Güneşin yüksekliği ve şehrin boylamını hesaplayarak, güneşin hareketlerinden, mevsimlerin ne zaman başladığını belirledi Dünyanın çapını, bugünkü değere çok yakın olarak keşfeden Biruni, yerkürenin şeklini tespit eden ve yeryüzü ölçümleriyle ilgilenen jeodezinin kurucusu oldu.
Astronomi ve coğrafya ölçümlerinde kullanılan birçok alet geliştirdi. Bunlardan yalnızca piknometre (elementlerin yoğunluğunu ölçen konik şeklinde bir alet), mekanik usturlap (güneş, ay ve yıldızların konumunu belirlemek için kullanılan ölçme aracı) ve bazı harita projeksiyonları (yeryüzünün iki boyutlu düzlemde göstermek için kullanılan model) günümüze kadar ulaştı.
El-Biruni, "El-Asar'il-Bakiye an'il-Kuruni'I Haliye" isimli kitabında, Orta ve yakın Doğu'da kullanılmakta olan takvim sistemlerini göstererek, Hindistan'ın erken orta çağ bilimlerini anlatıp matematik, astronomi ve astrolojinin temellerini attı.
"El-Kanunü'l-Mes'udi" kitabıyla ayrıntılı bir matematiksel coğrafya eseri yazan el-Biruni, "İstihrâc el-Evtâr fî Dâire" adlı kitabında Orta Asya'nın topoğrafyasını belirledi.
"Kitabü'I Cemahir fi Ma'rifeti'l Cevahir"de 50'nin üzerinde mineral, maden, metal, alaşım,porselen gibi maddeler hakkında detaylı bilgiler vererek, her bir maddenin, maddeleri birbirinden ayırt etmeye yarayan özgül ağırlıklarını gösterdi ve ömrü boyunca incelediği bitkileri Kitâbü's-Saydane" isimli kitabında listeleyerek, doğal ilaçların hangi hastalıklara iyi geldiğini kapsamlı bir şekilde anlattı.
Çağları aşan bu dehanın en önemli ilk kitabı El-Asar'il-Bakiye an'il-Kuruni'I Haliyeadını verdiği eserdi. 21 bölümden oluşan eserde, Dünya'nın çapı ve çevresini ölçmek için diagram kavramını 9. Dünya tarihinde ilk kez sezaryenin (abdominal doğum) nasıl yapılacağına bu kitabında yer verdi.
Kendisinden çok sonra gelen Newton, Toricelli, Copernicus, Galileo gibi bilim insanlarına ilham kaynağı oldu. Matematik, astronomi, coğrafya, geometri ve diğer bilim dallarını kullanarak inceledi.
Daha bir yığın örneği aktarmak mümkün, hani kendimizi bilmek ve kendimize güvenmek ile yolun çoğunu aşacağımıza bir inansak. Elbette, ilim ve eğitim var olmak yok olmak meselesidir. Devletin en büyük hedefinin eğitism olduğunu unutmadan, kendimize güvenelim, kim tutabilir ki bizi.
Not: Büyük katkıları için Aybüke’ye teşekkür ediyorum.)
Astronomi ve coğrafya ölçümlerinde kullanılan birçok alet geliştirdi. Bunlardan yalnızca piknometre (elementlerin yoğunluğunu ölçen konik şeklinde bir alet), mekanik usturlap (güneş, ay ve yıldızların konumunu belirlemek için kullanılan ölçme aracı) ve bazı harita projeksiyonları (yeryüzünün iki boyutlu düzlemde göstermek için kullanılan model) günümüze kadar ulaştı.
El-Biruni, "El-Asar'il-Bakiye an'il-Kuruni'I Haliye" isimli kitabında, Orta ve yakın Doğu'da kullanılmakta olan takvim sistemlerini göstererek, Hindistan'ın erken orta çağ bilimlerini anlatıp matematik, astronomi ve astrolojinin temellerini attı.
"El-Kanunü'l-Mes'udi" kitabıyla ayrıntılı bir matematiksel coğrafya eseri yazan el-Biruni, "İstihrâc el-Evtâr fî Dâire" adlı kitabında Orta Asya'nın topoğrafyasını belirledi.
"Kitabü'I Cemahir fi Ma'rifeti'l Cevahir"de 50'nin üzerinde mineral, maden, metal, alaşım,porselen gibi maddeler hakkında detaylı bilgiler vererek, her bir maddenin, maddeleri birbirinden ayırt etmeye yarayan özgül ağırlıklarını gösterdi ve ömrü boyunca incelediği bitkileri Kitâbü's-Saydane" isimli kitabında listeleyerek, doğal ilaçların hangi hastalıklara iyi geldiğini kapsamlı bir şekilde anlattı.
Çağları aşan bu dehanın en önemli ilk kitabı El-Asar'il-Bakiye an'il-Kuruni'I Haliyeadını verdiği eserdi. 21 bölümden oluşan eserde, Dünya'nın çapı ve çevresini ölçmek için diagram kavramını 9. Dünya tarihinde ilk kez sezaryenin (abdominal doğum) nasıl yapılacağına bu kitabında yer verdi.
Kendisinden çok sonra gelen Newton, Toricelli, Copernicus, Galileo gibi bilim insanlarına ilham kaynağı oldu. Matematik, astronomi, coğrafya, geometri ve diğer bilim dallarını kullanarak inceledi.
Daha bir yığın örneği aktarmak mümkün, hani kendimizi bilmek ve kendimize güvenmek ile yolun çoğunu aşacağımıza bir inansak. Elbette, ilim ve eğitim var olmak yok olmak meselesidir. Devletin en büyük hedefinin eğitism olduğunu unutmadan, kendimize güvenelim, kim tutabilir ki bizi.
Not: Büyük katkıları için Aybüke’ye teşekkür ediyorum.)