer kızıma dönerek ona koştum. Kızımı sırtıma aldım. Eltimin de çocuğu biraz hastaydı o zaman. Hemen biz de un torbalarının arkasına saklandık. Kapıya vurarak içeriye girdiler. Artık babamlara ne oldu, onlardan haber alamadım. Benim kaynanam da hastaydı, kalkamıyordu. Un torbalarının arkasında kayınvalidemi görünce hemen küfrederek çıkmasını istediler. Eşimi ve kayınvalidemi salona aldılar. ‘Sıraya dizip öldürelim artık bunları’ dediler. Kızım da sırtımdaydı ve ben de un torbalarının arkasındayım. Ateş etmeleriyle hepsini orada öldürdüler. Ben o korkuyla kızımı sırtıma alarak hemen 2’nci kattan atladım ve kaçtım. Düşer düşmez ayağımdan yaralandım. Ardımdan ateş açıp durdular. Ben kaçtığımda çok karanlıktı ve yağmur yağıyordu. Bir ara düştüm. Kesin bu sefer yakalandım dedim. Elimi gezdirdim taşa değmişim tekrar yola devam ettim. Baktım bir tane adamın sesi geliyor. ‘Ahmet amca ben yaralıyım’ dedim. O da bana ‘Bir şeyin yok, rahat ol’ dedi. Orada bir evde saklandık ve sonra kaçmayı başardık. Ama ailemin tüm fertlerini orada öldürdüler" dedi.
"Babamın üzerindeki siyah battaniye hafızamda"
“Ben hala babamın öldüğü yaştayım” diyen Besna Boz’un kızı Hasret Duman ise “Annem bana anlattığında hala o olayı yaşıyormuşum gibi oluyorum. Ben o zaman küçüktüm. Annemin anlattıklarına göre kapımızı yumrukluyorlar, tüfeğin arka kısmını babamın göğsüne vuruyorlar ve babam düşüyor. Bana doğru geliyorlar. Annemin benim üzerime fistanları atması ve beni sırtına alıp kurtarması. Ben bu acıyı ölünceye kadar hep yaşayacağım. Onlar çocukların üzerine yanıcı madde dökerek öldürdüler. Ben hep babamın öldüğü yaşta kaldım. Sadece ben değil, keşke tüm çocuklar kurtulsaydı. Çocukları un torbalarının içinde yaktılar. Ben şu an amcama baba diyorum. Bu acı zor. Allah bir daha yaşatmasın. Bana babamın yanık resmini gösterdiler ve ben ölünceye kadar o yaşta olacağım” ifadelerini kullandı. iha