Van Gölü Havzası'nda son dönemde görülmeye başlanan zebra midyeler ile tatlı su kerevitleri, havzadaki doğal türler için büyük tehlike oluşturuyor.
Van’ın Zernek ve Sarımemet baraj göllerinde görülen zebra midyeler ile tatlı su kerevitlerinin, başta endemik bir tür olan inci kefalleri olmak üzere diğer bütün doğal türlere zarar verdiği ortaya çıktı. Yaklaşık 600 bin yıldır var olduğu belirtilen Van Gölü Havzası'nda şu ana kadar görülmemiş tatlı su kerevitleri ile zebra midye gibi yabancı türler, doğal ekosisteme de zarar veriyor. Yabancı türlerin Van Gölü’ne dökülen akarsulara sıçramasıyla, 15 bin insanın geçim kaynağı olan inci kefalinin habitatına büyük ölçüde zarar vereceği tahmin ediliyor.
“Buradaki bozulmaları önlememiz lazım”
Van Gölü Havzası'nda uzun yıllardır incelemelerde bulunan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, bölgeye gelen her yabancı türün doğal türleri tehdit ettiğine dikkat çekti.Van Gölü Havzası’nda her geçen gün yeni sorunlarla karşılaştıklarının altını çizen Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, “Son zamanlarda sucul ekosistemler üzerinde oluşan baskı, dünya kurulduğundan beri hiç olmadığı bir boyuta ulaşmıştır. Balıkçılık yönetimi olarak da her geçen yıl yeni sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Gerek küresel iklim değişimin sucul ekosistemlerde yol açtığı değişikler olsun, gerekse de insan odaklı etkiler olsun, bu noktada Van Gölü Havzası stratejik bir öneme sahiptir. Çünkü ülkemizde küresel ısınmadan en az etkilenecek iki bölge var. Bunlardan bir tanesi Doğu Karadeniz Bölgesi, diğeri de Doğu Anadolu Bölgesi'dir. Bu bölgedeki su kaynakları stratejik bir öneme sahiptir. Bu yüzden buradaki bozulmaları önlememiz lazımdır” dedi.
“Su kaynakları için ciddi tehdit oluşturuyorlar”
Zebra midye ve tatlı su kerevitlerinin bölgedeki su kaynakları için ciddi bir tehdit oluşturduğuna vurgu yapan Akkuş, “Van Gölü Havzası’ndaki su kaynakları ülkemizin diğer kesimlerine göre büyük sanayi kuruluşlarının olmamasından dolayı oldukça temiz durumdadırlar. Fakat son yıllarda Van Gölü Havzası’nda başta zebra midye olmak üzere, geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan tatlı su kereviti buradaki su kaynakları için ciddi tehditler oluşturuyor. Yabancı veyahut istilacı olarak ifade ettiğimiz bu türler, buradaki ekolojik yapıyı tehdit eder bir boyuta gelmiştir” diye konuştu.
“Yabancı türleri bölgemizde istemiyoruz”
Üniversitedeki araştırmacılar olarak yabancı türleri bölgede istemediklerini ifade eden Akkuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu bölgeye her gelecek olan yabancı türler, doğal türleri tehdit edecektir. Van Gölü Havzası’nın diğer bir özelliği de bu bölgedeki endemik çeşitliliğin yüksek olmasıdır. Buradaki akarsudaki balıkların yaklaşık yüzde 80-90’lık kısmı dünyada sadece Van Gölü Havzası’na özgüdür. Dışarıdan getirdiğimiz türlerin nasıl etkiler oluşturacağı belirsizdir. Dışarıdan gelen türlerle beraber hastalık geliyor ve buranın besin ağına dahil oluyor. Bu türler buradaki ekosistemi belki yok etme durumuna getirecek. Dolayısıyla havzada yabancı tür istemiyoruz.” İHA
Van’ın Zernek ve Sarımemet baraj göllerinde görülen zebra midyeler ile tatlı su kerevitlerinin, başta endemik bir tür olan inci kefalleri olmak üzere diğer bütün doğal türlere zarar verdiği ortaya çıktı. Yaklaşık 600 bin yıldır var olduğu belirtilen Van Gölü Havzası'nda şu ana kadar görülmemiş tatlı su kerevitleri ile zebra midye gibi yabancı türler, doğal ekosisteme de zarar veriyor. Yabancı türlerin Van Gölü’ne dökülen akarsulara sıçramasıyla, 15 bin insanın geçim kaynağı olan inci kefalinin habitatına büyük ölçüde zarar vereceği tahmin ediliyor.
“Buradaki bozulmaları önlememiz lazım”
Van Gölü Havzası'nda uzun yıllardır incelemelerde bulunan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, bölgeye gelen her yabancı türün doğal türleri tehdit ettiğine dikkat çekti.Van Gölü Havzası’nda her geçen gün yeni sorunlarla karşılaştıklarının altını çizen Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, “Son zamanlarda sucul ekosistemler üzerinde oluşan baskı, dünya kurulduğundan beri hiç olmadığı bir boyuta ulaşmıştır. Balıkçılık yönetimi olarak da her geçen yıl yeni sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Gerek küresel iklim değişimin sucul ekosistemlerde yol açtığı değişikler olsun, gerekse de insan odaklı etkiler olsun, bu noktada Van Gölü Havzası stratejik bir öneme sahiptir. Çünkü ülkemizde küresel ısınmadan en az etkilenecek iki bölge var. Bunlardan bir tanesi Doğu Karadeniz Bölgesi, diğeri de Doğu Anadolu Bölgesi'dir. Bu bölgedeki su kaynakları stratejik bir öneme sahiptir. Bu yüzden buradaki bozulmaları önlememiz lazımdır” dedi.
“Su kaynakları için ciddi tehdit oluşturuyorlar”
Zebra midye ve tatlı su kerevitlerinin bölgedeki su kaynakları için ciddi bir tehdit oluşturduğuna vurgu yapan Akkuş, “Van Gölü Havzası’ndaki su kaynakları ülkemizin diğer kesimlerine göre büyük sanayi kuruluşlarının olmamasından dolayı oldukça temiz durumdadırlar. Fakat son yıllarda Van Gölü Havzası’nda başta zebra midye olmak üzere, geçtiğimiz günlerde ortaya çıkan tatlı su kereviti buradaki su kaynakları için ciddi tehditler oluşturuyor. Yabancı veyahut istilacı olarak ifade ettiğimiz bu türler, buradaki ekolojik yapıyı tehdit eder bir boyuta gelmiştir” diye konuştu.
“Yabancı türleri bölgemizde istemiyoruz”
Üniversitedeki araştırmacılar olarak yabancı türleri bölgede istemediklerini ifade eden Akkuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu bölgeye her gelecek olan yabancı türler, doğal türleri tehdit edecektir. Van Gölü Havzası’nın diğer bir özelliği de bu bölgedeki endemik çeşitliliğin yüksek olmasıdır. Buradaki akarsudaki balıkların yaklaşık yüzde 80-90’lık kısmı dünyada sadece Van Gölü Havzası’na özgüdür. Dışarıdan getirdiğimiz türlerin nasıl etkiler oluşturacağı belirsizdir. Dışarıdan gelen türlerle beraber hastalık geliyor ve buranın besin ağına dahil oluyor. Bu türler buradaki ekosistemi belki yok etme durumuna getirecek. Dolayısıyla havzada yabancı tür istemiyoruz.” İHA